Mektubun Avcumda – Rüştü Onur Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mektubun Avcumda – Rüştü Onur Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Mektubun Avcumda kimin eseri? Mektubun Avcumda kitabının yazarı kimdir? Mektubun Avcumda konusu ve anafikri nedir? Mektubun Avcumda kitabı ne konu alıyor? Mektubun Avcumda PDF indirme linki var mı? Mektubun Avcumda kitabının yazarı Rüştü Onur kimdir? İşte Mektubun Avcumda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Rüştü Onur
Derleyen: Leyla Şahin
Derleyen: İbrahim Tığ
Tasarımcı: Çağlar Yalçın
Yayın Evi: Kaynak Yayınları
İSBN: 9789753437288
Sayfa Sayısı: 340
Mektubun Avcumda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Rüştü Onur, 1920’de dünyaya gelen 1942 senesinde ölmüş. Kısacık bir yaşam…
Ama yürek yakan şiirler ve mektuplar yazmış.
Günışığına çıkmamış mektupları ve şiirleri ilk kez bu kitapta bir arada.
Yılmaz Erdoğan’ın önsözüyle…
“Son yıllarda Zonguldak üç büyük kabiliyet yetiştirdi: Biri Rüştü Onur…”
Orhan Veli
“Gamlı gecelerin öncüsü Rüştü, artık hatıralarım arasına geçti.”
Behçet Necatigil
“Rüştü Onur’un kısa bir şiir yaşantısı oldu. Her gün sıtma geçirirdi. Şiir sıtması.”
Salâh Birsel
“Rüştü Onur, Türkiye’de geç başlamış olan bir hareketin bayrağı altında şiir yazıyordu.”
Oktay Rifat
“Rüştü Onur şiirleriyle yaşamını, daha doğrusu ölümünü bir arada götürmüş.”
Cemal Süreya
“O, insan kardeşlerine hep yaşam luğundan, insancıl duygulardan bahsetti.”
Doğan Hızlan
Mektubun Avcumda Alıntıları – Sözleri
- Sen varken
Yalnız değilim bu şehirde
Oturup konuşabiliyorum
Hatta gezinebiliyorum
Sokaklar süresince
Ya sen olmasan… - “Ölüm içimde
Ölüm dışımda
Ölüm talihsiz aşımda
Ölüm kuru başımda
Teselli benim gözyaşımda.” - Nedamet
Tanrım açamadık içimizi
Artık buluşmamız mahşere kaldı.
Ne yelken ne vapur var limanda
Kaçmak bir uzun sefere kaldı.
Mercan bir sahildeymiş gemiler
Bulmak kasvetli günlere kaldı. - Benden zarar gelmez,
Kovanındaki arıya,
Yuvasındaki kuşa;
Ben kendi halimde yaşarım
Şapkamın altında.
Sebepsiz gülüşüm caddelerde
Memnuniyetimden;
Ve bu çılgınlık delicesine
İçimden geliyor.
Dilsiz değilim susamam
O şekilde ölüler benzer biçimde
Bu güzel dünyanın ortasında
Ve dallarimin uzunlugunca
Cumle ağaçlar benden memnun - Biz herkesten ayrı yaşayacağız. İki ruh, iki vücut, bir varlık olarak…
Mektubun Avcumda İncelemesi – Kişisel Yorumlar
RÜŞTÜ ONUR MEKTUBUN AVCUMDA: Yılmaz erdoğan’ın yönettiği ve oynadığı “KELEBEĞİN RÜYASI “filmiyle tanıdım Rüştü Onur’u muzaffer tayyib’i. Onlara ve kısacık hayatlarına yaşadiklarına aşık oldum.
-Kelebek ömrüne neleri sıgdırdı?-
İki genç dost, iki genç ozan hastalıkla parasizlıkla yoklukla iyi mi yaşanır onu gösterdi bizlere. Filmini izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ediyorum. Yüreğinize dokunacak bir seyler ne olursa olsun bulacaksinizdir… Kitapta oldukça kıymetli Rüştü Onur beyin sevgili Medihasına yazmış olduğu mektuplar yer alır. Aynı zamanda Rüştü Onur’un şiirleri gazetelerde yayinlanmış olan ufak hikayeleri vs.vs…
“Muzaffer’in karısının zamansız ölümü. Karisinin ölümünden kısa bir süre sonrasında Muzaffer hayata veda ediyor…”
Rüştü Onur’un karaladığı her şey oldukça güzel 🙂
Ama arkadaşı (Muzaffer tayyip)öldükten sonrasında yazdığı şiir beni derinden etkiledi.
Şiir bir kısmını bırakıyorum.
Keyifli okumalar…
-3-
Onu götürdüler omuzlarında,
Yalnız potinleri,
Ve elbiseleri kaldı odasında.
Çıplak gidiyor…Üşüyecek.
Ceketimi versem giyer mi dersin
-4-
Iyi sabahlar diyorum,
Odasından geçerken.
Odası boş,
Penceresi açık.
Gelecek herhalde dostum,
Açık kalsın kapısı…
Beyhude çevirmeyiniz,
Radyolarınızın düğmelerini.
Ne ajans söyleyecek
Ne gazeteler yazacak,
Öldüğünü dostumun.
Yağmur gene yağacak
Rüzgar gene esecek.
RÜŞTÜ ONUR. (. eliff)
1920 senesinde Zonguldak, Devrek’te dünyaya gelen ve oldukça genç yaşta, 1942 senesinde yaşamını yitirmiş bir ozan: Rüştü Onur. İstanbul’da tedavi görürken tanıştığı Mediha Sessiz ile ölümlerinden kısa süre ilkin evlenirler. Mediha, maalesef 12 Kasım 1942’de vefat eder. Mediha ile sadece 40 gün evli kalabilen Rüştü de, Mediha’nın ölümünden kısa bir süre sonrasında 1 Aralık 1942’de yaşamını kaybeder.
Rüştü Onur’un Mediha’ya olan mektuplarını ve şiirlerini okurken, gene oldukça genç yaşta yaşamını kaybeden bir başka şairimiz Orhan Veli’nin Nahit Hanım’a yazdığı mektuplardaki ve şiirlerindeki melankolik ruh halini hatırladım. Hasta ve zayıf bir bünyeye haiz olan Rüştü’nün, Mediha’ya olan sevgisini açık ve içten bir halde anlattığı mektupları, ikisinin arasındaki sevdanın içine dâhil olmanıza olanak tanıyor.
Orhan Veli, Rüştü Onur’un vefatından sonraki duygularını şu şekilde dile getirmiş: “Son yıllarda Zonguldak üç büyük yetenek yetiştirdi: Biri Rüştü Onur, biri Kemal Uluser, biri de Muzaffer Tayyip. Bu ne biçim kader! Üçü de arka arkaya öldüler.”
Yakın arkadaşı Muzaffer Tayyip ise: “Rüştü benim için şiirlerini her zaman zevkle okuduğum bir şairden ziyade, hiç çekinmeden bana derdini döken ve benim de hiç çekinmeden kendisine içimi açabileceğim yeryüzündeki yegâne insandı…” cümlesiyle duygularını anlatmıştır.
Edebiyat öğretmeni Behçet Necatigil de öğrencisini şu dizelerle anlatmıştır:
“Bir ozan yaşamıştı Zonguldak’ta,
Adı Rüştü Onur’du
Bilseydi hatırlanacağını
Ölümünden sonrasında
Memnun olurdu.”
Rüştü Onur, tıpkı Orhan Veli ve Muzaffer Tayyip benzer biçimde, genç yaşta yaşamını kaybetmeseydi Türk şiirine daha pek oldukça yaratı kazandırabilecek kabiliyette bir şairdi. Bize kalansa O’nun bu kısacık ömründe yazdıkları ile yetinmek. (Fox Mulder)
kelebeğin rüyası filmiyle tanıdığım, yaşam öykülerine fanatik kaldığım, arkasından rüstü onur ve muzaffer tayyip usluyu daha yakından tanıma çabalarım ve doğal ki ağlayarak okunan ömrün baharında biten hayatlar, mektuplar, şiirler.
edebiyat dünyasının erken kaybetmiş olduğu iki güzel insan. eserlerini okumanızı şiddetle tavsiye ederim. (Hasret Işık)
Mektubun Avcumda PDF indirme linki var mı?
Rüştü Onur – Mektubun Avcumda kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Mektubun Avcumda PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Rüştü Onur Kimdir?
3 Ağustos 1920 tarihinde Devrek’te dünyaya geldi. Babası, bir köy öğretmeni olan Mehmet Emin Onur, anası Fikriye Hanım’dır. Ailenin en büyük evladı olan Rüştü Onur’un Hüseyin ve Saffet isminde iki adam kardeşi vardır. İlk öğrenimini 1933’te Devrek’te tamamladıktan sonrasında Kastamonu’da başladığı ortaöğrenimini Zonguldak’ta Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi’nde sürdürdü. Vereme yakalandığı için 1938’de öğrenimine bir yıl ara vermek mecburiyetinde bırakıldı; ertesi yıl yeniden okula başlasa da artık okul havasından uzaklaştığı için öğrenimine devam edemedi. Okulu bıraktı ve “Maliye Varidat Memur Muavini” olarak Ereğli Kömür İşletmeleri’nde çalışmaya başladı.
Hastalığının şiddetlendiği 1941-1942 yıllarını iş ve hastane içinde geçiren Onur, Zonguldak M. Çelikel Lisesi’nde bir yıl öğretmenlik meydana getiren Behçet Necatigil ve yakın arkadaşı ozan Muzaffer Tayyip Uslu ile beraber Zonguldak’ta çıkan mecmua ve gazetelerde ve İstanbul’da piyasaya çıkan Değirmen mecmuasında şiir ve yazılar yayımladı. Sağlığı kötüleşince İstanbul’a giderek Heybeliada’daki Senatoryumda tedavi görmüş oldu. İstanbul-Zonguldak seferlerini meydana getiren Anafartalar Vapuru’nda Mediha Sessiz tanıştı.Mediha Sessiz Kandilli Lisesi’ni bitirdiği yıl Karabük Demirçelik Fabrikası’nın açmış olduğu memuriyet imtihanını kazanarak burada bir süre memurluk yapmış oldu. Karabük’te ansızın rahatsızlaşan Sessiz’in hastalığının ne olduğu belirlenemeyince İstanbul’a gitti ve Heybeliada Sanatoryumu’nda tedavi görmüş oldu. Taburcu edildi fakat hastalığı iyice arttı. beşiktaşlı hekim Ahmet bey hastalığının karın zarı ihtilabı teşhisi koydu fakat iş işten geçmişti. Bu süre içinde Rüştü ile evlenen mediha Sessiz, oldukça geçmeden yaşamını yitirdi.Bunun üstüne Rüştü Onur’unda hastalığı arttı ve ağırlaştı. Nitekim Beşiktaş’ta Ozan Leyla Sokak’taki evinde 2 Aralık 1942’de yaşamını yitirdi. Ortaköy Mezarlığı’na defnedildi. (Devrekli ozan yazar İbrahim Tığ-Sabahat Sessiz ile söyleşi) Salah Birsel 1956’da şiirlerini ve öteki yazılarını “Rüştü Onur” adlı bir kitapta topladı. Rüştü Onur hastalığı sebebiyle yaşamının oldukça kısa olacağını bilerek yaşadı ve şiirlerine de bu duyguyu yansıttı. Adı, ölümünden sonrasında hep kendisi benzer biçimde genç yaşta ölen ozan arkadaşı Muzaffer Tayyip Uslu ile anıldı.
Rüştü Onur Kitapları – Eserleri
- Mektubun Avcumda
- Hülasa
Rüştü Onur Alıntıları – Sözleri
- Ben ölsem be anacığım
Nem var ki sana duracak.
Ceketimi kasap alacak,
Pardösümü bakkal
Borcuma mahbusen…
Ya aşklarım
Ya şiirlerim n’olacak
Ya sen ele güne karşı
Nasıl bakacaksın insan yüzüne,
Hulâsa anacığım
Ne ambarda darım
Ne evde karım var.
Çıplak doğurdun beni
Çıplak gideceğim… (Hülasa) - Kupkuru bir kuyudayım ki
Yusuf’u özlerim. (Hülasa) - “İnsanın ani tesadüflerde kendi kendini anlayabilmesi pek güçtü.” (Hülasa)
- Ne var ise içimde
Aşktan gayri attım
Ne varda dışımda
Şapkadan potinden gayri
Sattım.
Ne var ise odamda
Yatak yorgandan gayri
Üstünde yattım…
Ve bir kuşluk vakti
İnsan ayağı değmemiş
Bir yola saptım.
Canım insanoğlu
Ve canım apartmanlariyle kent
Geride, benden geride.
Artık ben,
Ne dost başı
Ne düşman ayağı düşünebilirim. (Hülasa) - “Hâlbuki o her hâliyle benim hoşuma gidiyordu. Daha ziyade onda, ben tüm tanıdıklarımdan fazla bir şey buluyordum.” (Hülasa)
- “Bir nasip kalmamış gecelerde
Başımı alıp kaçamıyorum.” (Hülasa) - “Gözlerin kalmasın dışarıda,
beni gelecek diye.
Ben sabahçı kahvesinde geçireceğim büyük gecemi
Sen bıraktığım yerden başla aşka ve huzura…” (Hülasa) - Göz açabilirsen aç
İki lâf edebilirsen et.
Kaşla göz içinde ölüm
Peşimiz sıra. (Hülasa) - Biz herkesten ayrı yaşayacağız. İki ruh, iki vücut, bir varlık olarak… (Mektubun Avcumda)
- Ben ölsem be anacığım
Nem var ki sana duracak.
Ceketimi kasap alacak,
Pardösümü bakkal
Borcuma mahsuben…
Ya aşklarım
Ya şiirlerim n’olacak
Ya sen ele güne karşı
Nasıl bakacaksın insan yüzüne.
Hülâsa anacığım
Ne ambarda darım
Ne evde karım var.
Çıplak doğurdun beni
Çıplak gideceğim… (Hülasa) - İçime şarkılar dolar
Yabancı bir şehirden haber gelir
Bağırır sarhoşlar alabildiğine…
Ve yağmur kesilir farkına varmaksızın… (Hülasa) - Benden zarar gelmez,
Kovanındaki arıya,
Yuvasındaki kuşa;
Ben kendi halimde yaşarım
Şapkamın altında.
Sebepsiz gülüşüm caddelerde
Memnuniyetimden;
Ve bu çılgınlık delicesine
İçimden geliyor.
Dilsiz değilim susamam
O şekilde ölüler benzer biçimde
Bu güzel dünyanın ortasında
Ve dallarimin uzunlugunca
Cumle ağaçlar benden memnun (Mektubun Avcumda) - Sen varken
Yalnız değilim bu şehirde
Oturup konuşabiliyorum
Hatta gezinebiliyorum
Sokaklar süresince
Ya sen olmasan… (Mektubun Avcumda) - “Ölüm içimde
Ölüm dışımda
Ölüm talihsiz aşımda
Ölüm kuru başımda
Teselli benim gözyaşımda.” (Mektubun Avcumda) - Nedamet
Tanrım açamadık içimizi
Artık buluşmamız mahşere kaldı.
Ne yelken ne vapur var limanda
Kaçmak bir uzun sefere kaldı.
Mercan bir sahildeymiş gemiler
Bulmak kasvetli günlere kaldı. (Mektubun Avcumda)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!