Eğitim

Buz – Anna Kavan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Buz – Anna Kavan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Buz kimin eseri? Buz kitabının yazarı kimdir? Buz konusu ve anafikri nedir? Buz kitabı ne konu alıyor? Buz PDF indirme linki var mı? Buz kitabının yazarı Anna Kavan kimdir? İşte Buz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Anna Kavan

Çevirmen: Selahattin Özpalabıyıklar

Orijinal Adı: Ice

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051417394

Sayfa Sayısı: 180


Buz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hiç benzeri yok… Bu buz ruhsal buz ya da doğa ötesi buz değil; burada çocukluğun yalnızlığı, bir büyüyle, İhtiyar Denizci’nin ki kadar sanrılı bir fizyolojik gerçekliğe dönüştürülmüş.”

 

-Doris Lessing

 

Anna Kavan, ağlatısal ve egzotik yaşamını yazdıklarına yedirişi, düş dün­yası ve kâbus dolu hayal gücü dolayısıyla sık sık benzetilip kıyaslandığı Anaïs Nin benzer biçimde kültleşmiş bir yazar.

 

Buz gerçekdışılığın yargı sürdüğü, düşlerle alegorilerin iç içe geçmiş olduğu marjinal bir bilimkurgu, “Kafka’nın kızkardeşi” olarak anılan Kavan’ın başyapıtı.

 

Buz’daki karakterler bilhassa simgesel ve adsızdır. Kız, kahraman, muhafız. Geçtikleri ülkeler anonimdir. Kararları geçicidir, eylemleri neredeyse rastlantısal, durumları buzun ilerleyişi kadar tadı. Onların dünyası ölüme mahkûmdur. Çılgınlaşmış askeri eylemler, adsız millet­lar, her şey bir kıyamet duygusuna katkıda bulunur.

 

“Modern yazarların en gizemlilerinden biri olan Anna Kavan, eşsiz büyüleyicilikte bir kurmaca dünya yarattı. Onun görüş gücünün yoğunluğuyla çok az çağdaş romancı boy ölçüşebilir.”

 

-J. G. Ballard


Buz Alıntıları – Sözleri

  • Müthiş ürkek ve sinirli, dış dünyadan
    birini görmek ona iyi geliyor. Burada oldukça yalnız.
  • “Geçmiş kaybolmuş ve asla olmuştu; gelecek, yokoluşun kavranmaz hiçliğiydi. Tüm geriye kalan, ‘şimdi’ denen durmaksızın büzülen vakit parçasıydı. “
  • Gerçeklik benim için devamlı kim bilir özellikte bir şey olmuştu.
  • İşte istediğiniz menekşeler. Onlar için ta çiçek pazarına gitmek zorunda kaldım. Maalesef birazcık pahalı.
  • Dünya kaçışın mümkün olmadığı bir arktik hapishane olmuştu
  • Felâket başladığında hepimiz tektir,yapayalnızdır.
  • Bu sefer tüm hakikati söylemek mühim görünüyordu: fakat hakikatin ne olduğundan güvenli olamıyordum, tek doğru söz şuymuş benzer biçimde geldi: “Bilmiyorum.”
  • Adamın soğuk heykel gözleri bir Merkür’ün gözleriydi, buz-gözler, mesmerik ve tehdit eden. Nefreti özlüyordu kız.
  • Niye Burada müzik yok?
  • Dış dünyanın gerçekdışılığı garip bir halde kendi rahatsız zihinsel durumumun bir uzantısı gibiydi sanki.
  • Geçmiş kaybolmuş ve asla olmuştu; gelecek, yok oluşun kavranmaz hiçliğiydi. Tüm geriye kalan, “şimdi” denen durmaksızın büzülen vakit parçasıydı.
  • Duygusuzluğumu uygun bulmuyordum, fakat vardı. Çeşitli etkenler birleşerek oluşturmuştu bunu, hafifletici sebep değillerdir gerçi.
  • Dünya çoktan sona varmış gibiydi.


Buz İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bildiğime gore Anna Kavan bu kitabı uyuşturucunun etkisindeyken yazmış. Bilhassa de ilk beş bölümde bunu oldukça net görebiliyordum aslına bakarsak. Kafam allak bullak olmuştu. Okurken ne vakit neyden bahsettiğini anlamakta güçlük çektim. Sonraki 10 bölümde ise kitaba tutuldum, okudukça okumak istedim. Buz’un soğukluğunu hissettim. Anlatım seçimi, betimlemeleri, karakterlerin isimsizliği hoşuma gitti (✧ω✧) (elif)

‘Kafka’ nın Kızdardeşi’ olarak anılan Anna Kavan’ ın, 1967’de yayımlandığı yıl Bilim Kurgu Kitabı Ödülü’ nü almış olduğu Buz kitabı.
Mekanların, dönemin belirsizliği.
Kuvvetli, okundukça etkisi altına alan değişik boyutları barındıran, kolayca imgelerin ve göndermelerin sırrının çözülemeyeceği bir yapıt.
Romanın anlatıcı karakteri; tüm yaşamını bir kızı bulmaya çalışan saplantılı bir karakter. Kızı bulması, ilgisinin karşılıksız olması, tekrardan yitiriş.
Gerçek dışılığın iç içe geçmiş olduğu metin, ifade yapısının değişik olduğu bir yapıt. İsimleri bile olmayan kahramanların yaşamları, iklimsel değişimle beraber oluşan ‘Buz’ kütleleri.
Buz’ un dünyayı bekleyen sona yaklaştırması. Öte taraftan askeri, politik rekabetler; isimsiz kahramanlarımız benzer biçimde isimsiz ülkeler içinde.
Buz bir metafor. Savaşın, soğuğun, düşüncelerin, yazgının savaşı. İnsanların ruhlarının da soğumaya başladığı bir harp. (Kübra Odabaşı)

* Büyük seviyede Kafka esintisi ve tesiri görüldüğü eserde Kafkaesk anlatımın doruklarında geziniyor. Kafka’nın kız kardeşi olarak tanımlanan yazar eseri yayımladığı 1967 tarihinde bilimkurgu kitap ödülüne layık görülmüştür. İç içe geçen ifade ve gerçeküstü argümanlar oldukça ağır basan temalar. Bilhassa hem Japon hem de öteki yazarların okuduğum yazarların kitaplarına dikkate aldığımda Kafka’ya en yakın yazar olarak anılabilir.
** Düş ve geçek bir dünyanın girift yapısıyla oldukça boyutlu, oldukça katmanlı bir panaroma çizen ve merkeze saplantı derecesinde talep ve arzuyu yerleştiren, bir kızı bulmakla kendi sınırını aşan kahramanımız, düşüncesinin merkezinde bir tek onu düşünmek, onu görmek, onu bulmak gayretinde. Tüm bu çaba ve emeğin sonucunda hayallerine ulaşıp kızı buluyor.
*** Zaman ve mekanın belirsizliği karşısında kahraman karşısında aniden anti kahraman rolünü canlandıran kız beliriyor. Tüm dünyasını kızı bulmak üstüne kurgularken, kız onun gelişine, varlığına büyük bir üzüntüyle yanıt verir. Kız hem korku hem de üzüntüyle karışık ruh haliyle bir an ilkin ortadan kaybolmasını istemektedir.
**** Bilimkurgu ve distopya olarakta anlatabileceğimiz kitap dünyanın varlığının tehlikeye girmiş olduğu, yokoluşla baş başa kalmış olduğu bir dönemde nükleer patlamalar sonucu buz kütleleri dünyayı sararak şehir ve dünyaya ilişik ne var ise yok eder. Kıtalar birleşir, temel gereksinimler artık buz kütleleriyle kaplıdır. Bu gelişmeler dünyayı büyük bir kaosun eşiğine sürüklüyor. Militarist bölünmeler ve ülkeler arası silahlanma yarışı…
***** Ağır ilerlemesine karşın gizemini ve heyacanını en üst limitte tutan, Kafkaesk anlatımın hakkını veren bir kitap… (HOMO FABER…)


Buz PDF indirme linki var mı?


Anna Kavan – Buz kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Buz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anna Kavan Kimdir?

1901’de bir İngiliz ailenin evladı olarak Fransa’nın Cannes kentinde hayata merhaba dedi. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı. 14 yaşlarındayken, babası ona “yaşam boyu yalnızlık” bırakarak öldü. Kavan’ın müreffeh fakat sevgisiz çocukluğu Avrupa ve Kaliforniya’da geçti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson’la beraber yaşamış olduğu Burma’da (şimdiki Birmanya) başladı. “Anna Kavan” adını “Women’s Liberation için öncü bir çaba” olarak nitelenen Let Me Alone romanının hanım kahramanından aldı. “Kavan”, kahramanın nefret etmiş olduğu ve küçümsediği kocasının soyadıydı. (Bu soyadı ek olarak fanatik olduğu Kafka’ya da bir göndermeydi.)

Yaptığı İki evlilik de başarısızlıkla sonuçlanan Anna Kavan, 1925’ten ölümüne kadar iyileşmez bir eroin bağımlısıydı. İlk eşinden olan oğlu Bryan II. Dünya Savaşı’nda, Stuart Edmonds’la evliliğinden olan kızı Margaret ise doğum yaptıktan sonrasında öldü. 1968’de Londra’daki evinde kalp krizi sonucu ölmüş olarak bulunduğunda, elinde yazdıklarında “bazuka” olarak geçen şırıngası vardı.

Anna Kavan, egzotik yaşamını yazdıklarına yedirişi, düş dünyası ve kâbus dolu hayal gücü dolayısıyla sık sık benzetilip kıyaslandığı Anais Nin benzer biçimde kültleşmiş bir yazar. Düş, mesel, alegori ve masal benzer biçimde vasıta-formlar kullanarak otobiyografik yanları belirgin, fakat iyi sindirilmiş, öykü ve romanlar yazdı. Türkçeye Buz haricinde iki romanı daha çevrildi: Uyku Tanrısının Evi (Çev. Şefika Komçez) ve Kartal Yuvası (Çev. Roza Hakmen).


Anna Kavan Kitapları – Eserleri

  • Buz
  • Kartal Yuvası
  • Uyku Tanrısının Evi
  • Julia ve Bazuka


Anna Kavan Alıntıları – Sözleri

  • Milyarlarca tekrardan sonrasında güneşin artık mekanik olarak hareket ettiğini sanırsınız değil mi? Ancak durum {hiç de} bu şekilde değil. Seyircilerine ödedikleri paranın karşılığını vermek isteyen bilgili bir oyuncu benzer biçimde, oyunu tüm maharetini kullanarak ilk günkü heyecanla oynar. Kuşkusuz diğeri oyuncular bir tek ona eşlik etmek için orada bulunurlar. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Ama bir kez yola çıktıktan sonrasında geri dönemezdik. Yapılacak tek şey, nereye gideceğimizi bilmesek de yola devam etmekti. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Felâket başladığında hepimiz tektir,yapayalnızdır. (Buz)
  • Dünya kaçışın mümkün olmadığı bir arktik hapishane olmuştu (Buz)
  • Gece karanlık vakit: Merak zamanı; gündüz sorulamayacak sorular zamanı. (Uyku Tanrısının Evi)
  • İnanılmaz bir halde, hatalarıma karşın beni seven bir sevgiliden, beni oldukça uzaklardan soğukkanlılıkla kınayan bir yargıca dönüşmüştü. (Julia ve Bazuka)
  • Dış dünyanın gerçekdışılığı garip bir halde kendi rahatsız zihinsel durumumun bir uzantısı gibiydi sanki. (Buz)
  • Yaşam gerilimdir ya da gerilimin bir sonucu: Gerilim olmasa yaratıcı dürtü de olmazdı. İnsan yaşamı iki kutup, gece ve gündüz, arasındaki gerilimin sonucu olarak ele alınırsa, gece, kısaca eksi kutup, artı kutup olan gündüzden {hiç de} aşağı kalmaz. İnsan ilişkileri, gündüze gore oldukça değişik bir kozmik ışınım tesirinde olan geceleri, uç noktalarda gezinmeye eğilimlidir. İnsanlar çoğunlukla gece doğar ve ölürler. (Uyku Tanrısının Evi)
  • İşte istediğiniz menekşeler. Onlar için ta çiçek pazarına gitmek zorunda kaldım. Maalesef birazcık pahalı. (Buz)
  • Gündüz yaşamı içinde bana yer yoktu. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Bana öyleki geliyor ki bir şahıs başka birine yer açmak zorunda olduğundan uzaklaşır. (Julia ve Bazuka)
  • Dünya çoktan sona varmış gibiydi. (Buz)
  • Ne kadar da karanlık. Biri ayı çalmış olmalı gizlice. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Onunla bağlantılı olarak birçok mucize meydana gelmişti, bu da yeni bir mucize olabilirdi, kozmik ışınlar ve mutasyon gizemi onları birbirine bağlamıştı madem – bedensiz bir araya gelemezler miydi, bir tek rüyalarda mı olacaktı bu? (Julia ve Bazuka)
  • “İlk elem duygum, o kayıptan naturel olarak kaynaklanmış olabilir, üzerime o denli yavaştan, belli etmeden çökmüştü ki; izini süremediğim bir üzüntü.” (Kartal Yuvası)
  • Ben artık bir zamanlar olduğum insan değilim. Artık ne olmam icap ettiğini bilmiyorum. Burada nesneler değişmeye, karanlıkta kaybolmaya devam ediyor. Bu oldukça rahatsız edici. Her ne olursam olayım, yitik şeyler arasındayım – bunu biliyorum.
    Julia ve Bazuka (Julia ve Bazuka)
  • Adamın soğuk heykel gözleri bir Merkür’ün gözleriydi, buz-gözler, mesmerik ve tehdit eden. Nefreti özlüyordu kız. (Buz)
  • Gerçek yaşam nefret dolu ve yorucu bir rüya. (Julia ve Bazuka)
  • Gece. Gece karanlık vakit: Merak zamanı; gündüz sorulamayacak sorular zamanı. (Uyku Tanrısının Evi)
  • “Geçmiş kaybolmuş ve asla olmuştu; gelecek, yokoluşun kavranmaz hiçliğiydi. Tüm geriye kalan, ‘şimdi’ denen durmaksızın büzülen vakit parçasıydı. ” (Buz)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş