Eğitim

Pardayan’ın Zaferi – Michel Zevaco Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Pardayan’ın Zaferi – Michel Zevaco Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Pardayan’ın Zaferi kimin eseri? Pardayan’ın Zaferi kitabının yazarı kimdir? Pardayan’ın Zaferi konusu ve anafikri nedir? Pardayan’ın Zaferi kitabı ne konu alıyor? Pardayan’ın Zaferi PDF indirme linki var mı? Pardayan’ın Zaferi kitabının yazarı Michel Zevaco kimdir? İşte Pardayan’ın Zaferi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Michel Zevaco

Yayın Evi: Baskan Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı: 440


Pardayan’ın Zaferi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti


Pardayan’ın Zaferi Alıntıları – Sözleri

  • Eğer merhum babamın üstüme vazife olmayan işlere burnumu sokmamam mevzusundaki öğütlerini tutsaydım tüm bunlar başıma gelmezdi. Eğer boğa Kızıl Sakal’ı gebertseydi, haklı olurdu. Bu belâyı boğa aramadı ya. Kızıl Sakal’ın kendisi aradı. Bu işle benim ne ilgim vardı ve şu mendebur yerde ne arıyorum? Neden buradaki babayiğit asilzadelerden hiçbiri kılını kıpırdatmadı? Hâlbuki tehlikede olan da kendi vatandaşlarından, dostlarından biriydi. Burada sahaya atlayıp kahramanlık gösterecek bir ben mi kaldım? Benden daha enayisi yok muydu? Ömrüm süresince hep saçma sapan ve budalaca işlerde mi kendimi göstereceğim? Kendi kendime bu kadar söz veriyorum da gene içimdeki bilmiyorum hangi şeytan ne yapmış olup ediyor, beni dünyanın en saçma, en gereksiz işlerine sokuyor. Kendimden bezmeye başladım vallahi! Artık hiç olmazsa babamın hâtırasına saygı gösterip akıllı uslu oturmam gerekmez mi? Lanet olsun, bu gidişle sonum pek fena olacak!”
  • Bu meydan, Sevilla’daki tüm büyük şenliklerin yapıldığı yerdi. Gerçi insanların yakılmasıgibi feci bir vakaya şenlik demek acayip olur fakat o zamanlar İspanya’da halkın başlıca eğlentisini dinsizlerin kızartılışını seyretmek teşkil ediyordu. Üstelik halk, bu korkulu manzarayı seyretmekle kendi ruhunun temizleneceğine de inandırılmıştı. Gerçi o çağda İspanya’da insan yakılması haricinde boğa güreşi benzer biçimde bir eğlence daha vardı. Fakat bu güreşler oldukça seyrek yapılırdı. Üstelik bu güreşler bugünkü benzer biçimde, her insanın parayla girebileceği bir eğlenti değildi. O zamanlar İspanya’da boğa güreşleri, yalnız asilzadelere ve yüksek tabakaya mahsus, yırtıcı bir gösteriydi. Meydana inip boğa ile güreşebilmek için ne olursa olsun asilzade olmak lazımdı. Hatta Kral ikinci Philippe’nin babası İmparator Charles-Quint bile boğa ile güreşmişti. Fakat asil eğlencede halka da ufacık bir yer ayrılmış olduğu olurdu. Ancak, aslolan geniş yer, yüksek tabakadan olanlara verilirdi.
    Halbuki, dinsizlerin yakılmasında ve idamlarda durum bu şekilde değildi. Bu çeşit eğlenceler, bilhassa halkın gözünü korkutmak ve onu papazların ve devletin istediği duruma getirmek için düzenleme olunurdu. Bu yüzden aslolan büyük yer, halka ayrılır ve halk da bundan apayrı bir gurur duyardı. Meydana girip de iyi bir yer kapmak için acil eden ve törende bulunan çeşitli tarikatlardan papazların tarafındaki mütevazı rolünü oynamaya koşan bu halk arasından birçoğu Don Cesar’ı tanıyor ve birbirine göstererek, fanatik fanatik:
    “Boğa güreşçisi Don Cesar! Boğa güreşçisi Don Cesar!” diye mırıldanıyordu.
    İçinden de şöyleki söyleniyordu: “Gel de kanın kudretini inkâr et. Bu çocukta iş var. Bana, karakteri oldukça sağlam benzer biçimde geliyor, fakat ne de olsa bir tâcın parlaklığı en sağlam karakterli insanlan bile zıvanadan çıkarabilir.
  • … ölümden korkmuyordu. Hattâ ruhunun derinliklerinde, bir ihtimal ölümü bir kurtuluş sayıyordu. Zaten sevgileri ölmüş, kinleri sönmüş değil miydi? Hayata niçin kıymet versindi?
  • … bir tâcın parlaklığı en sağlam karakterli insanları bile zıvanadan çıkarabilir.
  • … bir insana dostluk göstermenin en doğru şekli, kendisini sonu gelmez sorularla üzmemekti.
  • Seven hanım, kıskanılmak ister!
  • – Oooh! Maşallah, maşallah! .. Bakıyorum ki, gene ortalıkta zehirden, işkenceden, delirmeden söz ediliyor. Kendi kendime: Herhalde Madam Fausta, gene bir aşk hitabı yapıyor, dedim.
  • – «Duyguları o denli minik görmeyiniz madam . . . Hayatımızı onlar sâyesinde çekilir bir duruma getiriyoruz! ..»
  • Ne garip şey! İnsan, ölüme bu kadar yaklaştıktan sonrasında yaşam ona ne tatlı geliyor! ..
  • ‘Mantık, insana, üzerine vazife olmayan işlere karışmamasını emreder . . . ‘


Pardayan’ın Zaferi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Eh, adından da anlaşılıyor esasen. Pardayan’ ın Fausta karşısında mutlak zaferi öykü ediliyor.
Şu Pardayan Fausta’ yı sevseydi ne olurdu ki. Belki onu bu yaşamdan kurtarırdı. Gerçi ortaya bu keyifli serinin çıkması için aşk- nefret ikilemi sürmeliydi sanki.
Pardayan’ ın yanında hepimizin tanımış olduğu bir isim var, karşınızda Cervantes! Pardayan’ ın arkadaşı ve hayranı olarak karşımıza çıkıyor ve roman süresince Pardayan’ ı meşhur karakteri Don Quijote (Don Kişot) olarak adlandırarak ve karakteri için Pardayan’ dan esin aldığını ifade etmiştir. (Galadriel)

Pardayan serisinden okuduğum en güzel kitaplardandı. Bu sefer kahraman şövalyemiz İspanya’da Kral ve Engizisyon’a ve doğal ki öncesiz düşmanı Fausta’ya karşı savaşıyor. Cervantes’in de bir kahraman olarak yer almış olduğu bu kitap, 5.Kitap olan Fausta’nın Entrikalarının devamı aslen. (Yusuf Atay)


Pardayan’ın Zaferi PDF indirme linki var mı?


Michel Zevaco – Pardayan’ın Zaferi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Pardayan’ın Zaferi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Michel Zevaco Kimdir?

Michel Zevaco, 1860-1918 yılları aralığında yaşamış Fransız gazeteci, yazar, film yönetmeni.

Yaşamı

Michel Zevaco 1860 senesinde Korsika adasının Ajaccio kentinde dünyaya gelmiştir. Edebiyat Fakültesi’nde okurken yıldız bir talebe olan Zevaco, sonrasında Viyana’daki Isere Koleji’nde retorik (güzel söz söyleme sanatı) profesörü olmuştur. Fakat, devrin hükümeti kendisini ilerici düşüncelerinden dolayı görevden uzaklaştırınca Zevaco’nun profesörlük yaşamı oldukça kısa sürmüştür. Bunun üstüne Paris’e giden Zevaco, Jules Ragues tarafınca yönetilen, o günlerin anarşist yazarı L’Egalite ‘nin yazı işleri müdürü olarak çalışmaya adım atar. 1890 yılından başlayarak daha oldukça Polemik Adamı niteliğiyle ün icra eden Zevaco, dönemin devlet yöneticileriyle giriştiği mücadeleler sonucunda Saint-Pelagie siyasal mahkumlar hapishanesinde bir süre yatar.

Devrin politakacılarıyla yapmış olduğu polemiklerde kullandığı biçem, ilerde Pardaillan romanlarında şövalyede Pardaillan’ın ağzından tekrardan dile gelir. Bir düzine mahkeme kararından sonrasında L’Egalite kapanınca, Zevaco Coirrier Français ‘in sanat ve edebiyat eleştirmeni olur. Fakat kırk yaşına ulaşan Zevaco, yaşamında yeni bir dönüm noktasına gelmiştir. Evli ve beş çocuk babası olan Zevaco’nun artık tek amacı çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmektir. Bunun üstüne Zevaco, zamanı yazılar yazmaya adım atar ve ilk yapıtı olan Borgia, gazetelerde oldukça büyük bir başarı kazanır ve yazarın popülaritesi artar. Bu yazılar bir dönem sonrasında Le Matin adlı gazetenin en fazla ilgi çeken bölümleri içinde yer alır. Bir süre sonrasında bu gazetede genç Jean-Paul Sartre, yazılar içinde Şövalye de Pardaillan’ı bulur ve devrin editörlerinden biri Pardaillan hikâyelerini ciltler halinde biriktirerek o günden bu yana ilgi çekmeye süregelen 10 ciltlik Pardaillan serisini yayımlar.

Michel Zevaco’nun olgunluk çağının en verimli yıllarında yazdığı yapıtları on sekiz senelik bir döneme yayılmaktadır ve tam otuz adettir. Pardaillan’ın maceraları son aşama heyecanlı bir tarih periyodu anlatırken, bununla beraber eksilmeyen bir coşku fırtınası ve sürükleyicilik ile yazarın kurgusundaki itina birleşince bu kitabın niçin bu kadar meşhur olduğu anlaşılmaktadır.

Michele Zevaco, en verimli çağlarında, 8 Ağustos 1918 senesinde 58 yaşlarında ölmüştür.


Michel Zevaco Kitapları – Eserleri

  • Pardayanlar 1
  • Nostradamus
  • Pardayanlar 2
  • Pardayan ve Fausta
  • Pardayan’ın İntikamı
  • Fausta’nın Entrikaları
  • Pardayanlar 9 – Pardayan’ın Kızı
  • Pardayan’ın Oğlu
  • Pardayan’ın Zaferi
  • Pardayan’ın Milyonları
  • Pardayan’ın Sonu
  • Pardayanlar (10 Cilt Takım)
  • Pardayanlar 2
  • Venedik Aşıkları
  • Pardayanlar 8 – Fausta’nın Hazinesi
  • Kapitan
  • Pardayanlar 6 – Chico’nun Aşkları
  • Don Juan
  • Fausta’nın Entrikaları 1
  • Pardayanlar 10 – Pardayan’ın İntikamı 2
  • Pardayanlar 7 – Pardayan’ın Oğlu
  • Ecel Köprüsünde Aşk
  • Pardayanlar 4 / Fausta’nın Yenilgisi
  • Pardayanlar 10 – Fausta’nın Sonu
  • Pardayanlar 19 / Pardayanın Oğlu 2
  • Fausta’nın Sonu 2
  • Pardayanlar 11 – Pardayan’ın İntikamı 3
  • Pardayanlar 2 – Baba ve Oğul
  • Büyük Macera
  • Fausta’nın Sonu 3
  • Pardayanlar 5 / Pardaillan ve Fausta
  • Pardayanlar 7
  • Sen Pol Sarayı
  • Pardayanlar 3 – Kraliçe Catherine de Medicis’in Entrikaları
  • Engizisyonun Esiri
  • Kral Karlos
  • Pardayanlar 10
  • Pardayanlar 8 / Pardaillan’ın Milyonları
  • Güzel Fiorinda
  • Pardayanlar 4 – Ölüm Sessizliği
  • Kahraman Kız


Michel Zevaco Alıntıları – Sözleri

  • “Her insanın bir şeytanı vardır..” (Nostradamus)
  • “Eh, ne yaparsınız, monsenyör. Herkes eline ne geçirirse onu söker. Kimi kilit söker, kimi de insanların kalbini… (Pardayanlar 2)
  • Gerçekten, yanında hizmetçi olarak bulunduğum efendi benim zekamın o aşama zayıf olduğuna hükmetmişti ki sürüsündeki inekleri bile bana teslim etmek istememişti. Bana yalnızca otlağa götürmek suretiyle domuz yavruları verildi: işte kızım, ben orada insanları yönetmesini öğrendim… Sonra papaz oldum, Kardinal oldum ve yükseldikçe insanların değnekle güdülmesi ihtiyaç duyulan domuzlar bulunduğunu farkına vardım. İşte ben bu şekilde Papa oldum kızım! (Pardayan ve Fausta)
  • «Hay Allah, bu aşıkların kökünü kurutsun … Hep­si de aynı . . . Herkesin, sevgililerine göz diktiğini sa­nırlar . . . » (Fausta’nın Entrikaları)
  • Üçüncü Henri, artık son dakikalarını yaşadığını bildiğinden Navarre Kralının sözlerine aldırmayıp:
    – “Beni kulak verin, Sir!” Dedi. “Ben ölüyorum! .. Belki bir saatlik bir ömrüm kaldı. Bu da benim yeri­me sizin Fransa tahtına çıkmanızı sağlayacak vesi­kayı yapmaya yeter!..”
    Sonra kalemi eline aldı ve gülümseyerek ilave et­ti:
    – “Kral ölüyor!.. Yaşasın Kral! .. ” (Pardayan’ın İntikamı)
  • Ne garip şey! İnsan, ölüme bu kadar yaklaştıktan sonrasında yaşam ona ne tatlı geliyor! .. (Pardayan’ın Zaferi)
  • Yarı çıplak bir halde ve vücudundaki yirmiden fazla yaradan kanlar akarak yerde yatan sevgilisinin dudaklarına kendi kanlı dudaklarını yapıştırdı. Ölürken söylediği son söz şu oldu:
    “Seni seviyorum!” (Pardayanlar 2)
  • Evet, kalbim hıçkırıyor ve göğsümü yarmak isterim, tırnaklarım bu sefil kalbi yerinden sökemiyor. Evet, düşüncelerim bir umutsuzluk okyanusuna battı ve şaşkınlık içinde gözlerimi gökyüzüne çevirdiğimde, orada beni teselli edebilecek yıldızı bulamıyorum… (Pardayanlar 2)
  • Korku, en büyük öğretmendir. İnsana her türlü hile ve kurnazlığı o öğretir. (Pardayan ve Fausta)
  • San Francisco Meydanından geçerlerken, ortada büyük bir mihrap gören Pardaillan:
    “Bu ne işe yarıyor acaba?” diye sordu.
    “Monsenyör, Engizisyon, mukaddes dinimize girmemekte ayak direyen sefilleri bu mihrapta yakarak ruhlarını kurtarmaya uğraşıyor!”
    Pardaillan, devrin düzgüsel düşünceleri olan bu sözlerin alaylı bir eda ile söylendiğini derhal sezmişti. Dedi ki:
    “Bu güzel gök altında insanoğlu, insanca yaşasalar ve yabanî hayvanlar benzer biçimde birbirlerini yemeseler ne iyi olurdu!” (Fausta’nın Entrikaları)
  • “Zavallı olmak için seni sevmek yeterliyse, seni seviyorum, çok seviyorum! Demek ben herkesten zavallıyım!” (Nostradamus)
  • En kurnaz tilkinin bile kimi zaman kapana girmiş olduğu olurdu. (Pardayanlar 2)
  • Uzun yolları özledim. Biraz dolaşmak isterim. Gitmem gerekiyor. (Pardayanlar 1)
  • Fena talihten asla korkmazken, iyi şans beni korkutur mu? (Pardayanlar 1)
  • – Oooh! Maşallah, maşallah! .. Bakıyorum ki, gene ortalıkta zehirden, işkenceden, delirmeden söz ediliyor. Kendi kendime: Herhalde Madam Fausta, gene bir aşk hitabı yapıyor, dedim. (Pardayan’ın Zaferi)
  • Şu mevki hırsı ne garip şey! .. Bir insanı, sevilmiş olduğu şeyi mahvetmeye ve mahvettiği şeyi sevmeye ne kolay sürüklüyor! .. (Fausta’nın Entrikaları)
  • “Gökyüzü, geleceği anlatan uçsuz bucaksız bir kitaptır..” (Nostradamus)
  • Kalem de kılıç kadar değerlidir. (Ecel Köprüsünde Aşk)
  • Çağımız o denli bozuk ve ahlâksız bir çağ ki namuslu ve açık yürekli adamlar suçlu sayılıyorlar.” (Fausta’nın Entrikaları)
  • Akmakta olan nehrin önüne çıkan taşlar ve kementler yolu iyi mi değiştirirse, dere gene aynı dere olarak, başka sahalar içinde akmakta devam eder. (Don Juan)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş