Eğitim

Benim de Söyleyeceklerim Var! – Umut Sarıkaya Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Benim de Söyleyeceklerim Var! – Umut Sarıkaya Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Benim de Söyleyeceklerim Var! kimin eseri? Benim de Söyleyeceklerim Var! kitabının yazarı kimdir? Benim de Söyleyeceklerim Var! konusu ve anafikri nedir? Benim de Söyleyeceklerim Var! kitabı ne konu alıyor? Benim de Söyleyeceklerim Var! PDF indirme linki var mı? Benim de Söyleyeceklerim Var! kitabının yazarı Umut Sarıkaya kimdir? İşte Benim de Söyleyeceklerim Var! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Umut Sarıkaya

Yayın Evi: Mürekkep Basım Yayın

İSBN: 9786054173105

Sayfa Sayısı: 246


Benim de Söyleyeceklerim Var! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Umut Sarıkaya, çizerliğiyle olmasıyla birlikte yazarlığıyla da konu alıyor kendini. Öykü ya da anı, ne derseniz deyin, bu kitaptaki metinler genç ve sıcak. “Benim de Söyleyeceklerim Var!” yazarın dergideki ve evindeki hayatından ya da çizer arkadaşları Ersin Karabulut, Metin Üstündağ, Bahadır Baruter içinde geçen olaylardan kesitler sunuyor okuyucuya. Basit ve bir o denli da gülünç olan hikâyeler bunlar. Hayatın alışılagelmiş ayrıntıları, günlük diyalogları Sarıkaya’nın kaleminde başka bir anlam ve biçim kazanıyor. Espriler birbirini kovalıyor, kahkahalar yüksek sesle atılıyor. İçten ve naturel bir dil kitabın tamamına egemen oluyor. “Benim de Söyleyeceklerim Var!” günümüz yaşantısının bir uzantısı sanki. Monotonluktan uzak bir uzantı… Keyifli, neşeli ve değişik… Gelin onların hayatına katılalım, renklerin tadını çıkaralım!..


Benim de Söyleyeceklerim Var! Alıntıları – Sözleri

  • Denize bakarken bir ara dalmışım, “Ulan hayatta Ankara’da yaşayamam, o ne kupkuru kent, işgören kenti” diye içimden geçirdim.
  • Ben o şekilde genel müdür diye ne idüğü belirsiz, boşu boşuna maaş alan adamların otomobiline binmem. Binmem ulan!” diye devam ettim. Ama Orhan’ın
    cipini görünce bindim.
  • Ben öteki insanoğlu şeklinde yaşamımı, hayata bakış açımı Jim Momson, John Lennon ya da Dostoyevski’yle özdeşleştirmiyor, kendimi onlar şeklinde göremiyordum. Ben ne yazık ki köşedeki sokaktaki, BİM marketiydim.
  • Zira o an anladım ki o bir cnbc-e, ben ise Flaş TV’ydim. O “Ustalara Saygı Kuşağı”, ben “Türkü Bacı” programıydım.
  • “Gözlüklerini artık takmıyor musun?” diye sordu bana. Dışarıya bakarak “Hayır” dedim. “E görebiliyor musun peki bu şekilde?” diye arsız şeklinde sordu. “Yeterince çirkinlik gördüm, bundan sonrasında görmesem de olur. Hem ben bazıları şeklinde mutluluğu ötelerde aramıyorum, yakınımdakiler yetiyor bana” diye koydum sözü. Semih güldü “Lensleri var” diye yavşakça ispiyonladı beni.
  • Çay koyup “Kurtlar Vadisi”ni izleyeceğiz. Evet bir ihtimal biten bir birlikteliğin peşinden yüreğim yaralı fakat en azından kafam rahat..
  • Varlığınızla rahatsız etmek… Yani ortada hiçbir sebep yokken ve hiçbir şey yapmadan, ağzınızı bile açmadan bir insanı ya da daha kötüsü birçok insanı bir tek orada bulunarak rahatsız etmek…
  • Aylaklığa Övgü kitabından oldukca etkilendiğini söyleyen bir karı, şimdi benden set üstü ocak taksidine girmemi istiyorsa ben yakarım o kitabı aga!
  • …içime kapanıp bir süre yaşamı sorguladım o koşullarda. Kimdi bu insanoğlu? Ne arıyordum bunların içinde?
  • Benim bilgim 10 günde tükenmişti… kitaplar resimler sanat tarih hepsi bitti. Sonunda anladım ki o cnbc-e idi bense flash tv..
  • İki kere yalnız, iki yalnız eder.
  • Ben öteki insanoğlu şeklinde yaşamımı, hayata bakış açımı Jim Momson, John Lennon ya da Dostoyevski’yle özdeşleştirmiyor, kendimi onlar şeklinde göremiyordum. Ben ne yazık ki köşedeki sokaktaki, BÎM marketiydim. Sattığı ürünleri bir reyona koymak yerine kolilere istiflemesiyle; dağınık, özensiz fakat samimi yapısıyla tıpkı bana benziyordu. Asla bir Migros ya da Bauhaus olamayacaktı ya da bir ihtimal de olmak istemiyordu (tam bilemiyorum). Migroslardaki şeklinde müzik yayını yaparak müşterisinin gaza gelip daha oldukca alışveriş yapmasını sağlayacak kadar kurnaz değildi. Olması gerektiği şeklinde sessiz, durağan ve ucuzdu. Evet bir ihtimal bir Migros değildi fakat bir Aydınlar Bakkaliye de değildi. Ne tam şehirli ne tam köylüydü, arada sıkışmış acı çeken bir hali vardı BÎM’in.
  • Bir müddet sessizlikten sonrasında “Biliyo musun Umut, bütün insanlardan nefret ediyorum” dedi. Dedim: “He.” Dedi: “Fuck the system.” Dedim: “Rahat ol, ben geniş görüşlü adamımdır. Yer yer bana da geliyor o şekilde sorun…
  • E doğal olarak-î haliyle benim data dağarcığım birazcık kıt olduğundan kırk beş gün sonrasında tükendim


Benim de Söyleyeceklerim Var! İncelemesi – Kişisel Yorumlar

talih eseri denk geldigim uzun vakit sonrasında beni bu kadar güldüren, gülümseten,yormayan şahane bir kitap.Belki üst üste okuyunca birazcık sıkabilir fakat ben ara ara okuduğum için su şeklinde aktı gitti. (Onur tas)

İsmi lazım değil abone olduğum youtube kanallarından birindeki bir videoda, bir yazarın tavsiyesi üstüne okudum kitabı. Doğruyu söylemek gerekirse de zor bitirdim. Kitaptan ziyade özensiz ve samimi olmayan bir günlük de denebilir. Kaç kez yarıda bırakmayı düşündüm fakat başlamışken bitsin diye yarıda kesmedim. Daha ilkin asla karikatürcü kitabı okumamıştım, hepsi bundan ibaretse lütfen karikatürcüler kitap yazmasın, çizerlik haricinde başka işler yapsın. Kimseye tavsiye etmeyeceğim bir okuma deneyimi oldu. (İdris Yılmaz)


Benim de Söyleyeceklerim Var! PDF indirme linki var mı?


Umut Sarıkaya – Benim de Söyleyeceklerim Var! kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Benim de Söyleyeceklerim Var! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Umut Sarıkaya Kimdir?

1996 senesinde İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesine girdi. İlk amatör karikatürleri Leman dergisinde gösterildi. 2002’den sonrasında Kemik dergisinde çeşitli köşeler hazırladı. Hemen sonrasında Penguen dergisinde çizdiği İşimdeyim Gücümdeyim isminde karikatür köşesi ve Benim de Söyleyeceklerim Var başlıklı yazılarıyla adını duyurdu ve popüler oldu. 2007’de bir grup arkadaşıyla beraber Penguen’den ayrılarak Uykusuz dergisinin kurucularından oldu.

İşimdeyim Gücümdeyim köşesindeki karikatürlerde çocukluğa dair mahalle yaşamı ve sokak muhabbetlerini mevzu aldı. Benim de Söyleyeceklerim Var isminde yazı köşesinde ise aynı mevzuları ve dünya görüşünü daha yazınsal bir üslupla anlatmaktadır.


Umut Sarıkaya Kitapları – Eserleri

  • Benim de Söyleyeceklerim Var!
  • Benim de Söyleyeceklerim Var! (İki)
  • Benim de Söyleyeceklerim Var! (Üç)
  • İşimdeyim Gücümdeyim
  • İşimdeyim Gücümdeyim 2


Umut Sarıkaya Alıntıları – Sözleri

  • Ben asla oldukca ciddi kararlar alamadım, karar alanlara arkadan baktım. (Benim de Söyleyeceklerim Var! (İki))
  • Bir kafeye oturduk. Garsona baklava kutusunu verip, açıp servis etmesini söyledim. Yanında da bir Türk kahvesi söyledim, Nuri ise Fanta… “Sen o kadar Fransalara git, en iyi filminden, mansiyonuna kadar bütün ödülleri leblebi gibi topla, sonra Türkiye’ye gel Fanta söyle… Olacak iş mi?” demek istedim diyemedim. “Bir bildiği vardır herhal” diye düşünerek Türk Kahvesini iptal edip ben de tercihimi Fantadan yana kullandım… (Benim de Söyleyeceklerim Var! (İki))
  • “Neye dikkat edecektik oğlum, gitara mı dikkat edeyim? Açsana biraz daha şunun sesini” dedim, isteksizce açtı. “Ne bu Metalika mı ?” dedim, “Oha” dedi, “ne Metalika’sı abi Slayer” dedi. “Oğlum onlar dağılıp Abraksas’ın basçısı ve bateristiyle yeni bi grup kurmamış mıydı, yalnız kalan Abraksas’ın vokalisti de İskandinav blek metal grubu Burzum’la birleşip o kilise senin bu kilise benim yakmamış mıydı ? Mına koduğumun grubu hayvanlıktan stüdyoya girmez oldu lan, çıra odunu toplamaktan ellerine gitar almayı unuttu öküzler” diyerek heavy metal yaşamına karşı sert eleştiriler getirip yüzümün daha oldukca grunge akımına dönük bulunduğunu belirttim. “Abi sen pek anlamıyorsun galiba bu muhabbetlerden” dedi, açık yüreklilikle kabul ettim. “Oğlum bu işin girdisini çıktısını anlatın da bilelim lan ayrıca bence Orhan Gencebay da rock yapıyor” dedim. (Benim de Söyleyeceklerim Var! (İki))
  • – Gül reçelini ben 12 yaşlarındayken annem almıştı evlat.”
    + Allah tanrı o zamandan beri asla mi yemediniz dede?”
    – Bazı kahvaltılıklar vardır.. kimse yemez, masaya gelir ve gider. sakın bu geleneği bozma. (İşimdeyim Gücümdeyim)
  • Bir evde gündüz ışık yanıyorsa o evde mutsuzluk vardır. (Benim de Söyleyeceklerim Var! (Üç))
  • “cemil bakımsız, cemil süssüz, ispatsız… siz geriliyorsunuz etkilemek, etkilemek, etkilemek istiyorsunuz. olmayınca olmuyor… son otobüse doğru koşarken, lütfen cemil’i düşünün kızı değil… cemil sizden daha karlı… işini aksatmadı o, gerilmedi hiç…” (İşimdeyim Gücümdeyim)
  • E doğal olarak-î haliyle benim data dağarcığım birazcık kıt olduğundan kırk beş gün sonrasında tükendim (Benim de Söyleyeceklerim Var!)
  • Herşey sinirsel herşey! (İşimdeyim Gücümdeyim)
  • Gregor Samsa bir sabahleyin uyandığında perdeler yıkanmıştı. (İşimdeyim Gücümdeyim)
  • 78 yaşlarında “daha gencim lan ben” diyerek ayağımda konverslerle ölücem. (Benim de Söyleyeceklerim Var! (İki))
  • Bakkala gidip bira, sigara alıp eve geldim. (Benim de Söyleyeceklerim Var! (Üç))
  • Şu çekirdeği montumun cebine koyayım da kışın bulduğumda oldukca sevineyim… (İşimdeyim Gücümdeyim)
  • Her şey sinirsel her şey!.. (İşimdeyim Gücümdeyim)
  • İnsanın kendi kendine rezil olması ne kadar fena. Hatta birinin görmesinden daha da fena. Bu sebeple biri görse o rezalet meşru olacak, bir ihtimal üstüne gülünecek, bir ihtimal de oldukca utanacaksınız fakat en azından meşru olacak, bilinecek rezillik ve bitecek. En kötüsü tıpkı bunun şeklinde havada kalanlar, asla kimsenin bilmedikleri. (Benim de Söyleyeceklerim Var! (Üç))
  • “Gözlüklerini artık takmıyor musun?” diye sordu bana. Dışarıya bakarak “Hayır” dedim. “E görebiliyor musun peki bu şekilde?” diye arsız şeklinde sordu. “Yeterince çirkinlik gördüm, bundan sonrasında görmesem de olur. Hem ben bazıları şeklinde mutluluğu ötelerde aramıyorum, yakınımdakiler yetiyor bana” diye koydum sözü. Semih güldü “Lensleri var” diye yavşakça ispiyonladı beni. (Benim de Söyleyeceklerim Var!)
  • Zira yaşamı özetleyen bir insan kadar şu hayatta tiksindirici biri daha olması imkansız. En bunaltıcı insanlardır bunlar. Hayatı özetleyip, her şeyi terimlerle, kalıplarla, “O öyledir, bu da böyledir” diye özetlerler, biz gerizekalılara da yaşayacak hiçbir şey bırakmazlar (Benim de Söyleyeceklerim Var! (Üç))
  • …yaşamı özetleyen bir insan kadar şu hayatta tiksindirici biri daha olması imkansız. En bunaltıcı insanlardır bunlar. Hayatı özetleyip, her şeyi terim­lerle, kalıplarla, “O öyledir, bu da böyledir” diye özetlerler… (Benim de Söyleyeceklerim Var! (Üç))
  • Sevgili dostlarım şimdi tam anlatabilir miyim bilmiyorum fakat o gün ilk kere bişeylerin değişmesinin beni ne kadar korkuttuğunu anladım. Sen hep o şekilde devam edecek sanarken, insanların bitakım kararlar alması, birden ciddi bi mesafe takınması oldukca koydu bana. (Benim de Söyleyeceklerim Var! (İki))
  • Tedarikliyim diye sevindim durdum.
    Sıcağı görünce yandım kavruldum.
    Mecnun oldum çöllere savruldum.
    Kırk kapıya muhtaç eyledi mont beni…
    Bir acayip Ercanım bu dünyada konar göçerim.
    Gâhi ağlar gâhi gülerim.
    Mont elde diyar diyar gezerim.
    Onulmaz dertlere saldı mont beni… (İşimdeyim Gücümdeyim)
  • Varlığınızla rahatsız etmek… Yani ortada hiçbir sebep yokken ve hiçbir şey yapmadan, ağzınızı bile açmadan bir insanı ya da daha kötüsü birçok insanı bir tek orada bulunarak rahatsız etmek… (Benim de Söyleyeceklerim Var!)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş