Eğitim

Göbekli Tepe – Levent Sepici Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Göbekli Tepe – Levent Sepici Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Göbekli Tepe kimin eseri? Göbekli Tepe kitabının yazarı kimdir? Göbekli Tepe konusu ve anafikri nedir? Göbekli Tepe kitabı ne konu alıyor? Göbekli Tepe PDF indirme linki var mı? Göbekli Tepe kitabının yazarı Levent Sepici kimdir? İşte Göbekli Tepe kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Levent Sepici

Yayın Evi: Sınır Ötesi Yayınları

İSBN: 9789758312740

Sayfa Sayısı: 160


Göbekli Tepe Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İlk olarak 1995 senesinde Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müze Müdürlüğü’ nün ortak çalışmalarıyla kazıya başlanmış ve hâlen de devam etmektedir.

Göbekli Tepe bizlerden fazlaca daha ileri düzeydeki bir uygarlığın mirasıdır. Ve o miras Anadolumuz’un Urfa Kenti’nde yavaş yavaş günışığına çıkmaktadır.

Bu uygarlığın kökeni tufan öncesine aittir. Bunun en mühim kanıtı “Göbekli Tepe”de bulunan tapınak kalıntılarının 12.000 yıl öncesine ilişkin olmasıdır. Bu Atlantis’in batış tarihiyle örtüşen bir tarihtir.

Hz. Muhammed ile irtibatlı olan Sabiiler’in ilk yerleşim birimleri, sözünü ettiğimiz mabetlerin bulunmuş olduğu Urfa’nın Harran bölgesidir. Hz. Muhammed’in vazifesi esnasında Mekke yakınlarına gitmişler ve sonrasında tekrardan Harran’a geri dönmüşlerdir.

Nasıl ki, Hz. İsa’ya Esseni rahipleri çeşitli alanda destek olmuşlarsa, Harranlı Sabiiler de benzer bir halde Hz. Muhammed’in gerçekleştirdiği peygamberlik vazifesinde O’nun yanında oldukları ve O’na destek verdikleri bilinmektedir.

Sabiiler’in ezoterik bilgileriyle Kur’an-ı Kerim’de geçen bazı bilgilerin büyük bir paralellik göstermesi de mevzunun bir öteki üstünde durulması ihtiyaç duyulan yönüdür.

Konunun bir öteki garip yönü de, bu gizemli toplumdan Kur’an-ı Kerim’in de bahsetmiş olmasıdır.

Sizlerle buluşturduğumuz bu kitapta ortaya konulmuş olan bulguların, hem arkeolojik, hem tarihsel, hem de dinler zamanı ile ilgili fazlaca mühim kıymeti vardır.

Geniş bir alana yayılan mabetlerin, gene bu mabetleri yapanlar tarafınca toprakla üstünün örtüldüğü anlaşılmaktadır. Belli ki 12.000 yıl öncesinden geleceğe iletilmek istenen fazlaca büyük bir bildiri vardı.

Mabetleri oluşturan taşların üstlerine işlenmiş bu bildiri, ezoterik sembollerle binlerce yıl öncesinden mukaddes bir metni günümüze taşımaktadır.

(Tanıtım Bülteninden)


Göbekli Tepe Alıntıları – Sözleri

  • Evren, dualitenin , ikiliklerin, zıtlıkların ve zıtlıklardaki birliğin bütünüdür.
  • Derler ki geleceğe bir şey bırakmak istersen onu taşa yaz.
  • Jeologların söylediğine gore bugün insan ırkı ortadan kalksa 1000 yıl sonrasında dünyada fazlaca ender bir ya da iki barajın izine rastlanabilir. Çin Seddi dahil her şey toprak olur diyorlar.
  • “Korkunun kabuğunu kırarsak altından bilgi çıkar.İnsan bilmediği şeyden korkar.Bildiğinden korkmaz.Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar.İnsan bildikçe tanıdıkça sever. (…) Elbetteki sevginin de kabuğunu kırınca içinden hakikat yani TANRI çıkar.”
  • Korkunun kabuğunu kırarsak altından data çıkar. İnsan bilmediği şeyden korkar. Bildiğinden korkmaz. Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar. İnsan bildikçe tanıdıkça sever.
  • “Korkunun kabuğunu kırarsak altından data çıkar. İnsan bilmediği şeyden korkar. Bildiğinden korkmaz. Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar. Insan bildikçe tanıdıkça sever.”
  • Arkeologlara ve jeologlara gore eğer kendi kendine bırakılırsa tabiat bin yılda insan eliyle yapılmış her yapıyı yok etmekte ve geriye iz bırakmamaktadır.
    Jeologların söylediğine gore bugün insan ırkı ortadan kalksa bin yıl sonrasında dünyada fazlaca ender bir ya da iki barajın izine rastlanabilir, Çin seddi dahil her şey toprak olur.
  • Bugünkü teknolojiyle bile vinç ve elektro optik aletler kullanarak bu taşları kaidelerindeki yuvalarına bu hassasiyetle oturtmak fazlaca zor olsa gerek ve ileri bir matematik bilgisi gerektirmektedir. Üstelik 20 tonluk sütunların tamamının aynı hassasiyetle konik yuvalara tam istenildiği şeklinde yerleştirilmesi bugünkü inşaat teknolojisinde bile {hiç de} kolay değildir.(…) Bizim bugün optik aletler ile yapmakta zorlandığımızı bu insanoğlu 12.000 yıl ilkin başarmışlardır. Hem de tüm sütunlarda.
  • Einkorn günümüzden ortalama 10.500 yıl ilkin Karacadağ’ın eteklerinde kısaca Urfa’ya 100 km mesafede gelişmişti. Einkornun özelliği başaklarının baş aşağı durmasıydı, kısaca olgunlaştığında tohumları toprağa dökülüyordu. O dönemde insanoğlu bu yabani buğdayı dökülmeden topluyor hatta depoluyorlardı. Bir dahaki sezona kadar, kısaca dökülen tohumların tekrardan başak olmasını beklemek zorundaydılar.
    Sonra insan bu yabani buğdayı ehlileştirdi. Yani olgunlaşan başakların eğilmeden, içindeki evinleri dökmeden dik durması sağlandı. Bunun iyi mi başarıldı halen bilinmiyor. Tesadüf olduğu, çeşitli denemelerle bu sağlandığı, o bölgedeki toprağın yapısının bunda etkili olduğu, iklim koşullarının dönemsel olarak buna olanak sağlamış olduğu, insanoğlunun merak ve gereksinimleri, azmi, ya da hepsi. Her nede olsa insan bunu başarmış. O şekilde ya da bu şekilde sonunda buğdayın ehlileştirilerek dik durması sağlanmış. Günümüzde ıslah edilmiş haldeki buğday başakları olgunlaştığında da içindeki evinleri dökmeyecek şekilde dik durumda kalmaktadır.
  • Toplumun bilinci sembollerinin idaresiyle canlı tutulmalıdır.
  • Mısır hiyeroglif, Babil ve Sümer çivi yazıları üstünde yaptığım son araştırmalar da, günümüzden 5000 yıl ilkin Orta Doğu’da yüksek seviyede bir bilim mevcuttu, matematiği buluş etmekle saygınlık edilen Pythagoras, Eratosthenes, Hipparchus gibiler yalnız geçmişteki atalarının geliştirdiği kadim bir bilimin kalan parçalarını toplamışlardır.
  • Hz ibrahim mukaddes kitaplara gore tek tanrılı dinlerin atası sayılır. İbrahim isminin kökenine indiğimis vakit hint öğretisinde yüce varlığın adı BRAHMA sözcüğünü , ve mısır dilinde ABARAHİM (Işık halkının babasi) anlamını buluruz.
  • Evren dualitenin, ikiliklerin,zıtlıkların ve zitliklardaki birliğin bütünüdür
  • “ ‘Eğer bir insanın yaşamından daha değerli bir şeyi yoksa yaşamının da bir değeri yoktur.’ diyor Konfüçyüs.Bu insanların yaşamlarından daha değerli şeyleri olduğu açık.”
  • Hopi Kızılderilileri’ne ilişkin efsanelerde de dünyanın yedi çağı oldukça detaylı bir halde mitolojik bir uslupla anlatılmıştır. Hopi Kızılderililerinin efsanelerinde dünyanın ilk yaratılışında her şeyin muhteşem olduğundan söz edilir sadece ne var ki bu aden yaşamı belli bir süre sonrasında ırkların birbirleriyle rekabete girmelerinden dolayı bozulur. Bunun üstüne tanrı dünyayı yok etmeye karar verir. Aralarından yalnız belli bir kısmını yer altındaki bir sığınağa götürerek geri kalanları volkanlar ve ateşlerle yok etmiştir. Bu birinci dünyanın sonudur.
    Daha sonrasında ikinci dünyanın yaratıldığı anlatılır. Bu ikinci dünyada telepatik kabiliyetleri olan insanoğlu başlangıçta uyum içinde yaşıyorlardı. Fakat hemen sonra gene işler karışır. Bu sefer insanlarda ticaretten doğan madde hırsının artmasından dolayı toplumsal eşitsizliklerin ve savaşların başladığı anlatılır. Sonuç gene aynı olur. Belirli bir kesim yer altındaki mağaralara götürülerek korunur. Daha sonrasında tanrı kutupların yerini değiştirir. Her yer buzlar altında kalır ve böylelikle geriye kalanlar yok edilir.
    Sıra üçüncü dünyanın yaratılışına gelmiştir. İkinci dünyadan sağ kurtulabilenler bu dünyaya yerleştirilir. Ancak artık telepatik kabiliyetlerini kaybetmişlerdir. Bu nedenle yaşam iyice zorlaşmıştır. Ve cinsellikte yaşanmış olan dejenerasyonlar da üçüncü dünyanın sonunu hazırlamıştır. Edsane fena bir kadının bunu politik bir tabanca yerine kullanarak bir dünya savaşı çıkarttığından söz eder. Sonunda tanrı bu dünyayı da yok etmeye karar verir. Safiyetini koruyabilenleri boş kamışlara sakladıktan sonrasında tüm dünyayı sellerle kaplar. Her taraf sular altında kalır. Boş kamışların içinde bulunanlar sular çekilince kadar kamışları kayık şeklinde kullanarak kurtulurlar.
    Ve sonunda halen yaşadığımız dünya yaratılır. Ancak ne var ki, Hopi Kızılderililerinin kehanetlerine gore şu anda üstünde yaşadığımız dünya da, yeryüzünün son şekli değildir. Son şekline kavuşuncaya kadar üç kez daha bu periyodun devam edeceği söylenir.


Göbekli Tepe İncelemesi – Kişisel Yorumlar

12 bin yıl öncesini kim merak etmez? Anadolu’da keşfedilen ve dünyanın ilk mabedi olarak kabul gören Göbeklitepe hakkında data elde etmek için fazlaca yararlı bir kitap. Tamamen öğretici özellikte. Benim şeklinde meraklılara duyrulur. (Merve Bozkurt)

Göbeklitepe ile ilgili tanışma kitabı tadında, akıcı ve okunması fazlaca kolay fakat bilgilendirici bir kitap okudum. Sadece Göbeklitepe’den bahsetmiyor. İnsanlığın tarıma başlayışı, Mu ve Atlantisin izlerinden ve Göbeklitepe’nin iyi mi bulunduğundan da bahsediyor.
En azca 20 tane olduğu belirlenen mabetlerden şu ana kadar yalnız 9 tanesi üstünde kazı emek vermesi yapılmış. Mabetler yan yana aynı seviyede olmasına karşın her mabedin yapılış zamanı değişik arada 500 ila 1000 yıl var. O şekilde bir mühendislik bilgisiyle yapılmış ki Göbeklitepe, C mabedi kaya zemine kazılarak yapıldığından su geçirmez yapıda ve doğuya doğru eğimli. Zeminde bırakılan deliklerden suyun tahliyesi sağlanıyor. İstenildiğinde delikler kapatılarak taban su ya da başka bir sıvı ile doldurulabiliniyormuş. Taban su doluyken gece gökyüzünün suya yansımasıyla fazlaca rahat bir yıldız haritası çıkarılabilinir diyor yazar.
12.000 yıl ilkin insanoğlu bu şekilde bir yer inşa etme gereği duymuşlar. İnsan ve hayvan figürleriyle süsleyip, kim bilir senenin belli zamanlarında değişik yerlerden gelip burada buluşup belli ritüelleri gerçekleştirmişler. Bu fazlaca coşku verici ve büyüleyici.
Toplu gömüt yada insan kemiği yok. Sadece av hayvanlarının kemikleri bulunmuş.aslına bakarsanız sütunlarda da çokca hayvan figürleri mevcut.
Göbeklitepe’nin bir yakarma ya da ayin için inşa edilmiş olduğu ve gene insan eliyle toprakla kapatılmış olduğu söyleniyor. Hala bir sürü gizemi barındıran bu yeri en kısa zamanda gidip görebilmeyi umuyorum. (MaviVapurDumanı)

İçinde saçmalık düzeyinde mevzular var, gerçek kaynaklara dayalı derhal hiçbir şey yok kitabın içinde, Göbekli tepe hakkında Türkçe kaynak eksikliği de düşünüldüğünde, bu kitabın yazılmasının ve basımının iyi niyet taşımadığını düşünüyorum. (Memet)


Göbekli Tepe PDF indirme linki var mı?


Levent Sepici – Göbekli Tepe kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Göbekli Tepe PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Levent Sepici Kimdir?


Levent Sepici Kitapları – Eserleri

  • Göbekli Tepe


Levent Sepici Alıntıları – Sözleri

  • Einkorn günümüzden ortalama 10.500 yıl ilkin Karacadağ’ın eteklerinde kısaca Urfa’ya 100 km mesafede gelişmişti. Einkornun özelliği başaklarının baş aşağı durmasıydı, kısaca olgunlaştığında tohumları toprağa dökülüyordu. O dönemde insanoğlu bu yabani buğdayı dökülmeden topluyor hatta depoluyorlardı. Bir dahaki sezona kadar, kısaca dökülen tohumların tekrardan başak olmasını beklemek zorundaydılar.
    Sonra insan bu yabani buğdayı ehlileştirdi. Yani olgunlaşan başakların eğilmeden, içindeki evinleri dökmeden dik durması sağlandı. Bunun iyi mi başarıldı halen bilinmiyor. Tesadüf olduğu, çeşitli denemelerle bu sağlandığı, o bölgedeki toprağın yapısının bunda etkili olduğu, iklim koşullarının dönemsel olarak buna olanak sağlamış olduğu, insanoğlunun merak ve gereksinimleri, azmi, ya da hepsi. Her nede olsa insan bunu başarmış. O şekilde ya da bu şekilde sonunda buğdayın ehlileştirilerek dik durması sağlanmış. Günümüzde ıslah edilmiş haldeki buğday başakları olgunlaştığında da içindeki evinleri dökmeyecek şekilde dik durumda kalmaktadır. (Göbekli Tepe)
  • Bugünkü teknolojiyle bile vinç ve elektro optik aletler kullanarak bu taşları kaidelerindeki yuvalarına bu hassasiyetle oturtmak fazlaca zor olsa gerek ve ileri bir matematik bilgisi gerektirmektedir. Üstelik 20 tonluk sütunların tamamının aynı hassasiyetle konik yuvalara tam istenildiği şeklinde yerleştirilmesi bugünkü inşaat teknolojisinde bile {hiç de} kolay değildir.(…) Bizim bugün optik aletler ile yapmakta zorlandığımızı bu insanoğlu 12.000 yıl ilkin başarmışlardır. Hem de tüm sütunlarda. (Göbekli Tepe)
  • Evren, dualitenin , ikiliklerin, zıtlıkların ve zıtlıklardaki birliğin bütünüdür. (Göbekli Tepe)
  • Hz ibrahim mukaddes kitaplara gore tek tanrılı dinlerin atası sayılır. İbrahim isminin kökenine indiğimis vakit hint öğretisinde yüce varlığın adı BRAHMA sözcüğünü , ve mısır dilinde ABARAHİM (Işık halkının babasi) anlamını buluruz. (Göbekli Tepe)
  • Korkunun kabuğunu kırarsak altından data çıkar. İnsan bilmediği şeyden korkar. Bildiğinden korkmaz. Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar. İnsan bildikçe tanıdıkça sever. (Göbekli Tepe)
  • Evren dualitenin, ikiliklerin,zıtlıkların ve zitliklardaki birliğin bütünüdür (Göbekli Tepe)
  • “Korkunun kabuğunu kırarsak altından bilgi çıkar.İnsan bilmediği şeyden korkar.Bildiğinden korkmaz.Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar.İnsan bildikçe tanıdıkça sever. (…) Elbetteki sevginin de kabuğunu kırınca içinden hakikat yani TANRI çıkar.” (Göbekli Tepe)
  • Jeologların söylediğine gore bugün insan ırkı ortadan kalksa 1000 yıl sonrasında dünyada fazlaca ender bir ya da iki barajın izine rastlanabilir. Çin Seddi dahil her şey toprak olur diyorlar. (Göbekli Tepe)
  • “Korkunun kabuğunu kırarsak altından data çıkar. İnsan bilmediği şeyden korkar. Bildiğinden korkmaz. Bilginin kabuğunu da kırarsak içinden sevgi çıkar. Insan bildikçe tanıdıkça sever.” (Göbekli Tepe)
  • Hopi Kızılderilileri’ne ilişkin efsanelerde de dünyanın yedi çağı oldukça detaylı bir halde mitolojik bir uslupla anlatılmıştır. Hopi Kızılderililerinin efsanelerinde dünyanın ilk yaratılışında her şeyin muhteşem olduğundan söz edilir sadece ne var ki bu aden yaşamı belli bir süre sonrasında ırkların birbirleriyle rekabete girmelerinden dolayı bozulur. Bunun üstüne tanrı dünyayı yok etmeye karar verir. Aralarından yalnız belli bir kısmını yer altındaki bir sığınağa götürerek geri kalanları volkanlar ve ateşlerle yok etmiştir. Bu birinci dünyanın sonudur.
    Daha sonrasında ikinci dünyanın yaratıldığı anlatılır. Bu ikinci dünyada telepatik kabiliyetleri olan insanoğlu başlangıçta uyum içinde yaşıyorlardı. Fakat hemen sonra gene işler karışır. Bu sefer insanlarda ticaretten doğan madde hırsının artmasından dolayı toplumsal eşitsizliklerin ve savaşların başladığı anlatılır. Sonuç gene aynı olur. Belirli bir kesim yer altındaki mağaralara götürülerek korunur. Daha sonrasında tanrı kutupların yerini değiştirir. Her yer buzlar altında kalır ve böylelikle geriye kalanlar yok edilir.
    Sıra üçüncü dünyanın yaratılışına gelmiştir. İkinci dünyadan sağ kurtulabilenler bu dünyaya yerleştirilir. Ancak artık telepatik kabiliyetlerini kaybetmişlerdir. Bu nedenle yaşam iyice zorlaşmıştır. Ve cinsellikte yaşanmış olan dejenerasyonlar da üçüncü dünyanın sonunu hazırlamıştır. Edsane fena bir kadının bunu politik bir tabanca yerine kullanarak bir dünya savaşı çıkarttığından söz eder. Sonunda tanrı bu dünyayı da yok etmeye karar verir. Safiyetini koruyabilenleri boş kamışlara sakladıktan sonrasında tüm dünyayı sellerle kaplar. Her taraf sular altında kalır. Boş kamışların içinde bulunanlar sular çekilince kadar kamışları kayık şeklinde kullanarak kurtulurlar.
    Ve sonunda halen yaşadığımız dünya yaratılır. Ancak ne var ki, Hopi Kızılderililerinin kehanetlerine gore şu anda üstünde yaşadığımız dünya da, yeryüzünün son şekli değildir. Son şekline kavuşuncaya kadar üç kez daha bu periyodun devam edeceği söylenir. (Göbekli Tepe)
  • Derler ki geleceğe bir şey bırakmak istersen onu taşa yaz. (Göbekli Tepe)
  • “ ‘Eğer bir insanın yaşamından daha değerli bir şeyi yoksa yaşamının da bir değeri yoktur.’ diyor Konfüçyüs.Bu insanların yaşamlarından daha değerli şeyleri olduğu açık.” (Göbekli Tepe)
  • Arkeologlara ve jeologlara gore eğer kendi kendine bırakılırsa tabiat bin yılda insan eliyle yapılmış her yapıyı yok etmekte ve geriye iz bırakmamaktadır.
    Jeologların söylediğine gore bugün insan ırkı ortadan kalksa bin yıl sonrasında dünyada fazlaca ender bir ya da iki barajın izine rastlanabilir, Çin seddi dahil her şey toprak olur. (Göbekli Tepe)
  • Mısır hiyeroglif, Babil ve Sümer çivi yazıları üstünde yaptığım son araştırmalar da, günümüzden 5000 yıl ilkin Orta Doğu’da yüksek seviyede bir bilim mevcuttu, matematiği buluş etmekle saygınlık edilen Pythagoras, Eratosthenes, Hipparchus gibiler yalnız geçmişteki atalarının geliştirdiği kadim bir bilimin kalan parçalarını toplamışlardır. (Göbekli Tepe)
  • Toplumun bilinci sembollerinin idaresiyle canlı tutulmalıdır. (Göbekli Tepe)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş