Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi – Sohrab Sepehri Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi – Sohrab Sepehri Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi kimin eseri? Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi kitabının yazarı kimdir? Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi konusu ve anafikri nedir? Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi kitabı ne konu alıyor? Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi PDF indirme linki var mı? Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi kitabının yazarı Sohrab Sepehri kimdir? İşte Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Sohrab Sepehri
Yayın Evi: Islık Yayınları
İSBN: 9786059018708
Sayfa Sayısı: 96
Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kederin Doğusu & Suyun Ayak Sesi’nde gökyüzünden, yurdundan, bitkilerden, şehirlerden, insanlardan, kuşlardan, çiçeklerden, acılardan, kederden, luktan, bilgelikten, aşktan, inançtan, yoksunluktan, yaşamdan, ölümden şiir devşiren bir şairin sesi duyulur. İran’dan taşarak yakın komşulardan uzak kıtalara dek yayılan bir şiirin sesidir bu.
Ne sen görüyorsun ne de dağ. Bu bağın meyvesi: Keder, üzüntü…
Dökülsün gam, susamış bir testisin sen. Düşsün çiçek, kokusun sen.
Bu şevk sarmaşığı, sula onu, gider susuzluğunu. O korku evladı, masal anlat, uyut.
Şu akıl lalesi, kopar sapından. Soldu, olsun. Islandı Tanrı’nın gözü, olsun
Ve Tanrı senden yukarıda değil. Hayır, daha yalnız, oldukca daha yalnız
Eş düzeyde gör yukarıları, aşağıları. Görüneni değil, gizliyi gör
Bir kanat değil, bir uçuş ayetidir. Kimse yok, bir ses demeti var
Bir yankı: Kanat çırpıp gitti bir düş. Aheste bir ayak sesi: Bir sırdı, çalıp kapıyı gitti.
Fikir: Bir samandı, ahırımıza koydular. Yalnızlık: Nasibimiz kıldılar.
Bu akarsu, biz daha sadeyiz. Şu gölge, biz daha düşkünüz.
Ne sen görüyorsun ne de ben. Aç ıslak gözlerini. Ölüm geldi, kapıyı aç.
Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi Alıntıları – Sözleri
- Ve yağmurun sesini duyuyorum aşkın ıslak gözkapaklarında.
- Bir annem var ağaçların yaprağından daha güzel
- Yıkamalı gözleri, başka türlü bakmalı
- Bir ozan gördüm,
seslenirken bir zambağa, ”siz” diyordu. - Bir ozan gördüm, seslenirken bir zambağa, “siz” diyordu.
- Yaşam art arda ıslanmaktır,
“Şimdi”nin havuzunda yıkanmaktır yaşam - “Neler görmedim ki yeryüzünde;
Bir çocuk gördüm, ay’ı kokluyordu
Bir kafes gördüm kapısız, aydınlık çırpınıyordu içinde
Bir merdiven gördüm,
Aşk oradan çıkıyordu melekler katına
Bir hanım gördüm, havanda nur dövüyordu
Öğlenleri sofralarında onların ekmek vardı
Sevginin sımsıcak kasesi vardı
Bir dilenci gördüm kapı kapı dolaşıp
Tarla kuşu şarkısı dileniyordu
Ve bir çöpçü, kavun kabuğunda secde ediyordu
Bir kuzu gördüm uçurtma yiyordu
Bir eşek gördüm anlıyordu yoncayı
‘Nasihat’ otlağında bir inek gördüm, toktu.” - Ruhum kimi zaman yoldaki taş kadar gerçektir
- Nerede olursam olayım
Sema benimdir
Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Suyun Ayak Sesi tam bir yaşam tasviri. Fazlaca güzel..
İranlı ozan öyleki bir yere çıkmış ki yaşamı bambaşka konu alıyor dizeleriyle bizlere. Gelin bu hayata sizler de şahit olun. (Temren)
Kederin Doğusu’nda yirmi beş şiir yer alır. Şiirlerde renk, koku,ses, görsellikle ilintili olarak doğayla bir tüm olan, onun bir parçası olup onunla konuşan, söyleşi eden, susan, coşan ve hakikatin iç sesini duyumsayan bir şairin derinliği ve samimiyetinin güzelliği esiyor. Sohrab’ın böylesine incelikli diline fanatik kalmamak elde değil. Suyun Ayak Sesi’yle Gökyüzünden, yurdundan, bitkilerden, şehirlerden ,insanlardan, kuşlardan , kederden,luktan, bilgelikten,aşktan,inançtan,ölümden şiir devşiren bir şairin sesi duyulur. İran’dan taşarak yakın komşulardan uzak kıtalara dek yayılan bir şiirin haykırışıdır bu.
Bu kitabı elime alıp okumaya başlayınca daha ilk cümleden sarıp sarmaladı beni bırakamadım, içimde isimlendiremediğim duygular canlandı hüzün mü desem luk mi rahatlık mu anlamlandıramadım. Okudum ,okudum ,okudum… Sonra kitabı kapatmamla kendimi dışarı atmam bir oldu ,nefes alma ihtiyacı hissettim böylesine ince bir dilin büyüsüne kapıldım ve gün boyu tesirinde kaldım.. Sohrab’ ı okuyunca Cahit Zarifoğlu’ nu hatırlarım hep, Zarifoğlu’nu okuyunca da Sohrab’ı… Sanırım bu iki zarif prens gönlümde taht kurmuş beni kelimeleriyle büyüleyip, hakikatin güzelliğiyle ruhumu okşayıp duruyor… Şiirin ses,ritim,içerik ve şekil olarak bütüncül bir sanat bulunduğunu salık veren Sohrâb Sepehrî , gittikçe tekdüzeleşen ve mekanikleşen bu çağda içten, köklü ve nitelikli şiirle çağrı ediyor bizi. Buyurmaz mısınız? (Şükran Korhan)
Tuhaf bir karşılaşmamız olmuştu Sohrap ile.. Şimdilerde en sıkıldığım zamanlarda suyun ayak ayak sesi şiirinden rast gele bir yer okumak, yoldaki haberci olarak kendimi görmek benim için oldukça ihtimaller içinde. Bana tabiatı, aslı ve neler kaçırdığımı sık sık hatırlatır. Kitabı yeni edindim sayılır. Ancak şiirin ve şairin mazisi var.
İyi şairlerle, iyi şiirlerle, iyi kitaplarla ve iyi insanlarla karşılașın.. (Ruzel)
Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi PDF indirme linki var mı?
Sohrab Sepehri – Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sohrab Sepehri Kimdir?
7 Ekim 1928; Kaşhan, İsfahan – 21 Nisan 1980, Tahran), İranlı çağıl ozan ve ressam.
İsfahan’a bağlı Kaşhan’da hayata merhaba dedi. İran şiirinde ölçü ya da ritme bağlı olmayan “Yeni Şiir” akımının beş meşhur şairinden biridir. Diğerleri Nima Youshij, Ahmad Shamlou, Mehdi Akhavan-Sales ve Füruğ Ferruhzad’dır.
1980’de Tahran’daki Pars Hastanesi’nde lösemi sebebiyle öldü. Şiirinde insancıllık hakimdir. Doğayı sever ve şiirlerinde sıkça yer verirdi. Şiirleri Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, İsveççe, Rusça ve Türkçe benzer biçimde birçok dile çevrildi. Türkçeye çevrilen eserleri içinde, 1996 senesinde YKY tarafınca basılan ve çevirisini Cavit Mukaddes’in yapmış olduğu şiir seçkisi Başlangıcın Sesi de bulunur. Bir öteki Türkçeye çevrilen şiirleri de, 2011 senesinde Balkon Sanat Yayınları’ndan çıkan Faysal Soysal çevirili Akdenizdeki Çöl’de yer verilmiştir.
İran seçimleri esnasında aday Musevi için meydana getirilen mitinglerde okunan şu şiiri 17 Haziran 2009 ‘da Özgürlük Gazetesinde çıkmıştır: “Yağmura gitmeli , gözlerimizi yıkamalı ve dünyayı başka gözlerle görmeliyiz.” Ayrıca Türkçeye çevrilen kitapları içinde Pan Yayıncılık ve Avesta Basın Yayın ‘dan çıkan “Suyun Ayak Sesi” ,Epos Yayınlarından “Sekiz Kitaptan Seçmeler” kitapları da bulunmaktadır
Sohrab Sepehri Kitapları – Eserleri
- Suyun Ayak Sesi
- Sekiz Kitap
- Rengin Ölümü
- Başlangıcın Sesi
- Biz Hiç, Biz Bakış
- Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi
- Yalnızlığımın Çinisi
- Rengin Ölümü ve Yolcu
- Henüz Yolcuyum Özyaşam Öyküsü, Anılar
- Sekiz Kitap’tan Seçmeler
- Toplu Şiirler
- Hemu Helbest
Sohrab Sepehri Alıntıları – Sözleri
- Ve yağmurun sesini duyuyorum aşkın ıslak gözkapaklarında. (Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi)
- “Aydınlık kapıların ardından gelmeli biri.” (Biz Hiç, Biz Bakış)
- bugün ben aaah, ne denli yeşilim!
ne denli uyanıktır gövdem!
dağın peşinden bir hüzün çıkıvermez ümit ederim! (Yalnızlığımın Çinisi) - Kapatmak gerek kitabı. Kalkmak gerek,
Zaman süresince yürümek, Çiceğe bakmak,
Belirsizliği duymak gerek.” (Biz Hiç, Biz Bakış) - Bir ozan gördüm
bir zambağa hitap ederken
Siz diyordu. (Toplu Şiirler) - Ruhum kimi zaman yoldaki taş kadar gerçektir (Kederin Doğusu ve Suyun Ayak Sesi)
- “Yalnız” kapısının ardında kalmıştım ben.
Bir “yalnız” kapısının ardında görmüşümdür kendimi hep. (Sekiz Kitap) - “Bir anlam ver ki kanada
Aklımın kanadı yansın kıskançlıktan.” (Biz Hiç, Biz Bakış) - Bir gölge geçti duvarın üstünden
Hüzün kattı benim hüzünlerime. (Rengin Ölümü) - “dışarıya oluşturulan kapıydım sensiz,
çoraklığa doğru bir ses,
ve sonsuzluğu seyreden bakıştım..” (Başlangıcın Sesi) - Dünyadaki tüm kuşların kanatlarının açıklığı vardı ciğerlerimde. (Biz Hiç, Biz Bakış)
- Seni senden çalmışlar,
Ne derin yalnızlık! (Sekiz Kitap’tan Seçmeler) - anlamış olur çıplaktır
kendi anlarının sen tenine
hüzün elbisesi giydirme sakın (Yalnızlığımın Çinisi) - ” Ve sesleneceğim içerden : Ey sepetleriyle uyku dolu olanlar ! Elma getirdim , elmaa.. Kızıl güneş , geleceğim. Dilenciye bir yasemin vereceğim. Cüzzamlı bir hanıma da yeni bir küpe . Köre diyeceğim ki : bak, iyi mi da güzel bahçe ..” (Toplu Şiirler)
- Bizim işimiz değil kırmızı gülün sırrını idrak etmek.
Bizim işimiz kim bilir:
kırmızı gülün büyüsünde yüzmektir. (Suyun Ayak Sesi) - “karıştı bir hasret, bir hayrete (Sekiz Kitap’tan Seçmeler)
- Pencereden,
Çocukluk duvarından, günbatımına bakıyorum.
Boş yere bakıyorum, boş yere.
Yeşil bahçe kapılarının üstüne çöktü bu duvar.
Oyunların altın zinciri ve hikâyelerin aydınlık saçan
Kapıları, bu enkazın altında kaldı.
Diğer tarafta, karanlığım göründü:
Samanlı çamurdan yapılmış kubbe üstünde durmuşum
tıpkı bir üzüntü benzer biçimde. (Başlangıcın Sesi) - Şemsiyeleri kapatmalı.
Yağmur altında yürümeli.
Düşünceleri, hatıraları yağmur altına getirmeli.
Kent tüm halkıyla yağmur altına gitmeli.
Dostu yağmur altında görmeli.
Aşkı yağmur altında aramalı.
Yağmur altında bir hanımla sevişmeli.
Yağmur altında oyun oynamalı.
Yağmur altında yazmalı, konuşmalı, nilüfer dikmeli.
Yaşam devamlı ıslanmaktır.
Yaşam “şimdi” havuzunda suya girmektir.
Çıkaralım giysileri:
Suya bir adım var. (Suyun Ayak Sesi) - “…
çağır beni
senin sesin iyidir
senin sesin hüznün samimiyetinin
sonunda yeşeren
o garip bitkinin yeşilliğidir…” (Sekiz Kitap’tan Seçmeler) - Bizim aramızda çöllerin derbederliği var
Gecelerin kandilsizliği,
gurbetlerin toprak yatağı
ateşlerin unutulmuşluğu
Bizim aramızda binbir gece arayışları var (Toplu Şiirler)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!