Eğitim

Karanlıkta Bir Ninni Struma – Hakan Akdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Karanlıkta Bir Ninni Struma – Hakan Akdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Karanlıkta Bir Ninni Struma kimin eseri? Karanlıkta Bir Ninni Struma kitabının yazarı kimdir? Karanlıkta Bir Ninni Struma konusu ve anafikri nedir? Karanlıkta Bir Ninni Struma kitabı ne konu alıyor? Karanlıkta Bir Ninni Struma PDF indirme linki var mı? Karanlıkta Bir Ninni Struma kitabının yazarı Hakan Akdoğan kimdir? İşte Karanlıkta Bir Ninni Struma kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Hakan Akdoğan

Yayın Evi: Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık

İSBN: 9786054849529

Sayfa Sayısı: 173


Karanlıkta Bir Ninni Struma Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Unutmak ihanettir. Topluma iradesini kazandırmak da tarihte yaşanmış olan trajedileri unutmamakla mümkündür. Hakan Akdoğan, Karanlıkta Bir Ninni – Struma ile Türkiye tarihinin unutulmaya yüz tutmuş kara yapraklarından bir demeti okurun önüne seriyor. Nazizmin zulmünden kaçarken Karadeniz’in karanlık sularına gömülen Yahudi mültecilerin yakarışları ile 12 Eylül işkencehanelerinden yükselen çığlıkların iç içe geçmiş olduğu anlatı, okurları bir kere daha insanlık onurunun, yaşamı savunmaktan geçtiğini düşünmeye sevk ediyor.


Karanlıkta Bir Ninni Struma Alıntıları – Sözleri

  • Başkalarına güç vermesi gerektiğinde insan daha da kuvvetli oluyor.
  • Sessiz gecelerde komşu evlerden gelen çığlıklar beni delirtiyordu.
  • Yurtsuzluk! Bir yere ilişkin olamama. “Burası benim toprağım,” diyememe. Bir kara parçasının, düşsel sınırlarla çevrilmiş bir coğrafyanın belirli bir insan grubuna ilişkin olması.
  • Hayat ne acayip. Kısa süre içinde tüm koşullar tepetaklak olabiliyor.
  • İnsan, elindekilerin kıymetini anlamakta niçin hep gecikir?
  • Hiçbir gündoğumu eskisi benzer biçimde olması imkansız.
  • Yaşamdaki en zor şeyin bilinmeyenleri anlamlandırmaya çalışmak bulunduğunu anladım artık.
  • İnsanoğlu bulunmuş olduğu her ortamda bir ceza sistemi oluşturmak zorunda kalıyor. Yoksa olmuyor. Beceremiyoruz yaşamayı.
  • Yavaş ölüm en zoru. Bir anda ölüp kurtulasım geliyor kimi zaman.
  • Çocuklar; öyleki habersizler ki dünyanın kötülüklerinden!


Karanlıkta Bir Ninni Struma İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabın adı:Struma Karanlıkta Bir Ninni
Yazarın adı:Hakan Akdoğan
Sayfa sayısı:152
İkinci Dünya Savaşının yaşandığı yıllarda Köstence’den yola çıkan bir vapur İstanbul açıklarında demir atar. Bu vapur Nazi mezaliminden kaçan Yahudilerle doludur. Bu vapur Struma dır .
Bu gemide bir günlük bulunur. Bu günlükte yazılanlar sahibinin başından geçen acı hüzün doludur.
Aka bir kaza yapmış hastaneye getirimiş tüm eşyaları birlikte geldiği arkadaşı Ali Kemal’e verirler. Verilen eşyaların içinde birde günlük vardır. Ali Kemal Bu günlüğü okumaya adım atar. Neler yoktur ki günlükte en başta Aka’ya meydana getirilen işkenceler vardır. Ahhhh bu işkenceler ahhhh (SIDIKA TOPAL)

ölmek istemiyoruz Yaşamak İstiyoruz…: Struma’yı ilk Serenatta duymuştum. Biri bahsetmişti bundan; fakat pek ciddiye almamıştım. Hitler’i yeni öğrenmiş, Yahudilerden ise yeni yeni nefret etmeye başladığım zamanlardı… Neyse bundan bahsedecek değilim doğal. Sadece üzgünüm. Şu yaşıma kadar bu faciadan habersiz yaşadığım için. Ve bu facia da tarihimiz için büyük bir utançtır… unutulmaması ihtiyaç duyulan 769 can…
Kitap bir otomobil çarpması bir baş dönmesi ve bir bulantı ile başlıyor. Ali Kemal Gündüz ve Aka’dan alıyoruz haberleri iki dost iki aşk esiri iki darbe dostu ve ihanet. Sartre’nin havasını duyduğum kitap. Dostoyevski’nin ilk eserlerinin sessizliği ile bitiyor. Ortalar ise büyük bir gürültü. Acı. Kan. Yaşama isteği ile dolu. Ninniler ile. Belki birazcık ümit fakat çokça bir ızdırap…
Ali Kemal Gündüz, Aka’ nın yanında duran Carol adlı bir kadının günlük olarak yazdığı defterden okuyor. Utanç verici o rezil anları. Kendimi gördüm Struma da… yaşama isteğinin ortasında. Yükselen sesler ile beraber. İstanbul da sağır bir milletin içinde… Çıkar uğruna, büyük devletlerin istekleri doğrultusunda, insan yerine bile konmayanların; yavaş yavaş ümit adı altında Romanyadan çıkılan yolculukta… bombalanmasını ve ölümü… Gördüm.
Bir diğeri ise 12 Eylül ve onun ünlü işkenceleri… 7 den 70’e hepimiz biliyordur artık bu işkenceleri. Elektriğin verildiği, kendi dışkılarında, hücrelerde yaşatılan insanların öyküsünü.. Sözde suçların zorla kabul ettirildiği olmaz ise öldürülmüş olduğu meçhulleri… Yoksun diyor. Sen asla var olmadın diyor. Kimse bilmiyor seni ve çiziliyorsun.
“Tarih; cinayetlerin ve felaketlerin bir tutanağıdır,” diyor Voltaire. Struma bir cinayettir… Tarih bir tutanak. Unutma. Unutturma… Daha nicelerini. Değil dünya da Ülkemiz de bile var bu cinayetler.. Bunlar bir tek Tarihte kalmasın.. Yürekler de bu acıyla susmasın. (minimalist)

Daha evvel “Bandırma Yolcuları” isminde kitabı okurken rastlamıştım sanırım Struma ismine. Orada bu batan gemiyle ilgili kısa bir data vardı. Romanya’dan hareket edip Filistin’e ulaşmaya çalışan, işkence ve zulümden kaçan Yahudiler, onların Filistin’e ulaşmasına izin vermeyen İngilizler, motoru bozulan külüstür bir vapur ve kıyıya çıkmasına izin verilmemiş bu insanoğlu. Uluslararası toplumun çaresiz kalmış olduğu, el uzatmadığı ve insanlığın ayıbı olarak tarihe geçen bir vaka.
Hakan Akdoğan Struma vakası ile 80 periyodunu bir arada işlemeye çalışmış. O yıllarda ideolojik düşünceleri sebebiyle işkence gören Aka isminde karakterimiz, seneler sonrasında bir kaza sonucu hastaneye kaldırılıyor. Ailesi olmadığı için arkadaşı Ali Kemal refakatçi olarak kalıyor. Aka’nın kişisel eşyaları Ali Kemal’e teslim ediliyor ve bu eşyaların içinde bir de günlük var. Ali Kemal bu günlüğü okuyarak Struma vakasına dahil olmamızı sağlıyor. Kendilerine dair yaşanmışlıkları da hatırladıkça, geçmişle yüzleştikçe 80 dönemine gidiyoruz.
Bazı şeyler havada kalmış benzer biçimde hissettirse de kitabı beğendiğimi söyleyebilirim. (Engin Atıcı)


Karanlıkta Bir Ninni Struma PDF indirme linki var mı?


Hakan Akdoğan – Karanlıkta Bir Ninni Struma kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Karanlıkta Bir Ninni Struma PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hakan Akdoğan Kimdir?

Ankara’da 1971 senesinde doğan Hakan Akdoğan, Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dil Bilimi ile Anadolu Üniversitesi Medya ve İletişim bölümlerini tamamladı. Ardından, Uludağ Üniversitesi’nde sosyoloji ve felsefe alanlarında eğitimini sürdürdü. Dil ve edebiyat üstüne fazlaca sayıda yazısı çeşitli dergilerde yayımlandı. Dilbilim uzmanı Akdoğan’ın, Yunus Nadi Roman Ödülü kazanan Nü Peride, Gölge Yaşatan, İlişmek, Struma-Karanlıkta Bir Ninni, Varlık ve Piçlik olmak suretiyle 5 romanı bulunuyor. Önümüzdeki dönemde, romanları kimi Avrupa ülkelerinin emsalsiz dilinde yayımlanacak olan yazar, halen Dil Derneği Bursa Temsilciliği’ni de yürütüyor.

Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanan “Nü Peride”nin peşinden “Gölge Yaşatan” ve “İlişmek” adlı romanları yayımlandı. Akdoğan Uluslararası Pen Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Derneği ve Dil Derneği üyesidir.


Hakan Akdoğan Kitapları – Eserleri

  • Nü Peride
  • Kirpi Mesafesi
  • Karanlıkta Bir Ninni Struma
  • Varlık ve Piçlik
  • İlişmek
  • Gölge Yaşatan


Hakan Akdoğan Alıntıları – Sözleri

  • Marazî bir yaşamın orta yerinde ödünç avuntular bulamıyorum. (İlişmek)
  • Koca bir duvar taşıyordun yüreğinde kimsenin aşamayacağı, aşmaya cesaret bile edemeyeceği. (Nü Peride)
  • Yavaş ölüm en zoru. Bir anda ölüp kurtulasım geliyor kimi zaman. (Karanlıkta Bir Ninni Struma)
  • Kişinin gerçek ölümü kendi vefatıyla değil, onu tanıyan son kişinin vefatıyla olur. (Varlık ve Piçlik)
  • İnsan, elindekilerin kıymetini anlamakta niçin hep gecikir? (Karanlıkta Bir Ninni Struma)
  • En dibe indik, yerin altına, hayal kırıklıklarımıza, nefretimize, kendimizden bile sakladıklarımıza. Bu gece yerin altındaki zirvemize tırmandık. Bu gece en büyük sırrımızı anlattık. Bu gece en ağır yüklerimizden kurtulduk. (Varlık ve Piçlik)
  • Mutlu şahıs her an mutluluğunun bölüneceği endişesiyle kaygı yaşar. Bu kaygı bile mutluluğun salt mutluluk olamayacağının göstergesidir. Mutsuz şahıs ise mutsuzluğun her an biteceği umudunu taşımaya, o fena dönemin da ötekiler benzer biçimde geçeceğini düşünmeye eğilimlidir. İşte temel nokta: Mutsuzluk ümit anlama gelir, mutluluk ise kaygı. Umut duymak da mutluluğa kavuştuğunda yitirme korkusu taşıyacağının göstergesi. Paradoksal rezillik. (Varlık ve Piçlik)
  • Hiçbir gündoğumu eskisi benzer biçimde olması imkansız. (Karanlıkta Bir Ninni Struma)
  • Kurtulmak için kelimelerden kayıklar yapıyordu.
    Batıyordu. (Gölge Yaşatan)
  • “Seni bekliyordum ama o gün değil. Çok daha önce…” (Varlık ve Piçlik)
  • Çıkmaz nerede, diye düşünürken başka bir çıkmaza giriyorum. Geriliyorum. (İlişmek)
  • Ama asla unutma;
    daima giden kalandan fazlaca acı çeker. (Gölge Yaşatan)
  • Hayat biçimleri pazarlayanlar aslen size özgürlük vaat ederken özgürlüğünüzü ayraç içine alıyor. (Varlık ve Piçlik)
  • Eskiyi, hiçbir süre kopmak istemediği, fakat acılarına da bir türlü katlanamadığı geçmişi yaşıyordu (Gölge Yaşatan)
  • ‘Acı çekmeye razıydım, ölüp ölüp dirilmeye. Susamaya razıydım o zaman, ağlamaya, ağlarken titremeye, kendim olmaya sahtelik katmaksızın, kabuslar görmeye, kabuslarda ölmeye, öldürmeye.’ (Nü Peride)
  • İnsanoğlu bulunmuş olduğu her ortamda bir ceza sistemi oluşturmak zorunda kalıyor. Yoksa olmuyor. Beceremiyoruz yaşamayı. (Karanlıkta Bir Ninni Struma)
  • Yavaş yavaş ölüyorum. Korkunun damarlarımda bir diken benzer biçimde gezinişini duyumsayarak, görüntülerin silinişini birer birer fark ederek, geleceğimin olamayacağını, geçmişimin hiçbir anlamının kalmadığını, bir tek şimdinin, şu anın gerçekliğini, onun da ölüme eşdeğer bulunduğunu bilerek. Acı çekerek, çırpınarak, yok oluşumu, bakışımın kayboluşunu, kalbimin duruşunu, tüm acıların, sancıların, mutlulukların, umutların, umutsuzlukların, korkuların ve aşkların bittiğini hissederek. Onu, onun bana yaşattıklarını, yaşatabileceklerini, gelecekteki her türlü ihtimali kaybettiğimi bilerek. Kendi ölümümün zamanını seçerek. (İlişmek)
  • fotoğraf çerçeveleri ya da pencere çerçeveleriyse umudunuz, bitmişsiniz anlama gelir. (Kirpi Mesafesi)
  • Dile getirilemeyen fikir, fikir kıymeti taşır mı ? (İlişmek)
  • Gülümsüyordun ve gülümsemek senin için vardı. Oysa acı kemiriyordun, korku emiyordun yaşamın bin bir türlü memesinden. Yüreğin su topluyordu bir işçinin elleri benzer biçimde. –Mühim olan acılara gülümseyebilmektir.– (Nü Peride)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş