Eğitim

Kor Sancısı – Lüset Kohen Fins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kor Sancısı – Lüset Kohen Fins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kor Sancısı kimin eseri? Kor Sancısı kitabının yazarı kimdir? Kor Sancısı konusu ve anafikri nedir? Kor Sancısı kitabı ne konu alıyor? Kor Sancısı PDF indirme linki var mı? Kor Sancısı kitabının yazarı Lüset Kohen Fins kimdir? İşte Kor Sancısı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Lüset Kohen Fins

Yayın Evi: Gate Yayınları

İSBN: 9786058572041

Sayfa Sayısı: 360


Kor Sancısı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

On Derin Ayak İzi, Enginar Mevsimi, Hasta Bakıcı, Şarlatan ve Dahil adlı romanların yazarı Lüset K. Fins’ten yedi kısa roman tek bir kitapta.

Yüreklerin üzüntü yerine şifaya, akılların durgunluk yerine harekete, ruhların da kasvet yerine dinçliğe ihtiyacı olduğu bir yüzyılda keşke günahlarımız da gözyaşlarımız benzer biçimde elimizin tersiyle silinebilseydi.

Yedi değişik yaşam kesiti, yedi değişik dünya görüşü ve değişik sebeplerle yüreğine kor sancısı inmiş yedi değişik karakter üstünden 21. yüzyıl insanının pişmanlık, talih döngüsü, ümit, hayal kırklığı, maddiyat ve aşk üstüne çıkarımlarını beyaz perde filmi tadında bir kurguyla kaleme alan Fins, Kor Sancısı ile okurlarını bilime, sanata, teknolojiye ve yazgı anlayışına değişik bir pencereden bakmaya çağrı ediyor.

Yüreğine su serpen ne var ise geride bıraktın, artık korun üstünde yürüyüyorsun.

Önceleri bir tek kendi yangınında kavrulurken şimdi bütünün ateşiyle yanıyorsun.

Tabanlarında hissettiğin acıya dayanabildin diye hamlık sürecini aştın mı zannediyorsun?

O şekilde düşünüyorsan eğer, o süre sana hem yazıklar hem de aşk olsun.

Lüset K. Fins


Kor Sancısı Alıntıları – Sözleri

  • Hayatı zorlaştıran kimi zaman öteki insanoğlu olsa da, insanı kahreden bir çok süre yanlış seçeneğe harcanan zamandır.
  • Yüreğine su serpen ne var ise geride bıraktın, artık korun üstünde yürüyorsun…
  • Boşluklar için boş yere dertlenmeye gerek yokmuş şu sebeple evrende boşluk yokmuş ve “gerçek anlamda” boşalan tek bir nokta dahi, zamanı erişince bir başka noktayla doldurulurmuş.
  • Keşke günahlarımız da gözyaşlarımız benzer biçimde elimizin tersiyle silinebilseydi…
  • “Keşke günahlarımız da gözyaşlarımız benzer biçimde elimizin tersiyle silinebilseydi.”
  • ‘Önceleri sadece kendi yangınında kavrulurken şimdi bütünün ateşiyle yanıyorsun.’
  • ‘Yüreğine su serpen ne varsa geride bıraktın, artık korun üzerinde yürüyüyorsun.’
  • “Beyin ile kalp, anlaşamayan üvey kardeşler gibidir, biri cimrilik yaparken diğeri bizlere eli açık davranır şu sebeple amaçları bizi her an seçim hayata geçirmeye zorlamaktır. Hayatı zorlaştıran kimi zaman öteki insanoğlu olsa da, insanı kahreden bir çok süre yanlış seçeneğe harcanan zamandır. Doğru seçenek ise bir tek bizim işimize gelen değil, kıymet verdiğimiz öteki kişileri de iyileştirebilecek olandır.”
  • “Huzur ve başarı devamlı denetim altına tutulması ihtiyaç duyulan vefasız yazgı yol arkadaşları gibidir.”
  • “Bazı insanoğlu soğan gibidir; yaklaştıkça gözyaşı döktürürler insana. Yaratılışları icabı esanslı bir frekans yayarlar etrafa, bundan dolayı varlıkları derhal fark edilse de bazılarına hastalık verirler fazlaca kötü. Esas lezzetleri öteki malzemelerle kaynaştıklarında ortaya çıkar, hepimiz beni sevsin derdinde değillerdir, sifa içlerinden gelir, istenmedikleri oyunda da asla oynamazlar.”


Kor Sancısı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

….. Kor sancısı…..
Birinci öykü, ‘Şiron Dokunuşu’; Erdem, bu zamana kadar rahat bir yaşam yaşadıktan sonrasında, tek düşsel olan bir gece kulübü açmıştır. Fakat işler yolunda gitmez. İkinci öykü, ‘Doğa’ dan Kaçış’; Demir, aşık bulunduğunu sandığı kız arkadaşı Doğa ile Solomon Adalarına gider ve herşeyi toplumsal medyadan yansıtır fakat gerçekte asla öyleki değildir. Üçüncü öykü, ‘Soğan Kokusu’; Xena, kendi ayakları üstünde durabilen kuvvetli kadınlardan biridir. Fakat küçükken öldüğünü sandığı babası ölmemiştir.
Dördüncü öykü, ‘Vermut Şişesi’; Şahika, eşi tarafınca aldatılmış ve bununla başetmeye çalışan bir hanımdır. Beşinci öykü, ‘Eriyen Dondurma’; Samet, babasi tarafınca terk edilen, falcı bir annenin tek çocuğudur ve gözü hep yükseklerdedir. Altıncı öykü, ‘Yatak Odası Sırları’; Carol, görmüş olduğu rüyalar yüzünden asla tanımadığı insanların peşine düşer. Yedinci ve son hikayemiz, ‘Kum Saati’; Ekin, Yahudi asıllı bir Türk’tür. Bir gün ailesi İsrail’e taşınınca fazlaca karşı çıkar fakat orada yaşamının aşkını bulmuştur.
Kitap, okuyucuyu bilime, sanata, teknolojiye ve kadere değişik bir pencereden bakmaya iten, araştırmaya yönlendiren kısa romanlardan oluşuyor.Psikolojik betimlemelerle dolu, akıcı bir ifade tarzına haiz, yedi kısa romandan oluşan bir kitap. Aslında her biri kendi içinde değişik hayatları özetleyen, beyaz perde tadında yaşam hikayeleriydi. Yedi değişik öykü, yedi değişik karekter…Her birinin değişik hayatları olsa da, tek bir ortak noktaları vardı. O da dünyanın yaşamış olduğu #covit-19 salgınından etkilenmiş olmaları. Harika hikayeler olsa da, bazılarının sonu bir çözüme bağlanmadan bitmişti ne yazık ki.. Yine de ruhsal betimlemeli kitapları sevenlere tavsiyemdir. Keyifli okumalar
.
‘Yüreğine su serpen ne varsa geride bıraktın, artık korun üzerinde yürüyüyorsun.’
‘Önceleri sadece kendi yangınında kavrulurken şimdi bütünün ateşiyle yanıyorsun.’
.
_____________
#okudumbitti #bloghemsire #lusetkohenfins #korsancısı #lüsetkohenfins #korsancisi (bloghemsire)

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabın içinde birbirinden değişik 7 romandan oluşuyor. Her hikayenin sonu günümüzde devam eden Covid-19’a bağlanıyor. Hikayeler birbirinden bağımsız oldukları için daha süratli ve acele okunuyor. Ben 3 günde bitirdim kitabı. Her hikayenin son sayfalarına yaklaşırken “peki sonrasında ne oldu?” bölümleri vardı ve benim hoşuma gitti. En sevdiğim Soğan Kokusu romanı oldu. Baba ve kızın el ele verip güzel işler yapmaları beni fazlaca mutlu etti. Yazarın, yazım dilini beğendim ve öteki kitaplarını merak ettim ️ (Merve)

Lüset Kohen Fins’in kaleminden Kor Sancısı’nda 7 değişik öykü ile karşılaşacaksınız. Şiron Dokunuşu, Doğa’ dan Kaçış, Soğan Kokusu, Vermut Şişesi, Eriyen Dondurma, Yatak Odası Sırları ve Kum Saati. Hikayelerin yazılışı ve okunuşu oldukça akıcı ve mütevazi bir üslupla yazılmış. Her öykü günümüz Covid-19 problemi ile son buluyor. Yazarın ilk tanıştığım kitabı oldu bu güzel ve anlaşılır bir kalemi var. Kitap novella türünde yazılmış öykü değil de roman okunuyormuş hissiyatı veriyor ve her bir öykü ders verici özellikte.. hikayelerden anlatmak arzu ederdim fakat bence sizin okumanız daha da keyifli olur spoiler vermek istemem 🙂
Eğer sizde okumak isterseniz şimdiden keyifli okumalar dilerim (Gülsüm)


Kor Sancısı PDF indirme linki var mı?


Lüset Kohen Fins – Kor Sancısı kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kor Sancısı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lüset Kohen Fins Kimdir?

1970 İstanbul doğumlu Lüset Kohen Fins, 1997-2009 yılları aralığında yayınladığı City Plus Istanbul dergisinin arkasından çalışmalarına Amerika’da devam etti. New York’ta NYC Food & Mood adlı yüksek tirajlı bir kültür-sanat dergisini hayata geçirdikten sonrasında Türkiye’nin yurt dışı tanıtımlarında etken vazife aldı. On Derin Ayak İzi adlı 518 sayfalık ilk romanını İngilizce olarak yazan ve kitabı bizzat kendisi Türkçe’ye çevirerek Türk okuyucularla buluşturan Lüset Kohen Fins, bu kitabıyla 2013’te Uluslararası HarperCollins Authonomy altın madalya ödülünü kazanmıştır. İkinci romanı Enginar Mevsimi’ni 2015’te çıkardı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin desteğiyle kurulan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali danışma kurulu üyesi olan Fins, Bilgi Çağlarında İletişim ve Yeni Nesil İş Hayatı benzer biçimde birçok emsalsiz projeye ev sahipliği yapmaktadır ve uygar Türk edebiyatına yeni kabiliyetler kazandırmak amacıyla 2014’te Yaratıcı Yazarlık Atölyesi’ni kurmuştur.


Lüset Kohen Fins Kitapları – Eserleri

  • Enginar Mevsimi
  • Şarlatan
  • Kor Sancısı
  • Hasta Bakıcı
  • On Derin Ayak İzi
  • Dahil


Lüset Kohen Fins Alıntıları – Sözleri

  • Hayatın süresince karşına çıkan her türlü zorluğun üstesinden geldin. Ve unutma ki her seferinde ayakta kalmayı başardın. (On Derin Ayak İzi)
  • İnsan hayal etmekte güçlük çekmiş olduğu şeylerden korkar (Şarlatan)
  • Boşluklar için boş yere dertlenmeye gerek yokmuş şu sebeple evrende boşluk yokmuş ve “gerçek anlamda” boşalan tek bir nokta dahi, zamanı erişince bir başka noktayla doldurulurmuş. (Kor Sancısı)
  • “Keşke günahlarımız da gözyaşlarımız benzer biçimde elimizin tersiyle silinebilseydi.” (Kor Sancısı)
  • “İnsan galiba aklını susturamadığı için insan sıfatı taşıyan bir varlık; düşüncelerinden utansa da düşünmeye devam ediyor.” (Hasta Bakıcı)
  • Seni tanımadan ilkin yalnızlığın bu kadar ürkütücü bulunduğunu anlayamazdım.. (Dahil)
  • İnsanoğlu hemen hemen hamken sert ve hoşgörüsüz oluyor, ta ki çeşitliliği kucaklayıp, kendinden değişik olanı artık istese bile “diğeri” olarak algılayamadığı bir olgunlaşma evresine girene kadar…. (On Derin Ayak İzi)
  • Ve bir şey daha anladım ki yakınma etmek insanı yaşam yolunda geri itiyor. Ne bileyim, eskiden dostlarımla dertleşmek beni fazlaca rahatlatırdı, oysa şimdi sıkıntılarımdan anlatmak beni bir tek yoruyor. (Enginar Mevsimi)
  • “Bazı insanoğlu soğan gibidir; yaklaştıkça gözyaşı döktürürler insana. Yaratılışları icabı esanslı bir frekans yayarlar etrafa, bundan dolayı varlıkları derhal fark edilse de bazılarına hastalık verirler fazlaca kötü. Esas lezzetleri öteki malzemelerle kaynaştıklarında ortaya çıkar, hepimiz beni sevsin derdinde değillerdir, sifa içlerinden gelir, istenmedikleri oyunda da asla oynamazlar.” (Kor Sancısı)
  • Neye dahilsek karşımıza o frekanstan kapılar açılır” (Dahil)
  • “Beyin ile kalp, anlaşamayan üvey kardeşler gibidir, biri cimrilik yaparken diğeri bizlere eli açık davranır şu sebeple amaçları bizi her an seçim hayata geçirmeye zorlamaktır. Hayatı zorlaştıran kimi zaman öteki insanoğlu olsa da, insanı kahreden bir çok süre yanlış seçeneğe harcanan zamandır. Doğru seçenek ise bir tek bizim işimize gelen değil, kıymet verdiğimiz öteki kişileri de iyileştirebilecek olandır.” (Kor Sancısı)
  • Unutma, kim bilir sana dayatılan tüm bilgiler bir başka yorumcunun sana oynadığı bir akıl oyunundan ibarettir. Bir tek kişisel gözlemlerinle edindiğin neticeleri dikkate al. (Şarlatan)
  • “Yapmak istemediğim ve katlandığım için bana acı veren bir şeyden, kendimi küçük ve değersiz hissettiren herkesten uzaklaşmak istiyorum.” (Hasta Bakıcı)
  • “Hayatta hiçbirşeye şaşırmadığın gün artık büyüdün anlama gelir” (Dahil)
  • Ağlamak kimi zaman en güçlülerin bile müdafa kalkanıdır,zayıflık değildir. (Şarlatan)
  • Hayatın işleyiş şekli, aslı ve iskeleti aslen hepimiz için aynı. Farklı olan bir tek üstüne döşenmiş olan hikâyeler… (On Derin Ayak İzi)
  • O gün ciğerlerimize dolan yapışkan hava,meğer ıslak ve kederli bir günün habercisiymiş.Dünyadaki tüm kuşlar birbirlerinden habersiz yarattıkları dünyalarında iş başındayken biz iyi mi da korkulu bir yalnızlığa gömülmüştük.İşte o gün, beraber mutlu bir dünya kurma olasılığımızı bilmeden almışız elimizden. (Dahil)
  • “Kendi elimi yakmaktansa, hep eli yanmış diğer insanların tecrübelerinden kendime bir pay çıkarttım.” (Hasta Bakıcı)
  • Birinci Derin Ayak İzi:
    Her insan değişik meziyetlere haizdir, iyi huyları olmasıyla birlikte irade zayıflıkları da vardır. Hislerimizin kölesi olmadan hayatla başa çıkma sanatını öğrenmek, evrimimizi daha kolay değil fakat daha bilgili yaşamamızı sağlar.
    İkinci Derin Ayak İzi:
    Hayata ve kendime artı bir şeyler katmak istiyorsam, adı üstünde; çoğul düşünmeliyim. Bakış açımı çeşitlendiremezsem ilerleme kaydedemem.
    Üçüncü Derin Ayak İzi:
    Endişe, faydası olmayan kararlar almamızı kolaylaştırıran, ruhu ele geçirme potansiyeline haiz kurnaz bir virüstür. Kadim dostları kuşku ve korkuyla her daim iyi geçinir. Barınacak uygun bir yuva bulduğunda da kendini hiddet, inkâr, tutarsızlık ve ümitsizlik olarak gösterir. Panzehiri sevinç ve sabır benzer biçimde gözükse de sadece mantık ve tedbirle önü kesilebilir.
    Dördüncü Derin Ayak İzi:
    İnançlar ve alışkanlıklar yaşarken edinilir, asla kimse anasının karnından profesör, madde bağımlısı yada aziz olarak çıkmaz.
    Beşinci Derin Ayak İzi:
    Hayatın, ya kazan ya da iskala formülüyle yürüyen keskin hatlara haiz bir yol olmaması umut verici bir durumdur. Zira ölüm ve elimizde olmayan değişimler hâricindeki her şeyin yönü bizlere bırakılmıştır.
    Altıncı Derin Ayak İzi:
    Üzülmek ruhta tahribata yol açıyorsa, çoşkuya fren basmak da öz benliği zedeliyor.
    Yedinci Derin Ayak İzi:
    Hayatta rastlantı diye bir şey yoktur, Zira her şey olasılıklar dâhilinde gerçekleşir. Bu olasılıklar bizim kavrayabileceğimizden daha çeşitli ve karmaşık benzer biçimde görünseler de, ki öyledir, bir çok süre bizlere ufak yada büyük bir öğreti sunmak için İlahi Sistem tarafınca kurgulanmışlardır.
    Sekizinci Derin Ayak İzi:
    Cesurca verilmiş bir karara, doğru zamanlama eşlik ederse, gelecek güvenle bakılması ihtiyaç duyulan bir oluşuma dönüşür. Burada unutulmaması ihtiyaç duyulan en mühim nokta, ölümlü olduğumuzu aklımızdan asla çıkarmadan hareket edebilmektir.
    Dokuzuncu Derin Ayak İzi:
    Tam ‘hayatla ilgili birçok temel bilgi ve donanıma sahip oldum, sırtım yere gelmez artık’ dediğimiz aniden, yaşam bizi bambaşka ve bilinmedik yeni bir deneyimin ortasına götürür.
    Onuncu Derin Ayak İzi:
    Evrensel sistemin yargılama mekanizması bizi ne düşündüğümüzden ziyade ne yaptığımızla değerlendiriyor. Bu dünyada yaptığımız iyi yada fena her şeyden bir tek biz sorumluyuz, şartlar değil. (On Derin Ayak İzi)
  • Kelimelerin gücü vardır,ne düşünürsen onu yaşarsın (Şarlatan)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş