Eğitim

Nickel Çocukları – Colson Whitehead Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Nickel Çocukları – Colson Whitehead Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Nickel Çocukları kimin eseri? Nickel Çocukları kitabının yazarı kimdir? Nickel Çocukları konusu ve anafikri nedir? Nickel Çocukları kitabı ne konu alıyor? Nickel Çocukları PDF indirme linki var mı? Nickel Çocukları kitabının yazarı Colson Whitehead kimdir? İşte Nickel Çocukları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Colson Whitehead

Çevirmen: Begüm Kovulmaz

Yayın Evi: Siren Yayınları

İSBN: 9786055903800

Sayfa Sayısı: 216


Nickel Çocukları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Uygar edebiyatın parlak yıldızı Colson Whitehead’den fırsatlar ülkesinin karanlık yüzüne bakan iddialı bir roman: Nickel Çocukları. Whitehead, yakın zamana değin etkin olan bir okuldaki gerçek olaylardan yola çıkan bu sürükleyici metinde siyaha ve beyaza, geçmişe ve bugüne dair bir öykü konu alıyor; gelecek hayalleri kuran genç bir oğlanın peş peşe altmışlı yıllara, bir zamanlar Amerika’ya uzanıyor. Nickel Çocukları, büyük düzensizliklerle damgalanmış bir çağda büyüyen Elwood Curtis’in izini sürüyor ve onun, idealizmle dolu düşlerinden acımasız hakikatlere uyanışını izliyor. Yakın geçmişe ayna tutan bu sürprizli roman, Yeraltı Demiryolu’nun koyduğu noktanın arkasından yeni bir sayfa açıyor ve Pulitzer ödüllü Colson Whitehead’i gündeş edebiyatın en kayda kıymet adları arasına taşıyor. Colson Whitehead, Amerikan rüyasını sorgulamayı sürdüren Nickel Çocukları’nda her insana eşit şartlar sunmayan zalim bir dünyada sağ kalmanın bedelini ortaya koyuyor.

Kirkus Prize 2019 En İyi Roman Ödülü

“Nickel Çocukları, bu yılın en çok beklenen kitabı olabilir.”

– Los Angeles Times

“Whitehead geçmişte korku ve kıyamet romanları yazmıştı ama burada anlattığı gerçek öyküler, onlardan daha dehşetli.”

– New York Times

“Nickel Çocukları, ustalığa erişmiş yazarın maharetini sergiliyor ve ele aldığı her konunun altından kalkabileceğini gösteriyor. Colson Whitehead, Amerika’nın en iyi romancılarından biri olarak kendini kanıtlıyor.”

– Wall Street Journal


Nickel Çocukları Alıntıları – Sözleri

  • Derilerinin rengi ne olursa olsun çocuklar şeker aşırırdı.
  • Ama dışarı çıkıp döndükten sonrasında anladım. Burada insanları değiştiren bir şey yok. Burası ve dışarısı aynı, yalnız burada kimse rol yapmak zorunda değil.
  • “İnsanlara istediğinizi yaptırabilecek güce haiz olduğunuz halde onu kullanmıyorsanız güç sahibi olmanın ne anlamı vardı?”
  • Kaçmak delilikti, kaçmamak da o şekilde, okul arazisi sınırlarının ötesine bakan, dışarıdaki özgür ve canlı dünyayı gören bir çocuk özgürlüğe doğru koşmayı iyi mi hayal etmezdi ki? Bır kez olsun kendi öyküsünü yazmayı…
  • “Doğru olanı yapması için bir yabancıya güvenmesi gerekiyordu. Sizi yok etmek isteyenleri sevmek şeklinde, yapması imkânsız bir şeydi bu da, fakat hareketin verdiği bildiri açıktı; her insanoğlunun kalbinin derinlerindeki nihai terbiye anlayışına güvenmek.”
  • “Dışarıda yaptığın şovları görüyorum, zenci. Neden bu beyazlar için şaklabanlık ediyorsun? Sana kendine saygı duymayı öğreten olmadı mı?”
  • “Senin için gerçek olan bir başkası için de gerçekse yalnız değilsindir artık.”
  • Evlatların ölüsü bile başa belaydı.
  • “İnsanlar taşınırken pek oldukca şeyden kurtulmak istiyor, kimi zaman yalnızca adreslerini değil kişiliklerini de değiştiriyorlardı.”
  • “Sinemada Çirkin Amerikalı oynuyordu, yetmiş beş sentiniz var ise ve ten renginiz uygunsa Marlon Brando’yu beyaz perdede izleyebilirdiniz.”


Nickel Çocukları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Amerikalı yazar Colson Whitehead’ın gerçek bir hikayeden yola çıkarak yazıya döktüğü ‘Nickel Çocukları’nda fırsatlar ülkesi Amerikanın asla bitmeyen problemlerinden biri ırkçılığı anlatırken; bu karanlık tarihin minik bir parçasını bile okurken insana sert bir yumruk şeklinde iniyor… (Gökhan Kocabıyık)

Colson Whitehead’ı iyi mi bilirsiniz? Ben geçtiğimiz aylarda Yeraltı Demiryolu’yla tanışmıştım kendisi ile, kısa sürede da uzun vakitlerdir planlarımda yer edinen Nickel Çocukları ile tekrardan buluştum.
Whitehead’ın bu iki romanı, onun çağımızın en başarıya ulaşmış ve ender “faction” ya da başka bir deyişle “kurgu dışı roman” yazarlarından biri bulunduğunun kanıtlıyor. Kökeni André Breton’un Nadja’sına dek uzanan bu roman türünü; Didion, Capote ve Mailer’lı altın çağının arkasından küllerinden tekrardan doğuran Whitehead’ın, zamanı ve yaşam öyküsü ögeleri kurguya yedirmek mevzusunda deyim yerindeyse bir yazınsal fetişi bulunduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda ilk Pulitzer ödülünü de kucakladığı Demiryolu Çocukları’nda “faction”un “fiction” kısmını daha spekülatif kullanmayı yeğleyen Whitehead, Trump süreci atmosferinde yarattığı Nickel Çocukları’nda bu kez vurgunculuk yerine kurgu dışını zihin filtresinden geçirip bir yansı-roman yaratmayı tercih ediyor.
Nickel Çocukları, anlatısını, adli antropolog Kimmerle ve multidisipliner ekibinin, Florida’da yer edinen ve şaşkınlık verici bir halde 2011 yılına dek varlığını sürdüren, yüzyılı aşan bir utanç vesikası olan Arthur G. Dozier “Islahevi”nin arazisinde meydana getirilen arkeolojik çalışmalarına dayandırıyor. Çevrimiçi olarak halka açık gösterilen bu etkisi altına alan emek harcama siyahlara oldukca yönlü ayrımcılığın ayyuka çıkmış olduğu Jim Crow yasaları döneminde (Jim Crow, pejoratif bir “zenci” varyantı bir beyaz uydurma adlandırması ve bu utanç dolu döneme de adını veriyor) oluşturulan bu okul/hapishanenin içinde dönen insanlık suçlarına sorgu ışığını bilimin ve sağduyunun aşık olduğumuz acımasız affetmeyişini yöneltiyor.
Tam bu aşamada bu “affetmeyiş”in altını çizmek mühim. Whitehead, roman karakterlerinin ağzından da söylettiği şeklinde Dr. King’in “sevgi”sine uzak bir öfkeyle, bir affetmeyişle yazıyor Nickel Çocukları’nı. Aklıma James Baldwin’in Terence Dixon ile röportajını getiren bir tavırla, Dr. King’in “sizi sevme yetimizle yorgun düşüreceğiz”inin oldukca uzağında konumlandırıyor kendini Whitehead. Ve bu öfkeyle, gene Yeraltı Demiryolu’nda olduğu şeklinde bir epik tavra da bürünüyor: Çoklu vakit ve mekan kullanımı, sürekli flashback’ler ve bir Whitehead alametifarikası olarak her sayfada yenileri ile tanışmaya devam ettiğimiz sayısız karakter. Whitehead’ın seveni olmasıyla birlikte nefret edeni de oldukca, kim bilir sorun tam da burada gerçekleşiyor. Whitehead, makroanlatılara meftun, “büyük” yazan birisi. Sırtındaki mirası ve yazarlığını konumlandırdığı noktaya bakınca {hiç de} şaşırtıcı olmayan bir tercih bu.
Sözü, kendini uygar edebiyat okuru olarak adlandıran her insanın yolu Whitehead’den geçmeli diye bitirmek doğru olacaktır. Bir türü tekrardan doğurmak, tekrardan ve hakkı teslim eden bir tarih anlatımına ses olmak, Whitehead’ı simge bir yazara dönüştürüyor. Nickel Çocukları’nın yazara ikinci Pulitzer ödülüyle birlikte Orwell Politik Kurgu Ödülü’nü de kazandırdığını da belirteyim. 2018’den beri verilen ödüllerin öteki sahipleri Sütçü ile Anna Burns (Duygu Akın çevirisi ile lügatımızda) ve Summer ile Ali Smith.
Finalin finalini de Begüm Kovulmaz’ın usta işi çevirisini ayakta alkışlayarak yapalım. Kendisi hakkaten de dilimizin yürüyen uygar Amerikan edebiyatı. (Kubilay)

Yüzleş.
Ellerinle kimin ruhunu kirlettiysen.
Nickel çocuklarıyla yüzleşmen ise kolay olmayacak. Şundan dolayı yaptığın şey bir ruhu kirletmekten oldukca daha fazlası.
O ruhu onarılamaz bir halde kırmak, o ruhun kökünü toprağından çekip atmak.
O evlatları bağladığın ağaçlar bile utandı onları taşımaktan.
O evlatların kemiklerini kırmak için götürdüğün ‘beyaz saray’ -ki saray kelimesi seni bile güldürüyor- duvarlarını yıkmak istedi.
Tecavüz yolu diyemeyip ‘aşıklar yolu’ söylediğin yol bitip tükenmedi.
Her yaptığının bir sebebi vardı elbet. Sertliği seviyordun, şiddetle besleniyordun.
Çığlıklar, kırbaçlar, akan koyu kanlar ağızını sulandırıyordu.
En can alıcı nokta ise sen yalnızca bir şahıs değildin. Senin şeklinde olan, sen’den olan kişiler, topluluklar, ülkeler vardı.
Bir şahıs olsan seni yıkıp geçebilirdi o çocuklar. Ama oldukca kalabalıktınız.
Bir şeyi unuttunuz: siz unutulmadınız, her gün akıllarındaydınız. Karanlık bir beyaz perdede, kapatıldıkları hücreleri hatırladılar.
Birisi onlara dokunduğunda irkildiler. Bir çok hatırladıkları şeyleri unutmak için çabaladı. Bazıları ise seneler sonrasında konuşabilecek cesareti buldular kendilerinde.
Saklı mezarlıklar ortaya çıkarıldı, tanıklar konuştu, yara izleri yayınlandı. Artık susan çocuklar yoktu.
.
Colson Whitehead, Arthur G. Dozier Erkek Okulu’nda yaşananları bir kurguya dönüştürüyor. ‘Islah edilmesi gereken’ evlatların götürülmüş olduğu, eğitim-öğretim amacı hariç her amacı güden bir yerde olanları..
Whitehead, Yeraltı Demiryolu’nda olduğu şeklinde sersemletiyor. Amerikan rüyasını, pembe panjurlu evleri yıkıyor. Büyük cümlelere değil, büyük hikayelere odaklanıyor.
‘Bunlar yaşandı, bunların hepsi siz evlerinizde rahat rahat otururken yaşandı ve şimdi siz bunları da duymak zorundasınız’ dercesine.
Sarsıcı, nefes kesici ve aldığınız nefesi sorgulatan bir okumaydı-
.
Begüm Kovulmaz çevirisi ise pek güzeldi~
.
Neil Libbert’ın fotoğrafının kullanıldığı kapak tasarımında Oliver Munday yer almakta~ (Hülya Oluşturulan)


Nickel Çocukları PDF indirme linki var mı?


Colson Whitehead – Nickel Çocukları kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Nickel Çocukları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Colson Whitehead Kimdir?

1969 senesinde New York’ta dünyaya geldi. Eğitimini Harvard Üniversitesi’nde tamamladıktan sonrasında tekrardan New York’a yerleşti ve Village Voice’da çalışmaya başladı. 1999 senesinde çıkan Intuitionist(Asansör adıyla Doğan Kitap tarafınca yayımlanmıştır) adlı romanını, büyük beğeni toplayan John Henry Days, Sag Harbor, Apex Hides The Hurt ve Noble Hustle şeklinde kitapları izlemiştir. Guggenheim ve MacArthur Deha Bursu’na layık görülmüş; Dos Passos Ödülü, Whiting Ödülü, Young Lions Ödülü şeklinde nişanlarla onurlandırılmış ve Pulitzer, National Book, Pen/Faulkner şeklinde öteki elit ödüllere aday gösterilmiştir. Whitehead, aralarında Columbia, Vassar ve Princeton’ın da yer almış olduğu pek oldukca üniversitede ders vermiştir. Whitehead, Bölge Bir’de, bir salgının arkasından çehresi değişen New York şehrini betimlerken dehşetli bir uygarlık eleştirisi ortaya koyar, ‘leş’ haline gelen insanlığın ortak arazlarını incelikli bir üslupla anlatır. Toplumsal yaşam manzarasının acınası kofluğunu sayfalara döken Whitehead, bu romanıyla, yaşayan ölülere dair hikâyelerin ışığında uygar cemiyet eleştirisinin kaçınılmaz bulunduğunu göstermiştir. New York Times,Harper’s, New Yorker şeklinde mecralarda halen yazmakta olan Whitehead, uygar Amerikan edebiyatının özgün ve benzersiz seslerinden biridir.


Colson Whitehead Kitapları – Eserleri

  • Yeraltı Demiryolu
  • Nickel Çocukları
  • Bölge Bir
  • Asansör


Colson Whitehead Alıntıları – Sözleri

  • İnsanlar doğdukları vakit iyidir fakat dünya onları kötüleştirir. Dünya aslına bakarsanız hep kötüdür ve her gün daha da fena bir yer haline gelir. Ölümden başka bir şey düşünmeyecek duruma düşene kadar tüketir insanı. (Yeraltı Demiryolu)
  • Siyahlar ölünce insana dönüşüyordu. Ancak o vakit eşitlerdi beyaz insanla. (Yeraltı Demiryolu)
  • Evlatların ölüsü bile başa belaydı. (Nickel Çocukları)
  • Süratli ilerlemek başlarını döndürdü. Hızın olanaksızlığı… Peşlerinde kimse yoktu fakat korkuları takipteydi. (Yeraltı Demiryolu)
  • Hayatın içindeki pisliği idrak etmek ve kabul etmek başka, alışagelmiş pisliğin de aniden ve trajik bir halde tersyüz olması, insanoğlunun kendisini yeni bir balçık deryasına batmış bulması bambaşka bir şey. (Asansör)
  • “İnsanlar taşınırken pek oldukca şeyden kurtulmak istiyor, kimi zaman yalnızca adreslerini değil kişiliklerini de değiştiriyorlardı.” (Nickel Çocukları)
  • Sessizlik bir yalandı bu sebeple tüm dünyanın birikmiş pisliğini örtüyordu. (Asansör)
  • Derilerinin rengi ne olursa olsun çocuklar şeker aşırırdı. (Nickel Çocukları)
  • .
    Zaten başka insanları asla görmüyoruz, yalnız onlardan yarattığımız can alıcıları görüyoruz.
    … (Bölge Bir)
  • .
    Biz Anhedonlular, iyi haberler arasındaki uzun dönemlere uyum sağladık.
    Milli hayvanımız ümit devesidir. Milli kuşumuz yok. Tüm kuşlar öldü.
    … (Bölge Bir)
  • “Senin için gerçek olan bir başkası için de gerçekse yalnız değilsindir artık.” (Nickel Çocukları)
  • .
    Zaten başka insanları asla görmeyiz, yalnız onlardan yarattığımız can alıcıları görürüz.
    … (Bölge Bir)
  • .
    Kavgalarınızı burnunuzu karıştırdığınız şeklinde seçin. Nerede olduğunuzun tamamen bilincinde olarak.
    … (Asansör)
  • Başardıklarının, başarıysa elbet, sözünü etmeye değmezdi. (Bölge Bir)
  • .
    Bir cemiyet gereksinim duyduğu kahramanları üretir.
    … (Bölge Bir)
  • “…Kontrol edemedikleri şeyi yok ederler.” (Yeraltı Demiryolu)
  • “İnsanlara istediğinizi yaptırabilecek güce haiz olduğunuz halde onu kullanmıyorsanız güç sahibi olmanın ne anlamı vardı?” (Nickel Çocukları)
  • .
    Peki, bir odada yalnız olduğunuzu düşünün.
    Şu anda odadaki en iyi, en hususi şahıs siz misiniz ? Evet. Bu yalnız olmanın hediyesi.
    … (Asansör)
  • İnsanlar doğdukları vakit iyidir fakat dünya onları kötüleştirir. (Yeraltı Demiryolu)
  • Ederini bilirsen düzende nereye ilişik bulunduğunu da bilirsin. (Yeraltı Demiryolu)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş