Eğitim

Gece – Elie Wiesel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gece – Elie Wiesel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gece kimin eseri? Gece kitabının yazarı kimdir? Gece konusu ve anafikri nedir? Gece kitabı ne konu alıyor? Gece PDF indirme linki var mı? Gece kitabının yazarı Elie Wiesel kimdir? İşte Gece kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Elie Wiesel

Çevirmen: Dila Balça Öğün

Yayın Evi: Koridor Yayıncılık

İSBN: 9786054629978

Sayfa Sayısı: 176


Gece Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tüm İnsanlığa Okutulması Gereken Kitap.”

-Oprah-

Transilvanya’nın Sighet şehrinde doğan Elie Wiesel, 1944’te, ailesiyle birlikte Auschwitz, arkasından Birkenau’ya gönderildiğinde hemen hemen 16 yaşındaydı. Gece, onun bu hatıralarının kitabıdır: Bir daha asla görmeyeceği anası ve minik kız kardeşinden ayrılışı, babasıyla açlığı, soğuğu, darbeleri ve işkenceyi paylaşmış olduğu kamplar… Ve insan onurunu kaybetmenin utancı.

Gece’yi bu denli ürpertici kılan şey; yazarın başından geçen vakaları -mış şeklinde yapmadan, bir tepki olarak gösterilen her düşüncenin, korkunun ve acının resmini derin fırça darbeleriyle gözler önüne seriyor olmasıdır. Hafızalardan silinmeyecek bir tarihe tanıklığın küçücük bir kitaba sığdırıldığı bu dev başyapıt, yüreğinizle sizi baş başa bırakacak.

1986’da Nobel Barış Ödülü’nü alan Wiesel, Boston Üniversitesi’nde fahri profesör unvanıyla ders vermektedir.

(Tanıtım Bülteninden)


Gece Alıntıları – Sözleri

  • Artık dünya , sımsıkı kapalı bir vagondu.
  • Nasıl oluyor da insanoğlu , çocuklar yakılıyor ve tüm dünya susuyordu ?
  • Bu kitabı niçin yazdım ?
    Şiddete karşı bastırılamaz bir çekim duyan tarihin tekrarlanmaması için kendine daha iyi bir talih vermenin yolları olarak insanlara kelimeler ve anılar kanalıyla miras bırakmak için miydi ?
  • “Söyleyecek oldukça şeyim vardı fakat onları anlatacak kelimelerim yoktu.”
  • İnanamıyordum. Nasıl oluyor da insanoğlu, çocuklar yakılıyor ve tüm dünya susuyordu?
  • “Dün susmuş olanlar, yarın da susacaklar.”


Gece İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Nobel Barış Ödüllü kitap Gece; yazarın ailece 2. Dünya Savaşı 1944 yıllarında Hitler’in Yahudi cemaatini getirmiş olduğu Auschwitz- Birkenau toplanma kampında yaşadıkları gerçek süreci özetleyen bir kitap. Yazarın “Delirmemek için yazdım” söylediği bir kitap olan Gece’yi sadece 1952’de yazılabilmiş.
Bu döneme ilişik değişik kitap ve Çizgili Pijamalı Çocuk filmini izlemiştim. Kitabın da ötekiler şeklinde zira anlatılanlar yaşananların birebir aynısı. Bu içler acısı yaşanmışlıkların içinden çıkıp hayatta kalabilen yazar Elie Wiesel, bu sürecin başında14 yaşlarında bir çocuktu. Anne ve kız kardeşlerini kampa ilk geldikleri gün kaybedip babasını da yanı başlangıcında ağlatısal şekilde kaybedişi ve zulüm içinde geçen seneler…
Daha ilkin filmini izlemeyip informasyon sahibi olmayan için tüyler ürpertici pek oldukça satır olabilir bu kitap. Ama bir kere informasyon sahibi olduktan sonrasında bile alışıyor insan en derin acıya bile. Ben de gene yüreğim burkularak okudum, yer yer ağzımın açık kalmış olduğu noktalar bile oldu fakat ilk kere öğrendiğim şeklinde de sarsılmadım, işte insanoğlu…
Öte taraftan kitabın sonunda da yazarın belirttiği şeklinde kurtulanlar ne bir intikam ne de yaşadıklarını düşünme sürecine girmemişler amaçları bir tek kurtulmak olmuş ki ilerleyen zamanda ve şu zamanda da Filistinlilere yapılanlar ortada. Yaşanmış acıya karşı bu tarz şeyleri dile getirmek istemesem de ister istemez ‘niçin’ sorusu yankılanıyor zihnimde.
Ayrıca kitabın oldukça sadeleştirilmiş bulunduğunu düşünüyorum, bu vakaları yaşamış birisi yaşadıklarını bu kadar mütevazı ifade edemeyeceğini düşünüyorum. Keşke kitaplar orijinalindeki haliyle elimize ulaşabilse…
Tarihte süregelmiş olan bu vakaları yaşamış bir yazarın,  ağzından öğrenmek isteyen için ilk sırada gelecek bir kitap olabilir, tavsiye ederim. (F.Betül U.)

Yine özetlemek gerekirse ve bir tek okuyup fikrimi paylaşmak adına bir araştırma yazdım bugün. Ilk olarak kitabı bana armağan eden canım dostum muratcepni teşekkür ederim. Sadece bir kitap değil bir yaşam göndermiş bana.
İkinci Dünya Savaşı döneminde 1944 Mayısında Naziler, Macaristan’ın da onayı ile Sighet’in Yahudi cemaatini Auschwitz – Birkenau toplama kampına sürer.
Wiesel de ailesi ile beraber buraya gönderilenler arasındadır. Sol koluna meydana getirilen A-7713 numaralı dövme sonrası artık adı ile değil bu şekilde anılmaya başlanır O. 16 yaşlarında başladığı yolculuğunda ona babası Shlomo birlikte rol alır. 8 ay birçok işte çalışır, aç kalır, sertliği ve insanlık suçlarını görür.
Ve 1944 sonlarında Buchenwald Toplama Kampı’na nakledilir. Binlerce insanla beraber ölümü bekler Wiesel. Annesi Sarah ile en minik kız kardeşi Tzipora Holokost’ta yaşamını kaybeder, babası ise yaptıkları mecburi yürüyüş sonrası dizanteri ve açlıktan ölür. Hayatta tek başına kalmıştır artık. Kaderine razı gelmişken 11 Nisan 1945’de Buchenwald Kampı Amerikalılar tarafınca ele geçirilir. Wiesel de bu şekilde kavuşur özgürlüğüne.
Ancak özgürlük bir tek bedenin özgürlüğüdür. Ruhu orada, kamplarda kalmıştır yazarın. Yakılan bebekler, kurşuna dizilen, açıklıktan ölen, dayak yiyen insanoğlu görmüştür. Babasını, annesini ve kardeşini bu kamplarda yitirmiştir. Yerleştirildiği yetimhanede, kendi şeklinde hayatta kalmayı başaran iki kız kardeşi ile karşılaşsa da kaybetmiş olduğu şey saflığı çocukluğudur.
Bu kitabı delirmemek için yazdım der önsözde Wiesel. Elde değil delirmemek. Bizler okurken böylesine korkuyorsak yaşayanlar neler hissetmiştir? Ya da hissetmişler midir bir şey? Ailesini iyi mi aramıştır insanoğlu, bir süre ilkin yanyana oturup söyleşi ettikleri yiyecek yedikleri kişileri dayak yerken görmenin acısına iyi mi katlanmıştır onlar? Kurtarılmayı beklemenin iyi mi bir his bulunduğunu, ölümü bir bacadan çıkan duman ile kavramanın ne denli korkulu bulunduğunu bilmek iyi mi bir duygudur?
İşte onlarca soruya Wiesel de yanıt verememiştir uzun süre. Yaşadıklarını yazmaya sadece 1952’de ikna olmuştur ve 1958’de yayımlanmıştır Gece.
Yazar seneler sonrasında 1986’da Nobel Barış Ödülü de almıştır. Savaşı bir insanoğlunun, o günleri yaşayan bir insanoğlunun ağzından okumak isteyen her insana tavsiye ediyorum. (fazi)

İNSAN ACIYA EN FAZLA NE KADAR DAYANIR? KAÇ GÜN, KAÇ GECE?…: “ kitap/kitap–45969 ..
Kimse gecenin acele geçmesi için yakarma etmiyordu…”
Yıl: 1944
Yazar yazar/i11493 15 yaşlarında ailece Auschwitz-Birkenau toplama kampına alınır. Annesi ve kızkardeşlerini kampın ilk günü kaybeden, babası yanıbaşında öldürülürken korkusundan ses çıkaramayan bir çocuktur. Kurtulduğunda onurunu ve Tanrı’ya olan inancını da ailece yitiren birçok Yahudi çocuklardan birisi..
Ölüm çukurları, gaz odaları, tecavüzler, eleme geceleri, korku ve açlıkla mücadelenin anlatıldığı gerçek bir yaşam öyküsü ‘Gece’.
Yazarın kamptan bir fotoğrafı:
Elie Wiesel Buchenwald Concentration Camp Holocaust Survivor
Yazar, ‘Delirmemek için yazdım’ söylediği bu kitabı sadece 1952 senesinde yazabilmiş. Kitap, “Gece”, “Şafak Vakti” ve “Gündüz” adlı kitap triosunun ilki. Kitabın başlangıcında yazara ilişik 15 sayfalık Önsöz de okunmaya kıymet. Bu hatıra kitabını bitirdiğinizde anlatılanların gerçek değil de, bir kurgudan ibaret olmasını oldukça isteyeceksiniz… (Funda Usta)


Gece PDF indirme linki var mı?


Elie Wiesel – Gece kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Gece PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Elie Wiesel Kimdir?

Eliezer Wiesel (d. 30 Eylül 1928), Nobel Barış Ödülü sahibi edebiyatçı.

Romanya’da dört çocuklu bir Yahudi ailenin üçüncü evladı olarak dünyaya geldi. 19 Nisan 1944’te Naziler tarafınca ailesiyle birlikte Auschwitz-Birkenau toplama kampına gönderildi. Sol koluna dövmeyle A-7713 numarası işlendi. Annesi ve en minik kardeşinin burada öldürülmüş olduğu sanılıyor. 1944 yılının sonunda babası ile birlikte Buchenwald Toplama Kampına nakledildi. Babası 28 Ocak 1945’te açlık ve hastalıktan öldü. O tarihe kadar babası ile birlikte kalmayı başardı. Kamplarda çalıştırılarak geçirdiği bir senenin arkasından, 11 Nisan 1945’te Buchenwald kampının Amerikan ordusu tarafınca ele geçirilmesiyle, özgürlüğüne kavuştu.

Savaştan sonrasında bir Fransız yetimhanesine yerleştirildi ve hayatta kalmayı başaran iki kızkardeşiyle bir araya geldi. 1948’de Sorbonne Üniversitesinde felsefe öğrenimine başladı. Hayatını gazetecilik yaparak kazanmıştır.

1952 senesinde François Mauriac’la tanışana kadar, cenk esnasında yaşadıklarıyla ilgili yazmayı reddetti. Daha sonrasında yakın arkadaşı olan Mauriac onu yazmaya ikna etti. Bunun üstüne ilk kitabı Gece’yi yazdı ve 1958 senesinde yayımlattı.

Yahudi Soykırımı’ndan kurtulmuş olan Avusturya doğumlu yazar Marion Esther Rose ile evliliğe ilk adımını attı. 1972’de oğulları Shlomo Elisha dünyaya geldi.

ABD’de yaşamış olduğu yıllarda 40’tan fazla kitap yazdı ve birçok yazınsal ödül aldı. 1986 senesinde şiddete ve ırkçılığa karşı duruşuyla Nobel Barış Ödülü aldı.


Elie Wiesel Kitapları – Eserleri

  • Gece
  • Sürgünler Çağı
  • Gündüz
  • Şafak Vakti
  • Bugünün Yahudisi
  • İki Sesten Anılar
  • The Accident


Elie Wiesel Alıntıları – Sözleri

  • Yaşadığım yeri, zamanı, çevremi, ruhumu. Varlığımı.
    Beni yargılamayın, anlamaya çalışın. (Sürgünler Çağı)
  • Aslında, ikimiz de her şeyden ilkin anarşisttik. İktidarın her türlüsünden tiksiniyorduk; otorite midemizi bulandırıyordu. (Sürgünler Çağı)
  • Peki öyleyse sen ne istiyorsun, neyi arıyorsun?
    Fazlaca azca şey. Ve hepsi de kolay.
    Mutluluk mu?
    Bu fazla kolay olurdu. Artık onu aramıyorum. Sevgi mi?
    Sevgi bir ikramdır; alırsın ya da alamazsın; arayamazsın. Oyleyse ne? istediğin nedir? Güç mü? Bilgi mi?
    İkisi de değil. Güç aramıyorum ve bilgiden korkuyorum. Açıkçası ben bir tek bir şey isterim: Anlamak, hepsi bu. (Bugünün Yahudisi)
  • İnsanların Yaradan’ını artık anlamıyorum. Onları bu dünyaya niçin getirdi? Kendi şanı için mi?.. (Sürgünler Çağı)
  • İnanamıyordum. Nasıl oluyor da insanoğlu, çocuklar yakılıyor ve tüm dünya susuyordu? (Gece)
  • Ve benim içimdeki çocuk inanç arzusuyla sordu: Tüm bunlar olurken Tanrı neredeydi? Bu başka bir imtihan mıydı? Bir imtihan, bir cezalandırma mıydı? Öyleyse hangi suçlar içindi? Hangi suçlar cezalandırılıyordu? Bunca uçsuz bucaksız mezarı gerektiren bir hata mu var? Bir milyon yahudi çocuğun öldürülmesinden sonrasında adaletten, doğrulardan, hayırseverliğin kutsallığından söz etmek mümkün olabilecek miydi? (Bugünün Yahudisi)
  • Şiirin kin denen hastalığı tedavi etmiş olduğu söylenir. (Sürgünler Çağı)
  • Aşk bir sual işareti değil,bir ünlem işaretidir.Her şeyi kendiyle açıklamaya izin verir, mantığı hem gücü hem de zayıflığı kapsayan kanıtlara başvurmadan.Aşık bir genç,evren ve yaratılış hakkında,bilge bir kişiden daha oldukça şey bilir.Niçin ölünür?Seni sevdiğim için sevgilim.Ya enlemler,niye sonsuzda birleşirler? Ne sual! Yalnızca seni sevdiğim için sevgilim. (Gündüz)
  • “İnsan değiştirilmez” demiştim ona başlangıçta, bir kez, bin kez. “Kişi düşüncelerini değiştirir, davranışlarını,kravatlarını değiştirir. Gerektiğinde arzularını değiştirir, fakat hepsi bu.” (Gündüz)
  • “Söyleyecek oldukça şeyim vardı fakat onları anlatacak kelimelerim yoktu.” (Gece)
  • Kundak ile kefen arası, kaç adım? (Gündüz)
  • Kral Süleyman her şeyi evvel görmüş oldu hakkaten: Günler ve geceler gelip geçiyor, fakat dünya değişmiyor. (Sürgünler Çağı)
  • Hiçbir direniş iradesi göstermeden, düşmanın aklına eseni yapmasına, işkence etmesine, zulmetmesine ve öldürmesine izin vermek onur kırıcıdır. (Sürgünler Çağı)
  • Rüzgârın sesi ölü ruhların pişmanlıklarından ve dualarından oluşur. Ölü ruhların yaşayanlardan daha oldukça söyleyecek şeyleri var. (Gündüz)
  • Faşist komünistlere ve komünist faşistlere lanetler okuyarak içiyordu… (Sürgünler Çağı)
  • Yahudilikte ırkçılığa yer yoktur. (Bugünün Yahudisi)
  • Gün biterken, insan ömrünün de bu şekilde biteceği gelirdi aklıma. (Gündüz)
  • .
    Gece gündüzden daha saftır; düşünmek, sevmek ve düşlemek için daha iyidir. Geceleri her şey daha yoğun, daha doğru. Gün içinde söylenen kelimelerin yankısı yeni ve daha derin bir anlam kazanıyor.
    . (Şafak Vakti)
  • Kışlık paltomu giyiyorum zira bu güzel. (Bugünün Yahudisi)
  • Ölüleriniz ilkin yüzlerle sonrasında binlerle sayıldı. Bana açıklayın dostlarım. Onları nereye gömdünüz? Ben nereye bulunduğunu biliyorum. Onlar çocuklarınızın gözlerine gömüldü. (Bugünün Yahudisi)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş