Eğitim

Kont Öderland – Max Frisch Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kont Öderland – Max Frisch Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kont Öderland kimin eseri? Kont Öderland kitabının yazarı kimdir? Kont Öderland konusu ve anafikri nedir? Kont Öderland kitabı ne konu alıyor? Kont Öderland PDF indirme linki var mı? Kont Öderland kitabının yazarı Max Frisch kimdir? İşte Kont Öderland kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Max Frisch

Çevirmen: Şebnem Sunar

Editör: Emrah Serdan

Tasarımcı: Utku Lomlu

Orijinal Adı: Graf Öderland: Eine Moritat in Zwölf Bildern

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750740572

Sayfa Sayısı: 120


Kont Öderland Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hiçbir vakit yerine getirilmeyen ve bu yüzden de iktidar devralmayı hep bir ilerleme olarak göstermeye yarayan bir sürü söz ve büyük vaat vardır. Devasa bir bürokrasinin, şekilsiz bir yapının içinde benliğini, kimliğini yitiren insana anlamlı bir tutunma noktası bulunabilir mi?Sistemin içinde kaybolan insan iyi mi direnebilir? Max Frisch, Kont Öderland’da bizi iktidar ve sembolleri üstüne düşünmeye çağırıyor.


Kont Öderland Alıntıları – Sözleri

  • Duvardaki çatlak benzer biçimde bir şey bu. Çatlağı görmemek için duvarı kağıtla kaplayabilir insan. Oysa çatlak kalır. İnsan kendi dört duvarı içinde kendini tekrar asla evinde hissedemez. Hepsi bu…
  • Paydos umudu, hafta sonu umudu, yaşam boyu hep bir yedek bulma umudu; acınası diğer dünya umudu da buna dahil. Her gün masalarının başlangıcında tüneyen milyonlarca çalışanın yüreğinden bu tür umutlar çekip alınsaydı, bir ihtimal anca olurdu: — Dehşet de değişiklik de büyük olurdu.
  • Duvardaki çatlak benzer biçimde bir şey bu. Çatlağı görmemek için duvarı kâğıtla kaplayabilir insan. Oysa çatlak kalır.
  • Hayatımız bu şekilde işte
    Günbegün, sürüp
    giderdi bu şekilde
    ihtiyarlayıp ölünceye—
  • Hiçbir şey armağan değildir, her şeyin bir bedeli vardır.
  • İnsan hayatta olduğundan vicdan azabı çeker ve hepimiz bir anlam, siste büyümeyen sevincin yerine koyacağı bir sey arar.
  • Birileri parayı getiriyor, ötekiler alıp götürüyor. Her gün bu şekilde. Mesela birileri paraya gereksinimleri olduğundan çalışıyor, diğerleriyse onların yerine para çalmış olduğu için kazanıyor.
  • Gece uzundur, yaşam kısa, nalet olsun umuda…
  • Hatırlıyorum. Bu duygu bende eskiden de vardı. Hep vardı. Bu şekilde boş bir duygu, başka bir yerde beklendiğime dair. Hep başka bir yerde. Ve şimdi bir şey halletmem gerektiği duygusu
  • “ İnsanlardan korkuyorum evet, ama en az senden.”


Kont Öderland İncelemesi – Kişisel Yorumlar

✍DİPÇE :
Bir gazetenin manşetten geçmiş olduğu habere nazaran; gece uyanan  bir adam, koridorda duran balta gözüne ilişince, tüm ailesini paramparça eder ve katil nedenini bir türlü açkılayamaz. Bu gerçek vaka,
Kont Oderland adlı oyunun esin deposu olmuştur.
Oyunda ise; bir bankada veznedar, görünürde görevine sadık,  paragöz olmayan , günlük rutini ve işini aksatmayan bir adam; kapı bekçisini eline geçirdiği bir balta ile öldürür ve sebebi üstüne fikirsizdir.
Katili, onu korumak için çaba sarfeden avukattan fazlaca; savcı anlamış olur.Bu cinayetin nedensizliği ile kendi tertipli, bayağı, kurallarla örülü yaşamı içinde özdeş bir bağ yakalar.
Eserde balta bir fetişe dönüşür. Savcının düzenden ve sistemden kurtulmak isteği, onlarca dosyanın, evrakın yakılmasıyla anlatılır. Yaşama dair her şeyin her gücün her anahtarın adı olan evraklar ile gücü elinde tutan savcı; bu kez  Kont Oderland kimliğinde, deri çantasında her daim taşımış olduğu balta ile iktidarı elinde meblağ. Aslında değişen yalnız imgelerdir onu kullanan zihniyet değişmedikçe evrak ya da balta güce hizmet etmekten öteye geçmeyecektir, düzenin bir parçası olan savcı bu kez de ilkel bir araçla başkalarını bu sistemin mahkumu edecektir, sarmaldan kurtulmak imkansızdır artık.
Bürokrasinin içinde kimliğini yitiren monotomik insanoğlunun kurtuluşu ve anlamlı bir tutmaç bulması  mümkün müdür? Yine düşle gerçeğin karıştığı bir zeminde problemi gördüğümüz fakat  çözümsüz kaldığımız bu mevzuya çarpıcı bir dokunuş Kont Öderland.
Birkaç saatte okunan, bu kekremsi, on iki sahnelik metin tiyatrosunu tavsiye ederim.
Esen kalınca. (Gncokuyor)

“Duvardaki çatlak benzer biçimde bir şey bu. Çatlağı görmemek için duvarı kâğıtla kaplayabilir insan. Oysa çatlak kalır.“
Kont Öderland, fazlaca güzeldin. Hem kısa hem etkisi altına alan , on iki sahnelik bir tiyatro metni. Çalmış olduğu bankanın gece bekçisini sebepsiz yere, bir baltayla öldürmesiyle başlıyor oyun. Ve bir tek savcı anlıyor onu. Kendiyle kıyaslıyor. Bu katliam hayatta var bulunduğunun ispatı, düzenin kölesi bulunduğunun kanıtı. Ve umudun yaşam için-yaşama tutunma için- lüzumlu olduğu düzende bir isyan sembolüdür balta.
Kişinin kimlik bunalımı, özgürlük karşıtı iktidara karşı verilen cenk.
Farklı bir tiyatro metni okumak isterseniz tavsiyedir, fazlaca sevmiş olarak ve bir günde okudum. Siz de hakkaten fazlaca seveceksiniz. (Cigdem)

#kontöderland sistem içindeki ferdin çıkmazını sorgulayan, burjuvaziyi eleştiren bir oyun.
Çalmış olduğu bankadaki bekçiyi sebepsiz yere öldüren çalışanın cinayetini düşünen Savcı’nın sahnesi ile başlıyor oyun. Gece yarısı ekip elbisesi tertipli dosyaları ile oturan Savcı düzenin ve burjuvazinin simgesi. Ama katilin sebepsiz sebeplerini de anlayan tek şahıs ve bir kırılma anıyla insanlara dayatılan düzenin dışına çıkmaya çalışıyor, elinde baltasıyla. Balta öfkenin, başkaldırının simgesiyken zaman içinde deri çantada taşınan bir iktidar aracına dönüşüyor. Oyunda bir döngü var.
“Özgür olmak için iktidarı devirenler, özgürlüğün karşıtı iktidarı devralırlar.”
Frisch fazlaca tanıdık imgeler ile ferdin yaşamış olduğu ya da yaşadığını sandığı hayata ümit ile koşullanmasını müthiş vurgulamış. Radyoda verilen saat anonsu, lüks bir davette ikram edilen havyar ya da beyaz etiketli siyah klasörler benzer biçimde detaylara yabancı değiliz. Belki havyara:)
“Paydos umudu, hafta sonu umudu, hayat boyu hep bir yedek bulma umudu; acınası öbür dünya umudu da buna dahil.”
#maxfrisch in gazete haberinden yola çıkarak yazdığı Kont Öderland çarpıcı bir oyun, yalnız oyun severlere değil oyuna mesafeli okurlara da ısrarla tavsiye edeceğim, kesinlikle okunmalı söylediğim satır satır üstüne konuşmak istediğim kitaplardan biri.
Ve tercüme sebnemsunar, pek severim (Vox Nihili)


Kont Öderland PDF indirme linki var mı?


Max Frisch – Kont Öderland kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kont Öderland PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Max Frisch Kimdir?

15 Mayıs 1911’de Zürih’te doğan Max Frisch, on altı yaşlarında yazmaya başladı. Alman dili üstüne eğitim görürken, yirmi iki yaşlarında babasının ölmesiyle gazetecilik hayatına atıldı. Böylece Doğu Avrupa’ya ilk araştırma gezilerini yapmış oldu. Yirmi beş yaşlarındayken, Zürih Yüksek Teknik Okulu’na girdi ve 1941’de mimarlık diplomasını aldı. İkinci Dünya Savaşı esnasında İsviçre ordusunda vazife meydana getiren Frisch’in 1934’ten itibaren pek fazlaca romanı ve tiyatro oyunu gösterildi. Yazar 1958’de Almanya’nın en mühim edebiyat ödülü olan Georg Büchner ödülünü, 1976’da da Alman kitapçıların verdiği Barış Ödülü’nü aldı. Yapıtlarının tümünde çağının genel toplumsal bunalımlarını ve geleneklere dayalı düzene karşı uyanan kuşkuyu dile getiren Frisch, bugün modern İsviçre edebiyatını dünya edebiyatında temsil eden en büyük adlardan biridir. 1991’de yaşamını yitirmiş olan Max Frisch’in başlıca yapıtları şunlardır: Homo Faber, Stiller, Locarno’u Eczacının Düşü, Biyografi, Mavi Sakal, Adım Gantenbein Olsun.


Max Frisch Kitapları – Eserleri

  • Sessizliğin Yanıtı
  • Homo Faber
  • Mavi Sakal
  • Stiller
  • Kont Öderland
  • Montauk
  • Andorra
  • Sorular-Sorular-Sorular
  • İnsan Nedir ki
  • Günlükler 1946-1949
  • Don Juan ya da Geometri Aşkı
  • Bidermann Und Die Brandstifter
  • Locarnolu Eczacının Düşü
  • Biyografi
  • Günlükler 1966-1971
  • Günce
  • Adım Gantenbein Olsun
  • Tirbüşon
  • 2 Oyun Kont Öderland – Santa Cruz
  • Sorular Sorular Sorular
  • Cezaevi Günleri


Max Frisch Alıntıları – Sözleri

  • Eğittiğimiz insan zihninin, temelde türün kendi kendini yok etmesi üstüne tesis edildiğine akıl erdirebilir misiniz!?… (Sorular-Sorular-Sorular)
  • “Sevgili ölüm, hemen hemen yaşamadım.” (Sessizliğin Yanıtı)
  • ve her şey yerle bir oluveriyor. (İnsan Nedir ki)
  • Dur! dedi: Sen orada durunca Venüs daha güzel görünüyor… (Homo Faber)
  • Niye mutlu bir düş? (Locarnolu Eczacının Düşü)
  • Birileri parayı getiriyor, ötekiler alıp götürüyor. Her gün bu şekilde. Mesela birileri paraya gereksinimleri olduğundan çalışıyor, diğerleriyse onların yerine para çalmış olduğu için kazanıyor. (Kont Öderland)
  • Sevişmeyle geçen gecelere yazık. (Locarnolu Eczacının Düşü)
  • “Dünyadaki tabanca birikimini kalemimizle yok edemeyiz, fakat iki tarafça da cenk yöntemi olarak kullanılan boş söz yığnlarını allak bullak edebiliriz. (Günce)
  • Benim arkadaşa ihtiyacım yok. Kendi kendime düşünürüm. (Mavi Sakal)
  • Neden sizin gözünüzde gerçek sahibi degilim? Siz hakikatten güçlümüsünüz? (Andorra)
  • Herkes, er ya da geç kendi yaşamı sandığı bir öykü yaratır. (Adım Gantenbein Olsun)
  • Kıskançlık: Başkasıyla kıyaslanmaktan korku. (Günlükler 1946-1949)
  • Duvardaki çatlak benzer biçimde bir şey bu. Çatlağı görmemek için duvarı kâğıtla kaplayabilir insan. Oysa çatlak kalır. (Kont Öderland)
  • Ulaşıl­maz bir uçurumda çürüyen bir yatak (İnsan Nedir ki)
  • …aslına bakarsak unuttum şu demek oluyor ki istemediğim vakit asla hatırlamam. (Homo Faber)
  • sevilmeye kıymet demek isterim (Homo Faber)
  • “Yalan söylemek, yalancılığın aksine gücümüzü tüketir: yalan bir edimdir, şeytani bir edim. Yalan söylemek başka bir bilinci bilgili olarak gizlemektir, irade gerektirir ve tehlikeli bir girişimdir daima; oysa yalancılık sözcük olarak aynı şeyi ifade etse de merttir, ahlaklıdır, huzurludur. Bu nedenle yalancının söylediğini çürütmek mümkün olmaz asla, tıpkı bir tapınağa saygısızlık edildiğinde olduğu benzer biçimde öfkelenir insan yalnız; onun tapınağı, ona en iyi gelen şeyin , gerçeğin , kendi gerçeğinin değil , aslolan gerçeğin sonsuz, değiştirilemez, dokunulmaz, mukaddes ve mutlak olduğuna duyduğu itimat ve umuttur. (Günlükler 1966-1971)
  • Senin bana özgürlük tanıman gerekmez, gereksinim duyarsam kendi özgürlüğümü kendim alırım. (Stiller)
  • “Beni duyuyormusun? Ben diyorumki: sen korkak değilsin. Eğer öteki Andorralılar benzer biçimde olmak istersen, işte o vakit korkaksın…” (Andorra)
  • İnsanın öz-özlüyündə bütöv olmaması dəhşətli bir şeydi! Və onun bütövləşmək arzusu nə qədər güclüdürsə, onu başqa cinsə nökərçiliyə vermiş taleyin lənəti də o qədər güclü olur. (Don Juan ya da Geometri Aşkı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş