Eğitim

Prater’in Menekşesi – Christopher Isherwood Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Prater’in Menekşesi – Christopher Isherwood Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Prater’in Menekşesi kimin eseri? Prater’in Menekşesi kitabının yazarı kimdir? Prater’in Menekşesi konusu ve anafikri nedir? Prater’in Menekşesi kitabı ne konu alıyor? Prater’in Menekşesi PDF indirme linki var mı? Prater’in Menekşesi kitabının yazarı Christopher Isherwood kimdir? İşte Prater’in Menekşesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Christopher Isherwood

Çevirmen: Betül Kadıoğlu

Orijinal Adı: Prater Violet

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750837548

Sayfa Sayısı: 92


Prater’in Menekşesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Londra, 1933. Genç yazar Christopher Isherwood’un yolu Avusturyalı yönetmen Friedrich Bergmann’ınkiyle kesişir. 19. yüzyıl Viyanası’nda geçen bir aşk filminin senaristliğini yazmayı kabul eden Isherwood, kendini yepyeni bir dünyada, film stüdyosunu dolduran birbirinden garip kişilerin içinde bulur. Stüdyonun dışındaysa gerilimli bir dünya vardır: Hitler artan enerjisini hissettirmekte, büyük bir savaşın ayak sesleri duyulmaktadır. Bergmann, Viyana’da kalan ailesi için giderek daha oldukca endişelenip İngilizlerin kayıtsızlığına isyan etmeye başlayınca film projesi de yarım kalma tehdidiyle karşı karşıya kalacaktır.

Prater’in Menekşesi, Christopher Isherwood’un Hoşça Kal Berlin benzer biçimde daha oldukca tanınan Avrupa romanlarının tadını veren, keyifli, bir solukta okunacak bir roman.


Prater’in Menekşesi Alıntıları – Sözleri

  • Belki oldukca gezi etmiş, kalbimi oldukca yerde bırakmıştım.
  • Sinema filmleri tiyatro oyunu değildir, edebiyat değildir düpedüz matematiktir.
  • Yaşamaya devam etmeni elde eden ne? Neden kendini öldürmüyorsun? Tüm bu tarz şeyleri katlanılır kılan ne? Dayanmanı ne sağlıyor?
  • Ona yalnız bakınca bile memnun bulunduğunu anlıyorum.Cok memnun.Bir adam onu oldukca memnun etmiş.Artık arayışta değil.Hepimizin aramış olduğu şeyi bulmuş.Hepimizi anlıyor .Kitaplara,kuramlara,felsefeye,rahiplere ihtiyacı yok.Michelangelo’yu,Beethoven’ı,İsa’yıq,Lenin’i bile anlıyor.Hiç birseyden fakat asla birşeyden korkmuyor ..Benim dinim bu şekilde bayanlar
  • Film şeytani bir makinedir. Bir kere ateşlenip harekete geçti mi çok önemli bir devingenlikle dönmeye adım atar. Duramaz. Af dileyemez. Hiçbir şeyi geri alamaz. Senin onu anlamanı bekleyemez. Kendini anlatamaz. Sadece kaçınılmaz patlama anına doğru büyür. Bu patlamayı bizim hazırlamamız gerek, tıpkı anarşistler benzer biçimde, büyük bir ustalıkla ve kötülükle…
  • Gerçeği söyleyenlerin cezasını ödeyeceğiz…
  • Aşk ..Daha bu kelimeyi duyunca,tadını,kokusunu alınca içimde birşeyler titremeye başlıyor
  • Belki oldukca gezi etmiş,kalbimi oldukca yerde bırakmıştım
  • Sinema filmleri tiyatro oyunu değildir,edebiyat değildir düpedüz matematiktir


Prater’in Menekşesi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Ağzınıza ufak bir lokma bir şey atarsınız da sanki ondan oldukca daha büyük bir lokmanın bıraktığı tadın kim bilir kat be katı ağzınızda kalır ya, işte tam da bu şekilde bir kitap Prater’in Menekşesi. Sinemayı mevzu alıp beyazperde filmi benzer biçimde aşama kaydediyor ve tam beyazperdeye layık bir sahneyle bizlere veda ediyor.
Kitabın arka kapağında bir solukta okuyacaksınız yazıyordu, bunu sayfa sayısının azca olmasıyla ilişkilendirsem de ilk başta, satırları gezerken anladım ki aslına bakarsak bir film anlatısı var ortada ve inanılmaz bir hızda akıp gidiyor. Filmi de aynı bu şekilde tanımlıyor Friedrich Bergmann; film seni beklemez, anlaşılmak istenmez; şeytani bir makinedir film…
Olayın en can alıcı kahramanının aslolan şahıs değil, onun hayatında bir yeri olan çok da fazla kendini tanıtmaya gerek duymayan başka bir karakterin olması fikri beni oldum ihtimaller içinde oldukca etkilemiştir. Bundan dolayı; o karakter güçlüdür, ona ulaşamazsınız. Size verilen karakteri şekillendirirsiniz fakat o öteki kişinin buna ihtiyacı yoktur. Kitaptaki karaktere dokunmak, onun benzer biçimde sezmek oldukca önemlidir fakat bazı durumlarda yazar bir karakteri o şekilde bir noktaya koyar ki; ona yetişemez, yalnızca hayranlıkla seyredersiniz. O şahıs; gizemiyle güzeldir. Bergmann da tam bu şekilde bir karakter, ve kitap süresince Isherwood’un bakış açısından Bergmann’ı hayranlıkla seyrediyorsunuz.
Kitap, beyaz perdenin aslına bakarsak hayatla ne kadar iç içe bulunduğunu gösteriyor, bir öteki mühim nokta da bu. Sinema halk için hep ulaşılmaz olmuştur. Filmi izlerken perdeye ne kadar yakın oturursanız oturun, perdeni arkası size daima en uzak ve en ulaşılmaz yerdir. Bu nedenle insanoğlu beyaz perdenin gerçek yaşamın dertlerinden uzak bulunduğunu düşünürler. Ne olursa olsun, yeni filmler hep çıkar. Prater’in Menekşesi işte bu anlayışı kırmak istiyor ve dünyanın ikinci bir büyük savaşla kavrulmasından derhal önceki zamanlarda yaşamın ne durumda bulunduğunu ve beyaz perdenin bu gerçeklikten iyi mi etkilendiğini vurguluyor.
Baştan sona kısacık olan bu serüvenin damağınızda bıraktığı tat büyük bütçeli bir dönem filmi benzer biçimde olacak. (Berke Can)

Kısacık bir kitap, yazarımızda roman kahramanı, 2. dünya savaşı derhal öncesinde İngiltere’de Avusturya’lı Bergmann adlı yönetmen tarafınca çekilmeye çalışılan bir aşk hikayesi filminin kamera önü ve arkasını küçük detaylar ile özetleyen bir hikayeden bahsediyoruz. Yönetmenin film çekimi aşamasında yaşamış olduğu ruhsal gelgitleri( ailesinin Hitler ordusunun saldırılarına maruz kalmış olduğu Avusturya’da kaldığını düşünürsek bu gelgitler oldukca düzgüsel), yazarın yanında geçirdiği tecrübeyi, halen devam eden film endüstrisinde ki iki yüzlülüğü bu kısacık kitapta bulabilirsiniz. Aynı zamanda İngilizlerin meşhur soğukluğunu bu kitapta damarlarınızda hissedebilirsiniz. Keyifli okumalar… (Aslıhan Alpaslan)


Prater’in Menekşesi PDF indirme linki var mı?


Christopher Isherwood – Prater’in Menekşesi kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Prater’in Menekşesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Christopher Isherwood Kimdir?

1904’te High Lane, Cheshire’da hayata merhaba dedi. Cambridge’den mezun olmadan ayrıldı, kısa bir süre tıp öğrenimi görmüş oldu.

1928’de All The Conspirator’ı yayımladı, bunu 1932’de The Memorial adlı ikinci bir roman izledi. 1928’den sonrasında bir çok vakit İngiltere haricinde yaşadı; dört yıl Berlin’de, beş yıl Portekiz, Hollanda, Belçika ve Danimarka’yı da kapsayan çeşitli Avrupa devletlerinde kaldı. 1939’da, yaşamının sonuna dek kalacağı Kaliforniya’ya gitti.

Berlin deneyimleri iki romanın kaynağını oluşturdu; Mr. Norris Changes Trains (1935) ve Goodbye to Berlin (1939).

Isherwood, 1946’da Amerikan tabiyetine geçti, Amerika’ya göç ettikten sonrasında beş roman [Prater Violet 1945), The World in the Evening (1954), Down There on a Visit (1962), Single Man (1964) ve A Meeting by the River (1967)], Cenup Amerika’ya ilişkin bir seyahat kitabı, (The Condor and the Cows) ve büyük bir Hint mistiğine ilişkin bir yaşam öyküsü (Ramakrishna and His Disciples) yazdı. 1971’de annesiyle babası arasındaki mektuplaşmaya ve annesinin güncesine dayalı bir kitap olan Kathleen and Frank’i yayımladı.

1977’de Christopher and His Kind isminde, 1929 ile 1939 arasındaki süreci mevzu alan otobiyografik bir roman; 1980’de de My Guru and His Disciple isminde Swami Prabhavanda ile olan dostluğunu dile getiren bir kitap yayımladı.

Ocak 1986’da öldü.


Christopher Isherwood Kitapları – Eserleri

  • Tek Başına Bir Adam
  • Hoşça Kal Berlin
  • Prater’in Menekşesi
  • Mr. Norris Aktarma Yapıyor
  • Gelip Geçerken


Christopher Isherwood Alıntıları – Sözleri

  • Zenginlerin bir çok size bir kez güvenmeye karar verdiler mi, onlara derhal her şeyi kabul ettirebilirsiniz. (Hoşça Kal Berlin)
  • Gerçeği söyleyenlerin cezasını ödeyeceğiz… (Prater’in Menekşesi)
  • , yataktan başka bir yerde ken­disine bir bayan bulunduğunun hatırlatılmasından nefret ederdi (Mr. Norris Aktarma Yapıyor)
  • “Kendisini şimdiden ayarlıyor; her yeni yönetime uyum sağlayacağı kati. Bu sabahleyin kapıcının kapısına “Der Führer”den saygıyla söz ederken işittim onu. Eğer birisi ona, geçen Kasım’da komünistlere oy verdiğini anımsatacak olsa herhalde hararetle inkar ederdi, üstelik bunu iyi niyetle yapardı. Frl. Schroeder salt tabiat yasası gereği kendini adapte ediyor, tıpkı kışın tüy değiştiren bir hayvan benzer biçimde. Onun benzer biçimde binlerce insan yeni ortama uyma çabasında. Ne de olsa, hangi hükümet iktidarda olursa olsun, bu kentte yaşamaya mahkum onlar.” (Hoşça Kal Berlin)
  • Film şeytani bir makinedir. Bir kere ateşlenip harekete geçti mi çok önemli bir devingenlikle dönmeye adım atar. Duramaz. Af dileyemez. Hiçbir şeyi geri alamaz. Senin onu anlamanı bekleyemez. Kendini anlatamaz. Sadece kaçınılmaz patlama anına doğru büyür. Bu patlamayı bizim hazırlamamız gerek, tıpkı anarşistler benzer biçimde, büyük bir ustalıkla ve kötülükle… (Prater’in Menekşesi)
  • Belki oldukca gezi etmiş, kalbimi oldukca yerde bırakmıştım. (Prater’in Menekşesi)
  • Bir on yıl sonrasında, ben nerede olacağım? Herhalde burada değil. O uzak güne ulaşmam için kimbilir daha kaç deniz, kaç sınır aşmak zorunda kalacağım? Yaya, at sırtında, otomobille, bisikletle, uçakla, vapurla, trenle, asansörle, yürüyen merdivenle ve tramvayla daha ne kadar yol katedeceğim, kimbilir? Bu çok önemli seyahat için bana ne kadar para gerekecek? Yolculuk süresince, yavaş yavaş, bitkin argın ne kadar yiyecek tüketmek zorunda kalacağım? Kaç çift ayakkabı eskiteceğim? Kaç bin sigara içeceğim? Kaç fincan çay ve kaç bardak bira içeceğim? Ne korkulu, ne tatsız bir gelecek! Ve gene de ölmek zorunda olmak! (Hoşça Kal Berlin)
  • “Bir dahinin kaide dışı bir insan bulunduğunu ve kaide dışı şeyler yapmakta özgür bulunduğunu kabul edelim mi, yoksa şu şekilde mi diyelim: Hayır, güzel bir şiir ya da güzel bir fotoğraf yapabilirsiniz fakat günlük yaşamınızda bayağı bir insan benzer biçimde hareket etmek zorundasınız ve bayağı insanoğlu için yaptığımız yasalara uymak zorundasınız.” (Hoşça Kal Berlin)
  • Belki oldukca gezi etmiş,kalbimi oldukca yerde bırakmıştım (Prater’in Menekşesi)
  • Şu hanımefendilerin, bir erkeği paçavraya çevirmekte ne korkulu bir kabiliyetleri vardı! (Hoşça Kal Berlin)
  • Ona yalnız bakınca bile memnun bulunduğunu anlıyorum.Cok memnun.Bir adam onu oldukca memnun etmiş.Artık arayışta değil.Hepimizin aramış olduğu şeyi bulmuş.Hepimizi anlıyor .Kitaplara,kuramlara,felsefeye,rahiplere ihtiyacı yok.Michelangelo’yu,Beethoven’ı,İsa’yıq,Lenin’i bile anlıyor.Hiç birseyden fakat asla birşeyden korkmuyor ..Benim dinim bu şekilde bayanlar (Prater’in Menekşesi)
  • Ben okuman ihtiyaç duyulan bir kitap gibiyim. Kitap sana kendi kendisini okuyamaz ki. Kitap içinde ne yazılı bulunduğunu bile bilmez. Ben de bilmiyorum. (Tek Başına Bir Adam)
  • Diyelim ki ölüler hakikaten de yaşayanları ara sıra yokluyor. Yaklaşık Jim diye tanımlayabileceğimiz bir şeyler, George başının çaresine bakıyor mu diye bir göz atmak suretiyle geri gelebilir . Peki bu bir işe yarar mı? Hatta kıymet mi? Bu olsa olsa bir an için özgürlüğünün uçsuz bucaksız sokaklarından içeriye göz atmasına izin verilen başka bir ülkeden bir konuğun kısacık bir ziyarete gelmesi, camın peşinde, ta uzakta, daracık odada tek başına ufak bir masanın başına oturmuş, uslu uslu, vazife benzer biçimde yumurtasını yiyen birini, o müebbet mahkumunu görmesi benzer biçimde bir şey olmaz mıydı? (Tek Başına Bir Adam)
  • “Führer’imiz cenk istemiyor. Programımız onurlu bir sulh temeline dayanıyor. Ama gene de…”
    Birden yüzü aydınlanıyor, özlemle ekliyor:
    “Savaş görkemli bir şey, bilirsiniz! Eski Yunanlıları bir bir düşünün!” (Hoşça Kal Berlin)
  • Sinema filmleri tiyatro oyunu değildir, edebiyat değildir düpedüz matematiktir. (Prater’in Menekşesi)
  • İnsanlar iyi mi bazı bölgelere ilişik oluyorlar, ne garip, hem de doğmadıkları bölgelere… (Hoşça Kal Berlin)
  • Geçmiş geçti gitti. Geçmediğine inandırmaya çalışıp müzelerdeki eşyaları gösterirler insana. Ama geçmiş onlar değildir. (Tek Başına Bir Adam)
  • Tüm bunların lüzumsuzluğunu anlatmaya kelimeler yetmez.. (Gelip Geçerken)
  • Burada ne yaptıklarını sanıyorlar acaba ? Eh, resmi cevap şu; kendilerini içinde çocuk yetiştirebilecekleri bir iş ve güvence ortamı demek olan hayata hazırlıyorlar, sonrasında evlatları da kendilerini içinde çocuk yetiştirebilecekleri bir iş ve güvence ortamı demek olan… (Tek Başına Bir Adam)
  • Sinema filmleri tiyatro oyunu değildir,edebiyat değildir düpedüz matematiktir (Prater’in Menekşesi)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş