Eğitim

Güldeste – Yunus Emre Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Güldeste – Yunus Emre Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Güldeste kimin eseri? Güldeste kitabının yazarı kimdir? Güldeste konusu ve anafikri nedir? Güldeste kitabı ne konu alıyor? Güldeste PDF indirme linki var mı? Güldeste kitabının yazarı Yunus Emre kimdir? İşte Güldeste kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Yunus Emre

Derleyen: Abdurrahman Güzel

Orijinal Adı: Güldeste

Yayın Evi: Akçağ Yayınları

İSBN: 9789753387354

Sayfa Sayısı: 263


Güldeste Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bilindiği şeklinde Yunus Emre, Anadolu’da Türk milletinin yaşamış olduğu bir dönem olan 13. yüzyılda yaşamıştır. Bu dönem; istilâların kol gezdirilmiş olduğu, devlet otoritesinin zayıfladığı ve devletin beylikler hâline gelmeye başladığı bir dönem idi. Bu şekilde bir zamanda, toplumların aramış olduğu “sevgi-hoşgörü, birlik-beraberlik” v.b.leri şeklinde temel kavramlar bulunamıyorsa, o vakit “bilimsel emek harcama ve yükselmeler”den de bahsedilemezdi. 


Güldeste Alıntıları – Sözleri

  • Aşkın aldı benden beni
    Bana seni gerek seni
    Ben yanarım dün ü günü
    Bana seni gerek seni
    Ne varlığa sevinirim
    Ne yokluğa yerinirim
    Aşkun ile avunurum
    Bana seni gerek seni
    Aşkın âşıklar öldürür
    Aşk denizine daldırır
    Tecelli ile doldurur
    Bana seni gerek seni
    Aşkun zincirini üzem
    Delü olam dağa düşem
    Sensin dün ü gün endişem
    Bana seni gerek seni
    Eğer beni öldüreler
    Külüm göğe savuralar
    Toprağın anda çağıra
    Bana seni gerek seni
    Súfilere söyleşi gerek
    Âhilere åhret gerek
    Mecnun’lara Leylâ gerek
    Bana seni gerek seni
    Ne Tamu’da yer eyledim
    Ne Uçmag’da köşk bağladım
    Senin için oldukca ağladım
    Bana seni gerek seni
    Cennet Cennet dedikleri
    Bir ev ile birkaç Hûri
    İsteyene ver anları
    Bana seni gerek seni
    Yûsuf eğer hayalini
    Düşde göreydi bir gece
    Terk edeydi mülklerini
    Bana seni gerek seni
    Yûnus çağırırlar adım
    Her geçen gün artar od’um
    İki cihanda maksûdum
    Bana seni gerek seni
  • Dört kitabın ma’nası
    Bellidir bir elifde
    Sen elif dersin hoca
    Ma’nası ne demekdir
    Yûnus Emre der hoca
    Gerekse var bin hacca
    Hepsinden iyice
    Bir gönüle girmekdir
  • Dağlar ile taşlar ile
    Çağırayım Mevlâ’m seni
    Seherlerde kuşlar ile
    Çağırayım Mevlâ’m seni
    Su dibinde mâhî ile
    Sahralarda âhủ ile
    Abdal olup “Ya Hû!” ile
    Çağırayım Mevla’m seni
    Gökyüzünde Isâ ile
    Tûr dağında Múså ile
    Elindeki âsâ ile
    Çağırayım Mevla’m seni
    Derdi öküş Eyyûb ile
    Gözü yaşlı Yâ ‘kûb ile
    OI Muhammed mahbûb ile
    Çağırayım Mevlâ’m seni
    Hamd ü şükr-i Allah ile
    Vasf-ı “Kulhuvallâh” ile
    Dâimâ zikrullah ile
    Çağırayım Mevlâ’m seni
    Bilmişim dünya hâlini
    Terk ettim kıyl ü kaalini
    Baş açık ayak yalını
    Çağırayım Mevla’m seni
    Yûnus okur diller ile
    Ol kumru bülbüller ile
    Hakk’ı seven kullar ile
    Çağırayım Mevlâ ‘m seni
  • Şol Cennet’in irmakları
    Akar Allah deyu deyu
    Çıkmış İslâm bülbülleri
    Öter Allah deyu deyu
    Salunur Tûba dalları
    Kur’an okur hem dilleri
    Cennet bağının gülleri
    Kokar Allah deyu deyu
    Kimi yiyip kimi içer
    Hep melek’ler rahmet saçar
    İdris nebî hulle biçer
    Biçer Allah deyu deyu
    Hep nûrdandır direkleri
    Gümüştendir yaprakları
    Uzadıkça budakları
    Biter Allah deyu deyu
    Aydan arıdır yüzleri
    Misk ü anberdir sözleri
    Cennet’de hûri kızları
    Gezer Allah deyu deyu
    Ol Allah’in melekleri
    Dâim tesbihde dilleri
    Cennet bağları çiçekleri
    Kokar Allah deyu deyu
    Hakk’a âşık olan şahıs
    Akar gözlerinin yaşı
    Pür-nûr olu içi dışı
    Söyler Allah deyu deyu
    Ne dilersen Hak’dan dile
    Kılavuz ol doğru yola
    Bülbül âşık olmuş güle
    Öter Allah deyu deyu
    Açıldı gökler kapısı
    Rahmetle doldu hepisi
    Sekiz Cennet’in kapısı
    Açar Allah deyu deyu
    Altun gümüştür yapısı
    Misk ü anberdir kokusu
    Cennet ehlinin hepisi
    Okur Allah deyu deyu
    Rıdvân durur kapı açan
    Hulle donlarını biçen
    Kevser şarabını içen
    Kanar Allah deyu deyu
    Miskin Yûnus var yarına
    Koma bugünü yarına
    Yarın Hakk’ın divanına
    Varır Allah deyu deyu
  • Canım kurban olsun senin yoluna
    Adı güzel kendi güzel Muhammed
    Gel şefaat eyle kemter kuluna
    Adı güzel kendi güzel Muhammed
    Mü’min olanların çokdur cefası
    Ahiretde olur zevk u safası
    On sekiz, bin âlemin Mustafa’sı
    Adı güzel kendi güzel Muhammed
    Yedi kat gökleri seyran eyleyen
    Kürsinin üstünde cevlan eyleyen Miracında ümmetini dileyen
    Adı güzel kendi güzel Muhammed
    Dört çâr-yar anın gökçek yaridir
    Anı seven günahlardan beridir
    On sekiz bin âlemin sultanıdır
    Adı güzel kendi güzel Muhammed
    Sen Hak Peygamber’sin şeksiz gümansız Sana uymayanlar gider imansız
    Âşık Yûnus neyler dünyayı sensiz
    Adı güzel kendi güzel Muhammed
  • Çeşmelerden bardağın
    Doldurmadan kor isen
    Bin yıl anda durursa
    Kendi dolası değil
    Yarattı Hak dünyayı
    Muhammed dostluğuna
    Dünyaya gelen gider
    Baki kalası değil
  • Sordum sarı çiçeğe
    Benzin niçin sarıdır
    Çiçek eydür ey derviş
    Ahım dağlar eritir
    Yine sormuş oldum çiçeğe
    Sizde ölüm var mıdır
    Çiçek eydür ey derviş
    Ölümsüz yer var mıdır
  • Namaz kılmayana sen Müsülmândur dimegil
    Hergiz Müsülman olmaz bagrı dönmişdür taşa
    Yûnus imdi namâzun komagıl sen kıla gör Ansuzın ecel irer yaşam yetişür başa
  • Namâz kılan kişide olmaz yavuz kaygı.
  • Geldi geçdi ömrüm benim
    Şol yel esip geçmiş şeklinde
    Hele bana şöyleki geldi
    Şol göz açıp yummuş şeklinde
  • Yatmaktan usanmaz mısın
    Öleceğin bilmez misin
    Allah’tan utanmaz mısın
    Gel Allah’a dön Allah’a
  • Ten fanidir can ölmez
    Gidenleri geri gelmez
    Ölür ise ten ölür
    Canlar ölesi değil
  • İlim ilim bilmekdir
    İlim kendin bilmekdir
    Sen kendini bilmezsin
    Ya bu nice okumakdır
  • Yûnus, mütevazi ve millî dili, kısaca kendi sürecinin dilini en muhteşem bir halde kullanır. O’nun kullandığı bu dil, müslümanlığı kabul eden Oğuz Türklüğünün dili’dir.
  • Ben yürürüm yana yana
    Aşk boyadı beni kana
    Ne âkilem ne divane
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Gâh eserim yeller şeklinde
    Gâh tozarım yollar şeklinde
    Gâh akarım seller şeklinde
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Ben yürürüm ilden ile
    Şeyh sorarım dilden dile
    Gurbette hâlim kim bile
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Mecnun oluban yürürüm
    Ol yârı düşte görürüm
    Uyanıp melül olurum
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Miskin Yûnus biçareyim
    Baştan ayağa yareyim
    Dost ilinden avareyim
    Gel gör beni aşk n’eyledi


Güldeste İncelemesi – Kişisel Yorumlar

aşkın aldı benden beni
bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü
Bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni (yakup görgülü)


Güldeste PDF indirme linki var mı?


Yunus Emre – Güldeste kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Güldeste PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yunus Emre Kimdir?

Tasavvuf şiirinin en mühim temsilcisidir. Hayatı hakkında oldukca azca şey malum Yunus Emre’nin, on üçüncü yüzyılın ikinci çeyreği ile on dördüncü yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamış olduğu düşünülmektedir. Bazı araştırmacılar Sarıköy’de yaşadığını, bazılarıysa Karamanlı bulunduğunu düşünür. Hacı Bektaş Veli’nin bir eserine dayanarak Sarıköy”de yaşamış olduğu ihtimali daha kuvvetli görünmektedir. Ölümü 1320 olarak kabul edilen Yunus Emre’nin seksen iki yaşlarında öldüğü söylenir. Buna bakılırsa doğum zamanı de 1238 yılına denk gelmektedir. Yunus Emre’nin eserleri yaşamı hakkında bazı bilgiler içermektedir. Tüm bir Anadolu’yu gezdiği, Mevlana’yı görmüş olduğu eserlerinde geçen cümlelerden anlaşılmaktadır.

Destansı Yaşamı

Yunus Emre’nin yaşamı halk içinde söyle anlatılmaktadır: Yunus Emre küçükken okula gitmiş fakat alfabeyi bir türlü öğrenememiştir. Bunun üstüne okulu bırakıp köyünde çiftçilik hayata geçirmeye adım atmıştır. İlerleyen yıllarda kıtlık olur. Yunus ta kıtlıktan etkilenir. Kırşehir’e yakın Sulucakarahöyük’te Hacı Bektaş Veli adlı biri bulunduğunu ve kapısına gelen gereksinim sahiplerini eli boş göndermediğini duyar. Bunun üstüne Hacı Bektaş Veli’nin yanına gitmeye karar verir. Yolda giderken eli boş gitmemek için alıç toplar. Hacı Bektaş Veli’nin dergâhına varır. Hacı Bektaş Veli, Yunus’un samimi ve saygılı davranışlarından oldukca memnun kalır. Yunus’un buğday için geldiğini öğrenince ‘Sorun bakalım buğday mı ister, himmet mi?’ der. Bu sözleri duyan Yunus ‘Ben himmeti ne yapayım, karın doyurmaz ki, bana buğday gerek,’ der. Buğdayını alan Yunus yola çıkar.

Yolda giderken buğdayı aldığına pişman olan Yunus, geri döner. Hacı Bektaş Veli’nin huzuruna çıkar ve buğdayı istemediğini himmet istediğini söyler. Hacı Bektaş Veli ‘O söylediğin artık geçti biz o anahtarı Taptuk Emre’ye verdik,’ der. Yunus, bunun üstüne Taptuk Emre’yi bulmak için yola çıkar. Taptuk Emre’yi bulur ve ona durumu anlatır. Taptuk Emre’nin dervişi olur ve dergâha odun taşımakla görevlendirilir. Kırk yıl odun taşımış olduğu dergâha bir tek eğri odun getirmez. Sebebini soranlaraysa ‘Bu kapıdan içeriye odunun eğrisi bile giremez,’ der. Taptuk Emre kızını Yunus ile evlendirir fakat Yunus şeyhinin kızına kendisini layık görmediği için kıza elini sürmez. Onun tek amacı erenler mertebesine ulaşmaktır. Yunus bir türlü erenler mertebesine ulaşamadığını düşünüp, üzülür ve Taptuk Emre’nin yanından ayrılır.

Taptuk Emre’den ayrı geçirdiği vakit içinde başından geçen bazı vakalar sonucunda Yunus istediği mertebeye ulaştığını anlamış olur. Tekrar Taptuk Emre’nin yanına döner fakat Taptuk Emre’ye utangaç olduğundan ilkin karısı ile görüşür. Şeyhinin kendini affetmesini ister. Kadın ‘Bilirsin gözleri görmez, sen kapının eşiğine yat. O sabahleyin namazına kalktığında ayağı sana dokunur. Bu kim diye bana sorar. Ben de Yunus, derim. Eğer hangi Yunus derse ses çıkarmadan çek git. Yok, eğer bizim Yunus mu derse, kalk şeyhinin eline sarıl,’ der. Kadının söylediğini meydana getiren Yunus şeyhinin ‘Bizim Yunus mu?’ sorusu üstüne kalkar şeyhini ellerine sarılmış olur. Bu vakadan sonrasında da Yunus’un yaşamını kaybetmiş olduğu söylenir.

Sanat Yaşamı

Yunus Emre sanat yaşamında halka, halkın dili ile hitap etmiştir. Yani Türkçeyi oldukca güzel kullanmıştır. Öz Türkçe ile eserler vermiştir. Bu da Yunus’un daima okunup anlaşılmasında mühim bir rol oynamıştır. Yunus’un şiirleri tasavvuf ağırlıklıdır. Tasavvuf; ruhunu temiz tutmak, Allah sevgisini kalbinde yaşamak, Allah’ı öylesine sevmektir ki aden için değil, onun sevgisine erişebilmek için uğraş vermek, ömrünü bu yola adamak anlamına gelir. İşte Yunus şiirlerinde çoğu zaman bu mevzuları işlemiştir. Onun hoşgörüsü de oldukca önemlidir. ‘Yaratılmışı hoş gördük, yaratandan dolayı,’ diyebilecek olgunluktadır. Yunus Emre bir halk şairi değil halkın şairidir. Öylesine oldukca sevilmiştir ki Anadolu’nun çeşitli yerlerinde adına anıt mezarlar yaptırılmıştır. Aruz ölçüsü ile de şiirler yazmıştır fakat onun en güzel şiirleri hece ölçüsü ile yazdıklarıdır. Yunus Emre’’nin “Risalettü’n- Nushiyye” ve “Divan” olmak suretiyle iki eseri vardır. Eserlerine başka âşıkların eserleri karıştıysa da sonradan bunlar ayıklanmıştır.


Yunus Emre Kitapları – Eserleri

  • Yunus Emre
  • Yunus Emre
  • Yunus Emre Divanından Seçmeler
  • Güldeste
  • Yunus Emre Divanı ve Şerhi
  • Divan-ı İlahiyat
  • Divan
  • Gecesi Dert Gündüzü Derman Bu Dünyanın
  • Yunus Emre Şiirleri ve Açıklamaları
  • Nasihatler Kitabı – Risaletü”n Nushiyye
  • Yunus Emre Şiirlerinden Seçmeler
  • Bana Seni Gerek Seni
  • Yunus Emre
  • Seçme Şiirler
  • Yunus Emre’den Seçmeler
  • Bana Seni Gerek Seni
  • Yunus Emre Poemes
  • Kuruyuduk Yaş Olduk
  • Yunus Emre Şeçme Şiirler
  • Dıkt
  • Yunus Emre Divanı
  • İşitin Ey Yarenler
  • Güldeste


Yunus Emre Alıntıları – Sözleri

  • Bayezid-i Bistami Hazretleri, soğuk bir kış gecesi Bistam şehrinin sokaklarında yürümektedir. Bir ara arşa nazar eder. Bakar arş bomboş. Arşa hitab eder; Ey arş! Allah’ın sende nişanı vardır? Arş yanıt verip dedi ki: Ya Bayezid! Ben kim olam ki Allah bende ola. Bana dahi Bayezid’in gönlündedir derler… (Yunus Emre Divanı ve Şerhi)
  • Herkes ayna gibidir bakan da sen,
    Senin gözündür seni suç duyurusu eden.
    Her neye bakarsan kendi yüzündür,
    Kimde ne görürsen kendi özündür. (Nasihatler Kitabı – Risaletü”n Nushiyye)
  • Biz dünyadan gider olduk, kalanlara merhaba olsun
    Bizim için hayır yakarma, kılanlara merhaba olsun. (Yunus Emre)
  • Dört kitabın ma’nası
    Bellidir bir elifde
    Sen elif dersin hoca
    Ma’nası ne demekdir
    Yûnus Emre der hoca
    Gerekse var bin hacca
    Hepsinden iyice
    Bir gönüle girmekdir (Güldeste)
  • İlim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir
    Sen kendini bilmezsin ya nice okumaktır.
    -İlim, insanoğlunun kendisini bilmesidir. İnsan kendini bilmezse okumanın bir faydası olmaz. (Yunus Emre Şiirleri ve Açıklamaları)
  • Bir kez yüzün gören senün ‘ömrince hîç unutmaya
    Tesbîhi sensin dilinde ayruk nesne eyitmeye (Divan)
  • “Kuru dikende gül biter
    Hasretinden gine yiter
    Dertli m’oldun benden beter
    Söyle bülbülcüğüm söyle” (Divan-ı İlahiyat)
  • Aşkın aldı benden beni, Bana seni gerek seni
    Ben yanaram dün ü günü, Bana seni gerek seni
    Ne varlığa sevinerem, Ne yokluğa yerinürem
    Aşkın ile avunaram, Bana seni gerek seni
    Aşkın aşıklar öldürür, Aşk denize daldırır (Bana Seni Gerek Seni)
  • Ölen gövde imiş, aşıklar ölmez. (Bana Seni Gerek Seni)
  • “Ulu yüce günâhlarum yüz komadı bana Çalap
    Hiç kimse çâre kılmadı döndüm gene sana Çalap
    Âlimlere sormuş oldum nedür dermân günâhlu derdüme
    Anlar dahı eyitdiler dermân ana gene Çalap” (Divan-ı İlahiyat)
  • Şeriat, hakîkat denizinde yüzen gemidir. (Yunus Emre Şiirleri ve Açıklamaları)
  • Hz Mevlana şöyleki buyururlar:
    Müslümanlığın kafirliğin haricinde bir ova
    Uçsuz bucaksız ovada sevdamız uzar gider
    Arif olan geldimi usulca başını kor
    Ne müslümanlığa yer var orda ne kafirliğe yer (Yunus Emre Divanı ve Şerhi)
  • İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer,
    Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer.
    Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter,
    Nice yumşak söylese, sözü harbe benzer.
    .
    .
    . (İşitin Ey Yarenler)
  • Ten fânidir can ölmez gidenler geri gelmez
    Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil (İşitin Ey Yarenler)
  • Kim umar senden vefayı, yalan dünya değil misin? (Yunus Emre Divanından Seçmeler)
  • Ne âkılem ne divâne
    Gel gör beni aşk neyledi (Yunus Emre)
  • Ben yürürüm yana yana
    Aşk boyadı beni kana
    Ne âkilem ne divane
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Gâh eserim yeller şeklinde
    Gâh tozarım yollar şeklinde
    Gâh akarım seller şeklinde
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Ben yürürüm ilden ile
    Şeyh sorarım dilden dile
    Gurbette hâlim kim bile
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Mecnun oluban yürürüm
    Ol yârı düşte görürüm
    Uyanıp melül olurum
    Gel gör beni aşk n’eyledi
    Miskin Yûnus biçareyim
    Baştan ayağa yareyim
    Dost ilinden avareyim
    Gel gör beni aşk n’eyledi (Güldeste)
  • Aşksızlara verme nasihat öğüdünden alır değil
    Aşksız adem hayvan olur hayvan nasihat bilir değil (İşitin Ey Yarenler)
  • Bilmeyen ne bilsin,
    Bizi bilenlere merhaba olsun. (Yunus Emre Şeçme Şiirler)
  • Meydanlardaki cenk ne ki
    İnsanın içinde verdiği savaşın yanında… (Yunus Emre)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş