Eğitim

Bir Aynada Üç Kadın – Eric Emmanuel Schmitt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Aynada Üç Kadın – Eric Emmanuel Schmitt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Aynada Üç Kadın kimin eseri? Bir Aynada Üç Kadın kitabının yazarı kimdir? Bir Aynada Üç Kadın konusu ve anafikri nedir? Bir Aynada Üç Kadın kitabı ne konu alıyor? Bir Aynada Üç Kadın PDF indirme linki var mı? Bir Aynada Üç Kadın kitabının yazarı Eric Emmanuel Schmitt kimdir? İşte Bir Aynada Üç Kadın kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Eric Emmanuel Schmitt

Çevirmen: Bahadırhan Bozkurt

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050917321

Sayfa Sayısı: 412


Bir Aynada Üç Kadın Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Erkeklerin biçimlendirip yönettiği dünyalarda yaşayan ve çağlarının tuttuğu aynadaki görüntüden kaçmak isteyen özgür ruhlu üç kadının kesişen hayatları…

Üçü de kendi aynasında görmüş olduğu şeyi arıyordu: Tanrı, bilinçaltı ve…

16. yüzyıl, Flandre: Anna, görmüş olduğu mistik hayallerin rehberliğinde yapmış olduğu iç yolculukta, kendini ve varlığından bile güvenli olamadığı Tanrı’yı doğada bulur. 20. yüzyıl başları, Viyana: Kendisini evlatlık veren ailesini reddeden, asil eşinin ailesine ve devrin terbiye anlayışına başkaldıran Hanna, psikanalizin rehberliğinde yapmış olduğu yolculukta, benliğinin derinliklerini keşfeder.

Günümüz, Hollywood: Yaşadığı beyaz perde dünyasının aşırılıklarına bağımlı, fakat bir taraftan da bu kalıplardan çıkmak isteyen Anny Lee, Hanna’nın yazdıkları vesilesiyle tanımış olduğu Azize Anna’yı perdede canlandırmaya çalışırken, kendini ve gitmek istediği yolu bulacaktır. Erkeklerin biçimlendirip yönettiği dünyalarda yaşayan ve çağlarının tuttuğu aynadaki görüntüden kaçmak isteyen özgür ruhlu üç kadının kesişen hayatları…

(Tanıtım Bülteninden)


Bir Aynada Üç Kadın Alıntıları – Sözleri

  • – “Bu gereksinimlerinizi gidermek için hırsızlık yapar mıydınız?”
    – “Birden fazla yaptım.”
    – “Utanç size engel olmadı mı?”
    – “Utanç bir tablonun çerçevesi gibidir, kusuru kıymetli kılar.”
  • ” Yine de, düşünceden ziyade, düşüncenin yokluğuyla daha iyi kavranan gerçekler var.” Diye konuşmaya devam etti.
    ” Tanrı ölçülemez, bizim kelimelerimizi ve kavramlarımızı aşar. Eğer bir şahıs lisanı kafi buluyorsa, bunun sebebi hemen hemen mühim bir şeyi hissetmemiş ve de keşfetmemiş olmasıdır. Kendini tam ve kusursuz olarak ifade edebildiğini sanmak ne korkulu bir yoksulluk… Bu, insanoğlunun içinde hiçbir şey olmadığını gösterir, bu, dar hudutlarını aşamamış bir ruha işaret eder. Çene çalıyor olmaya kıvanmak, kendini yine etmeye sevinmek anlamına gelir. Umarım hiçbir süre sözlerimden ve düşüncelerimden doyum olmam.”
  • Kendini tekrardan bulmak için kimi zaman yitmek gerekir
  • İnsan doğasının nefret etmiş olduğu iki duygu vardır; minnettarlık ve hata ortaklığı. Kimse bu tarz şeyleri uzun süre sürdüremez.
  • Kendini tekrardan bulmak için kimi zaman yitmek gerekir.
  • Her ne kadar beni çevreleyen cam duvarlar etrafımı görmeye olanak verse de onları aşamıyorum, kendime mahkumum, hep aynı insanlarla, benimle beraber hapsolan balıklarla görüşmeye hükümlüyüm.
  • Ben yaşamı var etmek isterim, ona maruz kalmak değil.
  • Düşünceler, buzdağının görünen kısmıdır. Hanna, sizin bilincinde olduklarınızdır. Ama aşağı tarafta başka düşünceler de vardır, kelimelerle değil de, yanılgılarla, eylemlerle, davranışlarla anlatılır.
  • Ben yaşamı var etmek isterim, ona maruz kalmak değil.
  • Beden bizim algı ettiğimizden fazlasını sunar, duyularımızın ya da emirlerimizin ulaşabildiği o ender organlarımızın toplamından oldukça daha fazlasıdır aslına bakarsak. Her gün nefes alır, uyur, sindirir, bu tarz şeyleri bizsiz yapar. Doğduğumuz günden bu yana biz istemeden büyümüştür ve biz engelleyemeden yaşlanacaktır. Şu anda mesela, bedenim içinde yepyeni bir şey var ediyor, benim kontrolüm haricinde, cinsiyetini, karakterini, görünüşünü bilmediğim bir insan. Bu çocuğun ne yaratıcısı ne de tanığıyım, bir tek onun kabıyım.
  • Ruh tıpkı bir vapur şeklinde, bir tek şuur denilen bir gözetleme direğine indirgenemez, köprü altında ambarlar hafızadır, atölyeler hayal gücüdür, makine dairesi iştahdır, zor erişilen bölümlere doğru inen koridorlar ve merdivenler ise rüyalarımızın düzensiz ışığıyla hafifçe aydınlanan sintine bölgeleri ve tamamen karanlığın hakim olduğu temelleri ihtiva eder. Sonuç olarak bilincin gözetleme direği, dünyadan gelen ile ambarlarımızın derinleri içinde bir yerde, sadece ufak, dışta, yüzeyde bir noktadır.
  • Dolu dolu bir sessizlik iyice aralarına çöktü. Bu sessizlikte kaderini kabul etmek vardı, bu hayata katlandığın kadar tadını da çıkarma düşüncesi vardı. Hakkını alırsın, yararını görürsün, keyfini çıkarırsın, sonrasında ölürsün. Hayvan bunu bilir. Unutan bir tek insandır.
  • Tabi o kitaplar Pamuk Prenses’in ya da Külkedisi’nin onca senelik evlilikten sonrasında ne düşündüklerini asla anlatmaz, bu masallar yatak odasının eşiğinde bitiverir, aşıklar yatağa geçtiklerinde kapı kapanır. ” Mutlu yaşadılar ve bir sürü evlatları oldu.” Tüm bir yaşamı anlatmak için birazcık özlü ve kısa değil mi?
  • “Kendini tam ve kusursuz olarak ifade edebildiğini sanmak ne korkunç bir fakirlik… Bu, insanın içinde hiçbir şey olmadığını gösterir, bu, dar hudutlarını aşamamış bir ruha işaret eder. Çene çalıyor olmaya memnun olmak, kendini tekrar etmeye sevinmek demektir. Umarım hiçbir zaman sözlerimden ve düşüncelerimden tatmin olmam.”

  • “Hiyerarşiyi reddediyorum Braindor.”
    “Yine de, kolayca boyun eğiyorsun.”
    “İnsanlar arasındaki hiyerarşiden değil, insanlarla hayvanları ayırandan bahsediyorum. Kendimizi üstün sanıyoruz.”
    “Öyleyiz.”
    “Hangi mevzuda? Hayvanlar besleniyor fakat savaşlar çıkarmıyor. Hayvanlar dövüşüyor fakat işkence etmiyor. Hayvanlar, kent oluşturmak, yollar açmak için ormanları yok etmek yerine ormana saygı duyuyor. Bulutları dumana boğmuyor, ağırbaşlı, yerlerinde durup duruyorlar.”


Bir Aynada Üç Kadın İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Anna, Hanna ve Anny; üç ana karakter, 16.YY, 20.YY, 21.YY olmak suretiyle üç ayrı süre dilimi ve 42 bölüm. Her bölümde ayrı ayrı sırasıyla bu üç kadının yaşam hikayelerini okuyoruz. Anna ve Anny’nin hikayesi bir anlatıcı tarafınca, Hanna ise öyküsünü ilk ağızdan konu alıyor. Hepsinin hikayesi değişik olsa da buluştukları bir nokta var ki o da bulundukları dönemde yaşadıkları topluma ilişkin değilmiş şeklinde hissetmeleri.
Kiliselerin gücün zirvesinde olduğu bir dönemde Anna’nın evrenin özünü arayışı, Tanrı’yı tanımlama biçiminin devrin şartlarına bakılırsa aslına bakarsak bayağı olan fakat sıradışı kabul edilerek anlaşılamayan bir karı.
Hanna farklılığının bilincinde fakat toplumsal normlara uyum sağlamaya çalışan bir karı. Bir gün yaşamış olduğu fena bir edinim sebebiyle psikanalizle tanışıyor ve kendi bilinmezliğinde yolculuğa çıkarak kendini tekrardan keşfetme imkanı buluyor.
Meşhur bir beyaz perde yıldızı olan Anny ise içinde bulunmuş olduğu sistem ve toplumsal yapıya tepkisini en uçlarda yaşayarak gösteriyor. Büyük bir ruhsal çöküşün arkasından toparlanarak kendi doğru yolunu buluyor.
Hepinizin kendi yolunu bulması dileğiyle… (thetises)

Zamandan kurtulup yetişmesi ihtiyaç duyulan kişilere ulaşan bir çarenin hikayesi. 3 değişik kadının, bambaşka dertlerine ve hayatlarına ve hatta zamana karşın birbirlerinin hayatlarına uzanışı.
Okunuşu rahat, insanoğlunun ‘insan’ algısını geliştiren bir yapıt. (Büvi Zeynep Kuçar)

Belki de bir aynada dört hanım … Farklı dönemlerde yaşamış bu üç kadının kendi iç dünyalarına ayna tutması bana esin verdi. Kadın olmak asla bu kadar keyifli olmamıştı … (Mehtap Açıkyer Yıldırım)


Bir Aynada Üç Kadın PDF indirme linki var mı?


Eric Emmanuel Schmitt – Bir Aynada Üç Kadın kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Aynada Üç Kadın PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Eric Emmanuel Schmitt Kimdir?

Eric-Emmanuel Schmitt. Fransız romancı, oyun yazarı ve beyaz perde yönetmeni. 1960 senesinde Lyon’da hayata merhaba dedi. Müzik ve edebiyat okudu. 1980-1985 yılları aralığında Ecole Normale Supérieure’de felsefe okudu. Schmitt’in Şişmanlayamayan Sumocu adlı romanı Doğan Kitap’tan çıkmıştır.


Eric Emmanuel Schmitt Kitapları – Eserleri

  • Bayan Ming’in Hiç Olmayan On Evladı
  • Şişmanlayamayan Sumocu
  • Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler
  • Yüzlerin Ötesini Gören Adam
  • Bir Aynada Üç Kadın
  • Mösyö İbrahim ve Kuran’ın Çiçekleri
  • Oscar ve Pembe Meleği
  • Milarepa
  • Nuh’un Evlatları
  • Adolf H.’nin Diğer Yaşamı
  • Müsyö İbrahim və “Quran”dakı çiçəklər
  • La nuit de feu
  • Pilatus’a Bakılırsa İncil
  • Le Visiteur


Eric Emmanuel Schmitt Alıntıları – Sözleri

  • Ruh tıpkı bir vapur şeklinde, bir tek şuur denilen bir gözetleme direğine indirgenemez, köprü altında ambarlar hafızadır, atölyeler hayal gücüdür, makine dairesi iştahdır, zor erişilen bölümlere doğru inen koridorlar ve merdivenler ise rüyalarımızın düzensiz ışığıyla hafifçe aydınlanan sintine bölgeleri ve tamamen karanlığın hakim olduğu temelleri ihtiva eder. Sonuç olarak bilincin gözetleme direği, dünyadan gelen ile ambarlarımızın derinleri içinde bir yerde, sadece ufak, dışta, yüzeyde bir noktadır. (Bir Aynada Üç Kadın)
  • Mən ərəb deyiləm, Momo, mən “Qırmızı Aypara”nın vətənindənəm. (Müsyö İbrahim və “Quran”dakı çiçəklər)
  • “Az uyuyordu, rahatsız uyuyordu ve gitgide daha zor uyuyordu.” (Şişmanlayamayan Sumocu)
  • Düşünmeden öğrenmek gereksizdir; öğrenmeden düşünmek tehlikelidir. (Bayan Ming’in Hiç Olmayan On Evladı)
  • Yani, ne insanoğlu ne de doğa, öyleki mi? Kimse benim acılarımı paylaşmayacak mı? (Adolf H.’nin Diğer Yaşamı)
  • Yir­mi yaşlarındayken yılları takmaz insan; kırkından sonrasında illüzyon bozulur; bir karı kendinden gençleri görmüş oldu­ğünde yaşını hisseder. (Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler)
  • İnsan doğasının nefret etmiş olduğu iki duygu vardır; minnettarlık ve hata ortaklığı. Kimse bu tarz şeyleri uzun süre sürdüremez. (Bir Aynada Üç Kadın)
  • Gurur için bir eşiyle olan evliliği ayakta tutmak aşka değil, iz­zeti nefse boyun eğmektir. (Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler)
  • Cümleler hislerle algılanabilecek olanın yüzeyinde dalgalanıyorlar. Sözcükler görüneni anlatırlar, görünmez olanı değil. Olağan deneyimden bahsederler, muhteşem olandan asla. (Yüzlerin Ötesini Gören Adam)
  • Tüm insanların aynı depreşe olmadıklarını düşünen büyük adamları gözlemliyordum.Onların bende olmayan bir kabiliyete haiz olduklarını sezmiştim:İnsanları ezme kabiliyeti. (Pilatus’a Bakılırsa İncil)
  • Sevgiye olan susuzluğumu seksle bastırıyorum. Ama bağlanamıyorum. İki ya da üç kucaklaşmadan sonrasında, daha ileri gitmek, açılmak, karşındakini keşfetmek, ruhunu açıkça ortaya sermek gerekeceğini hissediyorum. Ruhu ortada biri olarak dolaşmaktansa kıçı açıkta dolaşmayı yeğliyorum. (Pilatus’a Bakılırsa İncil)
  • Ben yaşamı var etmek isterim, ona maruz kalmak değil. (Bir Aynada Üç Kadın)
  • “Bildiğini” iddia eden palavracıdan sakınırım…Tanrı’nın var bulunduğunu ya da yok bulunduğunu bilenden. (Yüzlerin Ötesini Gören Adam)
  • Onu elinde tutanı aydınlatan bir mumdur deneyim. (Bayan Ming’in Hiç Olmayan On Evladı)
  • İnsanın içine attığı, açık ettiğinden daha ağır çeker. (Şişmanlayamayan Sumocu)
  • Sessizlik, asla ihanet etmeyen bir dosttur. (Bayan Ming’in Hiç Olmayan On Evladı)
  • “Mademki beni başka herhangi biri kadar seviyordu, daha çok değil, bu demekti ki aslına bakarsak beni sevmiyordu.” (Şişmanlayamayan Sumocu)
  • Aklın varlığın temel direğidir. (Mösyö İbrahim ve Kuran’ın Çiçekleri)
  • Güzellik senin baktığın yerdedir. (Mösyö İbrahim ve Kuran’ın Çiçekleri)
  • “İnsanın həyatı iki yerdə keçir: ayaqqabısında və yatağında”. (Müsyö İbrahim və “Quran”dakı çiçəklər)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş