Eğitim

İnsan Doğasının Geleceği – Jürgen Habermas Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan Doğasının Geleceği – Jürgen Habermas Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İnsan Doğasının Geleceği kimin eseri? İnsan Doğasının Geleceği kitabının yazarı kimdir? İnsan Doğasının Geleceği konusu ve anafikri nedir? İnsan Doğasının Geleceği kitabı ne konu alıyor? İnsan Doğasının Geleceği PDF indirme linki var mı? İnsan Doğasının Geleceği kitabının yazarı Jürgen Habermas kimdir? İşte İnsan Doğasının Geleceği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Jürgen Habermas

Çevirmen: Kaan H. Ökten

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9789752890701

Sayfa Sayısı: 176


İnsan Doğasının Geleceği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Günümüzün biyo-teknolojik ve genetik gelişimleri, insan doğasının geleceğine ilişkin pek oldukca tartışmayı bununla beraber getiriyor. Bu biyoteknolojik gelişmelerin felsefi, etik ve siyasal neticelerini ele alan Habermas’ın yönelttiği en çarpıcı soruların başlangıcında, insanoğlunun tasarımcısının Tanrı ya da başka bir yüce varlık değil, gene bir insan olmasının, insanoğlunun kendini tanıyıp bilmesi açısından iyi mi bir netice doğuracağı geliyor.

İnsanı bir ’tür’ varlığı olması gerçeğinden hareketle ele alan Habermas, ’iyi ve doğru yaşam sürme’ye yönelik felsefi-doğa ötesi söylemlerin tükendiği bir çağda biyo-değişen teknolojinin ve onun temel tahrik gücü olan genetiğin sunmuş olduğu imkânların bir kez daha kıymet ve etik sorunlarını, fakat bu sefer bambaşka bir boyutta sorgulamamız icap ettiğini korumak için çaba sarfediyor. Onu en oldukca rahatsız eden durum ise, felsefenin bı sorular karşısındaki sessizliği.

Pratik felsefenin hakkaniyet kuramları tartışmaları içinde tıkanmasını eleştirip, ahlâkın ’tür-etiksel’ bir anlayış içinde ele alınması icap ettiğini korumak için çaba sarfeden Habermas, organik yollardan büyüyüp gelişen ile insan elinden çıkmak suretiyle mevcud insan doğasına ilişkin son aşama çarpıcı akıl yürütmelere yer verirken, insan doğasının araçsallaştırılmasına karşı çıkıyor, biyoteknolojik tasarıma dayalı insan yaşamı modelinin aczini gözler önüne seriyor ve çağımıza uygun bir ’kendi olma imkânı’nın hangi felsefi ve etik temeller üstüne oturması icap ettiğini sorguluyor.

İnsanın yaşam standardını arttırıcı genetik ve biyo-teknolojik gelişmelerin karşısında olmayıp, daha ziyade bu gelişmelerin felsefi ve etik açıdan dikkatle ele alınması icap ettiğini vurgulayan Habermas, bu son çalışmasıyla, bilim-felsefe ilişkisine yeni ve derinlikli bir boyut katmakta ve insanı yakın gelecekte bekleyen en ciddi varoluş problemlerinden biri karşısında uyanık olmaya çapırmaktadır.


İnsan Doğasının Geleceği Alıntıları – Sözleri

  • Kendi olabilmek için kişinin, kendi vücudu içinde kendini evinde şeklinde hissetmesi gerekir.
  • Her kişi, kişisel yaşamının etik biçimlendirilişinden bizzat görevli olmalı, etik münasebetlerdeyse hak ve ödevlerde kayıtsız şartsız tersine çevrilebilirlik statüsü eşit olmalıdır.
  • Unutma imkanından yoksun olmak kimi zaman bir nalet olabilir.
  • Ben etik davranışı, organik donanımızın muhteşem olmayışına ve bedensel varoluşumuzun devamlı kırılganlığına dayanan bağımlılık ve tabiyetlere ilşkin yapıcı bir cevap olarak anlıyorum.
  • Mitscherlich, ruhsal hastalığı, emsalsiz insani varoluş minvalinin engellenmesi olarak görmektedir. Bu, insanoğlunun kendi kendine niçin olduğu özgürlük kaybını imlemektedir. Bu sebeple hasta, bilinçdışına itmiş olduğu bir rahatsızlığı, kendi hastalığının semptomlarıyla telafi etmektedir. Bu rahatsızlıktan, kendini kandırarak kaçınmaktadır. Mitscherlich’e gore tedavinin amacı, kişiyi özbilgi sahibi kılmaktır: “ki bu, bir çok kere hastalığı ıstıraba çevirmekten başka bir şey değildir, fakat bu ıstırap, özgürlüğünü yok etmediği için Homo sapiens’in mertebesini yükseltecektir.
  • Hiçbir tekil kişi, antak kalma ve kendini anlama süreçlerinin yapısını ve hatta akışını denetim altında tutamaz.
  • Çoğulcu toplumlarda rasyonel nedenlerle tartışmalı kalmak durumunda olan olguların, dünyagörüşsel açıdan etkilenip belirlenmiş betimlemelerle etik statüleri kati şekilde belirlenebilir sadece.


İnsan Doğasının Geleceği İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Pratik felsefenin hakkaniyet kuramları tartışmaları içinde tıkanmasını eleştirip, ahlakın “tür etiksel” bir anlayış içinde ele alınması icap ettiğini korumak için çaba sarfeden Habermas, organik yollardan büyüyüp gelişen ile insan elinden çıkarak mevcud insan doğasına ilişkin son aşama çarpıcı akıl yürütmelere yer verirken, insan doğasının araçsallaştırılmasına karşı çıkıyor, biyoteknolojik tasarıma dayalı insan yaşamı modelinin aczini gözler önüne seriyor ve çağımıza uygun bir “kendi olma imkânı”nın hangi felsefi ve etik temeller üstüne oturması icap ettiğini sorguluyor. (Alfa Kitap)


İnsan Doğasının Geleceği PDF indirme linki var mı?


Jürgen Habermas – İnsan Doğasının Geleceği kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de İnsan Doğasının Geleceği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Jürgen Habermas Kimdir?

Eleştirel kuram ve Amerikan pragmatizmi geleneğine mensuptur. Kuramında temellendirdiği kamusal alan (public sphere) terimi ve iletişimsel eylemin pragmatizmi ile tanınır. Emek harcamaları kimi zaman Yeni-Marksist olarak adlandırılır. Bilhassa, toplumsal kuramın temelleri ve epistomoloji; gelişmiş paracı sanayi toplumu ve demokrasi analizi; eleştirel toplumsal evrimci içerikte yasaların hükmü; ve modern –bilhassa Alman— politika üstüne odaklanır.

Modern liberal kurumlar içinde gömülü akılcı-eleştirel yazışma ve insanların yazışma, münakaşa ve akılcı çıkarlar peşine düşme kabiliyetlerinde aklın olabilirliğine, özgürleştirilmesine yönelik kuramsal bir sistem geliştirmiştir.

Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD’den Foreign Policy ve İngiltere’den Prospect dergilerinin web üstünden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entellektüeli listelerinde, 2005 senesinde 7., 2008 senesinde 22. sırada yer almıştır.


Jürgen Habermas Kitapları – Eserleri

  • Kamusallığın Yapısal Dönüşümü
  • Diğeri Olmak, Diğeri’yle Yaşamak
  • İnsan Doğasının Geleceği
  • İdeoloji Olarak Teknik ve Bilim
  • Sosyal Bilimlerin Mantığı Üstüne
  • İletişimsel Eylem Kuramı
  • Küreselleşme ve Milli Devletlerin Geleceği
  • Bölünmüş Batı
  • Doğalcılık ve Din Arasında
  • Söylem Etiği
  • An Awareness of What is Missing


Jürgen Habermas Alıntıları – Sözleri

  • Savaşın kaldırılması hedefi, aklın gereğidir. (Bölünmüş Batı)
  • Kendini aşma, kendini bilmenin en iyi yoludur. (İletişimsel Eylem Kuramı)
  • Düşük-ayrıcalıklı sınıflar, meşru taleplerinin uzun süre dikkate alınmaması durumunda, en fazla ümitsiz bir yıkım ve öz-yıkımla tepki gösterebilirler: bu şekilde bir iç harpte, ayrıcalıklı gruplarla koalisyonlar gerçekleşmedikçe, derslik mücadelesinin devrimci başarı şansları yoktur. (İdeoloji Olarak Teknik ve Bilim)
  • Tarihsel bağlamlarda cisimleşen akıl, içkin aşkınlığın enerjisini ne aşama muhafaza edebilir ya da akıl, dilin dünyayı açığa vuran şekilde vuku bulmasına mahkum mudur? (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • Ulus bilinci, aslen daha geniş yelpazeli dahil etme ve tekrardan soyutlanma (kendi içine kapanma) eğilimleri içinde gel gitleri olmaktadır. (Diğeri Olmak, Diğeri’yle Yaşamak)
  • Bir araçlar evreni olarak teknik, insanoğlunun enerjisini artırabildiği şeklinde zayıflığını da artırabilir. Bugünkü aşamada insan kim bilir kendi aygıtı karşısında her zamankinden daha güçsüzdür. (İdeoloji Olarak Teknik ve Bilim)
  • Unutma imkanından yoksun olmak kimi zaman bir nalet olabilir. (İnsan Doğasının Geleceği)
  • Modern anlayışa gore “devlet”, hukuksal anlamda tarif­lanmış bir kavram olup, nesnel anlamda, içte ve dışta egemen bir devlet gücüne; coğrafyası bakımından, kati olarak sınırları çizilmiş ülke topraklarına, doğrusu devlet sahasına; toplumsal açıdan da, mensupların tümüne, doğrusu devlet halkına işaret eder. Devlet egemenliği, pozitif hukukun biçimleriyle yapılandırılmıştır ve
    devlet halkı da, devlet sahası içinde geçerlik kazanan hu­kuk düzeninin taşıyıcısıdır. (Diğeri Olmak, Diğeri’yle Yaşamak)
  • ”Metafizik sonrası, postseküler bir dönemde yaşamaktayız. Belirli bir dinin geçerliliği varsayılmaksızın ve hem de bilişsel içerikleri de toptan yadsınmadan, inanç ile data içinde katı bir ayrımın öngörüldüğü dine yönelik agnostik tutum post-doğa ötesi devrin temel özelliğidir.” (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • “Tarihsel olarak bakıldığında, dindar vatandaşlar seküler çevrelerine karşı, seküler vatandaşların çaba göstermeden sahip olduğu epistemik yaklaşımları benimsemeyi öğrenmek zorundaydı.” (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • Kişinin kesinlikle haksızlık yapmayacağı tek kişi kendisidir. (Bölünmüş Batı)
  • Zulüm gören bir halkın vahşi bir rejimden kurtarılması yüce bir eylemdir, siyasi hedeflerin en yücesidir. (Bölünmüş Batı)
  • En son geçerli apaçıklığın duyusal olarak deneyimlenmesi iddiası, Kant’ın algılamamızın kategorik unsurlarının kanıtlamasından sonra boşa çıkmıştır. (Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine)
  • Kant tarafından formüle edilen akıl yürütme, kapsamlı doktrinlerden bağımsız ve tikelliğin aşıldığı bir gerekçelendirmedir. (Doğalcılık ve Din Arasında)
  • İnsan haklarının korunmasında aksayan nokta yine, ulus-devletlerin hükümranlık gücüne gerektiğinde müdahale ederek, genel İnsan Hakları Beyannamesi konusunda duyarlılık kazandıracak bir yürütme gücünün olmayışıdır. (Öteki Olmak, Öteki’yle Yaşamak)
  • “Söylemsel” süreçler, eşitlikçi kararları, karar verilmeden ilkin dile getirilen argümanlara bağımlı kılar (böylece bir tek gerekçelendirilmiş, haklı kararlar kabul edilir); bunun ötesinde bu kararlar kapsayıcıdır (böylece söz konusu tüm taraflar kararlara katılabilirler); taraflar karşılıklı olarak birbirlerinin bakış açısını devralırlar (böylece söz konusu tüm çıkarlar içinde adil bir denge kurulur). Tarafsız bir karara varma sürecinin bilişsel anlamı işte budur. Ölçü bu olduğunda, kendi sözde evrensel siyasal kültür değerlerine atıfta bulunan tek taraflı bir icraatın etik gerekçeleri baştan itibaren tamamlanmamış kalır. (Bölünmüş Batı)
  • Paradigma, insan tarafınca deneyimlenen dünyayı, değişik parçalarının ve yönlerinin insanlara ifade etmiş olduğu anlamlara gore sınırlandırmaktadır. (İletişimsel Eylem Kuramı)
  • Her dinsel öğreti dogmatik bir inanç özüne dayanır. (Bölünmüş Batı)
  • En eski inanç maddesi, bir özdeşlik olarak Ben’ kavramıdır. Bu özdeşlik tüm şeyler üstüne yansıtılır, üstüne özellikler yüklenebilen ‘şey’ terimi ilkin bu şekilde ortaya çıkmaktadır – “kendimizi birimler olarak görmeseydik, “şey’ terimini asla oluşturmazdık. (Sosyal Bilimlerin Mantığı Üstüne)
  • Toplumsal yaşam bağlamının bütünlüğüne ilişkin dilegetirimlere bugün aslına bakarsan ideoloji denilmektedir. (Sosyal Bilimlerin Mantığı Üstüne)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş