Eğitim

Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler – Handan İnci Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler – Handan İnci Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler kimin eseri? Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler kitabının yazarı kimdir? Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler konusu ve anafikri nedir? Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler kitabı ne konu alıyor? Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler PDF indirme linki var mı? Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler kitabının yazarı Handan İnci kimdir? İşte Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Handan İnci

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750724428

Sayfa Sayısı: 408


Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Bu söyleşi, 1989’dan bu yana yayımladığı nitelikli öykü ve romanlarla dikkati çeken, giderek modern Türk edebiyatının en mühim isimlerinden önde gelen Ayfer Tunç’un yazar olma sürecini ve edebiyat yaşamının son yirmi beş yılını kendisinden dinlemek amacıyla gerçekleştirildi. Yazarlardan bu tür mevzularda informasyon derleme imkânını kaçırmamak gerek. Bilhassa de Ayfer Tunç benzer biçimde ardında biyografik araç-gereç bırakmaya gönüllü değillerse. Söyleşimiz esnasında, Tunç’un otobiyografi yazmayacağını, kişisel hayatına ilişkin arşiv tutmaya da asla meraklı olmadığını şaşkınlıkla öğrendiğimde bu işe kalkışmakla ne kadar iyi yaptığımı anladım.”

-Handan İnci-

Karanlıkta Kelimeler, yazdığı kitaplarla edebiyatımızın son yirmi beş senesinde silinmeyecek bir tesir bırakan Ayfer Tunç’un, yaşamı ve yazarlığı üstüne okurlarına mühim ipuçları sunan bir kaynak metin.


Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler Alıntıları – Sözleri

  • Bence iki tür okur var.
    Bir grup tamamen kendini iyi duymak için okuyor. Okuduklarının içinde kendini görmek istemiyor, aramayı bile reddediyor. Bu tür çoğu zaman popüler ürüne düşkün okurdur. Sinemaya da bu şekilde gider, romanı da bu şekilde okur. Hep başkalarının başına gelenleri okumanın rahatlığı içindedir. Yapıtın derdiyle içinde kırılmaz bir cam duvar vardır. O camın arkasından izler her şeyi.
    İkinci okur türü tam aksidir, okurken bir taraftan kendini deşer. Onu ilgilendiren şey de vaka akışı değil, karakterlerin çeşidi durumlar karşısında verdiği tepkidir. Sanıldığının aksine karakterle özdeşleşmez, kendinin değişik bir şahıs bulunduğunun bilincinde olarak okur. Kendini karakterin yerine koymaz fakat o yakıcı insanlık hallerini hisseder…
  • Haneke’nin söylediği benzer biçimde: Ebeveynlerin günahları evlatlarının nevrozlarıdır.
  • Benim bu toplumun ikiyüzlülüğüyle bitmeyen bir derdim var.
  • “Umut eylemin koltuk değneğidir, eylem yoksa umut bir işe yaramaz, hatta sonu hızlandırır.”
  • “İyi insan olmak hem zor olsa gerek, hem de belirsiz bir ödülü vardır;diğer dünyaya inanıyorsan eline aden vaadinden başka bir şey geçmez. Ama fenalık kolaydır, derhal netice verir ,ödülünü dünyada kazandırır. Merhametten maraz doğduğu doğrudur fakat insanoğlunun imtihanı da marazdır, maraza karşın merhametli olabiliyorsan insansın.”
  • Melankoliyi yaşamayı değil edebiyatını seviyorum.


Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Selamlar;
Handan İnci’nin Ayfer Tunç ile yapmış olduğu söyleşisini okuyacaksınız.
Ayfer Tunç u daha iyi idrak etmek kitaplarını okurken bu söyleşi aklınıza gelecektir hangi kitabı niye yazdığı , düşünceleri, yaşamı ,ailesi ile ilgili her şey den informasyon öğreneceğiniz bir kitap. Yazarın kendisine ilişkin bir otobiyografi kitabı yazmama düşüncesini öğrenince HANDAN İNCİ bu kitabın çıkması ile doğru bir adım attığını söylüyor ve bende kendisine teşekkür ediyorum , yazar hakkında informasyon edindiğimiz için.
AYFER TUNÇ hakkın da informasyon edinmek ve de başka yazarlar, dünya yazarları ya da Türk yazarları ile ilgili düşüncelerini öğrenmek değişik oldu bana . Donanımlı olmak ve o donanıma haiz bir yazarın tüm kitaplarını okumak benim için mutluluk verici bir durum .
yazar/i1645 kalemi ile tanışmadıysanız , oldukca ötelemeyin derim… (Hatice Akgün Kızılgül)

Ayfer Tunç Sevenleri Bu Tarafa Alalım: Ayfer Tunç, yazdığı metinlerde kendimden bir parça bulduğum, kendimden bir şeyler bulmasam bile kullandığı dilin güzelliği ile okurken beni mutlu eden bir yazar.
Handan İnci, Ayfer Tunç’un arkasında biyografik bir araç-gereç bırakmak istemediğini bilmiş olduğu için, Tunç’la söyleşi kitabını hazırlamak istemiş. O kadar da güzel yapmış.
Hayatı hakkında oldukca fazla detaylı olmasa da çocukluk, gençlik yılları hakkında bilgilendirici bir kitap. Nerde okumuş, ne iş yapmış yalnız bunlarla ilgilenmek olmaz doğal ki. Dünya görüşü ne, yazmaya iyi mi başlamış, hangi edebiyat, beyaz perde, müzik insanlarını sever ve etkilenmiş, yazma süreci iyi mi benzer biçimde birçok probleminin yanıtını buluyoruz bu kitapta.
Biyografik kitaplar okumayı devamlı sevmişimdir. Ama Tunç’un da söylediği benzer biçimde insan hafızasında kalanları iyi ya da fena bir halde biçimlendiriyor. Bu yüzden birinin Tunç’un anlattıklarından yola çıkarak okuyucunun aklına gelebilecek soruları sorması bence bu kitabı güzel kılan yönlerden biri. Yazar kendi başına olsa ‘az önce dediğimle bu çatışmıyor mu?’ diye sorabilir mi? Handan hanım sordurulmuş olduğu sorular ile söyleşiye güzel yön verdiğini düşünüyorum.
Okurken o denli fazla not aldım ki! Yazmak için ilkin iyi bir okur olmak gerek, diyor Tunç. O yüzden kendisinin etkilendiği birçok eseri ve yaratıcısını, gençlere tavsiye etmiş olduğu birçok yazarı not aldım. Türk toplumu ve dünya düzeni hakkında söylediği birçok tespitin altını çizdim.
Oldukca sevmiş olarak okuduğum Murat Gülsoy ile yakın dost olduklarını öğrenince ayrı sevindim️. Yakın arkadaşını öteki yakın arkadaşınla tanıştırsın ve iyi anlaşırlar ya öyleki bir mutluluktu benimkisi.
Kitapla ilgili küçük bir uyarı yapayım. Herhangi bir kitap hakkında detaylı birkaç informasyon edinmek okuma hevesimi kaçırır diyorsanız Tunç’un tüm eserlerini okuduktan sonrasında bu kitabı okuyun.
Benim için açıp açıp ders alınacak bir kitap oldu. Sizlere keyifli okumalar 🙂
https://www.instagram.com/p/B1RqNwGp5Qu/?igshid=1naktpxciulcl (nihal)

Edebiyat adına güzel bir söyleşi: Bu söyleşi, 1989’dan bu yana yayımladığı nitelikli öykü ve ormanlarla dikkati çeken, giderek modern Türk Edebiyatının en mühim isimlerinden önde gelen Ayfer Tunç’un yazar olma sürecini ve edebiyat yaşamının son 25 yılını kendinden dinlemek amacıyla gerçekleştirildi (Arka kapaktan ).
Ilk olarak Adapazarı doğumlu hemşehrim olması ve grubum ile geçen yıl yaptığım Sakaryalı Yazarlar okumalarına dahil edemediğimden içimde ukde kalması ile merak ettiğim yazarı okumaya bu söyleşi ile başladığım için, kitabın bitiminden sonrasında, doğru karar vermiş olduğumu belirtmek isterim. Zira sevdiğim yazar profiline uyan , açık ve samimi sözlerle dolu bir yapıt olmuş diyebilirim.
Eski Türk klasiklerini okuyan biri olarak; 25 senenin edebiyatımızda oldukca birşey ifade etmeyeceğini düşünmeyi istesem de bundan derhal vazgeçtim. Kendisi 80-90’ların keskin bir seyircisi ve 21 yy’ı pek oldukca yönüyle (bilhassa yazınsal) çözümlemiş aydın bir yazar izlenimi uyandırdı bende. Her ne kadar bir çoğumuz benzer biçimde, ülkesini çözümlerken oldukça
öfkeli görebilsek de onu tümcelerinde, bir çok doğru olduğundan en azından bir vatandaşı olarak yapmış olduğu çıkışlara kızamıyorsunuz.
“Mış benzer biçimde cemiyet” söylediği Türkiye toplumunu pek oldukca davranış ölçütüyle ikiyüzlülük ile suçlaması, her gün tekrarlanan genel bir özelliğimiz olmuş durumda esasen. Fakat ; 20yy başlarında kurulan cumhuriyetimizin tek tip bir millet devlet kurma modelinin 80 yıl büyük bir baskıyla dayanabildiği ve bittiği ile Tarihin yalan olduğu gerçeğinden hareketle Kurtuluş Savaşımızın araştırılıp sorgulanması gerektiğine katılmıyorum. Ortak değerlerimiz ile realizm adına oynanması bizim benzer biçimde oldukca kültürlü bir ülke için uygun olmayabilir veyahut bunu dile getirenlerin yerine ne düşündüklerini de açıkça anlatabilmesi gerekir.
Kitapta yazarın ilk eseri için #mustafakutlu ‘nun ‘sözün ekonomisini bilmiyor’ eleştirisiyle bir karı olarak adam ağzıyla yazmasının sebepleri benzer biçimde ilgi çeken bölümler var. Çıkan kitaplarının öyküsünü ve sevilmiş olduğu edebiyatçıları da içeren bu söyleşiden yazarın ne kadar dolu biri bulunduğunu hissediyorsunuz, babasını erken kaybedişi hariç YKY ve Can editörü olmak benzer biçimde yaşam şansına karşın… (Hayat Bu)


Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler PDF indirme linki var mı?


Handan İnci – Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Handan İnci Kimdir?

Handan İnci İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Kısmı’nden 1986’da mezun oldu. Aynı üniversitede Yüksek Lisans (1988) ve Doktora (1992) dereceleri aldı. 1993’ten beri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Kısmı’nde Türk romanı ve öyküsü üstüne çeşitli dersler vermektedir. Makaleleri Varlık, kitap-lık, Özgürlük Şov, Milliyet Sanat, Eşik Cini, Türk Edebiyatı, Tarih ve Toplum, Adam Sanat, Türk Dili benzer biçimde dergilerde yayımlanmıştır. Kitap halinde basılmış emekleri: Cevdet Kudret’e Mektuplar (1995, İ. Kudret ile), Felsefe-i Zenan/Ahmet Midhat (1998), Şiir ve Hakikat/Beşir Fuad (1999),Menfa/Ahmet Midhat (2002), Bir Gül Bu Karanlıklarda/Tanpınar Üstüne Yazılar(2002, A. Uçman ile), Roman ve Mekân/Türk Romanında Ev (2003), Şimdi Seni Konuşuyorduk/Selim İleri Sempozyum Kitabı (2007), Türk Edebiyatının Oyun/Bozanı-Oğuz Atay’a Armağan (2007), Metal Yorgunluğu/Tomris Uyar’dan Seçmeler (2009), Oğuz Atay İçin/Sempozyum Kitabı (2009, E. Türker ile), AhmetHamdi Tanpınar (2010, A. Uçman ile).


Handan İnci Kitapları – Eserleri

  • Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler
  • Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum
  • Tahkikat-ı Edebiye
  • Orpheus’un Şarkısı
  • Cevdet Kudret’e Mektuplar
  • “Bir Gül Bu Karanlıklarda”
  • Roman ve Mekan


Handan İnci Alıntıları – Sözleri

  • Haneke’nin söylediği benzer biçimde: Ebeveynlerin günahları evlatlarının nevrozlarıdır. (Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler)
  • “İyi insan olmak hem zor olsa gerek, hem de belirsiz bir ödülü vardır;diğer dünyaya inanıyorsan eline aden vaadinden başka bir şey geçmez. Ama fenalık kolaydır, derhal netice verir ,ödülünü dünyada kazandırır. Merhametten maraz doğduğu doğrudur fakat insanoğlunun imtihanı da marazdır, maraza karşın merhametli olabiliyorsan insansın.” (Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler)
  • Benim bu toplumun ikiyüzlülüğüyle bitmeyen bir derdim var. (Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler)
  • Bence iki tür okur var.
    Bir grup tamamen kendini iyi duymak için okuyor. Okuduklarının içinde kendini görmek istemiyor, aramayı bile reddediyor. Bu tür çoğu zaman popüler ürüne düşkün okurdur. Sinemaya da bu şekilde gider, romanı da bu şekilde okur. Hep başkalarının başına gelenleri okumanın rahatlığı içindedir. Yapıtın derdiyle içinde kırılmaz bir cam duvar vardır. O camın arkasından izler her şeyi.
    İkinci okur türü tam aksidir, okurken bir taraftan kendini deşer. Onu ilgilendiren şey de vaka akışı değil, karakterlerin çeşidi durumlar karşısında verdiği tepkidir. Sanıldığının aksine karakterle özdeşleşmez, kendinin değişik bir şahıs bulunduğunun bilincinde olarak okur. Kendini karakterin yerine koymaz fakat o yakıcı insanlık hallerini hisseder… (Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler)
  • Hayatımın başı ve sonu belliydi;
    Hiç eğer olmazsa ortasını kaçırmamalıydım.
    Oğuz Atay. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
  • Melankoliyi yaşamayı değil edebiyatını seviyorum. (Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler)
  • Bizim ömrümüzün uzamasıyla sonsuzluk kısalmıyor. Zaman, gerçek vakit, öncesiz sonrasız, akmadan, kim bilir kapkaranlık, bizi bekliyor. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
  • “Anlamıyorlar, nazlanıyorum sanıyorlar. Oysa hiçbir şey istemiyor içim…” (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
  • İçimden şehirler geçiyor, sen her durаktа duruyor, inmiyorsun. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
  • Oğuz abi demiş; “ İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı… ” (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
  • Hayatımın başı ve sonu belliydi..
    Hiç eğer olmazsa ortasını kaçırmamalıydım. (Oğuz Atay İçin Bir Sempozyum)
  • “Umut eylemin koltuk değneğidir, eylem yoksa umut bir işe yaramaz, hatta sonu hızlandırır.” (Ayfer Tunç’la Karanlıkta Kelimeler)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş