Eğitim

Kur’an Tarihi – Muhsin Demirci Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kur’an Tarihi – Muhsin Demirci Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kur’an Tarihi kimin eseri? Kur’an Tarihi kitabının yazarı kimdir? Kur’an Tarihi konusu ve anafikri nedir? Kur’an Tarihi kitabı ne konu alıyor? Kur’an Tarihi PDF indirme linki var mı? Kur’an Tarihi kitabının yazarı Muhsin Demirci kimdir? İşte Kur’an Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Muhsin Demirci

Yayın Evi: M.Ü.İlahiyat Fakültesi Vakfı

İSBN: 9789755482415

Sayfa Sayısı: 356


Kur’an Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bugün insanlık için nübüvvet kültürünü semâvî kitap olarak muhafaza eden tek kaynak Kur’ân-ı Kerîm’dir. Bu yüzdendir ki insan onun derûnî manalarına nüfûz ettikçe, Allah’ı fikir, akıl ve his kanalıyla duymaya, anlamaya, kavramaya ve O’na yakınlaşmaya daha çok çaba göstermektedir. Bu anlamda Kur’ân-ı Kerîm müminler için bir nur, bir ışık ve bir yol göstericidir. Bu şekilde olunca normal olarak ki Kur’ân’ın muhtevasını anlamaya çalışmak yanında onun tarihiyle ilgili hususlarda data sahibi olmak da her Müslüman için gereklidir. Hele dini eğitim icra eden kimseler için bu, başta gelen bir vazifedir. Zira söz konusu bilgiler, Kur’ân’ın hidâyetine ulaşıp, onun sesini duymak ve onun yüksek âhengiyle coşmak için aslolan kabul edilen anlamın kavranmasında, destek bir unsur niteliğindedir.


Kur’an Tarihi Alıntıları – Sözleri

  • (1) İbnü’l-Esîr’e nazaran halku’l-Kur’ân fikri yahudi kaynaklıdır. Zira Tevrât’ın yaratılmışlığını söz konusu ederek bu fikri ilk olarak ortaya atan şahıs yahudi asıllı Lebîd b. Asam’dır.
  • Modernizm, “modern teslis” denilen hümanizm, sekülerizm ve demokrasi saç ayağı üstüne kuruludur. Üç temel özelliği vardır. İlki insanı merkeze oturtması şu demek oluyor ki onu hakikatin tek ölçüsü kabul etmesidir. Diğeri vahye/dine kendi sistemi içinde fonksiyonel bir yer vermemesidir. Modernizmin üçüncü özelliği de kurtuluşu dinde değil, akıl ve bilimde görmesidir.
  • Kaynakların bildirdiğine nazaran Hz. Peygamber’in çağırdığı kâtip yazma işini bitirince, Resûlullah (sav) ona yazdığını yüksek sesle okumasını emrediyor; eğer kâtip eksiklik, fazlalık yada yanlışlık yapmışsa onu tashih etmiş oluyordu. Nitekim Zeyd b. Sâbit bu hususu bizlere şu sözüyle anlatmaktadır: “Resûlullah (sav) bana vahiy yazdırıyor ve bitirince de yazdığım vahyi okutturuyordu. Eğer herhangi bir yanlış yada noksan bulursa, bunu derhal düzelttiriyordu. Ben de sadece ondan sonrasında kalkıp söz konusu vahyi insanlara bildiriyordum.”¹³²
    132 el-Heysemî, Mecme’z-zevâid, Beyrut 1967, I, 152; VIII, 257.
  • Şurası muhakkak ki o dönemde Kur’ân’ın ezberlenmesi ve muhafazası için bellek, yazıdan daha ergonomik ve güvenilir bir yol olarak kabul ediliyordu. Zira tebliğe muhatap olan Arap toplumu ümmî olmakla beraber, güçlü hafızaya sahipti. Bazı rivâyetlerden öğrendiğimize nazaran Araplar binlerce beyitlik şiirler ezberliyorlar, nesepleriyle ilgili detayları hâfızalarında tutuyor ve okuyorlardı²⁰. O dönemde hafızaya oldukca güvenilmesinden dolayıdır ki İbnu’l-Cezeri (ö. 833/1429) “Kur’ân’ın naklinde güven, Mushafların yazısına değil, hâfızalarda yer edinen metinleredir” demiştir.²¹
    20 es-Sâbûnî, et-Tibyân fî ulûmi’l-Kur’ân, Mekke 1390/1970, s. 46; Doğrul, Ömer Rıza, Kur’an Nedir?, Ankara 1967, s. 43.
    21 ez-Zerkânî, Menâhil, I, 242.
  • Hz. Peygamber ümmi idi, okuma yazma bilmiyordu. Bu nedenle öteki peygamberlerden değişik olarak kolayca ezberlensin diye, ayetler ona parça parça indirildi.
  • Hz Muhammed, ilk olarak içinde yaşamış olduğu toplumu etik anlamda eğiten bir önder, onun hukuki sorunları çözen adil bir yargıç, siyasal mesuliyet ve yetki sahibi bir devlet başkanı ve yerine nazaran de bir başkomutandır.
  • Kur’an’a yönelik çalışmaların daha çok bir hızla ve gelişen fennî bilimlerden de istifade edilerek yürütülmesi, müslüman âlimlerin başta gelen görevlerinden biridir.
  • Hz. Peygamber vahiy alma anında beşeri özelliklerinin ve iradesinin dışına çıkarak tamamen tanrısal iradenin yönetimine giriyor ve aracı Meleğin getirmiş olduğu vahyi, içsel yönden onunla aynı seviyeye ulaştıktan sonra alıyordu.
  • “Hz. Muhammed, Allah’tan ileti aldığını iddia etmiş ve bunu çağdaşlarına aktarmıştır. Bu mesajların temelleri üstünde, Hz. Muhammed’in yaşamış olduğu günlerde sayıları yüzbinleri kabul eden ve şimdi milyonlara ulaşan, Allah’a kulluk ettiklerini söyleyen bir ümmet hayata merhaba dedi. Hayat bu cemiyet için çoğu zaman tatminkår olmuştur. Bu cemiyet içinde oldukca sayıda hanım ve adam kendi azizliğini elde etti ve sayısız basit insan zor koşullar altında bile temiz, orta halli ve mutlu bir yaşam sürdü. Bu hususlar bizi, Kur’ân’da ortaya konan gerçeklik sonucuna götürmektedir ve öyleyse Hz. Muhammed de gerçek bir peygamberdir.”
    Watt
  • İbn Hacer’in bildirdiğine nazaran Peygamberimizin Mekke’de ilk vahiy katipliğini icra eden sahabi, Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh’tir.


Kur’an Tarihi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitapta yer yer ıstılah tanımı yapılmakla beraber ayetlerin Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimize vahyedilmesini, ondan sonra ezberlenmesini ve yazıya geçirilmesini, Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) efendimiz vefat ettikten sonrasında da Hazreti Ömer (radıyallahu anh)’in Hazreti Ebubekir (radıyallahu anh)’e tavsiyesi ve Hazreti Ebubekir (radıyallahu anh)’in de Zeyd b. Sabit (radıyallahu anh)’e bildirmesi üstüne bir yıl şeklinde bir sürede Kur’ân ayetlerinin toplanılıp iki kapak içinde birleştirilmesi anlatılıyor. Daha sonrasında Kur’ân üstüne meydana getirilen çeşitli Oryantalist ve Şia iddiaları değerlendiriliyor. Ayet sayısı mevzusunda değişik görüşler var diye bu Mushaflar içinde tek bir harfin bile değişik olduğu anlamına gelmez, zira ayet sayımında alınan ölçüden dolayı bu şekilde bir ihtilaf oluşmaktadır. Mushaflar içinde tek bir harf de olsa farklılık olması şeklinde bir durum söz konusu değildir.
Bir de kitabın sonlarında adı zikredilen Roger Garaudy adlı ünlü yazarın açık bir halde tarihselci olduğu, Allah’ın bazı ayet-i kerimelerinin “devrin Araplarına” yönelik olduğu, bugün bir geçerliliğinin kalmadığı fikrinde bulunduğunu belirtmiş. Kültürel İntihar kitabının 70. ve 100. sayfa aralarında hakikaten de çürütülmüş oryantalist iddiaları ile Garaudy’nin “yeni bir İslâm” inşa etmeye çalmış olduğu belli oluyor.
Umumi olarak büyük seviyede yararlı bir yaratı, fakat Demirci Hoca’nın kitabın bitmesine yakın nesh-recm-rivayet mevzusunda oldukca özgür ve düz bir halde konuştuğunu düşünüyorum. Ayriyeten Ebu Hanife’nin “anadilde yakarma” görüşünde de noksan data var. Kuşkulanıp İnternet’ten bakınca da esasen nesh ve rivayet hususunda oldukca yanlış sözler söylüyor şeklinde bir yoruma da denk geldim. Demek ki bu kısımdaki hatalar başka okurlar tarafınca da fark edilmiş. Bu durumdan dolayı de İsmail Cerrahoğlu’nun Tefsir Usûlü tavsiye edilmiş. Tabii bu kitap da güzel bir emek verme, fakat hataları tespit edebilecek ilme sahipseniz okumanızı tavsiye ederim.
Kitabı okurken ya da okuduktan sonrasında aşağıdaki yazılara ve videoya bakmanızı tavsiye ederim:
https://ebubekirsifil.com/gazete-yazilari/imam-ebu-hanife-ve-anadilde-ibadet-1/ (1’den 5’e kadardır)

“Anadilde İbadet” Meselesine Tetimme


https://youtu.be/B4lhwOyFvvs (Fırat)


Kur’an Tarihi PDF indirme linki var mı?


Muhsin Demirci – Kur’an Tarihi kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kur’an Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Muhsin Demirci Kimdir?

1953 senesinde Erzurum Tortum’da hayata merhaba dedi. İlkokulu bitirdikten sonrasında hafızlık yapmış oldu. 1966 senesinde Abdurahman Gürses Hoca’dann tecvid ve tashih-i huruf dersleri aldı. 1973’te Erzurum İmam-Hatip Okulu’ndan, 1978’de Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi’nden mezun oldu. Bir süre öğretmenlik yapmış oldu. Fakültemizdeki görevine 1982’de araştırma görevlisi olarak başladı. 1988’de MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Muhammed b. Abdirrahman el-İsfahânî ve Tefsirdeki Metodu adlı doktora tezini tamamlamış oldu. 1996 senesinde doçent, 2004 senesinde profesörlüğe yükseltildi. M.Ü İlâhiyat Fakültesi’nde ve Yakın Doğu Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde öğretim üyeliği görevini yürütmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Eserlerinden bazıları: Tefsir Usulü, Tefsir zamanı, Kur’an’da Sosyal Gerçeklik, Kur’an ve Yorum, Tefsirde Metodoloji Sorunu.


Muhsin Demirci Kitapları – Eserleri

  • Tefsir Usulü
  • Tefsir Tarihi
  • Kur’an’ın Ana Konuları
  • Kur’an Tarihi
  • Tefsire Giriş
  • Günümüz Tefsir Problemleri
  • Konulu Tefsire Giriş
  • Kur’an Tefsirinde Farklı Yorumlar ( 3 Cilt Takım)
  • Lokman Suresi ve Ahlaki Öğütler
  • Kur’an ve Yorum
  • Tefsirde Metodolojik Sorunlar
  • Vahiy Gerçeği
  • Kur’an’a Bakılırsa İnsan ve Sorumlulukları
  • Yasin, Tebareke, Amme Ve Namaz Sureleri Tefsiri
  • Kur’an’da Toplumsal Seviye
  • Arapça Tefsir Usûlü Literatürü
  • Kur’an’da Sosyal Gerçeklik
  • Kur’an’ın Müteşabihleri Üstüne
  • Tefsir Terimleri Sözlüğü
  • Kur’an’dan Evrensel İlkeler
  • Kur’ân- ı Kerîm Ve Yüce Meâli


Muhsin Demirci Alıntıları – Sözleri

  • Şah Veliyullah ed-Dihlevi, “Hüccetullahi’l-baliğa” adlı eserinde şu şekilde izah eder: Bil ki, yoksul bir kimse bir ihtiyaçtan dolayı Allah Taalay’a söz ya da lisanı hal ile tazarru ve niyazda bulunmuş olduğu vakit, onun bu niyazı İlahi inayet kapısını çalar. Bu durumda maslahat, kimi zaman iyi bir insanoğlunun kalbine o yoksulun ihtiyacını gidermesi ilhamının konulmasına neden olur. Gelen bu esin ilgili kişiyi kuşattığı vakit eğer o insan, derhal harekete geçerek durumu kavrar ve gereğini yaparsa, Allah Teala da ondan razı olur; üstünden, altından, sağından, solundan üstüne bereketler yağdırır ve o şahıs bu sayede tanrısal rahmete mazhar olur. (Lokman Suresi ve Ahlaki Öğütler)
  • O, gökleri görebileceğiniz herhangi bir destek olmadan (duracak şekilde) yarattı, sizi sarsmaması için yere sağlam dağlar yerleştirdi, orada her türlü canlının çoğalmasını sağlamış oldu. Biz, gökten su indirip (bununla) yeryüzünde her türden yararlı bitkiler bitirdik. (Lokman Suresi ve Ahlaki Öğütler)
  • İslam’a nazaran bir iyiliğin ve salih amelin dünya ve ahirette ecir ve sevap deposu olması için, bu ameli işleyen kimsenin imanlı olması şarttır. Bu sebepledir ki, salih amelden söz eden ayetler çoğu zaman ilkin imana vurgu yaparlar.
    “… inanç edip salih ameller işleyenler…” (Lokman Suresi ve Ahlaki Öğütler)
  • “İslâm, dinamik bir ahlâk yapısına haizdir. İslâm ahlâkının bu dinamik yapısı, onun yalnız bir kitle ahlâkı yada yalnız bir seçkinler ahlâkı olmadığını, aksine maddî, zihnî ve ruhsal bakımlardan her seviyedeki insanoğlunun kaygılarını ve özlemlerini dikkate alan, bununla beraber ona, içinde bulunmuş olduğu durumdan daha ide-al olana doğru yükselme imkânı elde eden kapsamlı ve uyumlu bir ahlâk bulunduğunu göstermektedir.” (Kur’an’ın Ana Konuları)
  • İslâmî öğretide öne çıkarılan ideal insan, kendini toplumdan tecrid etmiş, hayata sırtını çevirmiş yalnız başına yaşayan insan değil, aksine cemiyet içinde yaşayıp yaşamın müsbet ve menfi tarafıyla karşı karşıya gelen, yaşamış olduğu toplumdaki bireylerin problemleriyle ilgilenen insandır. Bu şekilde olunca organik olarak insanoğlunun mesuliyet alanina giren hususlardan birinin de onun, toplumsal yükümlülükleri olduğu söylenebilir. Her kişinin toplumsal sorumluluğu da, Kur’ân bütünlüğünde ele alındığı vakit, sevgi, kardeşlik, dostluk, toplumsal sulh ve uzlaşıya katkıda bulunma, insan haklarına karşı saygılı davranma vb. hususlar başta olmak suretiyle, fertlerle iyi geçinme ve onlara karşı daima iyilik etme niteliği taşıyan eylemlerden ibaret olarak görülebilir. (Kur’an’ın Ana Konuları)
  • Kişi ‘Müessirsiz yaratı olmaz’ kaidesinden hareketle bir yaratıcının varlığını derhal anlayabilir.
    O, her şeyden ilkin vardı, her şeyden sonrasında da var olmaya devam edecektir (Kur’an’ın Ana Konuları)
  • Modernizm, “modern teslis” denilen hümanizm, sekülerizm ve demokrasi saç ayağı üstüne kuruludur. Üç temel özelliği vardır. İlki insanı merkeze oturtması şu demek oluyor ki onu hakikatin tek ölçüsü kabul etmesidir. Diğeri vahye/dine kendi sistemi içinde fonksiyonel bir yer vermemesidir. Modernizmin üçüncü özelliği de kurtuluşu dinde değil, akıl ve bilimde görmesidir. (Kur’an Tarihi)
  • وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الطَّارِقُۙ ﴿٢﴾
    اَلنَّجْمُ الثَّاقِبُۙ ﴿٣﴾
    “O târık yıldızı nedir bilir misin? Karanlığı delen yıldızdır.” (Kur’an Tefsirinde Farklı Yorumlar ( 3 Cilt Takım))
  • رَبِّ هَبْ لٖي حُكْماً وَاَلْحِقْنٖي بِالصَّالِحٖينَۙ
    “Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat.”
    Şuarâ Sûresi(26) 83. Ayet (Kur’an Tefsirinde Farklı Yorumlar ( 3 Cilt Takım))
  • “İçinde (hâfızasında) Kur-ân’dan bir şey bulunmayan kimse harap olmuş bir ev gibidir.”
    Hz. Muhammed (sav) (Tefsir Usulü)
  • İslâmın, inanan, inanmayan, renk, ırk ayırımı insana tanımış olduğu hakların başlangıcında asla kuşkusuz yaşama hakkı gelmektedir. Kur’ân’ın, haksız yere bir cana kıyan hiç kimseye kısas cezası vermesi de bu hakka verdiği önemden dolayıdır. Yaşama hakkı şeklinde mülk edinme hakkı da İslâmın insana tanımış olduğu temel haklardan biridir. Buna nazaran her insan vergisini vermek kaydıyla servet edinme hakkına haizdir. Bu haktan doğal ki hem Müslümanlar hem de gayr-i müslim unsurlar yararlanmaktadır. (Kur’an’ın Ana Konuları)
  • Hz. Peygamber vahiy alma anında beşeri özelliklerinin ve iradesinin dışına çıkarak tamamen tanrısal iradenin yönetimine giriyor ve aracı Meleğin getirmiş olduğu vahyi, içsel yönden onunla aynı seviyeye ulaştıktan sonra alıyordu. (Kur’an Tarihi)
  • Halbu ki Kur’an’ın doğru anlaşılmasının eğer olmazsa olmaz koşullarından biri, onu peşin bir fikre kapılmadan okumaktır. (Tefsire Giriş)
  • “Yavrum bilimsel terk etme! Meclisleri savsaklamak! Allah’ı anan bir topluluk gördüğünde onlarla otur. Eğer alimsen orada ilmin işine yarar; cahilsen onlar sana ilim öğretirler. Umulur ki Allah onlara rahmetini lutfeder ve Allah’ın rahmeti onlarla birlikte sana da ulaşır. Allah’ı anlamış olmayan bir topluluk gördüğünde sakın onlarla oturma. Zira eğer alimsen orada ilmin sana bir yararı olmaz; cahilsen o zamanda onlar seni haktan saptırır. Bu yüzden Allah onları azabına uğratır, bu azap onlarla birlikte sana da isabet eder.” (Lokman(a.s.)’nin öğüdü) (Lokman Suresi ve Ahlaki Öğütler)
  • اَلَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلًاۜ
    “Hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratan O’dur..” (Kur’an Tefsirinde Farklı Yorumlar ( 3 Cilt Takım))
  • “Hayrın kaderi saadet, şerrin kaderi de şekavet (mutsuzluk)” (Kur’an Tefsirinde Farklı Yorumlar ( 3 Cilt Takım))
  • İbn Hacer’in bildirdiğine nazaran Peygamberimizin Mekke’de ilk vahiy katipliğini icra eden sahabi, Abdullah b. Sa’d b. Ebi Serh’tir. (Kur’an Tarihi)
  • Hiç kuşku yok ki, tüm beşeri duygular içinde, çocukta insan tabiatının en yüksek, en özlü anlamını belirten sevgi duygusudur. (Kur’an’da Toplumsal Seviye)
  • “Kim her gece Vâkıa sûresini okursa o kişiye fakirlik dokunmaz.” (Kur’an Tefsirinde Farklı Yorumlar ( 3 Cilt Takım))
  • Kur’an, tanrısal mesajı muhataplarına ulaştırmak için zamanı vakaları vasıta olarak kullanmıştır. Bu yüzden o, zamanı malumatı kişi, vakit ve mekan unsurlarından mümkün olduğunca soyutlayarak etkisinde bırakan ve çarpıcı bir halde sunmayı hedeflemektedir. (Tefsir Usulü)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş