Eğitim

İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği – Abdullah Azzam Kitap özeti, konusu ve incelemesi

İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği kimin eseri? İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği kitabının yazarı kimdir? İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği konusu ve anafikri nedir? İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği kitabı ne konu alıyor? İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği PDF indirme linki var mı? İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği kitabının yazarı Abdullah Azzam kimdir? İşte İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Abdullah Azzam

Yayın Evi: Beka Yayınları

İSBN: 9786054997190

Sayfa Sayısı: 55


İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Toptan Allah’ın ipine sarılın, ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini anın: Düşmandınız, kalplerinizin arasını uzlaştırdı da onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size böylece ayetlerini açıklar.” (Al-i İmran.103)


İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği Alıntıları – Sözleri

  • Davetçi için bilgisiz bir toplumu terk edip gitmek; şüphesiz kalpleri İslam’a karşı kayalardan daha sert olan o azgın kâfirlere savaşım etmekten daha kolaydır.
  • İbn’i Cerir Taberi … şunları kaydeder:”Ey müminler! Birr mevzusunda birbirinize yardın edin. Birr; Allah’ın (c.c) emirlerini hakkıyla yerine getirmek, takva ise; Allah Teâlâ’nın kaçınılmasını istediği şeylerden kaçınıp, günahlardan sakınmaktır.”
  • Şevkani diyor ki: ”Münkerden sakındırma görevini ihlal ve dikkatsizlik eden şahıs, kesinlikle Allah’a (c.c) isyan edip ve O’nun koyduğu sınırlara saldırı etmiştir. İyiliği emredip kötülükten sakındırmak ise, İslam’ın koyduğu en mühim kurallardan ve Şeriat’ın farz kıldığı hükümlerdendir.”
  • Kendini Allah’a teslim etmek; ihlâslı olmak anlamına gelir.
  • Said İbni Cubeyr’den; ”Hiçbir söz ve amel kabul edilmez, sadece niyetle kabul edilir. Hiçbir söz, amel ve niyette kabul edilmez, sadece Sünnet’e uygun olursa kabul edilir.”
  • Hz. Muaz’dan (r.a) şöyleki nakledilmiştir: İlim amelin imamıdır. Amel ise ona tabidir. Bundan dolayı Allat Teâlâ hiçbir ameli kabul etmez, sadece iki şartla kabul eder. Birincisi; o amelin ihlaslı. İkicisi ise; doğru kurallara uygun yapılmasıdır.
  • İmam Cessas şöyleki demiştir: ”Peygamber Efendimiz (s.a.v), yerine getirilmesinin lüzumiyeti bakımından, emru bi’l-maruf ve nehyu anî’l-münker farizasını öteki farzlarla aynı derecede tutmuştur. Ümmetin selef ve halef tüm fakihleri de bu mevzuyu bu şekilde anlamış ve vücubiyetine hükmetmişlerdir.
  • Gerçek terbiye ve eğitim sadece bu din yolunda çalışmayla olur. Kur’an’ı Kerim, hazinelerini ve gizemini yerinde oturanlara açmaz. Bu din yaşanılarak anlaşılır. Sadece kitap okumakla anlaşılmaz.
  • “Hep birlikte Allah’ın (c.c) ipine (Hablullah’a) sımsıkı yapışın, parçalanmayın.” Al-i İmran-103
    Hz.Ali burada Allah’ın ipinden maksat, Kur’an’dır. İbn-i Mes’ud ise “cemaat” bulunduğunu rivayet buyurmuştur.
    Abdullah Azzam: ”Ayrılık helak, cemaat ise kurtuluştur.” demiştir.
  • Bugün hakkın ve hakikatin açıklanması, tek kişinin altından kalkamayacağı kadar ağırdır. Bunun içindir ki bu işin netice vermesi için büyük gayretler gereksinim vardır. İhlaslı ve samimi kişilerin bir araya gelip omuz omuza vermesi, imkanlarına ve işlerini düzene koyup belli bir program dahilinde emekleri kaçınılmazdır.


İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İslam’da cemaat olmanın gerekliliği konusunu birçok yazardan dinleme fırsatım olmuştu. Evvelde aldığım bir kitaptı, bugün okumak nasib oldu. Cemaat terimi Kur’an ve sünnette geçmiş olmasına karşın maalesef günümüzde fena bakışlara maruz kalan bir kavram oldu. Her dönemde bu şekilde birkaç kelime üstünde idrak operasyonları yapıyorlar.. Bu kavram da o kelimelerden biri. Sosyolojik olarak bakmak gerekirse; insanoğlunun iyi, fena bazı alışkanlıklar edinmesi için belli bir toplulukla, belli bir süre beraberlik göstermesi gerekir. O beraberlikle kendini o topluma ilinti hisseder ve o davranışlar kendinde vücut bulur. Tek olarak kazanılan kazanımların istikrarı topluluk ile daim olur. Cemaat olmayı tanıma, anlama adına ve islâmî hükmünü öğrenmek isteyenler için kitabı tavsiye ederim.
(Bir sosyolog kaleminden ) (ilim heybem)

Kitab, fazlaca ince, fazlaca kısa sürede bitebilecek bir kitap. Fakat iç hacmi fazlaca büyük. İlim dolu… Emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münkeri hadislerle, ayetlerle açıklıyor. Oldukça ciddi bi problem olduğundan bahsediyor. Davet yolunu çizip, dayanaklarını gösteriyor.
Bu yolda olan her insana yol gösterecek bi el kitabı bulunduğunu düşünüyorum. (Nur)


İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği PDF indirme linki var mı?


Abdullah Azzam – İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdullah Azzam Kimdir?

Filistin’e bağlı Sila el-Harisiye nahiyesinde 1941 senesinde hayata merhaba dedi. Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nden pekiyi aşama ile 1966 senesinde lisans mezuniyet belgesi aldı. Daha sonrasında kısa bir süre Amman’da lisede öğretmenlik yapmış oldu. Batı Şeria ve Mescid-i Aksa’nın 1967 senesinde Yahudilerin eline geçmesinden sonrasında, 1969’da Müslüman Kardeşler’in Mücahitler Birliğine katıldı. Yahudilerin, Müslümanları alay konusu etmeleri ve onları küçümseyişleri ona ağır geldi. Ancak Fedaiyyun ile Ürdün ordusu içinde meydana gelen Kara Eylül vakaları Filistin toprakları üstünde cihadını sürdürmesine olanak vermedi. 1969 senesinde Usul-u Fıkıh mastır yapmış oldu. Amhud Şeriat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonrasında doktora yapmak suretiyle Kahire’ye gitti. Usul-u Fıkıh’ta birinci onur derecesiyle 1973’de doktorasını tamamladı. 1973-1980 yılları aralığında Ürdün Üniversitesinde öğretim üyeliği yapmış oldu. Ürdün genel askeri hakiminin sonucu gereğince 1980 senesinde, Ürdün üniversitelerinden uzaklaştırıldı. 1981 senesinde Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nde çalışmaya başladı. Daha sonrasında 1981 senesinde Afganistan cihadına daha yakın olmak maksadı ile İslamabad’daki Uluslararası İslâm Üniversitesi’nde emek harcama talebinde bulunmuş oldu. Ve üniversitede emek harcaması kabul edildi. 1984 senesinde Kral Abdülaziz Üniversitesi’nden çekilme ederek, Afgan cihadında eğitim müsteşarı oldu. Tüm mesaisini de bu işe hasretti. Bazı Arap kardeşleri ile beraber, “Mücahitlere Hizmet Bürosu”nu kurdu. Afgan cihadı hizmeti doğrultusundaki çalışmalarını sürdürmekteydi. Afganistan’a gelen Arap mücahitlerin büyük çoğunluğu bu yazıhane çevresinde toplandılar. Bu yazıhane, neredeyse tüm Afganistan’da ve tüm mücahitler içinde bir fazlaca öğretim, eğitim, askeri, sıhhi, toplumsal ve iletişim dallarında hizmetler yapmıştır. Kasım 1989’da hain bir pusu sonucu iki oğlu ile birlikte şehit edildi.


Abdullah Azzam Kitapları – Eserleri

  • Kayıp Minare
  • Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri
  • Tevbe Suresi Tefsiri
  • Hamas
  • Hurilerin Aşıkları
  • İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub
  • İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği
  • Marksizm’in Çöküşü
  • Tüm Gençlere Bir Mesaj
  • Tahavi Akidesi Şerhi
  • Cihad Ahkamı
  • Şehid Abdullah Azzam Külliyatı
  • Müslümanı Öldürme Suçu
  • Afgan Cihadında İlahi Yardım
  • İslam ve İnsanlığın Geleceği
  • İslam Akidesinin Özellikleri
  • Cihad Ahkamı
  • Cihad Kervanı
  • Müslüman Halkın Cihadı


Abdullah Azzam Alıntıları – Sözleri

  • Bir topluluk bir kişiyi öldürürlerse, kısas olarak hepsi öldürülür. (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Dünya sevgisini kalbinden çıkar ki Allah seni sevsin. İnsanların malına gözünü dikme ki insanoğlu seni sevsin. (Hurilerin Aşıkları)
  • Bugün hakkın ve hakikatin açıklanması, tek kişinin altından kalkamayacağı kadar ağırdır. Bunun içindir ki bu işin netice vermesi için büyük gayretler gereksinim vardır. İhlaslı ve samimi kişilerin bir araya gelip omuz omuza vermesi, imkanlarına ve işlerini düzene koyup belli bir program dahilinde emekleri kaçınılmazdır. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Sessizliğini ayıplayan kişiye söyle
    Yiğit kimse dilsiz olarak doğar.
    Akıllı insanoğlunun eli devamlı dilinden önde olur. (Hurilerin Aşıkları)
  • Kendini Allah’a teslim etmek; ihlâslı olmak anlamına gelir. (İslam’da Cemaat Olmanın Gerekliliği)
  • Allah’ın selamı üstüne olsun sonrasında görüşürüz… Eğer görüşemezsek randevumuz aden olsun. (Hurilerin Aşıkları)
  • Yahudi gazeteci Sami Kohen Menderes’in idamıyla ilgili olarak şunları yazdı: “Menderes’i darağacına götürmüş olan direkt sebep, İslam dünyasıyla yakınlaşıp, İsrail ile ilişkileri yavaş yavaş soğutma politikasıydı. (Kayıp Minare)
  • Şöyleki diyordu: ” Neden affımı isteyecekmişim ? Eğer ben hak suretiyle mahkûm edilmişsem ben hakkın hükmüne razıyım. Eğer ben bâtıl bir gerekçe ile mahkûm edilmişsem şüphesiz ki ben bâtılın affını dilemekten de müstağniyim.” O, bu sözleri söylediği esnada , onu izleyenlerin önünde idam sehpasının ipi görünüyordu. (İslami Düşüncenin Zirve İsmi Şehid Seyyid Kutub)
  • Süleyman îbni Bureyde’den rivayet olunan bir hadiste de (Neylul Evtar 7/210) şöyleki buyuruluyor:
    Süleyman İbni Bureyde bahasının şöyleki söylediğini nakleder “Rasûlullah (sav) bir orduya yada seriyyeye komutan atama etmiş olduğu vakit bilhassa komutana ve tarafındaki Müslümanlara hayır tavsiye etti sonrasında da dedi ki: Allâh yolunda Allâh’ın adıyla gaza ediniz. Allâh’ın inkar edenlerle savaşınız. Cenk ediniz zulmetmeyiniz, ahdinize vefa gösteriniz. Ölülerin uzuvlarını keserek yada parçalayarak fenalık etmeyiniz. Evlatları öldürmeyiniz Müşriklerden düşmanlarınızla karşılaştığınızda onları şu üç şeye çağrı et. Bunlardan hangisine icabet ederlerse icabetlerini kabul et ve savaşma: Onları islama çağrı et. Eğer icabet ederlerse kabul et ve öldürme. Sonra yerlerini terk edip muhacirlerin yanına gelmelerini iste. Eğer bunu yaparlarsa muhacirlerin lehinde ve aleyhinde olan şeylerin kendilerinin de leh ve aleyhinde olacağını bildir. Eğer bundan yüz çevirirlerse Müslüman arapların başına gelenlerin kendilerinin de başına geleceğini ve Müslümanlarla birlikte cihad etmedikçe ganimetlerden hiçbir şeye nail olmayacaklarını bildir, Eğer bundan da yüz çevirirlerse onlardan cizye iste eğer kabul ederlerse sende onları kabul et. Eğer bundan da yüz çevirirlerse Allâh’a sığın ve onlarla harp.” (Sahihi Müslim. Ahmet. Tirmizi) (Cihad Ahkamı)
  • Marks’a bakılırsa din halk yığınlarının afyonudur.
    Daha sonrasında “Freud” (1856-1938) geldi. Cinsiyet iç güdüsü ile alakalı görüşlerini duyuru etti (1906) ve insana hükmeden şeyin cinsel içgüdüler bulunduğunu söylemiş oldu. Insanı bir “Kösnü küpü” ola rak görüp, cinsiyete dair anormal insanlarda elde etmiş olduğu bazı neti celeri tüm düzgüsel insanlara uygulamaya çalıştı. Bununla da ye tinmeyip ruhun varlığını kabul etmeyerek ahlakın, dinin, sanatın kaynağının cinsiyet iç güdüsüne bağli bulunduğunu söyleyerek Bati ve Doğu toplumlarında büyük ve derin yaralar açtı. İnsanların içsel değerlerinden uzaklaşmasına sebep oldu. Hatta adam ço cuğun cinsel içgüdü ile annesini sevdiğini, sonrasında babasını anası ile sevgisi içinde engel görüp oedipus complev’ine (odipus kompleksi) kapıldığını, kız çocuğun babasına gene cinsel iliş kiden dolayı sevgi beslediğini, annesini bu sevgiye engel görüp elektra complex’ine kapıldığını söyler. (İslam Akidesinin Özellikleri)
  • Islâm’ın başat olması demek, Filistin’deki Yahudi egemenliğinin son bulması anlamına gelir. (Hamas)
  • Şer’an ve ıstılahen cihad:
    Dört mezhebin fukahası, cihadın, harp ve muharebede yardımlaşma manasında müttefiktirler. (Cihad Ahkamı)
  • Dört mezhebin fukahasının tarifi :
    1- Hanefi mezhebine bakılırsa; İbnu Humam, Fethul Kadir de (5/187) şu ibareyi zikreder “Cihad: Kâfirleri, hak olan dine çağrı etmek ve kabul etmezlerse onlarla savaşmaktır.” Kaşani ise Bedai adlı eserinde (9/4299) şöyleki demiştir. Cihad: “Allah yolunda canla, malla, dille harp yapmak suretiyle tüm gücün ve takatın sarf edilmesidir.” (Cihad Ahkamı)
  • Afganistan meselesi,düşman milletlerin devamlı,aç köpekler benzer biçimde yeryüzünün her tarafınca üstüne atak ettikleri yaralı İslam davasının acıklı hikayesidir. (Afgan Cihadında Rahman’ın Ayetleri)
  • Allah ﷻ şöyleki buyuruyor:
    Kim bir mü’mini kasden öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab etmiş, lanetlemiş ve büyük bir azab hazırlamıştır. (Nisa,93) (Müslümanı Öldürme Suçu)
  • Her şeyde bir kanıt vardır.
    O’nun bir bulunduğunu gosteren
    Bu duyuru sözlü de olabilir. (Tahavi Akidesi Şerhi)
  • Bugün hayatınızın ilk yıllarındasınız, gençlik zamanındasınız. Gençlik zamanı, kardeşlerim, savaşım zamanıdır. Çaba sarf etmenin ve fedakârlığın zamanıdır. (Tüm Gençlere Bir Mesaj)
  • Şâ’râvî Cuma , Mısır İç İŞleri Bakanı idi . O,tutuklu Müslüman Kardeşleri cezalandırmak için onlara meyve verilmesini yasakladı.!
    Bir gün Muhammed Kutub ,hapishanede yedi yıl kaldıktan sonrasında gene aynı hapishanede kalan kızkardeşini ziyaret etmek için cezaevi müdüründen izin istedi . Muhammed Kutup’un bu istediğini cezaevi müdürü ; ” Maalesef bunu izin veremeyeceğim, zira İçişleri bakanlığının açık emri var ; ” Muhammed Kutup , kesinlikle kızkardeşini ne sağ ne de ölü olarak görecek.”
    Muhammed Kutup’un bu talebinden hemen hemen daha bir yıl geçmeden Şâ’râvî Cuma görevdin alınır ve hapsedilir . O tarihde Hamide Kutup ve kardeşi Muhammed Kutup cezaevinden çıkmışlardır.
    Şâ’râvî Cuma’nın hanımı meyveler ile beraber onu ziyaret için cezaevine gelir . Gardiyan ” Bu ne ? ” diye sordu . Kadın, ” Kocam Şâ’râvî Bey için getirdiğim yiyecekler vs. yanıtını verir .
    – Gardiyan , Kocanız Şâ’râvî Bey mi ?”
    – Kadın, Evet
    – Kocanız bir kanun çıkarmıştı. Buna bakılırsa tutuklu ailelerin hapishaneye meyve göndermeleri yasaklanmıştır. Ben kocanızın hapishanede olmadığı dönemde bir bakan olarak ona itaat ediyordum. Şimdi de ona hapishanedeyken itaat edeceğim . Vallahi o meyvelerden birini bile tadamaz. yanıtını verdi.
    “…Yeryüzünde büyüklendiler ve fena planlar yaptılar. Oysa fena planlar, sahibinden başkasını kuşatmaz. ”
    ( Fatır Suresi 43 ) (Tevbe Suresi Tefsiri)
  • Türk halkı, beş yüz yıldan fazla süredir beraber yaşamış olduğu miras, akide ve kültürden ve nesilden nesile geçerek kendisine miras kalan Arapça harflerle yazmaktan yoksun bırakılınca entellektüel cehalete yakalandı. Yeni gelen Türk nesli ise ne akideyi biliyor, ne kültürü, ne dini ne de prensipleri. (Kaybolmuş, kafası karışmış ve parçalanmış durumdalar.)
    Ancak iyi bir fıtrata haiz olan Türkler, birgün bu ecnebi fikirleri terk edecek ve Kemalist ilkeleri ayağının altında ezecektir. Alametleri ufukta görünmektedir. Sabah yakın değil mi?
    “Ne zamanmış o?’ diyecekler. De ki: ‘Yakın olsa gerek!”. (İsra: 51) (Kayıp Minare)
  • Özet olarak; Cihad harp manasına gelir. “Fi sebilillah” kelimesinde ilk akla gelen şey cihaddır. İbni Rüşt Mukaddimesinde (1/369):(Kılıçla Din için müşriklerle savaşmaktır. Kim ki kendini Allah için yorarsa O’nun yolunda cihad etmiş ve cihad yalnız Allah yolunda olur. kelimesi söylendiğinde sadece ve sadece kafirler İslama girinceye yada cizye verinceye kadar savaşım etmek anlaşılır.) İbni Hacer, Fethul Bari de (6/29) şöyleki demiştir; “fi sebilillah” lafzından ilk akla gelen şey cihaddır. (Cihad Ahkamı)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş