Eğitim

Kahvaltı Sofrası – Defne Suman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kahvaltı Sofrası – Defne Suman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kahvaltı Sofrası kimin eseri? Kahvaltı Sofrası kitabının yazarı kimdir? Kahvaltı Sofrası konusu ve anafikri nedir? Kahvaltı Sofrası kitabı ne konu alıyor? Kahvaltı Sofrası PDF indirme linki var mı? Kahvaltı Sofrası kitabının yazarı Defne Suman kimdir? İşte Kahvaltı Sofrası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Defne Suman

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050955422

Sayfa Sayısı: 360


Kahvaltı Sofrası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Artık inandın mı bana Sadık?

Maziden şimdiye bir geçit açıldı demiştim hani.

Tüm bu insanlar oradan, o geçitten çıkıp geldiler.

Fikret de gitti o dehlizden içeri düştü.

Yolunu bulur da geri dönerse ne ala.”

Meşhur ressam Şirin Saka’nın yüzüncü yaşını kutlamak için ailesi Büyükada’daki evde toplanır. Şirin Saka’nın torunlarıNur ile Fikret, Fikret’in kızı Selin, Nur’un arkadaşı ve eski sevdiği gazeteci Burak Gökçe evin misafirleridir. Şirin Hanım’ın sırdaşı ve hizmetkarı Sadık Usta da onlarla birliktedir.

Gergin bir kahvaltı sofrasının peşinden Fikret ortadan kaybolur. Şirin Saka ile Sadık Usta’nın uzun senelerdir sakladıkları büyük bir sır olduğuna ve bu sırrı öğrenmeden ailenin rahatlık bulamayacağına inanmaktadır.

Kahvaltı Sofrası gizlenen kimlikler, aile sırları ve büyük bir aşk üstüne akıllarda ve kalplerde yer edecek bir roman.


Kahvaltı Sofrası Alıntıları – Sözleri

  • Oldukça geç diye bir şey hakkaten vardı.
  • “Sonra büyüdüm ve anladım ki hayatın kendisi bir mış gibi düzeninde, gerçeğin bir gün geleceğine inanarak uyuyup uyanmakmış.”
  • “..kafamın içinde bazı anılar vardır, yaşamadığım halde hatırlarım.”
  • “İktidar devletten, örgütten, partiden, polisten çok daha büyük bir şeydi. İktidar gazetede okuduğu sahte habere inanan ve sonra onu unutan insanlar bütünüydü.”
  • “Hayat ben büyüyünce başlayacak, uzak bir limandı. O limana varana kadar hep ‘mış’ gibi yapacaktım.”
  • “Gerçi artık bu ülkede bir yere gelmek istiyorsan dine imana dönmeye mecbursun.”
  • “Her geçen gün sabrımız azalıyordu. Teknoloji azalan sabrımızı doyurmak için her şeyin daha kolayını, daha hızlısını üretiyor, önümüze sürüyordu.”
  • “Hayat ilerledikçe yası tutulacak ne çok şey birikiyordu.”
  • “Ah etmeyi bilmeyen erkekleri yüzleri içlerine attıkları acıdan katılaşmıştı.”
  • Geçmiş şimdiye çekilmiyor. Şimdide bile kalmıyor. Sizin neslin en oldukça sevilmiş olduğu tabiriyle anda kalmak diye bir şey yok. An, onu düşündüğün saniyede geçmiş denen filmin bir karesine, anıya dönüşüyor. Hayat anılardan başka bir şey değil. Anılar ise kayıpların anlamından ibaret.


Kahvaltı Sofrası İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Anne olmuş her hanım benzer biçimde annesine oldukça değişik gözlerle bakan, annesini oldukça değişik bir kalple seven biriyim. 3 senedir aklıma dahi gelmeyen ” ölüm” düşüncesini sardırdığıiçin, annem ölürse ya da ben ölürsem çocuğum arkada kalırsa, Nur’un canı acıdığı kadar canı acırsa, ya tamamlanmamış kalırsa ….. vb. benzer biçimde fikir ve sorularla tüm hormonlarımı tavan yaptırdığı ve beni de ağlattığı için Defne Hanım’a dev gibi bir kalp gönderiyorum. emanet süre kitabını geçemez zannediyordum fakat yıktı geçti..
Ah, keşke anne demek bu kadar oldukça şey demek olmasaydı (Zahide Ertuğrul)

Aile hikayelerini özetleyen kitapları ayrı bir seviyorum. Yazarla tanışma kitabım, dili akıcı ve sürükleyici. Anlatım akışında bazen sıkıntılar olsa da genel olarak iyi bir kitap.
*Kitapta aslolan anlatılan hikâye Bayan Şirin ve Sadık Usta’nın yaşadıkları olsa oldukça daha iyi olurdu bence.
*Nur ve Selin karakterleri daha geride olabilirdi.
*Karadeniz Rum halkının yaşadıkları şöyleki bir dokunularak değil, birazcık daha derinlemesine anlatılabilirdi.
Tanışma kitabı olarak iyiydi, öteki kitaplarını da okumayı düşünüyorum. (Şule Uğurlu)

Defne sumanla yagmur’dan sonrasında kitabi ile tanisip oldukça sevmistim bu kitabi okumakta hep aklimdaydi.
Ayfer tunc’un yük adli öyküsünden alinan ilhamla yazilmis bu kitapbu bir artı heralde benim icin bayilirim ayfer tunç’a
Kahvaltı sofrası geçmis ve gelecek arasinda gidip geliyor ve aile sırlari ortaya cikiyor büyük bir aşk var bu hikayede ve ailenin gecmisi sirlar yavas yavas aciga cikiyor.merakla ve zevkle cok sevmiş olarak okudum inanırım sizde seversiniz (ilknur alparslan)


Kahvaltı Sofrası PDF indirme linki var mı?


Defne Suman – Kahvaltı Sofrası kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Kahvaltı Sofrası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Defne Suman Kimdir?

Defne Suman 1974’te İstanbul’da dünyaya geldi. Büyükada’da büyükbabasına ilişkin bir evde büyüdü. Boğaziçi Üniversitesinde sonrasında yüksek lisans derecesini de almış olduğu Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Tayland ve Laos’ta öğretmen olarak çalıştı. Burada Uzak Doğu Felsefesi ve Mistik Disiplinleri üstüne eğitim görmüş oldu.

Daha sonrasında eğitimine Amerika Birleşik Devletleri’nin Oregon eyaletinde devam etti.

Mavi Orman, Şubat 2011, Kural Dışı Yayınevi

Saklambaç, 2013 Hit Kitap

Emanet Zaman, 2015


Defne Suman Kitapları – Eserleri

  • Kahvaltı Sofrası
  • Emanet Zaman
  • Yaz Sıcağı
  • Mavi Orman
  • Yağmur’dan Sonra
  • Yitik Ülke
  • İnsanlık Hali
  • Saklambaç


Defne Suman Alıntıları – Sözleri

  • İnsanın gençlik itimatı sırça köşk gibidir, anaların babaların bir alayı ile darmadağın oluverir. (Saklambaç)
  • Anlam kusurda saklıydı. (Yitik Ülke)
  • “Herkes kendine efsaneleşmiş Yağmur.” (Yağmur’dan Sonra)
  • Şimdi diye bir şey yok. Hayat bir tek hatırada yaşıyor. Şimdi ise anlam ifade etmeyen bir boşluk. İnsanın içinden geçen hislerini anlamlandırabilmesi için şimdiki dönemin geçmişe karışması gerekiyor. (Yağmur’dan Sonra)
  • İnsan bir kere asla kimse olmayagörsün, ondan sonrasında her şey olabilirdi. (Emanet Zaman)
  • Sevda ona vesile olan adama karşı duyduğun muhabbeti aşar. (Yaz Sıcağı)
  • … Telefonda tekme atamam. Ve bana sarılıp öfkemi soğutamaz. Kavga edemediğim için telefonda elektrik yüklü konuşmalar yapıyoruz. …
    … Kızmak nedir ki? Hakkın sandığın bir şeyin sana verilmemesi? Ne olur şu demek oluyor ki hak ettiğim bir şey bana verilmezse? Hiç mi olmuyor? Bazen oldukça çalışıyorum, karşılığında gülünç bir para kazanıyorum. Hiç de köpürmüyorum. Kabulleniyorum. Demek ki bir tek hak hukuk meselesi değil.
    Ne peki?
    Değişsin isterim. Beni kızdıran sevgilim, beni kızdırmayacak şekilde değişsin. Dikkat etsin. Yani ben ne hissederim onu düşünsün. Onun hareketleri yüzünden kendimi fena hissedeceksem yapmasın! Değişmedikçe kızıyorum. Özetlemek gerekirse benim istediğim olmuyor diye kızıyorum. Varlığım tehdit altındaymış benzer biçimde hissediyorum. Yok olmaktan, sevilmemekten korkuyorum. (Mavi Orman)
  • Hepimiz emanet bir zamanda yaşıyoruz sevgilim ve hiçbirimiz sonun hızlıca yaklaştığının bilincinde değiliz. (Emanet Zaman)
  • Her şey gelir her şey geçerdi.
    İnsanlık haliydi . (İnsanlık Hali)
  • Asananın temel işlevi bedeni meditasyona hazırlamak.
    ….
    Asana tek başına bir amaç haline vardığında ise, egoyu şişiren ve zihnin rekabetçi doğasını besleyen bir araca dönüşüyor ve aydınlığa giden yolu tıkıyor.
    ….
    Asana, dokuları tıkanıklarından arındıran ve meditasyon esnasında rahat oturmamızı elde eden bir araçtan başka bir şey değil aslına bakarsak. (Mavi Orman)
  • Beklerken genel anlamda sıkılıyoruz. Meşgulken boş süre hayalleri kuruyoruz. Geldiğinde ise onunla ne yapacağımızı bilemiyoruz. (Mavi Orman)
  • “Her geçen gün sabrımız azalıyordu. Teknoloji azalan sabrımızı doyurmak için her şeyin daha kolayını, daha hızlısını üretiyor, önümüze sürüyordu.” (Kahvaltı Sofrası)
  • Ne süre ki, en sevdikleriniz yanıltır sizi,
    Ne süre ki, birer birer düşürür hepimiz maskesini,
    Ne süre ki, yalnızlıktaki o görkemli gücü keşfedersiniz,
    İşte o süre başlarsınız, hakkaten yaşamaya… Charles Bukowski (Saklambaç)
  • Mesele o yolda yürürkenki halimizin tastamam bulunduğunun farkına varmak. Eksik sandığımız her şey aslına bakarsak tastamam halimizi tamamlıyor. Zaten muhteşem olduğumuzu bilerek yaşamak, mükemmeliyetçiliğin tam tersi.
    Olduğum halimle,
    Ben
    Zaten
    MÜKEMMELİM! (Mavi Orman)
  • Iyi bir roman okurken o söylediğin şey esasen oluyor. Kısa süreliğine bir başkasının benliğine dalıp orada geziniyorsun değil mi? Ötekinin tecrübesinin tadına bakıyorsun. İyi bir romansa okuduğun, aslına bakarsak bir başkasının senden çok da fazla değişik yaşamadığını da ayrıca öğreniyorsun. (Saklambaç)
  • Yoganızın kıymeti bir ilişkide ne kadar dürüst ,açık kalpli ve ne kadar kendiniz olmayı başarabildiğinizle ölçülür. (İnsanlık Hali)
  • İnsanın yüreği anasının, babasının yarım kalmış hayalleri, atalarının hüzünleri, kalp kırıklıkları, kayıpları tarafınca işgal edilebilir miydi? Öyleyse şimdi, kendine ilişkin olmayan bu duyguları yüreğinden ayıklayabilirse eğer, taze bir nefesle hayata tekrardan başlayabilirdi. (Emanet Zaman)
  • Başkalarının hayalinde sen nicesin, bu asla önemli bir sorun değildir. Üstelik hayalin hakikatle alakası da yoktur. O hakikatin malumatı da safi sende bulunur. Bu hayatta mes’ud kalmak istiyorsan, utanmadan sıkılmadan hakiki olanı söyleniş etmen lazım gelir. (Saklambaç)
  • Öldüğün aklıma geç geliyor. O süre umarsız bir acı kaplıyor benliğimi. İçimin bir kuytusunda usul usul yanan mumu sert bir esinti söndürüyor. (Yitik Ülke)
  • Hayat asla bitmeyen, kuşaktan kuşağa aktarılan bir esaretti. Kopuk uçlar birbirine kavuşmuyordu. (Yaz Sıcağı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş