Eğitim

Nüktedan – Süleyman Bulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Nüktedan – Süleyman Bulut Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Nüktedan kimin eseri? Nüktedan kitabının yazarı kimdir? Nüktedan konusu ve anafikri nedir? Nüktedan kitabı ne konu alıyor? Nüktedan PDF indirme linki var mı? Nüktedan kitabının yazarı Süleyman Bulut kimdir? İşte Nüktedan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Süleyman Bulut

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750727702

Sayfa Sayısı: 200


Nüktedan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Bu dil ağzımda annemin sütüdür,” diyen,

Türk şiirinin en mühim duraklarından biri,

Kelime kuyumcusu

YAHYA KEMAL!

Bir dönem İstanbul’unun gözü kulağı olmuş, Türkçenin renkli, parlak bir kullanıcısı, incemizahçı

AHMET RASİM!

Heyecanlı yazı üslubunun NamıkKemal’den

sonraki en başarıya ulaşmış temsilcisi,

bugün nükteleriyle yaşayan keskin zekâ

SÜLEYMAN NAZİF!

Kendi alanlarının üç büyük ustası… En güzel latife, yergi ve hazır cevaplarıyla yüzümüzü güldürmeye devam ederken bugüne de oldukca şey söylüyorlar


Nüktedan Alıntıları – Sözleri

  • Süleyman Nazif, Mehmet Âkif’in “Çanakkale Şehitleri” şiirini okuyunca, başını sallar ve şöyleki der:
    “Allah’ın şehitleri olduğu gibi, şairleri de vardır!”
  • Tedris eder o hala terk edemez itiyadı
    İflas eden bir devrin üstadı iktisadı
    S. Nazif
    Tedris etmek: Öğretmek, itiyad: Alışkanlık
  • Yahya Kemal’e, Abdülhak Hamit mevzusunda ne düşündüğünü merak ederler:
    “Yüksek ozan.” der.
    “Ne kadar yüksek?”
    “Devasa yükseklikte. Elinde bir merdiven var, birinci basamağı yıldızlara varıyor.”
  • Yaş dediğimiz şey, hatıralardan ibaret değil mi?
  • “Her şeyi yapabilmek, her şeyi halletmeye hak vermez!”


Nüktedan İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Türk edebiyatının azca fakat muhteşem yazan şairi Yahya Kemal; latife, yergi ve hazır cevaplarıyla meşhur bununla birlikte şarkı yazarı Ahmet Rasim ve periyodunun en tanınmış nüktedanlarından Süleyman Nazif. Osmanlı’nın son ve Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla ilgili mühim bilgiler elde edeceksiniz ve bununla birlikte gülümseyeceksiniz. (Ali Sırtbaş)

Kitapta Yahya Kemal, Ahmet Rasim ve Süleyman Nazif hakkında bilgiler mevcut. Bir nevi yaşam öyküsü benzer biçimde bir şey. Süleyman Nazif’i asla duymamıştım. Onunla ilgili olan kısmı okurken de sıkıldım açıkçası ve o bölüme devam etmedim. Ama öteki iki bölüm mükemmeldi ya.
.
.
Hiç kitap yayımlamadan Türkçenin en büyük şairlerinden biri olmayı başaran Yahya Kemal, 2 Aralık 1884’te Üsküp’te hayata merhaba dedi. Asıl adı Ahmet Agâh. 1 Kasım 1958’de hayata gözlerini yumdu. Kelime sihirbazı olarak anılır. Eleştiriye dayanamazmış. Devamlı takdir bekleyen bir insanmış. Oldukça yazmaya değil yazdıklarını mükemmelleştirmeye ehemmiyet veriyordu.
.
.
Ahmet Rasim, Istanbul’un Evliya Çelebisi sayılır: Dört ayrı döneminde Istanbul’a tanıklık etmiş. 48 senelik bir yazı yaşamı var. Oldukça yoksulluk yaşayan bir insan. Yüreğim burkuldu onunla ilgili satırları okurken. Servet-i Fünunculara en oldukca sataşan kişilerin başlangıcında gelirmiş.
.
.
#parlakmeltemkitapligi
#yahyakemalbeyatlı #ahmetrasim (Meltem Parlak Aydın)

Yahya Kemal, Ahmet Rasim ve Süleyman Nazif edebiyatın tanınmış yüzlerindendir. Yazarların hayatları ve eserleri hakkında azca oldukca bir şeyler biliyordum fakat bilhassa Süleyman Nazif’in hazırcevap kişilik yönü hakkında bilmediğim detaylar bulunduğunu gördüm. İtiraf edeyim ki bu üç yazardan en oldukca onun verdiği cevaplar benim hoşuma gitti.
Tanınmış yüzlerin bu taraflarını özetleyen kitapları okudukça onlara ve eserlerine bakış açınız ister istemez değişiyor. Kesinlikle kuvvetli kalemler her yönüyle tanınmalı! (Hilal Taşcı)


Nüktedan PDF indirme linki var mı?


Süleyman Bulut – Nüktedan kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Nüktedan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Süleyman Bulut Kimdir?

1954 senesinde, Beykent Gölü kıyısında Tolca Köyü’nde doğdum. Nüfus kağıdımda, doğum günü olarak 10 Ocak zamanı yazılıdır fakat; annem, afyonlar çiçek açmış olduğu süre (mayıs) doğduğumu söyler.

İlkokul dönemimde, ders kitaplarının haricinde bir kitap görmedim; okumadım da fakat masallar, Mevlâna öyküleri ve Nasreddin Hoca fıkraları dinleyerek büyüdüm.

Dinlediğim masalları, bir deftere, aklımda kalmış olduğu kadarıyla yazmaya emek harcayarak, ilk yazma deneyimimi bu yıllarda yaptığımı söyleyebilirim. Yazar olacağım diye değil elbet! Dinlediğim masalları unutmayıp, ertesi gün arkadaşlarıma anlatarak, onlara “masal bilen çocuk” havası atmak için!İlkokul dönemimde… Türkçe ders kitaplarımı da anmalıyım ne olursa olsun: Evet, bayram törenlerinde okumak için ezberlediğim şiirler haricinde sevdiğim için ezberlediğim ilk şiirleri onların sayfalarında görüp, okudum… Ezberlediğim ilk şiiri bugün benzer biçimde hatırlıyorum: Kır Şarkısı ‘ydı, Behçet Necatigil’in. Otlatmak için atlarımızı kıra götürdüğümde, çayırların üzerine ya da ekinlerin arasına uzanır, bu şiiri okuyarak, parmaklarımın üstünde yürüyen uç uç böcekleriyle konuşurdum…


Süleyman Bulut Kitapları – Eserleri

  • Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler 1
  • Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler 2
  • 101 Deyim 101 Öykü
  • 101 Atasaslı 101 Öykü
  • Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler 3
  • Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler
  • Seviyordum Hakim Bey
  • Kar Tanesi
  • Nüktedan
  • Nüktedan
  • Maviş
  • Toparlacık Nokta ve Arkadaşları
  • Kardeşlik Çemberi
  • Anne Ben Yapabilirim
  • Sihirli Çaydanlık
  • İnsan Okur
  • Penceredeki Kuş
  • Mor Benekli
  • Nüktedan
  • Ormandaki Dev
  • Hey Minik!
  • Atatürk Hangi Takımı Tutuyordu?
  • Aslan Kral Kork
  • Latife, Alay ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Cemal Nadir
  • Arkadaşım Nasreddin Hoca
  • Pullarla Atatürk: Hayatı ve Mücadelesi (1881-1938)
  • Binbir Gece Masalları – Gemici Sindbad
  • Ben Buldum
  • Sarıtay
  • Latife, Alay ve Hazır Cevaplarıyla Yahya Kemal
  • Kız İşi Oğlan İşi
  • Latife, Yergi ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Neyzen Tevfik
  • Kocaman Minik Deniz
  • 101 Yanıltmaca
  • Şipşak Bilmeceler 1
  • 101 Tekerleme
  • Atatürk’ün Minik Kulübesi
  • Yergi, Taşlama ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ozan Eşref
  • Su Kardeşler
  • Palavracılar Kralı
  • Oklu Kirpi İle Konaklı Kaplumbağ
  • Latife Yergi ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Süleyman Nazif
  • Yeşil Yürek Kayabeyi
  • Latife, Alay ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ahmet Rasim
  • Evlatların Hakları Var
  • Iyi sabahlar! Iyi sabahlar!
  • 101 Ninni
  • Latife, Alkış ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Atatürk
  • Bilenler Bilmeyenlere Anlatsın
  • Meşhur Nükteler… Meşhur Nükteciler Nüktedan
  • Yıldızlı Alfabe
  • Şipşak Bilmeceler 2
  • Uçankuş’tan Al Haberi
  • Arkeolojiden Demirci Kawa’ya ışık
  • Atatürk’lü Seneler
  • Bil Beni Bileyim Seni 1
  • Şipşak Bilmeceler 3
  • Arkadaşım Nasreddin Hoca


Süleyman Bulut Alıntıları – Sözleri

  • Komutan Atatürk… Kurtarıcı Atatürk… Kurucu Atatürk… Dönüştürücü Atatürk… Öngörülü Atatürk… Devlet adamı Atatürk…
    Bir de insan Atatürk var: Nüktedan Atatürk! (Nüktedan)
  • “Bu fikirlerinizin deposu kimdir?” diye sordu. Mustafa Kemal yanıt verdi: “Etimin ve sinirlerimin babası Ali Rıza Efendi’dir. Hislerimin babası Namık Kemal; fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir. (Nüktedan)
  • Köprüyü paralı yapmış olup , bütçe açıklarını köprü parasıyla azaltma fikri ilk ortaya atıldığında, Eşref tepkisini şu dizelerle dile getirir:
    Ahali köprüden on para vermezse geçirmezler,
    Ne feyz ummaktayız bu şekilde dilenci hükumetten? (Yergi, Taşlama ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ozan Eşref)
  • ” Ben en iyisi, cümlenin ortasına doğru bir geziye çıkayım,” (Toparlacık Nokta ve Arkadaşları)
  • 27 Ocak’ta İzmir’e gelen Atatürk, annesinin mezarını ziyaret ettikten sonrasında, Belediye Başkanı Behçet Uz, Zübeyde Hanım için tasarlattığı anıt gömüt çizimlerini Atatürk’e sundu.
    Atatürk, önüne konan tasarıma baktı… Dalgınlaştı. Bir süre o şekilde durarak baktı.
    Tasarımın beğenilmediğini düşünen Behçet Uz: ” Paşam,” dedi, “bir kusur mu var?”
    Düşünceli halinden yavaşça sıyrılan Atatürk:
    “Hayır,” dedi, “aksine oldukca süslü ve lüks buluyorum ve de masraflı.”
    Kısa bir sessizlikten sonrasında ekledi: “Siz oraya ağır bir kaya taşı getirtebilir misiniz?” diye sordu.
    “Elbette Paşam.”
    “Onu getirtin… Üstünede ‘Atatürk’ün anası Bayan Zübeyde burada gömülüdür’ yazdırın. Çevresini bir çocuk parkı ile süsleyin yeter…”
    “O, evlatları oldukca severdi.” (Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler 3)
  • Kazan taşınca kepçeye paha olmaz.
    Kartala bir ok değmiş, gene kendi teleğinden.
    Etten evvel çömleğe düşme.
    Bir dirhem bal için, bir çeki odun yenmez.
    Ata arpa, yiğide pilav.
    Altın yerde paslanmaz, taş yağmurda ıslanmaz. (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • “Ben onu bunu bilmiyorum, benim bildiğim kızlar için en iyi meslek öğretmenlik… Tatili de bolca,” (Hey Minik!)
  • Hiçbir iş yapmadan uzun seneler devletten maaş alan yüksek bir memurun öldüğünü öğrenen Eşref,
    ”Oh be,” der, ” nihayet öldü de , devlete millete bir hizmeti görüldü.” (Yergi, Taşlama ve Hazırcevaplarıyla Nüktedan Ozan Eşref)
  • “Her şey bitmeden, hiçbir şey bitmiş sayılmaz.” (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • Taşa toprağa değil, insana kıymet verin! (Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler 2)
  • Gazi Mustafa Kemal, tiyatronun ve sanatçıların önemi üstüne bir konuşma yaptıktan sonrasında, sözlerini şöyleki tamamladı:
    “Efendiler… Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz; fakat sanatkar olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu evlatları sevelim!” (Nüktedan)
  • Bir sohbette mevzu kadılardan (hakim ve savcılar) açıldığı süre dostlarından biri:
    – Hızır Bey, davacı ya da davıladan herhangi biri yüksek makamdan bir kimse olursa, kadı efendinin karar vermesi oldukca güç olur değil mi?
    Hızır Bey güldü:
    – O, o denli kolay olsa gerek; yüksek makamlıdan yana karar verirsin, olur biter, dedi. (101 Deyim 101 Öykü)
  • “Türk milleti ne zaman kurtarıcı arama ihtiyacı duymayacak duruma gelirse o zaman kurtulmuş olur.” (Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler)
  • Bir dirhem bal için bir çeki odun yenmez. (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • Balıkesir çarşısında bigün, büyük bir münakaşa çıkmış.
    Bağrış çağrış derken aba giyimli biriyle, çuha şalvarlı biri arasındaki münakaşa, kavgaya dönüşmüş. Yumruklar atılıp tekmeler savrulmaya başlanınca yakındaki esnaftan biri, ayırsınlar diye çıraklarını göndermiş.
    Çıraklar, bakmışlar ki kavgacıların arasına girmek mümkün değil. Kenardan, “Yapmayın, etmeyin,” demeye çalışırken esnaf bağırmış oradan:
    “Ulan, seyre bakmayın, vurun, ayırın!”
    Çıraklar, sormuş:
    “Usta, hangisine vuralım?”
    Esnaf, kavga edenlere bakmış… Biri çuha şalvarlı, demek ki zengin… Diğeri aba giyimli, demek ki yoksul… Başını belaya sokmamak için:
    “Vurun işte, abalıya vurun, abalıya!” diye seslenmiş. (101 Deyim 101 Öykü)
  • “Türk milleti, ne süre kendini kurtulmuş sayabilir?” diye bir sual attı ortaya.
    .
    ..
    Sıra Hasan Ali Yücel’e erişince, Yücel,
    “Paşam, Türk milleti ne süre kurtarıcı arama ihtiyacını duymayacak duruma gelirse o süre kurtulmuş olur.” dedi. (Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler)
  • Yüzüme gülüyordu; vermedi, öldürdüm. (Seviyordum Hakim Bey)
  • Anı defterini, başkalarını yazıları ile doldurmaya heves etmektense, yaşam defterini kendi etkinlik ve erdem eserlerinle doldurmaya bak. (Büyük Atatürk’ten Minik Öyküler 2)
  • Ahlatın (Armut) iyisini, dağda ayılar yer.
    Güzel şeyler,iyi şeyler bir çok kez onu hak etmeyenlerin eline geçer. (101 Atasaslı 101 Öykü)
  • – Öldürmek için bahane oldukca yaşatmak için yok.
    – Beyin boşluğu, kalp fakirliği ve mide açlığı. Bizde bilgisizlik diz boyu, tüm sıkıntılarımızın başlangıcında ortasında ve sonunda bilgisizlik var. 34
    – Her şeyden ilkin şu ölümlü dünyada insan olacaksın, en azından olmaya çalışacaksın. İnsanların gururu ve onur ile oynamayacaksın, canlarını yakmayacaksın. Gün gelir senin de canın muhakkak birgün yanar. 35
    – Ölmüş bir insanoğlunun peşinden yapmamız ihtiyaç duyulan tek şey sağduyulu davranarak yakarma etmek. Kul hakkıyla sınandığımız her haksızlığın bedelini bugün yarın ya da bilmediğimiz bir zamanda ödeyeceğimizi unutmamak gerekir. 36
    – Ne sevmesini ne de sevilmesini biliyoruz.
    – Ne yapmış olup edip şu insan görünümündeki canlılara insan olduklarını, içlerinde yürek diye bir şey taşıdıklarını öğretmeliyiz. Bunun da yolu eğitimdir, kısaca insanı insan meydana getiren beyni, kalbi ve mideyi fıtrata uygun olarak doyurmak.. 45
    – Her hanım çocuk doğurabilir fakat her hanım anne olması imkansız. 51
    – Boşanma kelimesinin tam olarak ne anlama geldiğini erkeklere öğretmek gerekiyor. 69
    – Doğum kontrolü bu ülkede anneleri öldürerek yapılıyor..
    – Hayvanlar bile eğitiliyor insanoğlu eğitilemiyor..
    – Bence cezaevindekileri dışarı çıkarsınlar, bu sebeple yaşadığımız toplumda dışarıdakiler daha tehlikeli artık..
    – Eğer becerebiliyorsanız bir insanı yaşatmayı deneyin, öldürmek acizliktir. 71
    – Cehalet bataklıktır düşen kurtulamaz!
    – Her töre cinayetinin arkasında, kızların, hanımefendilerin, suçlanmasında, toplumun bakış açısından düşürülmesinde, ölüme doğru yürütülmelerinde, kendilerine adam denilen yırtıcı insan türü vardır. 82
    – Töre cinayeti ne itibarlı bir iş, üniversite mezunları bile işliyor..
    – Sevmek sevene öldürme hakkı vermez. (Seviyordum Hakim Bey)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş