Eğitim

Gülseren Budayıcıoğlu – Camdaki Kız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gülseren Budayıcıoğlu – Camdaki Kız Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Camdaki Kız kimin eseri? Camdaki Kız kitabının yazarı kimdir? Camdaki Kız konusu ve anafikri nedir? Camdaki Kız kitabı ne konu alıyor? Camdaki Kız PDF indirme linki var mı? Camdaki Kız kitabının yazarı Gülseren Budayıcıoğlu kimdir? İşte Camdaki Kız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Gülseren Budayıcıoğlu

Orijinal Adı: Camdaki Kız

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050959628

Sayfa Sayısı: 352


Camdaki Kız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”

Aşk yakıyor

Ayrılık kavuruyor

Aldatılmaksa hep fazlaca acıtıyor…

Bize çocukluk acılarını yeniden yaşatacak kişileri bakış açısından tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bizlere.

Kaderimiz aslen doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürmüş olduğu yere gideriz. Ancak mutluluk daima o yolda değildir…

“Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikâyesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikâyesi bu.”

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu


Camdaki Kız Alıntıları – Sözleri

  • Kimi sevsek, kime sığınsak, bırakıp gidiyor.
  • Ve son olarak hastalığın sevgisizlikten, şifanın ise daima sevgiden, şefkatten geldiğini fazlaca daha iyi biliyorum.
  • Her yenilgi, insan hayatında yeni kapılar açar.
  • Gidenler gidiyor fakat yaşam kalanlarla yoluna devam ediyor.
  • °İnsanların hüznü en fazlaca gözlerinin içindedir…
  • Psikiyatriye çoğu zaman hastalar değil, aslolan hastaların hasta ettikleri gelir.
  • . Hayattan ve insanlardan ne kadar fazlaca şey beklersek, hayal kırıklıklarımız da o denli fazlaca ve derin oluyor. .
  • . Sevgi meğer söz değilmiş. Sevgi dokunuşmuş, bakışmış. .
  • “Karşınıza öyleki biri çıkacak ki, size sevmeyi öğretene kadar sizden vazgeçmeyecek.”
  • “Sevmek diyorum. Sevmek fazlaca güzel!”


Camdaki Kız İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Hastalığın sevgisizlikten, şifanın ise daima sevgiden, şefkatten geldiğini fazlaca daha iyi biliyorum. Gülseren Budayıcıoğlu’nun okuduğum dördüncü eseri oldu. Psikoloji üstüne kitap okumayı hep sevmişimdir. Herkesin yaşam motifinden bir şeyler bulacağı mükemmel bir kitap. Kitabı okurken kendimi terapide zannettim ara sıra. Kitabın bazı bölümlerinde acaba ben de mi bu şekilde yapıyorum diye sorular sormuş oldum kendime. Okuduğunuz kitabın size bir şeyler katmasını istiyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. (Mehmet Şerif Avcı)

Gülseren Hanımın kaleminden okuduğum ilk kitap seneler ilkin ilk çıkardığı kitap olan “Kral Kaybederse” kitabıydı. Akabinde başka kitaplarını da okudum, sevmiş olarak takipte olduğum bir isimdir. Son zamanlarda kitaplarından uyarlanan diziler yardımıyla duymayan kalmadı. Hakkı olarak fazlaca daha çok tanındı eserleri de hekim hanımın kendisi de. Gerçek hikayeler olması sebebiyle dikkatimi çekmişti ilk başta hala da en büyük etken budur benim için. Bu kitap da dizi başlayınca ki dizi seyretme mevzusunda fazlaca sabırlı değilimdir iki bölüm bile izleyemedim ve merak ettim, alıp okudum. Oldukça beğendim daima olduğu benzer biçimde, tüm kitaplarını sevmiş olarak okudum. Elbette en büyük favorim ilk kitabı hala. Bilhassa bu kitapta bizim insanımızı, yaşadığımız coğrafyada yer edinen halkımızdan karakterleri gerçek olduklarından büyük olasılıkla fazlaca şahane işlemiş ve aktarmış. Sanki elleriyle almış nazikçe asla bozmadan sayfalara kondurmuş. Diziden değil fakat kitabından fazlaca keyif aldım demek adetten olmuş fakat ara sıra içime taş oturdu, gözyaşlarım kendiliğinden aktı. Bundan dolayı hayatta insanoğlunun insana yaptığını kimse yapamıyor ve yaşanmış vakalar olması ve hala benzerlerinin yaşanmaya devam etmesi sebebiyle ister istemez insanı fazlaca etkiliyor. Dizilere uyarlanırken bazı küçücük değişimler yapmak zorunda kalıyorlar gördüğüm kadarıyla. Bazı kişiler fazla acıklı buluyor, söz aramızda ağır geliyor ve kimi insan izlemeye bile dayanamıyor. Anlaşılmayacak bir durum değil bu sebeple gerçek yaşam cidden ağır olabiliyor ve bir çok insan stres atmak amaçlı dizi izliyor, daha çok üzülmek için değil. Elbette anlayış gösterebiliriz fakat yabancı diziler var, anmayacaktım fakat Hint dizileri hele hele eskileri fazlaca aşırı drama yüklü, onları izliyoruz fakat kendi ülkemizin yaşanmışlık yüklü dizlerini izlemekte zorlanıyoruz. Neysem tercih meselesi deyip fazlaca uzatmayayım. Asıl demek istediğim dizi olduğundan ve fazlaca bölüm çekmeleri gerektiği için değişimler yapıyorlar. Fakat fazlaca dikkatimi çekti minimum bir doktora danışmadan bu değişimleri yapmıyorlar. Takdir ettim bu sebeple bu benzer biçimde ayrıntılar karakterleri daha gerçekçi kılıyor. Fena tarafı ise benim benzer biçimde kitaplarını okuyan kişiler dizileri izlemekten keyf alamıyor. En azından şahsen kitapların verdiği tadı bulamadığımı söyleyebilirim. Hoş dizilerle aram fazlaca iyi sayılmaz. Ve bu biçim kitapları sevenlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Şahsen Gülseren Hanım’ın kitaplarını daima bir defadan fazla okurum. Okumak isteyenlere şimdiden keyifli okumalar temenni ediyorum. (M. G.)

“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini yaşamımız süresince üstümüzde taşıyoruz.” Bugün fazlaca etkilendiğim bir kitabın yorumuyla geldim. Gülseren Budayicioglu’nun kitapları son zamanlarda dizilere uyarlanıyor ve ne yazık ki asla birinden bir tat alamadım ben ve bu yüzden kitaplarına yönelmeyi daha doğru buldum. İyi ki bu şekilde düşünmüşüm bu sebeple ne doğduğun ev kaderindir dizisindeki Zeynebin hikayesi, ne de Camdaki kız Nalan’in dizi hali kitap kadar yer edebilirdi bende. Camdaki kız adı bile o denli uygun ki Nalan için. Nalan her ne kadar cam fanus içinde yaşamış olsa da yaşamı odasının camından izleyen biri. Aile bilmiş olduğu annanesi ve dedesinin her imkanı sağlayıp yalnız sevgilerinden yoksun bıraktığı bir kişi. Ensest bir birlikteliğin mevyesi Nalan. İstenmeyen, senelerce nefret duyulan, bir başına bırakılmış, sevgiye aç bir karı. Bu kadının yaşadıkları beni o denli derinden etkiledi ki. Hislerimin tarifi yok.. Nalan yaşamı süresince bilincinde olmasa da yalnız sevgiye gerekseme duymuş. Ailesi tarafınca sevilmemiş, fazlaca varlıklı bir ailenin oğluyla evlenmiş gene kıymet görmemiş, sevgi hissetmemiş. Karşısına çıkan onu sevdiğine inandiran ilk kişiye de gönlünü kaptırmış. Hayri.. Her ne kadar fikir yapısı olarak Hayri’ye kızsam da onunda ailesi tarafınca sevilmeyisine, kendini hep ezik bir kişi olarak adlandırmasina ve kitabın sonundaki yaşanmış olan vakaya uzulmeden edemedim.. Kitapta okurken, bu şekilde şey mi olur diyebiliyoruz fakat Hayrinin söylediği benzer biçimde Bizim Oralar da bunlar olur, siz bilmezsiniz hekim hanım.. Anadolu’nun hanımefendileri, erkekleri hep bu kötülüklerle karşı karşıya. Bu biçim gerçek yaşamdan vakaları okuyunca yetiştiğim topluma, aileme şükür ediyorum.. Kitap her ne kadar yazınsal yönden fazlaca iyi olmasa da, ben kendimi hep o kırmızı oda da Gülseren hanımla birlikte Nalan’i, Hayri’yi dinlerken buldum. Ben bir çok okurun Gülseren hanımın fikirlerini söyleyisiyle ilgili negatif eleştirilerede katılmıyorum. Tam tersine insan ilişkileri, psikoloji mevzusunda eğitim almış birinin yorumlarının olması ve bu tarz şeyleri okumak benim için fazlaca kiymetliydi. Kitapla kalınca.. (ʙüsʀᴀ ⸙)


Camdaki Kız PDF indirme linki var mı?


Gülseren Budayıcıoğlu – Camdaki Kız kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Camdaki Kız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Gülseren Budayıcıoğlu Kimdir?

Eğitim :

İlk ve Orta Tahsil- TED Ankara Koleji, 1965

Üniversite- Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 1965-1972

İhtisas- Hacettepe Üniversitesi, Psikiyatri Kısmı, 1972-1977

Tıp öğrenimi esnasında ilkin TRT Ankara Radyosu’nda, hemen sonra da TRT televizyonunda 5 yıl süresince kadrolu spiker ve sunucu olarak vazife yapmış oldu.. 1977’de uzman oldu ve 1982 yılına kadar aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak meslek yaşamına devam etti. Bu dönemde bir yıl süreyle, Hacettepe Üniversitesi ve TRT’nin iş birliği ile hazırlanan ve TRT Televizyonlarından canlı olarak gösterilen, “İnsan ve Dünyası” adlı sıhhat ve eğitim programlarında, yapımcı ve sunucu olarak vazife aldı.

1982 senesinde Üniversite’den ayrıldı. 2005 yılına kadar, Ankara’da özgür doktor olarak çalıştı. 2004 senesinde, değişik tanı gruplarından hastalarıyla görüşmelerini bire bir kaleme alarak Remzi Kitabevi tarafınca gösterilen “Madalyonun İçi” adlı kitabı yazdı.

07.03.2005 tarihinde en büyük hayalini gerçekleştirerek, her kesimden insanoğlunun toplumsal  güvencelerini kullanarak başvurabileceği, T.C. Sağlık Bakanlığından ruhsatlı Ankara’nın ilk hususi psikiyatri merkezi olan “Madalyon Psikiyatri Merkezi” ni kurdu. 2013 Şubat ayında, Madalyon Psikiyatri Merkezi İstanbul şubesini kurdu.

2008 senesinde “Günahın Üç Rengi” ve 2011 senesinde “Hayata Dön” adlı kitapları gene Remzi Kitabevi tarafınca gösterildi.

Eşini 2007 senesinde kaybeden ve iki evladı bulunan Budayıcıoğlu, halen ülkemizin en büyük hususi psikiyatri merkezi olma hususi durumunu korumuş olan Madalyon Psikiyatri Merkezi’nin başkanı olarak meslek yaşantısını sürdürürken, bir taraftan da hastaları ile yapmış olduğu görüşmeleri bire bir özetleyen, psikiyatriyi kuramsal olmaktan çıkarıp ergonomik yaşam içinde kitlelere sunan kitaplar yazmaya devam etmektedir.

Yayınları:

Madalyonun İçi, Bir Psikiyatristin Not Defterinden-(Psikolojik Roman) (2004)Remzi Kitabevi

Günahın Üç Rengi, Madalyonun Diğeri Yüzü-(Psikolojik Roman) (2008) Remzi Kitabevi

Hayata Dön-(Psikolojik Roman) (2011) Remzi Kitabevi


Gülseren Budayıcıoğlu Kitapları – Eserleri

  • Camdaki Kız
  • Madalyonun İçi
  • Kral Kaybederse
  • Günahın Üç Rengi
  • Hayata Dön


Gülseren Budayıcıoğlu Alıntıları – Sözleri

  • Susuyorum… Susuyorum fakat içimde bir şeyler kötü halde sızlıyor. (Hayata Dön)
  • Psikiyatriye çoğu zaman hastalar değil, aslolan hastaların hasta ettikleri gelir. (Camdaki Kız)
  • Sanki bir tarafım yarım. Bir türlü onu tamamlayamıyorum… (Hayata Dön)
  • Affetmek aslen yalnız karşı tarafı rahatlatan bir fiil değildir.Affedince ilkin biz rahatlarız. Yüreğimizde ki taş hafifler, sonrasında da kalkıp gider. (Kral Kaybederse)
  • Düşünüyorum da insanı gene başka insanoğlu üzüyor en fazlaca… Taptığı, fanatik olduğu,kıymet verdiği, muhtaç olduğu ve fazlaca sevilmiş olduğu insanoğlu… Düşmandan fazlaca dostlar üzüyor. Analar, babalar, çocuklar, kardeşler, sevgililer üzüyor. (Hayata Dön)
  • Bazen ümit fazlaca tehlikeli olabiliyormuş. Bitince anlıyor insan dünyanın kaç nahiye bulunduğunu. (Kral Kaybederse)
  • “İnsan isterse her koşulda her şeyi yapabilir. Geri çekilmek, vazgeçmek yok. Bütün mesele yeteri kadar isteyip istemediğimizde. Ağzınızın ucuyla değil, yüreğinizle istemelisiniz.” (Madalyonun İçi)
  • Hayat, okullarda öğrenilmiyor. Hayatı bizlere, raflarda dizi dizi duran kitaplar fakat daha çok da fazla yaşamın kendisi öğretiyor. (Günahın Üç Rengi)
  • Ve son olarak hastalığın sevgisizlikten, şifanın ise daima sevgiden, şefkatten geldiğini fazlaca daha iyi biliyorum. (Camdaki Kız)
  • Belki de çektiğiniz bu acılar, hayatınızda başka sayfalar açacak. Çekilen hiçbir acı boşa gitmez. Her acıdan bir şeyler öğreniriz. (Kral Kaybederse)
  • “Sevmek diyorum. Sevmek fazlaca güzel!” (Camdaki Kız)
  • Hayatta niçin korkarsan, başına ne olursa olsun o geliyor. (Kral Kaybederse)
  • O şekilde çaresizim ki… Beni kimse anlamıyor. O da benimle konuşmuyor. Tek başıma, yapayalnız kaldım. (Madalyonun İçi)
  • “Karşınıza öyleki biri çıkacak ki, size sevmeyi öğretene kadar sizden vazgeçmeyecek.” (Camdaki Kız)
  • Kuvvetli olunca insanoğlunun canı yanmaz mı? Benim de canımın fazlaca yandığının kimse bilincinde olmadı. Ben de hiç kimseye hissettirmedim esasen. Oysa içim iyi mi acıyor. (Hayata Dön)
  • Hayatta niçin korkarsan , başına ne olursa olsun o geliyor. (Kral Kaybederse)
  • Her insan okunacak kitap gibidir. (Hayata Dön)
  • Kaderden medet ummaktan vazgeç. Sen çaba etmezsen, o senin için bir şey yapması imkansız. (Kral Kaybederse)
  • “Bazı şeyler öyleki içimize işler ki, seneler geçer fakat onların bizde bıraktığı izler geçmez…” (Günahın Üç Rengi)
  • İnsan yaşadıkça uzaklaşıyor eski kendinden. (Hayata Dön)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş