Kitap Künyesi

Yazar: Sarah J. Maas

Çevirmen: Deniz Başkaya

Yayın Evi: Dex Kitap

İSBN: 9786050965742

Sayfa Sayısı: 692

Şafak Kulesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şanlı bir imparatorluk. . .

Umutsuz bir arayış. . .

Şimdi Aelin’ı takip etmeyi bırakıp, Chaol’un arkasından gidelim. Kral Eli Chaol ve Nesryn, Erilea’yı kurtarmak için, son umutlarına doğru, tekerlek seslerinin azabıyla, yola çıktılar. Cenup Kıtası’nın Kağan’ının devasa ordusuna gereksinimleri var. Işıltılı şehir Antica onları bekliyor. Burada bir tek Erilea için değil kendileri için de şifa arayacaklar ve keşfettikleriyle baş etmekte oldukça zorlanacaklar. Zorlu geçen çocukluklarının arkasından Yrene onlara yardım edebilecek mi?

Cam Şato, Karanlık Taç, Ateşin Vârisi, Gölgeler Kraliçesi ve Fırtınalar İmparatorluğu’nun arkasından Şafak Kulesi ile efsaneye bambaşka bir yerden bakıyor ve hayrete düşüyorsunuz.

Epik fantastik romanları ve peri masallarını sevenler kesinlikle okumalı.

– USA Today

Şafak Kulesi Alıntıları – Sözleri

• “Korku, bir silah kadar kolayca ölümüne neden olur.”
• “Ya devam edip sadece daha çok acı ve ümitsizlikle karşılaşırsak?”
  “O zaman bu son değil demektir.”
• “Chaol’un kırıp dökme hakkı vardı. Yeniden inşa etmek için.”
• “Şifa zaman alır.”
• “Güvenin olmadığı yerde sevgi var olamaz.”
• Yrene, Kağan’dan en sevilmiş olduğu kızını kurtarmasının karşısında bir iyilik istemişti.
  “Dile benden ne dilersen,” demişti Kağan.
  Yrene, Kağan’ın önünde diz çökmüştü. “Halkımı kurtarın.”
  Tek istediği bu olmuştu. Tek yakarışı.
• “Değerli hiçbir şey bedelsiz gelmez,”
• “Her nereye gideceksen, oraya gitmen ve daha fazlası için. Dünyanın daha fazla şifacıya ihtiyacı var.”
  O el yazısında…
  Chaol nihayet başını kaldırdı. Eşinin yüzüne; tüm o güzel çizgilere ve o altın rengi gözlere bakarken kendi gözlerini içlerini dolduran yaşları gidermek için kırpıştırdı.
• “Güvenin olmadığı yerde sevgi var olması imkansız.”
• Yrene gülümsüyordu. Gülümsemesi kahkahaya dönüştü. Hisleri içine sığmıyormuş şeklinde. Chaol o kahkahanın o güne dek işittiği en güzel ses bulunduğunu düşündü.
  Ve o anda, kumların üstünde uçarcasına at sürerlerken ve çöl rüzgarıyla yarışırlarken Yrene’in saçı başının arkasında kahverengi bir bayrak gibiydi…
  Chaol kim bilir ilk kez kendini uyanıkmış şeklinde hissetti.
  Ve bunun için oldukça minnettardı.

Şafak Kulesi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Şafak Kulesi, Sarah J. Maas’ın Cam Şato serisinin 6. kitabı diyebileceğimiz bir kitap. Ne ara kitap ne de devam kitabı, bence 5. kitabın 2. cildi şeklinde düşünmek daha mantıklı fakat 6. kitap olarka geçiyor. Bunu şu şekilde açıklayabilirim: 5. kitapla hem de fakat değişik bir yerde değişik kişiliklerle geçiyor. Serinin devamı için mühim karakterlere ve vakalara ev sahipliği yapıyor. Biliyorum bir çoğunuz 5. kitabın o müthiş sonundan sonrasında direkt 7. kitap olan Kül Krallığı’na adım atmak isteyeceksiniz fakat sakın yapmayın. Her kitapta yazarın yarattığı dünyanın -dünyaların- sır perdesi birazcık daha açılıyor, doğal bu kitapta da. Aslında bildiğimiz hatalar ve bilmediklerimiz gün yüzüne çıkıyor, bilhassa de son 100 sayfada. Zaten açıkçası kitabın yazılışı ve olayların geçmiş olduğu, daha ilkin bir tek adını duyduğumuz bu ülkenin seçimi kitabı okutsa da vaka bakımından Fırtınalar İmparatorluğu’ndan sonrasında oldukça sakin. Her kitapta olduğu şeklinde bir sürü yeni gelen ve hepsi de birbirinden iyi karakterler var. Kitap bittiğinde Kül Krallığı’na olan heyecanınız birazcık daha artıyor. Ayrıca kitapta asla bulunmayan Aelin’i bile bir halde daha oldukça seviyorsunuz. Chaol ise sevmediğiniz ya da yansız olduğunuz bir karakterse bile okuma şevkiniz kırılmasın. Bence kitap sizi sürükleyip gidecek ve geri planda kalan Nesryn’i de daha yakından tanıyacaksınız. Bu kitaba kadar daha oldukça bizim dünyamızdaki Batı kültürüyle eşdeğer özellikte olan krallık ve imparatorlukları okumuş olsak da bu kitapla yazar Doğu kültürüne de el atmış. Moğol, Arap ve Hint kültürünün etkilerini görebiliyorsunuz. Ve bence bu etnik çeşitlilik ve kültürel farklılıklar olarak okumayı oldukça keyiflendirmiş. Yazara bir kez daha fanatik kalmamı sağlamış oldu aslına bakarsan bu durum. Bunca karakter, kültür, din, millet, mekan, coğrafya iyi mi oluyor da karıştırılmıyor ve hepsi de oldukça orijinal durabiliyor bilemiyorum. Artık bilhassa 4. kitabından itibaren aslına bakarsan yazarın acemiliğini üstünden attığını görüyorduk, bu kitap da doğal kimseyi şaşırtmamalı. Bu seriyi ikinci okuyuşum olması durumunda vakaları tam hatırlayamamanın da getirmiş olduğu durumla gene son sayfaları heyecanla okudum. Tüm vakalara bambaşka bakış açılarıyla bambaşka bir yerden bakmak için bu kitabı ve dolayısıyla da serinin son 4 kitabı için bile olsa -ki başı da ortalamanın üstünde ve oldukça iyiydi-bu seriyi okuyun derim, tüm fantastikseverlere tavsiye ederim… (Sude Özer)

Spoiler ihtiva eder!!!!! Yan karakter ağzından yazıldı için, kitap da uzun olunca sıkılırım sandım fakat sıkılmadan okudum.
Chaol ve Nesryn hem Chaol’ un iyileşmesi için hemde orduya gereksinimleri olduğundan Cenup Kıtasındaki Kağan’ın yaşadı Antika Kent ine gidiyorlar. Baya mühim şeyler öğreniyorlar hem Şifacılar hakkın da hemde Fey kraliçe Maeve hakkında. Chaol ve şifacı Yrene güzel bir ikili oluyorlar. Prens Sartaq ile de Nesryn aralarında birşeyler oluyor. Tam herşey iyi derken kitap sonuna doğru Chaol sağlığına kavuşuyor diyoruz. Hop bir ayyuka çıkıyor Chaol ölümden dönüyor. Yrene yardımıyla kurtuluyor gene fakat karşılık olarak Yrene nin büyüsüne bağlı oldu için büyü kuvvetli oldu zamanlarda yürüyebileceğini öğreniyoruz bir tek sanırım yazar Chaol’un tamamen mutlu olmasını istemiyor. En azından Kağan bizimkilere bir ordu veriyor yola çıkıyorlar. (Haticee)

Sen kalk 500 sayfa süresince asla birşey olma, sonraki 200 sayfa ardı ardına kopsun. Hani ilk 500 sayfada değerlendirsem açıkçası serinin tüm kitaplarındaki baştan sona okuduğum aksiyonu arada bulasın Ama kitabı bitirdiğimde, sonunda o kısımların ne aşama lüzumlu olabileceğini göz ardı edemem. Kesinlikle olması gerektiği gibiydi. Aksi takdirde yeni karakterleri , yeni orduları, yeni ilişkileri bir sonraki kitap için kavramak mümkün olmazdı. Yavaş aşama kaydediyor , öyleki yedi gün sürdü 500 e gelmem fakat sonraki 200 sayfa yemeden içmeden okundu Ve işte orada, Serinin geçmiş karakterlerinden biri hakkında büyük bir sırrın ifşası var
.
Onun haricinde kendisini pekte sevmediğim Chaol, sonunda bu kitapta kendisini sevdirmeyi başarabildi zira adam tüm geçmiş yaşanmışlıklarıyla yüzleşti ve nihayet olması ihtiyaç duyulan şahıs bulunduğunu kabullendi.
.
Seriye oldukça mühim olacak 2 karakter daha eklendi . Biri Torre şifacısı Yrene ve bir diğeri Cenup Kıtası Kağanlığının prensi Sartaq. Bu iki karakteride oldukça sevdim Sartaq, Kağanın ruk binicilerinin komutanı . (Ruklar; bi çeşit Kartal şeklinde devasa kuşlar)
.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Konuyu seriyi okumayanlar için fazla açmadan anlatıcam. Adarlan Kralı’nın Kral Eli Chaol ve Adarlan Kraliyet Muhafız Yüzbaşısı Nesryn, Cenup kıtasına oldukça uzun bir seyahat yaparlar ve bu yolculuğun iki amacı vardır. 1. si Kağanı müttefikleri yapmış olup beraber savaşmak için ikna etmek. 2. ise Chaol un bir rahatsızlığı için şifa bulmak. Bundan dolayı malum en iyi şifacılar burada bulunan Torre şifacılarıdır.
.
Bu iki amaçlarına ulaşmak düşündükleri şeklinde kolay olmayacak bundan dolayı Kağan, yeni intihar eden kızı için yas tutmakta ve savaşın yargı sürdüğü yerlerden oldukça uzakta olması sebebiyle kendilerinin rahatlarını gereksiz yere bozmak niyetinde değildir. Öte taraftan Chaol için mucize yaratabilecek tek şifacı, malesef zamanında Adarlan Krallığının askerileri tarafınca anası öldürülen bir Adarlan düşmanı olan Yrene’dir. Yrene, şifa arayan kişinin kim bulunduğunu öğrendiğinde kesinlikle bu işi yapmayı kabul etmez.
.
Nesryn ve Chaol, Krallıklarından bu kadar uzaklıkta bi başlarına, hor görüldükleri bu yerde amaçlarına ulaşabilecekler mi? Okuyup öğreniyoruz
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
.
Kitap bir yerden sonrasında Chaol – Yrene bölümleri ile Nesryn – Sartaq bölümleri şeklinde ayrılıyor. Her iki tarafta aynı seviyede ilerleyen öykü, bir yerde birleşiyor ve son sayfa yazar, dişimin kovuğuna yetmeyecek bir sürpriz ile Ailen’den 1 sayfalık bir bölüm yazarak kitabı bitiriyor Yalnız serinin gelecek son kitabının efsane olacağı o denli çok açık ki sabırsızlıkla umuyorum (Elif Özkan)

Şafak Kulesi PDF indirme linki var mı?

Sarah J. Maas – Şafak Kulesi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Şafak Kulesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sarah J. Maas Kimdir?

Sarah Janet Maas (5 Mart 1986 doğumlu) New York Times ve USA Today’in en oldukça satan Amerikalı düşlem yazarı. İlk romanı Throne of Glass, Bloomsbury tarafınca 2012’de gösterildi.

Sarah J. Maas Kitapları – Eserleri

• Dikenler ve Güller Sarayı
• Sis ve Hiddet Sarayı
• Cam Şato
• Kanatlar ve Küller Sarayı
• Karanlık Taç
• Ateşin Varisi
• Gölgeler Kraliçesi
• Buz ve Yıldızışığı Sarayı
• Fırtınalar İmparatorluğu
• Gümüş Alevler Sarayı
• Şafak Kulesi
• Hilal Kent – Toprak ve Kan Hanesi
• Kül Krallığı
• Suikastçının Hançeri
• Catwoman-Ruhçalan
• House of Sky and Breath

Sarah J. Maas Alıntıları – Sözleri

• Korkularımı ve acılarımı derinlere gömeyim derken günbegün boğulmuş,yavaş yavaş ölmüştüm. (Kanatlar ve Küller Sarayı)
• “Duymak ve görmek değişik şeylerdir.” (Kanatlar ve Küller Sarayı)
• Bedeninin bir bez bebek şeklinde dikiş yerlerinden kopup döküleceği hissine tutuldu (Ateşin Varisi)
• Sığmadın. Seni tıktıkları kalıba. İçine doğduğun ve yürümeye zorlandığın yola. Denedin fakat gene de sığmadın, sığamadın. Derken, yol değişti. (Kanatlar ve Küller Sarayı)
• “Ve bugünden itibaren hep yanında olmak isterim.Sen nereye gidersen ben de oraya geleceğim. Cehenneme bile gitsen geleceğim, sen neredeysen olmak istediğim yer orası sonsuza kadar.” (Suikastçının Hançeri)
• “Yolun sonundayız. Hayır… Bir sonraki yolun başındayız…” (Gölgeler Kraliçesi)
• “Acıya katlanmayı öğrenirsen ne olursa olsun ayakta kalabilirsin. Bazı insanoğlu acılarına sarılmayı öğrenir… acılarını sevmeyi. Bazıları acılarını kederle boğarak ya da unutarak katlanır. Kimi acısını öfkeye dönüştürür.” (Suikastçının Hançeri)
• Sevdiğin insanoğlu sana karşı kullanılacak silahlardır. (Ateşin Varisi)
• Aşk, merhem olmasıyla birlikte, zehir de olabiliyordu. (Sis ve Hiddet Sarayı)
• Ivy, boğuk fakat net bir sesle, “Bu geriye sekiz canın kalmış olduğu anlamına mı geliyor”? diye sordu. (Catwoman-Ruhçalan)
• “Demek buradasın. Seni arıyordum.” (Dikenler ve Güller Sarayı)
• ” Bu zor, “dedi dokumacı bakışlarını gözlerimden ayırmadan, “ve canımı yakıyor, fakat duracak olsaydım, bu tezgahın ya da bu çarkın susmasına izin verecek olsaydım… “Sonunda bakışlarını benden alıp duvar halısına çevirdi. “Boşlukta parlayan bir Umut olmazdı.” (Buz ve Yıldızışığı Sarayı)
• “Savaş onay gören cinayettir. Hangi tarafta olursan ol.” (Fırtınalar İmparatorluğu)
• Genç kraliçe neşeli bir kahkaha atıp kollarını Chaol’un boynuna doladı. Chaol da Aelin’i kucakladı. “Biliyordum. Başaracağını biliyordum.”
  Chaol “Tek başıma başarmadım,” dedi. Aelin’i bırakarak kolunu arkasına uzattı. Orada, bir eli madalyonun üstünde, dikildiğini bilmiş olduğu hanıma doğru. (Kül Krallığı)
• Değişime alışmak vakit alır. (Gölgeler Kraliçesi)
• “Askerlerin harap görünüyor.”
  “Onlar hep öyle görünürler. Ne kadar iç güzellikleri kadar dışlarına da odaklanmalarını sağlamaya çalışsam da… erkekleri bilirsin işte.” (Fırtınalar İmparatorluğu)
• “Sen bende yaşama isteği uyandırıyorsun Aelin Galathynius,” dedi. “Var olma değil, yaşama isteği.” Aelin’m yanağını avucuna aldı. Sonra sakinleşmek için bir nefes alıp son üç gün süresince söyleyeceği her kelimenin üstüne düşünmüş şeklinde konuşmaya başladı. “Yüzyıllar boyunca dünyayı dolaştım, imparatorluklardan çorak topraklara kadar her yeri gezdim. Asla belli bir yere yerleşmedim. Hiç durmadım. Bir an ol­ sun. Hep ufka bakıyordum. Hep bir sonraki okyanusun, bir sonra­ ki dağın ardında beni neyin beklediğini merak ediyordum. Fakat sanırım… sanırım tüm o zaman, tüm o yüzyıllar boyunca sadece seni bekliyormuşum.” (Gölgeler Kraliçesi)
• “Aşk, aşırıya kaçarsa, zehire dönüşebilir.” (Sis ve Hiddet Sarayı)
• Bundan dolayı biz aynı madalyonun iki yüzüyüz (Catwoman-Ruhçalan)
• “Güvenin olmadığı yerde sevgi var olması imkansız.” (Şafak Kulesi)