Eğitim

Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var – Osman Balcıgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var – Osman Balcıgil Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var kimin eseri? Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var kitabının yazarı kimdir? Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var konusu ve anafikri nedir? Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var kitabı ne konu alıyor? Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var PDF indirme linki var mı? Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var kitabının yazarı Osman Balcıgil kimdir? İşte Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Osman Balcıgil

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786254414008

Sayfa Sayısı: 472


Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

68 Kuşağı’nın Kanla, İrfanla Yazdığı, Aşkla Bezediği Büyük Destan…

Osman Balcıgil’in Kaleminden Soluk Kesen Bir Dönem Romanı.

Tarihsel Gerçeklere Yüzde Yüz Sadık Kalarak!

1960’Lı Yılların Sonlarında Yaşanan Büyük Altüst Oluşa Kimler, Hangi Nedenlerle Nasıl Yön Verdi? Cıa Ve Mit, Son Yirmi Yılımıza Damgasını Vuran Siyasal İslamcı Düzenin Temellerini O Günlerde Nasıl Attı? O Tarihte Seccadelerini Abd Gemilerine Çevirip Namaz Kılan Bugünün Muktedirleri Kimler? 1960 İhtilali’nden Geriye Dönüldüğünü Düşünen 9 Martçı Komutanlar, Kurulan 12 Mart Tuzağına Göz Nazaran Nazaran Nasıl Düştüler?

Kendinizi, Hukuk Talebesi Güzeller Güzeli Lale İle Denizci Teğmen Fuat’ın Fırtına Misali Aşkına Ve Hazin Sonuna Hazırlayın.

Avuçlarımda Hâlâ Sıcaklığın Var, Aşkın Ve Hüznün Romanı.

(Tanıtım Bülteninden)


Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var Alıntıları – Sözleri

  • Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
  • Devletler, kontrollerine aldıkları karşıcılık hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, haricinde kaldıklarından daha kolay engeller.
  • Hayat korkakları affetmez.Kaybettigin tek cenk uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.” Che Gueavera
  • Avuçlarımda devamlı sıcaklığın olacak. Ölsem bile” dedi. “Ölsek bile” diye cevapladı” Lale sevgilisini.
  • Güzel ya da yakışıklı olmak başlangıç için önemlidir. Ardından başka meziyetler de gelir fakat güzel ya da yakışıklı olmak, hep elde var birdir.
  • Az gelişmiş ülkeleri azca gelişmiş kafalar kurtaramaz. Her mevzuyu açıklıkla tartışabilecek bir ruh ve genç kafalar kurtarabilir.
  • Gençseniz, güzelseniz, aileniz tarafınca seviliyor ve destekleniyorsanız yaşam güzeldir.
  • “Hayat korkakları affetmez.Kaybettigin tek cenk uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.”
    Che Gueavera
  • Kendi evlatlarının kanıyla beslenen bir ülkeyiz, vesselam
  • Şartlar olgunlaşmadan, asla ihtilalle oynanmamalıdır!
  • Çoğunluğu vurdumduymaz benzer biçimde görünse de bir vicdansızlar ülkesi değildir Türkiye. Hiç olmadı
  • “Avuçlarımda devamlı sıcaklığın olacak. Ölsem bile” dedi. “Ölsek bile” diye cevapladı” Lale sevgilisini.
  • İçinde diktatörlük kelimesi geçen hiçbir sistem, saygı duyulmayı da gösterilmeyi de hak etmiyor.
  • Gazetecilerin, yazarların istedikleri benzer biçimde yapamadıkları, politikacıların istedikleri benzer biçimde konuşamadıkları bir ülkede yaşıyor olmaktan, alabildiğine mutsuzduk.
  • Az gelişmiş ülkeleri azca gelişmiş kafalar kurtaramaz. Her mevzuyu açıklıkla tartışabilecek bir ruh ve genç kafalar kurtarabilir.


Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bir 68 Kuşağı Hikayesi: Osman Balcıgil’in son kitabı Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var, yakın bir döneme tanıklık ediyor ve 68 kuşağının mücadelesini Lale, Sumru, Fuat ve Talip üstünden okuyucuya aktarıyor. Romanın anlatıcısı olan Sumru, Lale ile doğduklarından beri hem dost hem de komşudurlar. Hikaye, Lale’nin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanılmış olduğu 1967 yılının ortalarından başlayarak 1971 yılının ortalarına dek sürüyor ve vakalar kronolojik olarak devam ediyor.
İstanbul Üniversitesi’nde hukuk okuyan Lale ile askeri talebe olarak İTÜ’de Gemi İnşa Mühendisliği okuyan, sonrasında teğmen olarak göreve süregelen Fuat’ın aşkına da tanık oluyoruz okurken. Fuat ilkin Türkiye İşçi Partisi, sonrasında Milli Demokratik Devrim Hareketi ve peşinden da THKP-C örgütünün etkin kadroları içinde yer ediniyor ve ayrıca Lale de Hukuk Fakültesi’nde okumakta olan Deniz Gezmiş’in yakın çevresinde yer verilmiştir.
Lale’nin en yakın arkadaşı Sumru’nun ise başka bir serüveni vardır. Sumru meyhane işleten bir ailenin kızı ve onun da yolu Robert Kolej’li Talip’le kesişiyor. Talip’te Türkiye İşçi Partisi mensubu ve hem de Fuat’ın da yakın arkadaşıdır. Sumru ve Talip’te romanın gelişimine değişik bir siyasal görüş doğrultusunda katkıda bulunuyorlar.
İsminden her ne kadar aşk romanı benzer biçimde görünse de aslen daha oldukca siyasal vakalara yer verilmiş ve bu da o süreci bilmeyen ya da kulaktan dolma bilgilere haiz bir dönem için mühim bir kaynak olmuş bence. Kimler ya da neler yok ki kitabın içinde? Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Arslan, Mahir Çayan benzer biçimde devrimci gençlerden tutun da devrin siyasal partileri, politikacıları, gazetecileri, aydın kesimleri, askeriye mensupları, CIA, MİT ve sanat camiasından da bir oldukca kişinin adı geçiyor.
Büyük bir titizlikle ve ustaca araştırılıp hazırlanan kitapta anlatıldığı dönemde gösterime giren filmler, sahnelenen tiyatrolar, devrin hit olan parçaları ve okunan kitapların da eklenmesi beni ek olarak oldukca sevindirdi ve notlarıma eklendi.
Aslında kitapla ilgili yazılacak oldukca şey var fakat kardeşin kardeşe kırdırıldığı, üstüne büyük oyunlar oynandığı 68 kuşağının öyküsünü ve ruhunu bence o süreci yaşamış ve yaşayanların ağzından da dinlemiş önde gelen Balcıgil’in kaleminden kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalınca… (Nihal Yurtseven)

Bir 68 kuşağı kitabı
Dönem olaylarının da anlatıldığı Solcu talebe gençlerin aşk hikayesi.
Aslında ben daha oldukca aşk hikayesi diye aldım geçmiş dönemde geçiyo olması ilgimi çekmişti fakat o süreci ve sol hareketi o denli oldukca anlatmış ki ben kitapta bir aşk göremedim. Kitabı oldukca oldukca sevemedim (kitappozu)

Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var
Osman BALCIGİL
#okudumbitti
Kitap; 68 kuşağının yaşamış olduğu zorlukları verdikleri mücadeleyi konu alıyor. O dönem yaşananları, üniversite gençliğinin bakış açısından görmemizi sağlıyor. Bende bir İstanbul Üniversiteli olarak, olayların mekanların geçmiş olduğu o bölgelere adeta ışınlandım. Tarihimizde hep kanlı vakalar ve mücadeleler var. Bu kanlı tarihin içine birde sıcak bir aşk hikayesi bırakılmış. Hukuk talebesi Lale ile Deniz Subayı Fuat’ın hüzünlü sonlanan hikayesinede tanık olacaksınız. #osmanbalcıgil kitaplarını oldukca severim. Fakat bu kitapta adlar ve vakalar oldukca fazla geçmiş. Kurgu arka planda kalmış. Fazlaca fazla isim ve vaka kimi zaman kitabından kopmama sebep oldu. O süreci birde sol gözüyle okuyup görmek adına ise oldukca bilgilendirici bir kitap oldu. Keyifli okumalar…
Kitap Alıntıları:
”Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.”
”İçinde diktatörlük kelimesi geçen hiçbir sistem, saygı duyulmayı da gösterilmeyi de hak etmiyor.”
”Her devrimin karakteri bulunulan ülkenin koşullarında gizliydi. Hiçbir devrim bir başkası için reçete olamazdı.”
”Gazetecilerin, yazarların istedikleri benzer biçimde yazamadıkları, politikacıların istedikleri benzer biçimde konuşamadıkları bir ülkede yaşıyor olmaktan, alabildiğine mutsuzduk.”
“Az gelişmiş ülkeleri az gelişmiş kafalar kurtaramaz. Her konuyu açıklıkla tartışabilecek bir ruh ve genç kafalar kurtarabilir.” (Ayse)


Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var PDF indirme linki var mı?


Osman Balcıgil – Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Osman Balcıgil Kimdir?

Ulusal gazete, mecmua ve televizyonların haber bölümlerinde muhabir, editör ve yönetici olarak uzun seneler çalıştı (1977-2000). Bu dönemde yapmış olduğu araştırma, yazdığı yazı ve tv programlarıyla pek oldukca ödüle layık görüldü. Latin Amerika’da yapmış olduğu emek harcaması 1988 senesinde Gazeteciler Cemiyeti tarafınca senenin röportajı olarak seçilmesini sağlamış oldu. Haberciliğini, siyasal ve toplumsal mevzularda yazdığı araştırma türünde kitaplarına da yansıtan Balcıgil, Devamlı Basın Kartı sahibi.

2000 senesinde gazetecilik yaşamını noktalayan Osman Balcıgil’in roman formundaki son emek harcaması Zerdüşt’ün Sırrı Destek Yayınevi tarafınca 2012 Temmuz’unda gösterildi. 2011’de aynı yayınevinden gösterilen Bilginin Efendisi, üç hafta benzer biçimde kısa bir süre içinde ikinci baskısını yaparak mühim bir başarıya imza atmıştı.


Osman Balcıgil Kitapları – Eserleri

  • Pisagor Tepkisi
  • Dante’nin İstanbul Cehennemi
  • Zerdüşt’ün Sırrı
  • Bilginin Efendisi
  • Mason Locasında Aşk ve Kılıç
  • 53. Risale
  • Ters Kanatlı Şahin
  • Celile
  • Yeşil Mürekkep
  • İdamın Günlüğü
  • İpek Sabahlık
  • Ben Celile Nazım Hikmet’in Annesi
  • Ben Sabahattin Ali
  • Karanlık Oda
  • Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
  • Ben Suat Derviş
  • Latin Amerika’nın Atardamarları
  • Putlar Yıkılırken
  • 50 Maddede Ezoterizm
  • En Hüzünlü Eylül
  • Kara İblis Firarda
  • Toplum: Her Şeye Müstehak Toplum: Layığı Bu Değil
  • Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var


Osman Balcıgil Alıntıları – Sözleri

  • Erdal Eren, gerçekleştirdiği iddaa edilen Zekeriya Önge’nin öldürülmesi vakasının üstünden hemen hemen yalnız kırksekiz gün geçmişti ki, idama mahkum edildi.
    Eren’in davası bir devrin yargılanmaları hakkında düşünce sahibi olmak isteyenler için son aşama “iyi” bir örnek kuşkusuz. Daha da önemlisi, genel olarak idamların geri alınmaz bir cezalandırma biçimi bulunduğunu ifade etmeye olanak vermesi…
    Onsekiz yaşlarında olduğu da kuşkulu olan bu genç idamından bir kaç saat ilkin yazdığı mektupta, anası ve babasına, kendisine bu cezanın işlemediği bir suçtan dolayı verildiğini konu alıyor, onlara ” Bununla amaçlanan insanlara gözdağı vermektir.” diye sesleniyordu. (İdamın Günlüğü)
  • Kendini bırakma Suat… Bırakmayacağım abla. Kendim beni bırakana kadar bırakmayacağım. (Ben Suat Derviş)
  • Günün günü var. İnsanın ihtiyacı olduğunda, kendi parası gibisi yoktur. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • ‘Bakin Bay Sebottendorf, önceki konuşmalarımda da size bunu anlatmaya çalıştım. Ben de sizin benzer biçimde düşünüyorum. Milliyetçi bir dalganın Turkiye’yi teslim alması, bu dalganın giderek Almanya ve oteli Avrupa ülkeleriyle bir araya gelmesi kuşkusuz Türkiye için de iyi olur. Bunun için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz, gösteriyoruz. Yalnız, sizin de anlamanız ihtiyaç duyulan bir şey var, Anadolu toprakları Avrupadan değişik. Burada yaşayan insanoğlu, dünyevî ve uhrevî meselelerden, Avrupalilarin anladıklarını anlamıyor. (Ters Kanatlı Şahin)
  • Bir ara sol koltuğunun altındaki revolveri, sağ iç cebindeki Enam-ı Şerif’i yokladı… Sonra mottosu haline getirmiş olduğu cümleyi yüksek sesle tekrarladı:
    “Tıpkı eski günlerde olduğu benzer biçimde ha! Şeytan da aslına bakarsan. (Ters Kanatlı Şahin)
  • Sonbahar sabahı üzüm bağında
    Sıra sıra, büklüm büklüm
    Salkımlarda tanelerin,
    Tanelerde aydınlığın,
    Aydınlıkta yüreğimin.
    Tekrardaki mucize gülüm,
    Tekrarın tekrarsızlığı! (Putlar Yıkılırken)
  • “Aslanım Beşiktaş!” dedi içinden.
    Facebook’ta dolaşan “Takımım Fenerbahçe –ya da Galatasaray– yükselenim Çarşı” mesajları da gösteriyordu ki Çarşı grubu yalnız Beşiktaşlıların değil tüm sporseverlerin gözünde devleşmişti. (Pisagor Tepkisi)
  • “Ama…” dedi kendi kendine.”Susmak, susmayı kabullenmek, gerçekleri görüp de susarak bir yaşam geçirmek de onursuzluk olurdu.” (Yeşil Mürekkep)
  • “Özlemi çıkart geriye bir şey kalnaz…” (53. Risale)
  • “Aradan ortalama on ay geçtikten sonrasında, 12 Ocak 1949 tarihindeki gazetelerde ‘Sabahattin Ali Bulgar sınırında öldürüldü’ şeklinde bir haber yer aldı. Değerli yazarın cesedini bir çoban bulmuştu.” (Ben Sabahattin Ali)
  • “Hayat korkakları affetmez.Kaybettigin tek cenk uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.”
    Che Gueavera (Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var)
  • Bırakın bir rüyayı anlatmayı, gözle görülüp elle tutulan vakaları anlatmak bile zannedildiği kadar kolay değildir. (Dante’nin İstanbul Cehennemi)
  • Geçmek bilmez ki fakat şimdi o denli saat. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • Ya ben umutsuz bir vakayım yada felsefeler yetersiz. (Mason Locasında Aşk ve Kılıç)
  • “İnsanlarda tek sıkıntılı kanun
    Savaşlarda yoksulluğa karşı
    Kendilerini ayakta tutmaları
    Ölüme karşı yaşamalarıdır…. “
    #Eluard (Ters Kanatlı Şahin)
  • Zira cenk yalnız tabanca ve askerle değil, cephe gerisindekilerin maneviyatını yüksek tutmak suretiyle de yapılır. (Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale)
  • Boylarımız uzadı fakat karakter kıtlığı çekiyoruz.
    Para üstüne para koyuyoruz fakat ilişkilerde sıfıra sıfır elde var sıfır.
    Pencerelerinin içinde oldukca şeye haiz olduğumuz,
    boş odalarımızda yaşama zamanındayız. (Mason Locasında Aşk ve Kılıç)
  • Nasıl yaşayacağına, toplumun kendisi karar vermeli. Birileri değil. (Karanlık Oda)
  • İbn-i Heysem ” Gün ,güneş ufkun ondokuz aşama altında ağarmaya başlıyor günün agarma vakası güneş ondokuz dereceye çıktığında bitiyor” o süre ki şartlarda bu bulgulara ulaşmak müthiş hakkaten (53. Risale)
  • “Zira yapılmış olan,meydana getirilen ve eğer mudahele edilmezse binlerce yıl daha yapılmaya devam edilecek olan, bilgelerin bilgeliklerinin yok edilmesi ve akıllıların akıllarının boşa çıkartılmasından başka birşey değil.Demek istediğim, birileri tanrı rolüne soyunmuş,ötekilerde bunu kabullenmiş durumda.Tanrinin bundan haberi bulunduğunu asla sanmıyorum. (Pisagor Tepkisi)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş