Kitap Künyesi

Yazar: Yahya Akengin

Yayın Evi: Akçağ Yayınları

İSBN: 9789753381260

Sayfa Sayısı: 116

Oğuz Dede Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yahya Akengin, şiir roman ve tiyatro alanında eserlerini verirken Hasret Yokuşları ile evlatların yaşamına, Oğuz Dede ile her yaşın okuma zevkine yöneldi.Bu yaratı, yediden yetmiş her insanın zevkle okuyabileceği, okurken muhayyilesinde son yüzyılın yalın tablosunu canlandırabileceği değişik bir roman.

Oğuz Dede Alıntıları – Sözleri

• Savaşla kazanılan toprak adaletle vatan olur.
• Şehidin yavrusuna arka çıkmayan toplum yaşayamaz.
• En büyük ana para doğruluktur.
• “Kimsesiz asla kimse yok her insanın var kimsesi
  Kimsesize medet kıl kimsesizler kimsesi…”
• Nasıl balıklar denizi bilmeden denizde yaşarlarsa bazıları da içinde bulundukları çevreyi anlamazdı.
• “Nasıl balıklar denizi bilmeden denizde yaşarlarsa, bazıları da içinde bulundukları çevreyi anlamazlar.”
• İnsan kimi zaman yapmış olduğu iyilikler, taşımış olduğu sevgiler dolayısıyla da kötülüğe uğrayabilir. Ama varsın vicdanımız bizlere desin ki:” Sen kötülüğün karşılığını vermediğin için zarara uğradın…”

Oğuz Dede İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Oğuz Dede: Yazarla geç kalmış olduğum ilk tanışmam.Yahya Akengin edebiyatımızda ozan ve yazar kimliğinin yanı sıra Hisarcılar akımının temsilcilerinden olması yönü ile de tanınıyor.
Yazar kitaba ad olarak seçtiği Oğuz Dede ile hem Türklerin kökeni olan Oğuzlara hem de Türk edebiyatında alim olarak tanınan Dede Korkut karakterine gönderme yapıyor. Babası Almanya’da çalışan şımarık Mahmut ile onu fena yola sevk eden yakın arkadaşları Naci ve Sıtkı karakterlerini görüyoruz kitabın ilk sayfalarında. Bir de Orhan var doğruluğu ve okumaya karşı olan derin sevgisi ile ön planda yer edinen fakat Mahmut ve arkadaşlarınca oldukça sevilmeyen, alay konusu olan.
Kitabın ilerleyen sayfalarında bu üç kafadarın yapmış olduğu hatalara ve Oğuz Dede’nin onları yola getirme gayretine yer veriliyor.
Kitabın son kısımlarında ise Oğuz Dede’nin geçmişi ile Kurtuluş Savaşı yıllarının zor yaşam koşullarına, yaşam mücadelelerine yer verilişi mükemmel.
Kitap hem mevzu işleyişi hem dilin kullanışı ile oldukça akıcı, evlatların da sevmiş olarak okuyacağı özellikte. Birkaç günde okunup bitiyor. Okumayı düşünenlere tavsiye ederim. (Kenz-i Mahfi)

İkinci dünya savaşı sonrasındaki yıllarda Anadolu halkının yaşamından kesit alan bir kitap. Köydeki yaramaz çocuklar ile babasını harpte kaybedip yokluklar içinde çabalayarak yetişen bilge Oğuz Dede’nin yollarının kesiştiği bir öykü. Kısa ve öz olması kadar o kadar da güzel kitap. Okumanızı tavsiye ederim. (Cengizhan Göktan)

Oğuz Dede PDF indirme linki var mı?

Yahya Akengin – Oğuz Dede kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Oğuz Dede PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yahya Akengin Kimdir?

1 Şubat 1946 günü Bayburt’ta dünyaya geldi. Bazı yapıtlarını Ekrem Gültekin imzası ile kaleme aldı. Rukiye Hanım ve Nurettin Akengin’in erkek evladıdır. Orta öğrenimini Erzurum İlköğretmen Okulu’nda, yükse öğrenimini Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyat Kısmı’nde tamamladı. Daha sonrasında ortaokul ve liselerde, Gazi Eğitim Enstitüsü’nde bitirdiği bölümde Türkçe-edebiyat öğretmenliği yapmış oldu.

1979’da Kültür Bakanlığı başmüşavirliği görevine getirtildi. 1980-85 yılları aralığında Bakanlıklararası Film ve Senaryo Denetleme Kurulu üyesi olarak vazife yapmış oldu. 1985’te TRT Ankara Radyosu Tiyatro ve Eğlence Yayınları Müdürlüğü görevine atandı. 1992 yılından sonrasında uzun seneler Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) başkanlığı, TRT Yayın Değerlendirme müdürlüğü ve Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı başkanlığı görevlerini üstlendi.

Hisar dergisinde yayımladığı şiirleriyle tanınan Akengin, bu dergide kitap tanıtım yazıları da yazdı. Şiir ve yazıları ek olarak Türk Edebiyatı, Doğuş Edebiyat, Millî Kültür, Boğaziçi veTürk Dili dergilerinde yayımlandı. 1977’de Çağ Sürgünü adlı kitabıyla Türk Millî Kültür Vakfı Armağanı’nı, 1981’de Hicret Duyguları adlı şiiriyle aynı vakfın Hicret Şiirleri Armağanı’nı kazanmıştır. Tercüman gazetesinin açmış olduğu şiir ve yazı yarışmalarında ödüller aldı. 1988’de İzmir Belediyesi’nin Çocuk Romanları Yarışması’nda üçüncülük alan Oğuz Dede adlı romanına 1992 senesinde Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Sanat Ödülü verildi. Sarkaç adlı romanı da İstanbul Tuzla Belediyesi 700. Yıl roman armağanlarını kazanan eserler arasına girdi. Son yıllarında ise oyun ve roman çalışmalarına yönelen Akengin’in Eski Çarıklar oyunu Devlet Tiyatroları’nda sergilenirken, Aile Bağları oyunu da çeşitli tiyatro topluluklarınca sahnelendi.

Yahya Akengin Kitapları – Eserleri

• Oğuz Dede
• Dönüş Acıları
• Hasret Yokuşları
• Aşka Verilmiş Muhtıra
• Yaralı Dağlar
• Eski Çarıklar – Enver Paşa ve Büyük Ümitler – Aile Bağları
• Bir Semaverlik Muhabbet
• Kimselere Anlatmadım
• Ötelerden
• Gece Yarısı Yazıları
• Kırk Yıldan Şiirler
• İstesen
• Son Köylü – Kulübe – Sağlık Olsun
• Beş Hikaye Bir Destan
• Karınca Düşü

Yahya Akengin Alıntıları – Sözleri

• Sevda bir refah fırtınası olsa gerek
  Zamanlar içinde zamansız esen (Kırk Yıldan Şiirler)
• İnsan kimi zaman yapmış olduğu iyilikler, taşımış olduğu sevgiler dolayısıyla da kötülüğe uğrayabilir. Ama varsın vicdanımız bizlere desin ki:” Sen kötülüğün karşılığını vermediğin için zarara uğradın…” (Oğuz Dede)
• Ankara’nın ilkbaharı kimi zaman erken gelir. (Hasret Yokuşları)
• “ Sürekli içini dinleyip durarak can sıkıntıları ve geçim derdi ile boğuşmaktansa, şimdilik o değirmene gönülsüz su taşıyanlardan olmak daha iyidir derim…” (Aşka Verilmiş Muhtıra)
• Kahramanlarımın evraklarını unutan bir millet, yeni kahramanlar beklememelidir. (Eski Çarıklar – Enver Paşa ve Büyük Ümitler – Aile Bağları)
• Yaşamak bir anlamıyla kesintisiz savaşım anlama gelir kızım. İnsan, Koca Yunus’un söylediği şeklinde:”Her dem tekrardan doğmalı.” (Yaralı Dağlar)
• Vatandaşlar, ben İttihat ve Terakki’nin kurucularından Emanuel Karasu kardeşiniz… Şunu bilmenizi isterim ki, Jön Türkler hareketi içinde Müslümanlara omuz verip güç kazandırmak için çırpınanlar içinde; Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar da daima yer almışlardır. Meşrutiyet, hepimizin ortak zaferidir… (Eski Çarıklar – Enver Paşa ve Büyük Ümitler – Aile Bağları)
• “ Ülkenin, devletin, milletin duyarlılıkları, değerleri dokunulmazları adına ortaya çıkacak bir sürü aptallar, deliler her zaman bulunur… Bu sıradan bir olaydır, çok tabiidir… Ama akıllı olan, bunlara söverek, saldırarak bir anda dikkatleri üstüne çekerek, farkına varılan insan konumu kazanır. Onları destekleyen nerede aynı statü elde etmiş olurlar… Bakış acıları, felsefeleri böyledir işte… Sen istersen 50 yıl kalemini millet devlet hassasiyetleri etrafında oynat dur. Bunlar günlük yemek içmek gibi şeylerdir… Popüler olmak istiyorsan zemzem kuyusuna işe yiyeceksin.” (Aşka Verilmiş Muhtıra)
• “Kimsesiz asla kimse yok her insanın var kimsesi
  Kimsesize medet kıl kimsesizler kimsesi…” (Oğuz Dede)
• Nasıl balıklar denizi bilmeden denizde yaşarlarsa bazıları da içinde bulundukları çevreyi anlamazdı. (Oğuz Dede)
• “Bilimden uzak vatan sevgisi de, dindarlık da tehlikeli olabiliyor. Kültürden, sanattan uzak bilimcilik de ruhsuz kalabiliyor.” (Aşka Verilmiş Muhtıra)
• Öğretmen her şeyi bilen değil, her şeyi öğrenebilen ve öğretebilen insan anlama gelir. (Hasret Yokuşları)
• Sustur susturabilirsen yüreğini
  Bir yana kayıplarını
  Bir yana ümitlerini koymuşsun (Kırk Yıldan Şiirler)
• Bize bir zevk-ı tahattur kaldı
  Şu sönen gölgelenen dünyada (Beş Hikaye Bir Destan)
• En büyük ana para doğruluktur. (Oğuz Dede)
• Bu emel gurbetinin yoktur ucu
  Daima yollar uzar kalp üzülür
  Ömrü oldukça yürür her yolcu
  Varmadan menzile bir yerde ölür (Karınca Düşü)
• Marko – (devamla) Orada meydana getirilen onyedi maddelik planın özeti şudur: Osmanlı Devleti’ni yıkmak, onun yerine ilk olarak Kadim Yunan’ı doğrusu Hellen devletini oluşturmak, sonrasında İstanbul’u Türk’ün elinden almak ve sonrasında da Anadolu’yu Malazgirt’ten önceki şeklinde İhya edilecek Bizans İmparatorluğu’nun toprakları yapmak… (Eski Çarıklar – Enver Paşa ve Büyük Ümitler – Aile Bağları)
• İçimdeki dağları aşmak için koştum da hep
  Dönerek dolaşıp düştüm gene özlem ocağına (Kırk Yıldan Şiirler)
• ~ Yolunu yordamını aşılayabilirsek, gençlik bu ülkede bunalımlar hacmi değil, itimat deposu olur. / 5
  ~ İyi yurttaş olmayanın, iyi insan olması mümkün değildir. Kendi insanı ile sulh içinde olamıyanın, insanları hakikaten sevebileceğine inanmak güçtür. / 6
  ~ Öğretmen her şeyi bilen değil, her şeyi öğrenebilen ve öğretebilen anlama gelir. / 23
  ~ Bir kimse varken yapmadığın işi, o kimse yokken de yapma.
  / 43
  ~ Kimse, “ben kazanamadım, başaramadım” demeye yanaşmaz. / 60
  ~ Akşam talebe olarak yatıp, sabahleyin öğretmen olarak kalkılmaz. Hastaneye el koymakla hekim olunmaz. İnşaata hakim olmak, mühendis olmak değildir. Adalet hakkaniyet diye bağırıp durmak hakimlik değildir. Laboratuvarlarda komut vermekle ilim yapılmaz. Bunları söylemekle ne demek istediğimi anladığınıza inanıyorum. / 82
  ~ İhanet etmeyen, yıkıcı olmayan her fikir kutsaldır. Fikir daima yapıcı ve birleştirici bir şeydir. Eğer siz hakikaten düşünce sahibi olsaydınız bu tür hareketlere ihtiyacınız olmazdı. Fikir kutsaldır, saldırgan olması imkansız. Yıkmak için değil, yapmak için vardır. / 88
  ~ O da bigün anlayacaktır ki her şeyin çarpık olduğu bu toplumda doğrulardan söz edilemez. / 88
  ~ Ben en güzel duygu ve düşünceleri kitaplardan ve öğretmenlerden aldım. / 90
  ~ Eğer düşünceleriniz doğru ve güzelse, onları hata işlemeden de yayabilirsiniz. Ama yanlışsa, sizi bir çıkmazda bırakır, yok olurlar. / 95 (Hasret Yokuşları)
• Dikkat et oğlum! Metreyi kaydırıyorsun. Metre, litre, dirhem. Bunlarda dürüstlük, titizlik olmadı mı; yıkım kapıda anlama gelir. (Dönüş Acıları)