Eğitim

Mimarlar Dik Durur! – Doğan Hasol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mimarlar Dik Durur! – Doğan Hasol Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Mimarlar Dik Durur! kimin eseri? Mimarlar Dik Durur! kitabının yazarı kimdir? Mimarlar Dik Durur! konusu ve anafikri nedir? Mimarlar Dik Durur! kitabı ne konu alıyor? Mimarlar Dik Durur! PDF indirme linki var mı? Mimarlar Dik Durur! kitabının yazarı Doğan Hasol kimdir? İşte Mimarlar Dik Durur! kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Doğan Hasol

Yayın Evi: Yapı Endüstri Merkezi Yayınları

İSBN: 9786054793389

Sayfa Sayısı: 200


Mimarlar Dik Durur! Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Y. Mimar Doğan Hasol, öğrencilik hayatından bugüne dek yerli yabancı meşhur mimarlar ile sanat ve politika dünyasından pek fazlaca ismin; tuhaflıkları, hüzünleri, küskünlükleri, neşeleri, keyifli kişilikleri ve başlarına gelen garip vakalarla dolu yaşamına keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

Mimarlar Dik Durur! Sıradışı Öyküler ile Doğan Hasol, okuyucuları, mimarlık dünyasının bilinmeyen kıvrımlarında kâh keyifli, kâh düşündürücü bir yolculuğa çıkarıyor. Hasol, öğrenciliğinden bugüne dek bizzat içinde yaşayarak tanığı olduğu ya da dinlediği bazı garip vakaları belleğinin süzgecinden geçirip duru ve akıcı bir üslupla okuyucularına aktarıyor.

Tümüyle gerçek vaka ve kişilerden oluşan, herhangi bir yakıştırmanın ya da kurgunun söz konusu olmadığı kitap, mimarlık dünyamızın belli bir dönemine değişik bir bakışla ışık tutuyor. Kitapta; Sedad Hakkı Eldem’den Vedat Dalokay’a, Bruno Taut’tan Mario Botta’ya, Turgut Cansever’den Aydın Boysan’a, Behruz Çinici’den Oktay Ekinci’ye, Erol Akyavaş’tan Bedri Rahmi Eyüboğlu’na, Celal Bayar’dan Adnan Menderes’e fazlaca sayıda mimar, sanatçı ve siyasetçi bugüne dek bilinmeyen garip öyküleriyle okurların karşısına çıkıyor.

Okuyucular, Hasol’un, mimarların iş dünyası kadar, iç yaşamına da eğilmeye çalmış olduğu bu kitabında; bazı garip olayların, hüznün/neşenin yanı sıra mimarların insancıl yanlarını ve yaşama luğu ile değişik komiklik parıltılarını bulabilecek.

Kitap, Hasol’un son dört yılda dört baskı meydana getiren Mimarlar Dik Durur? İlginç Öyküler kitabını geliştirip güncellemesi ve bu çalışmada ilk kez gün yüzüne çıkan yeni öykülerle zenginleştirmesiyle ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıllarda yitirdiğimiz kıymetli mimar-karikatürist Güngör Kabakçıoğlu’nun mimar portreleri ve karikatürleriyle görsel açıdan zenginleştirilen Mimarlar Dik Durur! Sıradışı Öyküler yeni içinde ne olduğu, kapak tasarımı ve kurgusuyla yalnızca mimarların değil mimarlığa yakınlık duyan ya da belli bir döneme mimarların penceresinden göz atmak isteyen her insanın ilgisini çekecek.

(Tanıtım Bülteninden)


Mimarlar Dik Durur! Alıntıları – Sözleri

  • Öğrenciliğimizde, “imara mimara ne hacet; gidersin kalfaya, olur biter” diyerek eğlendiğimiz olurdu. Çarpık kentleşme birazcık da bu anlayışın ürünüdür. Zamanla kalfalar müteahhit(!) oldular. Lâf aramızda, nerede o eski kalfalar?!.. Onları yaşatabilseydik keşke.
  • Mimarlar çoğu zaman keyifli ve renkli kişilerdir.
    Yaratmak için yaşamayı severler.
  • “Biz mimarlar devamlı kazık yiyoruz”
    “İşte o sayede dimdik ayaktayız ya! .. “Böylece, mimarların iyi mi dimdik ayakta kalabildiklerinin sırrı çözülmüş oldu.
  • “İç mekan, dış mekan, arada vitrin” ((:


Mimarlar Dik Durur! İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yazarıyla tanışıp imzalatma fırsatı bulduğum bu güzel kitap.. Tecrübeli mimar, Doğan Hasol’un öğrencilik ve meslek hayatında ki şahit olduğu veyahut da çevresindekilerden dinlediği kimi vakit gülünç, kimi vakit düşündürücü, kimi vakit da üzücü anılar anlattığı bir kitap. Okumak hakikaten fazlaca keyif vericiydi.. Adeta Doğan Hasol’la söyleşi ediyormuşum ve o benimle tecrübelerini paylaşıyormuş hissi yaşattı bana ^^ Tüm mimarlık okuyan yada mimarlık yapanlara nacizane tavsiyemdir. Hatta bir mimarın anılarını okumaktan keyif alabilecek her insana tavsiye ederim.. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim ^^ (Ebrar Nursima Görgülü)

Doğan Hasol şeklinde iyi bir mimar ve sanatçı ın mimarlık mesleğinin sorunlarını ve keyifli taraflarını kah esprili bir üslupla iğlenemesi kah takkemizi önümüze koyup düşünmemizi gerektiren bir görüş açısı ile yorumlaması. 50 senelik bir meslek duayeninin mesleki anıları bile başlı başına okunmaya kıymet bir yapıt… (Murat Emre Şaşmaz)

Bir Mimarlik ogrencisi olarak hocalarımın tavsiyesi üstüne okudum. Kitap yazılmak icin yazılmış size bir informasyon katmayacaktır. Mimarlik hakkında kendinizi geliştirmek isterseniz yabancı mimarların kitaplarını okuyabilirsiniz daha verimli olacaktır. (Mimarilist)


Mimarlar Dik Durur! PDF indirme linki var mı?


Doğan Hasol – Mimarlar Dik Durur! kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Mimarlar Dik Durur! PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Doğan Hasol Kimdir?

Doğan Hasol, 1937’de dünyaya geldi. 1956’da Galatasaray Lisesi’ni ve 1961’de İTÜ Mimarlık Fakültesi’ni tamamlamış oldu.

1961’de Mimarlık ve Sanat Dergisi’ni çıkaran topluluğa katıldı. Teknik Üniversite’deki asistanlığının yanı sıra Mimarlar Odası’nın dergisi Mimarlık’ın Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmış oldu. Mimarlar Odası Yönetim Kurullarında çeşitli görevler üstlendi. 1968’de bir grup arkadaşı ile beraber yapı alanında bir informasyon merkezi olan Yapı Endüstri Merkezi’nin kurdu ve ortalama 40 yıldan beri kurumun başlangıcında bulunuyor.

Serbest mimarlık çalışmalarını eşi ve kızıyla beraber kurmuş oldukları Has Mimarlık grubu içinde sürdürmektedir.


Doğan Hasol Kitapları – Eserleri

  • Mimarlar Dik Durur!
  • Mimarlık Denince
  • Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü
  • 20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı
  • Anılar Kuşlar Gibidir
  • Geleceğin Geçmişini Yemişler
  • Her Şeyin Mimarı Var


Doğan Hasol Alıntıları – Sözleri

  • Son yılların yıldız baş yapıcılarından Jacques Herzog da, izlediğim internasyonal CNN televizyonunun bir programında, mimarlığı yalnızca tanımlamıyor, bir mimarın haiz olması ihtiyaç duyulan niteliklere de değiniyordu: ‘Bir mimar hem de uygulaman sanatçı ve dış ilişkiler uzmanı olmak zorundadır. Teknisyen yanıyla strüktür ve işlev gerekliliklerine çözüm bulacaktır, sanatçı niteliğiyle de güzel duyu problemlerine cevap verecektir; uzlaştırıcı dış ilişkiler uzmanı kimliğiyle ise, gerçekleştirilecek projede görevi olan herkesi ikna ederek, yapmak istediklerini benimsetmeyi başaracaktır.’ Herzog’a gore mimar, yukarıda sıralanan nitelikleri için diğeri yeteneklerinin yanısıra iyi bir organizatör olmak konumundadır. (Mimarlık Denince)
  • … iktidar odaklı demokrasiden, insan odaklı demokrasiye geçilmedikçe; temsili demokrasiyi katılımcı demokrasiye dönüştürmedikçe cemiyet huzura kavuşamıyor. (Mimarlık Denince)
  • “Bütün bu olaylar karşısında Batı dünyası yalnızca üzüntülerini dile getirmekle yetiniyor. Ne kadar duyarlı, ne soylu bir tablo değil mi? Yalnızca kendinden olanı değerli sayan, kendinden olmayanı yakıp yıkacak kadar çifte standartlı, ilkel bir uygulama nasıl yorumlanmalıdır?” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • Yüzyıllar boyu devam eden ve yavaş gelişen tekniklerin getirmiş olduğu tecrübe birikimi sonucunda en olgun noktasına erişen bir detay anlayışıyla ahşap yapım teknolojisi, kendine özgü mimarlık biçimleri olan anonim ürünler vermiştir. Yangınlardan ve yıkılmaktan kurtularak günümüze ulaşan bazı Bursa, Kütahya, Ankara, İstanbul evleri, eski ahşap Turk evleri ve tutarlı yapım geleneği mevzusunda kafi informasyon verirler. (Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü)
  • Gerçek mimari yapıt asla kuşkusuz, güzel duyu ve işlevsel niteliklerinin yanısıra doğru teknolojisini de ortaya koyan yapıttır. (Mimarlık Denince)
  • “Günümüzde siyaset her şeye egemen olmaya çalışıyor; bilime, sanata, toplumsal yaşama… Oysa gerçek demokrasilerde siyaset; dine, sanata, bilime karışmaz.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • … mimar hem naturel kabiliyetlere haiz, hem de eğitilmeye yatkın olmalıdır. Ne kabiliyet olmadan eğitim, ne eğitim olmadan kabiliyetle kusursuz bir sanatçı yetişebilir. (Mimarlık Denince)
  • “Biz mimarlar devamlı kazık yiyoruz”
    “İşte o sayede dimdik ayaktayız ya! .. “Böylece, mimarların iyi mi dimdik ayakta kalabildiklerinin sırrı çözülmüş oldu. (Mimarlar Dik Durur!)
  • Öğrenciliğimizde, “imara mimara ne hacet; gidersin kalfaya, olur biter” diyerek eğlendiğimiz olurdu. Çarpık kentleşme birazcık da bu anlayışın ürünüdür. Zamanla kalfalar müteahhit(!) oldular. Lâf aramızda, nerede o eski kalfalar?!.. Onları yaşatabilseydik keşke. (Mimarlar Dik Durur!)
  • Mimarlık yapıtı bugün; topluma yararlılık, yaratıcılık-yenilik-özgünlük, sürdürülebilirlik, modern dil, kimlik, çevreye duyarlılık, güzel duyu kıymet, iç-dış uyumu, doğru strüktür, işlevsellik, engellileri gözetme, ekonomik olma şeklinde ölçütlerin yanısıra ekoloji, yapı fiziği, otomasyon şeklinde kimi uzmanlık katkılarını da bünyesinde bulundurmak konumundadır. (Mimarlık Denince)
  • “İç mekan, dış mekan, arada vitrin” ((: (Mimarlar Dik Durur!)
  • Mimarlar çoğu zaman keyifli ve renkli kişilerdir.
    Yaratmak için yaşamayı severler. (Mimarlar Dik Durur!)
  • “Başka bir deyişle, Doğu’nun en batılı, Batı’nın en doğulu ülkesiyiz. Yabancıların hiç anlamadığı bu durumu biz bile zaman zaman anlamakta güçlük çekiyoruz. Ne var ki, sonuçta, hepimiz bu coğrafyanın ürünüyüz.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “Hayır! Gökdelenler dikerek yükselinmez.” (20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı)
  • “Fena mekanda iyi insan yetişir mi?”
    Kuşkusuz yetişmez. (Mimarlık Denince)
  • Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüme dönüşmemeli… (Mimarlık Denince)
  • “Mimarlığın sorunlarının çözümü, ülke sorunlarının çözümüne bağlıdır. Ülke sorunları çözülmeden mimarlık sorunları çözülemez.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “Vatan cephesi, muhalefetin kin ve husumet cephesine karşı kurulmuştu; Vatan Cephesi’nden olmayanlar şer cephesindendiler.”
    Bu dil hepimize tanıdık. 64 yıl ilkin kurulan cümle bugünmüş şeklinde kulaklarımda yankılanıyor. Hepiniz bilirsiniz. (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “Sosyal yaşamın yeni dünya düzeninde ise, gelişmiş ülkelerde toplumun yerini öncelikle birey alıyor, birey giderek önem kazanıyor. Artık öncelik insan haklarında, bireylerde, bireyin özgürlüğünde ve bireysel olanda…” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)
  • “İstanbul, aşırı nüfus, plansızlık ve bilim dışı tutarsız kararlarla tam bir azman şehir haline geldi. İstanbulluların, artık şehirlerine ve demokratik haklarına sahip çıkmak istemesi doğal karşılanmalıdır.” (Geleceğin Geçmişini Yemişler)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş