Eğitim

Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum – Besim Dellaloğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum – Besim Dellaloğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum kimin eseri? Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum kitabının yazarı kimdir? Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum konusu ve anafikri nedir? Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum kitabı ne konu alıyor? Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum PDF indirme linki var mı? Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum kitabının yazarı Besim Dellaloğlu kimdir? İşte Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Besim Dellaloğlu

Yayın Evi: Say Yayınları

İSBN: 9789754686838

Sayfa Sayısı: 128


Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sanat ile cemiyet insanda çakışır. Eğer değiştirilmesi ihtiyaç duyulan bir cemiyet var ise onu değiştirecek olan sanat değil, insandır. Eğer cemiyet sanatı teslim alabiliyorsa, aslına bakarsak teslim olan sanat değildir, fakat insandır. Sanat yalnızca insana “yanlış tüm” içinde birazcık daha geniş bir alan sağlamanın bir aracıdır. Tikelin genel içinde varolmaktan başka bir seçeneği, gideceği başka bir yer yoktur. Frankfurt Okulu’nun temel bir savı, sanatın tikele, genel içinde sınırı olan da olsa belli bir özerklik sağlayabileceğidir. İnsanın ütopyasını, umudunu, düşlerini saklayabileceği bir alandır sanat; hepsi o denli. Kuşkusuz, bu da azca şey değildir. Zira sanat, “somut olmayan”ın alanı olarak, genelin tikel üstündeki egemenliğinin ihtimaller içinde en zayıf anını da temsil eder. Bu egemenliğin en zayıf olduğu nokta, umudun yeşereceği en verimli yerdir. Sanat, insanoğlunun “yanlış tüm”e karşı en kuvvetli olduğu alandır.

Besim F. Dellaloğlu


Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum Alıntıları – Sözleri

  • Sanat yapıtı, kendisinden yaşama bakılan penceredir. Sanatla buluşan yaşam aydınlanmış yaşamdır.
  • Sanat, içinde var olduğu toplumun toplumsal antitezidir…
  • Sanat toplumu yansıtmaz, tam tersine ona gerçeği gösterir.
  • Adorna’ya bakılırsa, kültür endüstrisinin ürettikleri metalaşan sanat yapıtları değil, daha en başından pazar için üretilmiş metalardır.
  • Zaten, toplama meydan okumak onun diline de meydan okumayı ihtiva eder.
  • Akıl bir tek ilerleme, özgürleşme değildir. Akıl bununla beraber iktidar, egemenliktir.
  • Aslında kiminle yazışma kolaydır ki? Her anlama çabası, öznenin anlama isteğini ve katılımını ister. Her felsefi metin bir hakikat arayışıdır; hakikatin kendisi değil. Dolayısıyla hakikat metnin içinde değil, ufkundadır. Ufuktakini görmek ise kolay değildir asgari bir dikkat ister.
  • Teknoloji, savaşlarda kullanılan atom bombası olarak, kitlesel imha silahları olarak, gaz odaları olarak kullanılan bir ‘akıldışılık’tır artık.
  • Esas zorluk derecesi yüksek, var olmadığını bile bile büyük ışığı aramaktır.
  • Fikir tarihinde “okul” sözü aslına bakarsak birbirinden {hiç de} uzak olmayan iki ayrı anlamı gösterir. Bunlardan birincisi, içinde eğitim ve öğretimin gerçekleştiği kurumu dile getirirken, ikincisi belli bir iç bütünlüğü olan bir akımı yada geleneği vurgular.


Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitap Frankfurt okulunun tarihçesi, temel kavram ve yaklaşımı hakkında oldukça kısa ve öz lüzumlu kaynakları kullanarak bir giriş ile başlıyor derhal arkasından da enstitünün sanata katkılarını ele alıyor; oldukça yararlı bir kaynak. (Merve Sunay)

Sanat ile cemiyet insanda çakışır. Eğer değiştirilmesi ihtiyaç duyulan bir cemiyet var ise onu değiştirecek olan sanat değil, insandır. Eğer cemiyet sanatı teslim alabiliyorsa, aslına bakarsak teslim olan sanat değildir, fakat insandır. Sanat yalnızca insana “yanlış tüm” içinde birazcık daha geniş bir alan sağlamanın bir aracıdır. Tikelin genel içinde varolmaktan başka bir seçeneği, gideceği başka bir yer yoktur. Frankfurt Okulu’nun temel bir savı, sanatın tikele, genel içinde sınırı olan da olsa belli bir özerklik sağlayabileceğidir. (birazcık kitap konuşalım)


Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum PDF indirme linki var mı?


Besim Dellaloğlu – Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Besim Dellaloğlu Kimdir?

Besim F. Dellaloğlu, 1965 senesinde İstanbul’da hayata merhaba dedi. 1984’te Galatasaray Lisesi’ni tamamladı. 1991’de Boğaziçi Üniversitesi’nin Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Kısmı’nden mezun oldu. Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Kısmı’nde Ömer Naci Soykan danışmanlığında gerçekleştirmiş oldu. Halen aynı bölümde öğretim üyesi olarak vazife yapmaktadır. Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum adlı emek vermesi Bağlam Yayınlarınca yayınlanmıştır.


Besim Dellaloğlu Kitapları – Eserleri

  • Modernleşmenin Zihniyet Dünyası Bir Tanpınar Fetişizmi
  • Poetik ve Politik
  • Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum
  • Romantik Muamma
  • Zamanın İçinden Zamanın Dışından Gelenek ve Modernlik Arasında
  • Benjamin
  • Sosyolojik Nazar
  • Benjaminia: Dil Tarih ve Coğrafya


Besim Dellaloğlu Alıntıları – Sözleri

  • Kimlikler tarafınca zapt edilmiş kişilik yaratamaz, inşa edemez. (Zamanın İçinden Zamanın Dışından Gelenek ve Modernlik Arasında)
  • Dil, hem yaratan hem de yetkinleştirendir; kelam ve addır. Tanrı’da ad, yaratıcıdır şundan dolayı kelamdır; Tanrı kelamı, bilendir şundan dolayı addır…
    İnsan Tanrı’nın yaratıcılık yapmış olduğu dili bilendir. (Walter Benjamin) (Benjaminia: Dil Tarih ve Coğrafya)
  • Bizim görevimiz iki kattır; şundan dolayı Batı kültürünü onun kendi bağlamı içinde tanımakla yükümlü olduğumuz şeklinde, kalıntıları hâlâ bir halde zihnimizde yüzmekte olan kendi ulusal hatıramızın kavramlarını da tekrardan tanımakla yükümlüyüz… (Poetik ve Politik)
  • Sanırım modern bir yazarı okuyabilmemiz için minimum iki kriterimiz var. Birinci kriter, yazarın tanrı, peygamber, evliya falan olması! Yüceltmeden sevemiyoruz. Kutsallaştırmadan fanatik olamıyoruz. Yazarın bir insan olması bizlere asla yetmiyor. Yazarı insan-üstü bir varlık olarak konumlandırıyoruz. İkinci kriter ise bizimle aynı siyasal, etik vb. değerlere haiz olması. Bu daha oldukca çağdaşımız yazarlara uyguladığımız bir kriter. Geçmişe ilişik yazarlara göreli olarak daha hoşgörülü, çağdaşımız olan yazarlara göreli olarak daha acımasız olabiliyoruz. (Sosyolojik Nazar)
  • Modern özne, seçmekten başka seçeneği olmayandır. Seçmekten başka seçeneği olmayan aslına bakarsak seçilmektedir. (Zamanın İçinden Zamanın Dışından Gelenek ve Modernlik Arasında)
  • “İnsanın tabiat üstündeki bu egemenliği, bununla beraber insanoğlunun kendi üstünde de bir egemenlik yaratmıştır. Zira insan da içinde yaşamış olduğu tabiatın yazgısını paylaşmak durumundadır.” (Romantik Muamma)
  • Adorna’ya bakılırsa, kültür endüstrisinin ürettikleri metalaşan sanat yapıtları değil, daha en başından pazar için üretilmiş metalardır. (Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum)
  • “Kim ne derse desin, mazi esasen bir yangın yeridir ve bazılarının kalplerinde orijinal ve derin bir yaradır”
    Seyhan Erözçelik (Modernleşmenin Zihniyet Dünyası Bir Tanpınar Fetişizmi)
  • Türkiye toplumu genel anlamda tüm modernleşme toplumlarında olduğu şeklinde uygarlığı teknolojiyle fazla özdeşleştiren bir zihniyet dünyasında yaşıyor. Teknolojiyi bizatihi üretemediği için medeniyetin teknolojik olan yanları onun için daha belirleyici olabiliyor. (Sosyolojik Nazar)
  • Esas zorluk derecesi yüksek, var olmadığını bile bile büyük ışığı aramaktır. (Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum)
  • Tanpınar Türkiyedir. (Modernleşmenin Zihniyet Dünyası Bir Tanpınar Fetişizmi)
  • Fikir, kendilikten bağımsız değildir. İnsan kendi oldukça düşünce sahibi olur, düşünce sahibi oldukça da kendisi. (Zamanın İçinden Zamanın Dışından Gelenek ve Modernlik Arasında)
  • Yeryüzünde bir tek memleket gösterilemez ki, orada gençler kazara millî kütüphanelerine girerlerse, bir tek yaratı okuyamadan çıkıp gitsinler. Bu şekilde bir kırım hiçbir memlekette ve hiçbir memleketin tarihinde yoktur. (Poetik ve Politik)
  • Sanat toplumu yansıtmaz, tam tersine ona gerçeği gösterir. (Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum)
  • Bir toplumda bireysel vicdan ne kadar gelişmişse, yasalar o denli azca detaylı olur. Zira bireysel vicdan içselleştirilmiş hukuktur. Ve aslına bakarsak daha kaliteli bir hukuk da mevcut değildir. (Poetik ve Politik)
  • “Modern özne kendisi bile değildir. Tüm özneler birbirlerinin yerine geçebilirler; şundan dolayı modernlik, özneyi işlevi ya da rolüyle tanır.” (Romantik Muamma)
  • Mesele bir medeniyetten diğerine geçmekte değil, medeniyetin oluşumuna katkı verip vermemekte düğümleniyor. Fikir tembelliğini, hazıra oldukca erken teslim olmayı bırakıp, aramaya devam etmekte yarar var. Gelenek normal olarak bir hazinedir. Ama birçoklarını aptal etmişliği de vardır. (Poetik ve Politik)
  • “Yaşamak iz bırakmaktır ” (Modernleşmenin Zihniyet Dünyası Bir Tanpınar Fetişizmi)
  • Fikir tarihinde “okul” sözü aslına bakarsak birbirinden {hiç de} uzak olmayan iki ayrı anlamı gösterir. Bunlardan birincisi, içinde eğitim ve öğretimin gerçekleştiği kurumu dile getirirken, ikincisi belli bir iç bütünlüğü olan bir akımı yada geleneği vurgular. (Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum)
  • Sanat, içinde var olduğu toplumun toplumsal antitezidir… (Frankfurt Okulu’nda Sanat ve Toplum)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş