Eğitim

Her Şey Yolunda – Justine Levy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Her Şey Yolunda – Justine Levy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Her Şey Yolunda kimin eseri? Her Şey Yolunda kitabının yazarı kimdir? Her Şey Yolunda konusu ve anafikri nedir? Her Şey Yolunda kitabı ne konu alıyor? Her Şey Yolunda PDF indirme linki var mı? Her Şey Yolunda kitabının yazarı Justine Levy kimdir? İşte Her Şey Yolunda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Justine Levy

Çevirmen: Özgül Tuna

Orijinal Adı: Rien de Grave

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9789944824965

Sayfa Sayısı: 152


Her Şey Yolunda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Levy’nin hayatından kesitler sunan ve yayınlandığı dönemde Avrupa’da sansasyon yaratıp Da Vinci şifresi dahil olmak suretiyle pek oldukca eseri geride bırakarak oldukca satan kitaplar listelerinde bir numaraya yükselen ” Her Şey Yolunda”yı okuduğunuza asla pişman olmayacaksınız!

 Louise ve kocası birbirlerine delicesine âşıktırlar. Ancak Adrien tabu olarak görmüş olduğu meşhur bir modele, babasının sevdiği Paula’ya gönlünü kaptırınca, Louise ruhsal bir yıkıma doğru sürüklenir. Terk edilmesinin şokunu atlatamayan genç hanım kendini bu mevzuda yetersiz, dahası suçlu hisseder ve yaşam sevincini kaybeder. Ta ki yeni bir aşk yaşamını renklendirip onu tekrardan hayata, mucizelere inandırana dek…

 “Beyazperdeye taşınabilecek felsefi ve şairane bir üslup…Kesinlikle okumaya kıymet… Lévy’nin satırları şaşılacak derecede cezbedici.”

 -Kirkus Reviews-


Her Şey Yolunda Alıntıları – Sözleri

  • Bazı kişiler iyi mi göremiyor ya da konuşamıyorsa ben de artık ağlayamıyorum.
  • Kalbimin taş kesmesinden nefret ediyorum.
  • Kendimden nefret ediyorum.
  • Hayatını hangi yöne çevirmek istiyorsun?
  • Yaşadıklarından bir şeyler üret…
  • Bazı kişiler iyi mi göremiyor ya da konuşamıyorsa ben de artık ağlayamıyorum.
  • Mutsuz olmayı kabul etmek için aşırı mutlu olmak gerekiyor… Aşırı mutlu, aşırı cesaretli… Bense o denli cesaretli değilim ve oldukca fakat oldukca üzgünüm.
  • ”Belkide seni bu öykü bu kadar kötüleştirdi.”
  • Aslında biliyorum ki teslim olursam sonunda bende seveceğim, sadece sevebileceğim hiçbir şey istemiyorum, hiçbir şey.
  • Üzerimde tesir yaratamayacak kadar zehirlenmişti sonumuz.
  • Bir güldürü yorgunuydum ve korkuyordum.hiçbir süre korkmadığım kadar korkuyordum.
  • Beraber yaptık birlikte öldürdük.Yaşadığımız her şey şeklinde onu da öldürdük.Her şey elimizden yitip gitti ya da ben her şeyi boş bir zarfmışçasına, boş bir zarf yerine konulmuşçasına attım gitti.İki durumda da elimizde hiçbir şey kalmadı.
  • Ölü dünyaya gelen bir anı şeklinde….Bebeğimiz şeklinde..
  • Zevk alabileceğim bir şeylerin karşıma çıkmasını temenni ediyorum. Kaybolmuş iştah ya da uyku şeklinde geri gelmesini.
  • Ama gene de: İnsan bu kadar acı çekerken iyi mi bu kadar mutlu görünebilir?


Her Şey Yolunda İncelemesi – Kişisel Yorumlar

. Merhaba kitapsever dostlarım. Bu kitabı dün akşam bitirdim. epsilonyayinevi ‘nden #herşeyyolunda .
. KONUSULouise, kocasıyla ilişkilerinin muhteşem gittiğini sanırken eşinin , üvey annesiyle ilişkisi bulunduğunu öğrenir. Boşanmalarının arkasından ruhsal olarak çöken Louise, bir taraftan eski eşiyle yaşadıklarını çözümleme ederken , öteki taraftan yeni ilişkisine adapte olmaya çalışır. .
. Biz bayanların bir adama bu şekilde kendini kaybedercesine bağlanıp, ayrıldıklarında yok olması ne fena, değil mi? .
.
Yazar , karakterin bunalımını oldukça iyi betimlemiş. Okurken sanki ben terk edilmiştim, bunalımdaydım. .
. Beni rahatsız eden şey şu oldu. Eski eşi ile yaşamış olduğu anıları anlatırken, dün ve bugün geçişlerini ayırmamış. Bir paragrafta eski yaşamı ve yeni yaşamı bir arada. Bu geçişleri , okuyucu ayırmak zorunda kalıyor. Ilkin okuyorsun, sonrasında “Aaaa bunu ilkin yaşamış.” diyorsunuz. Düzenleme problemi değil bu, editörlük problemi de değil. Bu bir yazım seçimi. Bunun haricinde ise gene, kapak-içerik uyumsuzluğuna dikkat çekmek isterim. Kapak sevinç doluyken, içerik tam tersi. . ✌Benim için değişik bir deneyim oldu. Kitabı beğendim .
.
#pinarinkitapbahcesi (pinarliyorum)

Beğendim: Moders Fransız Edebiyatından bir yapıt. Kocası, karakterimizi kendi üvey annesiyle aldatmış ve firar etmiş. Ardından baş karakterimiz ve kocası boşanmış. Baş karakterimiz kendisine, kendini değiştirmeye çalışmayan, onu olduğu şeklinde seven birini bulmuş. Korkmayın, bu anlattıklarımın hiçbiri spoiler değil. Peki kitapta tam olarak ne okuyoruz o süre? Zaman çizgisi karışık olarak size nedenleriyle bu duruma iyi mi geldiğini, ruhsal yönden ne hissettiğini anlatmış baş karakterimiz. Bir kadının adım adım aşkının bitmesi, sonrasında gelen ruhsal çöküş ve yeni aşkla, aşka olan korkularından sıyrılması anlatılmış.
Kitabı beğendim. Devrik cümleleri oldukca, zamanda bir geçmişe bir şimdiye gidilmiş. Ancak anlatımı oldukca kuvveti. Sizi hakikaten tutsak alıyor. Aslında merak uyandıracak bir şey olmaması, her şeyi başlangıcında anlatmasına karşın kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Salya sümüklük bir kitap da değil, vıcık vıcık aşk romanı da değil. Ama bir puanı gene de kırdım. Siz de okuyun. (Didar sinoplu)

Kitap Louise isminde bir karakterden bana nazaran Ahmet Batman’a benzer bir diller anlatılmaktadır.
Kitabın başlarında büyük annesinin cenaze töreninde üstünde siyah pantolonla -pantolona vurgu yapıyor kitap- bakış açısından yaşlar akmasına izin vermeyen bir şokla dikilmekte, bir süre sonrasında ise oradan çıkıp sigarasını yakmaktadır.Geri döndüğünde eski sevdiği cenaze töreninde ağlamalı bir şekilde görünürken ona sarılırmış, Louise’nin kafasını karıştırmıştır. Tepkisizce dururken cenaze töreninden sonrasında verilecek olan yemeğe katılmadan bir taksiye atlar ve büyük annesinin ölmeden ilkin telefonuna bıraktığı ses kaydını dinlemeye adım atar…
Karakterimizin hem de annesinin kanser olduğu bir dönem geçmekte ve kızımız bu zamanda terk edilir… Adrien isminde -cenazedeki çocuk- ki çocuk babasının sevdiği ile flörtleşmeye başlarken ilk olarak garip bir durum sezmiş, sadece Adrien onu sakinleştirmiş ve Paula’yı -babasının sevgilisi- bir tek bir tabu olarak görmesini ve üvey annesini kıskanmasının oldukca saçma bulunduğunu dile getirmişti. Bu cümleler üstüne onu rahat bırakırken bu yaşamının yapmış olduğu en büyük hatası olur…
Adrien onu bırakırken, Paula dan da bir çocuk sahibi olur.Geride Louse den bir tek taşlaşmış bir kalp ve sevgiden nefret eden parçalar kalırken uzun bir süre sonrasında başka bir çocukla tanışır…Adrien’a asla benzemeyen bir çocuk ile… onu sevmediğini söylediğinde karşısında aşkından ağlayan, yüzünde bir gülücük sezdiğinde dünyaya duyuran bir çocuk… kim bilir yaşam bir talih daha vermiştir?
*Bana kalırsa çerezlik okunacak tarzda bir kitap.Kitap 100. sayfadan sonrasında birazcık bunaltıcı olsa da -ki oldukca azıcık bunaltıcı- okunmanın keyifli olabileceği, hem de birazda okurken odaklanma zorluğu meydana getirecek tarzda bir şeydi….
Bence okunabilir şeklinde.. (Ayça Kaya)


Her Şey Yolunda PDF indirme linki var mı?


Justine Levy – Her Şey Yolunda kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Her Şey Yolunda PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Justine Levy Kimdir?


Justine Levy Kitapları – Eserleri

  • Annem Gibi
  • Her Şey Yolunda
  • Randevu


Justine Levy Alıntıları – Sözleri

  • Zamana inanmamak dönemin var olmasını engellemiyor. (Annem Gibi)
  • “En korkuncu hasta olmak değil hasta ve yalnız olmak.
    En korkuncu ölmekte olmak değil terk edilmek.” (Annem Gibi)
  • Zevk alabileceğim bir şeylerin karşıma çıkmasını temenni ediyorum. Kaybolmuş iştah ya da uyku şeklinde geri gelmesini. (Her Şey Yolunda)
  • Bazı kişiler iyi mi göremiyor ya da konuşamıyorsa ben de artık ağlayamıyorum. (Her Şey Yolunda)
  • “Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? Kimse ne üzgün olmaya ne de mutlu olmaya cesaret edebiliyor.” (Annem Gibi)
  • Kalbimin taş kesmesinden nefret ediyorum. (Her Şey Yolunda)
  • Bir kilo tüy mü daha ağır yoksa bir kilo kurşun mu? Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? Kimse ne mutsuz olmaya ne de mutlu olmaya cesaret edebiliyor. Bu öylesine tuhhaf bir dünya ki ölüm ve yaşam içinde süre tünelinde bir mola şeklinde. (Annem Gibi)
  • “Bense gökyüzü ölemez, Ay ölemez, annem de ölemez, annem ölürse gemiler uçabilir, kediler ağlayabilir, evler şarkı söyleyebilir diyordum kendime. İmkansız bu. Annem ölemez.” (Annem Gibi)
  • “Gelecek olan yeni hayat ve yok olacak öteki hayat…” (Annem Gibi)
  • “Kalbim hızla çarpıyor, sesini duyan var mı, bebeğimi uyandırır mı?” (Annem Gibi)
  • Yaşadıklarından bir şeyler üret… (Her Şey Yolunda)
  • Aslında biliyorum ki teslim olursam sonunda bende seveceğim, sadece sevebileceğim hiçbir şey istemiyorum, hiçbir şey. (Her Şey Yolunda)
  • Sanırım annem herşeyin farkindaydi. Bense sema ölemez, Ay ölemez, annem de ölemez, annem ölürse gemiler uçabilir, kediler ağlayabilir, evler şarkı söyleyebilir diyordum kendime… (Annem Gibi)
  • ”Belkide seni bu öykü bu kadar kötüleştirdi.” (Her Şey Yolunda)
  • Beraber yaptık birlikte öldürdük.Yaşadığımız her şey şeklinde onu da öldürdük.Her şey elimizden yitip gitti ya da ben her şeyi boş bir zarfmışçasına, boş bir zarf yerine konulmuşçasına attım gitti.İki durumda da elimizde hiçbir şey kalmadı. (Her Şey Yolunda)
  • Kendimden nefret ediyorum. (Her Şey Yolunda)
  • Bir kilo tüy mü daha ağır yoksa bir kilo kurşun mu? Bir kilo üzüntü mü daha ağır yoksa bir kilo mutluluk mu? (Annem Gibi)
  • Ama gene de: İnsan bu kadar acı çekerken iyi mi bu kadar mutlu görünebilir? (Her Şey Yolunda)
  • Ölü dünyaya gelen bir anı şeklinde….Bebeğimiz şeklinde.. (Her Şey Yolunda)
  • “Hala erkekler ona bayılıyorlar fakat o sevme kabiliyetini yitirdi. Onların sıcaklığı onu ısıtıyor ve ilgisiz bir halde birinden diğerine atıyor kendini. Sonuçta ne düşe ne de romantizme yer yok kitabında. Küçümseme ile beslenen kuvvetli iştahı onu her erkeği gerçek bir tüketim malzemesi olarak görmeğe itiyor. Hüzünlü oburluk, hüzünlü özgürlük… Tavırlara bakılırsa görüntü aşk görüntüsü, müziğine bakılırsa, ses yanlış: Sadece rol ve o hep birinci perdeden sonrasında oyunu terk ediyor; davetiyesi var, yolculuğun kendisi yok. Kesinlikle derinliğe inmek yok. Geriye dönerek bakmak da o şekilde. Hep ileriye. Geçmişle tüm bağlarını koparmak…” (Randevu)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş