Eğitim

Şebek Romanı – Ayşe Şasa Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şebek Romanı – Ayşe Şasa Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şebek Romanı kimin eseri? Şebek Romanı kitabının yazarı kimdir? Şebek Romanı konusu ve anafikri nedir? Şebek Romanı kitabı ne konu alıyor? Şebek Romanı PDF indirme linki var mı? Şebek Romanı kitabının yazarı Ayşe Şasa kimdir? İşte Şebek Romanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Ayşe Şasa

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9789752635180

Sayfa Sayısı: 112


Şebek Romanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Anlam yitirilmesine uğramış, sertlik dolu ultra-çağıl bir ortamda, anane, kendine özgü rahatlık ve dinginliğe hangi şekilde yol bulur?

İnsanlığa, en karanlık, en çetin şartlarda yaşama gücü veren, ne türden bir derinliktir?

Bir bilimkurgu parodisi olan “Şebek Romanı” bilimkurgu, gülmece, tasavvuf benzer biçimde üç öğeyi bir araya getiren bir uzun öykü.


Şebek Romanı Alıntıları – Sözleri

  • “Hiç kimsenin kimseyi düşünmediği, her insanın selamı ve teşekkürü çoktan unutmuş olduğu bir dünyada, şükürsüz, duvar yüzlü, yitik insanlara karşılıksız iyilikte bulunmak, hayırda kendi kendiyle yarışmak, ona ayrı bir zevk veriyordu.”
  • “Aşk zor olsa gerek” dedi Manyak Arşimed. “Ama aşktan başka da yol ve mânâ yoktur. Âlemde tek anlam aşk…”
  • Her gün tekrardan okumuş olduğu önsözdü bu…
    “Allah’ım, Sana hakkıyla hamd etmekten aciz bulunuyorum, bu halim Sana malûm…”
  • “Âlemde kargaşa görüntüsü canlı tutulacak ki birileri işlerini yürütecek.”
  • ‘zamandan “kadim” sökülüyor, “mucize ruhu” iğnelerle çıkarılıyor, “vahiy diriliği” çekiliyor; insan, eşyada ruhsuz bir kımıldama olmaya mahkum oluyor.
  • Hiç kimsenin kimseyi düşünmediği, her insanın selamı ve teşekkürü çoktan unutmuş olduğu bir dünyada, şükürsüz, duvar yüzlü, yitik insanlara karşılıksız iyilikte bulunmak, hayırda kendi kendiyle yarışmak, ona ayrı bir zevk veriyordu.
  • Kıyamet günü, Yaratıcı’ya anlamlı ve onurlu bir hikâye anlatabilmeliyim.
  • ‘anlam yitirilmesine uğramış, sertlik dolu ultra-çağıl bir ortamda, anane, kendine özgü rahatlık ve dinginliğe hangi şekilde yol bulur?
    insanlığa, en karanlık, en çetin şartlarda yaşama gücü veren, ne türden bir derinliktir?
  • ‘gönül ehlinin elinde yontulmayacak taş var mı?


Şebek Romanı İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitap bilim kurgu gülmece ve tasavvuf içeren bir roman olarak tanımlanıyor. Ben ona gerçekleri gurgusal bir distopya içinde, geleceğin insanını mizahşör bir anlatımla tanımlayan, kurtuluş reçetesini de kurgu içine sıkıştıran bir roman diyorum.
Kitap bir senarist elinden çıkmış olduğu için bölümler sanki sahne sahne aşama kaydediyor havası veriyor. Bu da Kitap bir güzellik katıyor. Gelecek iyi mi gelecek? Şebekleşen, haz almadan yayamayan, teknoloji bağımlısı eğlence insanı mı ortaya çıkacak? Yoksa düşündüğümüzün daha beteri yada daha iyisi mi? Bilmiyoruz. Ama gelecek için en azından düşünebiliriz. Kafa yorabiliriz. Kitaplardan dünyayı olan şeyleri tanıyabiliriz. Fevkalade! Okuyalım okutalım. Oldukca iyi. (N. E. A.)

Futuristik bilim-kurgu romanı. 2004’te yazılmış fakat bugün bu romandaki kurgu {hiç de} uzak değil. İçimizde yaşadığımız teknoloji odaklı nicel dünyanın geldiği ve gittiği yer insanı yaratılmışların en değerlisinden çıkartıp bir metaya dönüştürüyor. Ayşe Şasa bunu süper ötesi bir kurguyla betimlemiş ki, bu uzun öykünün içine dalıyorsunuz. (Ali Özerdem)

Ey kendini şebek sanan insan kardeş ! Sen şebek değilsin. Adem Aleyhisselam’dan geldin. Adem’in de bir Yaratıcısı var.”
Herkese Merhaba
Ayşe Şasa’nın “Bir Ruh Macerası” kitabını okuduktan sonrasında öteki kitaplarını da okumaya karar verdim. Farklı kalemiyle oldukca güzel kitapları bizlere emanet etmiş. Umarım kıymeti anlaşılır. Yazarı rahmet ve saygıyla anıyorum.
Bilim kurgu tarzında yazılan öyküde tarih 2075’i gösteriyor. İnsanoğlunun maymundan geldiğine karşı çıkarak alemi tek sahibi Allah’ın yarattığını hatırlatıyor. Bizlere sunulan geleceğin duygulardan yoksun, emirlere sorgulamadan itaat eden, para ve güce dayalı teknolojik varlığa dönüştüğüne değiniyor.
Teknolojiye bağımlılık arttıkça insanı iyi mi ruhsuzlaştırdığı gözler önüne seriyor.
Insanı insan icra eden ruh, kalp ve vicdanın ölmeye başladığını, algıların değişmesiyle insanoğlunun kafeste yaşayan canlılar haline geldiğimizi öyküyle oldukca güzel anlatmış. Kendinize gelmek, önceliklerinizi anımsamak istiyorsanız kitabı tavsiye ederim.
“Gezginci bir süre daha göstericiden yansıyan telaşlı koşuşmaları ve kulak tırmalayıcı gürültüleri izledi, sonrasında ilgisi azalmaya başladı… ‘Neden lüzum görürler tüm bu oyunlara?’ ‘Âlemde kargaşa görüntüsü canlı tutulacak ki birileri işlerini yürütecek’… ”
“Hiç kimsenin kimseyi düşünmediği, her insanın selamı ve teşekkürü çoktan unutmuş olduğu bir dünyada, şükürsüz, duvar yüzlü, yitik insanlara karşılıksız iyilikte bulunmak, hayırda kendi kendiyle yarışmak, ona ayrı bir zevk veriyordu.” (Kitapokuranne)


Şebek Romanı PDF indirme linki var mı?


Ayşe Şasa – Şebek Romanı kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Şebek Romanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ayşe Şasa Kimdir?

1941 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. 1960’ta Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nden mezun oldu. 1963-1965 yılları aralığında Robert Kolej’in İdari Bilimler Kısmı’ne devam etti. 1963’ten başlayarak Türk sinemasında senaristlik yapmış oldu. Murat’ın Türküsü, Ah Güzel İstanbul, Utanç ve Gramofon Avrat benzer biçimde filmlere imza attı. 1993’te sinemayla ilgili denemelerini Yeşilçam Günlüğü adıyla yayınladı. Şubat 2003 tarihinde de Delilik Ülkesinden Notlar isminde eseri gösterildi.

Geçirdiği hastalık sonucu ilkin kemoterapi gören sonrasında zatürre teşhisi konulmuş olan senarist Ayşe Şasa 73 yaşlarında yaşamını yitirdi Sahrayıcedit Mezarlığı’na defnedildi.


Ayşe Şasa Kitapları – Eserleri

  • Bir Ruh Macerası
  • Delilik Ülkesinden Notlar
  • Şebek Romanı
  • Yeşilçam Günlüğü
  • Hayret Perdesini Temaşa


Ayşe Şasa Alıntıları – Sözleri

  • “Mucizeler bir kere başladı mı bitmek bilmez!” (Bir Ruh Macerası)
  • Hiç kimsenin kimseyi düşünmediği, her insanın selamı ve teşekkürü çoktan unutmuş olduğu bir dünyada, şükürsüz, duvar yüzlü, yitik insanlara karşılıksız iyilikte bulunmak, hayırda kendi kendiyle yarışmak, ona ayrı bir zevk veriyordu. (Şebek Romanı)
  • Para, mevki, şöhret… Modern toplumda insanoğlu bu putların yaymış olduğu sihir alanına sokulabildiği, bu putlara yakın olabildiği oranda başarı göstermiş sayılıyor.
    Bu başarı anlayışı insanoğlunun aslolan varoluş gerçeği açısından da bakıldığında oldukça hazin ve sefil bir görünüm arz ediyor.
    Bizim geleneksel uygarlık anlayışımızda insanı eşref-i mahlûkât icra eden, üstün ve kıymetli icra eden putlardan arınmış olmaktır. (Hayret Perdesini Temaşa)
  • “İnsanlar uykudadır, öldüklerinde uyanırlar” Dolayısıyla ‘ölmeden ilkin ölünüz’…
    Buradaki ‘ölmeden ilkin ölünüz’ ibaresi, seküler kafalara söylendiği vakit, derhal bunu yanlış anlıyorlar. Dünyevî kafalar, ölüm kelimesini bir yok olma, bir uyuşma, bir kaybolma olarak algılıyorlar. Halbuki dini muhteva içinde ölüm, aslolan hayattır. Hayy sıfatı… Hz. Allah’ın yaşam sıfatı…şu demek oluyor ki Hayy sıfatıyla sıfatlanmak… Sathi bir yaşamın ölmesi, onun yerine deruni bir yaşamın başlangıcı… Kuru mantığın ölüp kalbî idrakin, şu demek oluyor ki tüm meleklerle eşyayı algı etmenin canlanması… Bu, sonsuz yaşamın başlangıcı oluyor. Yani iki dünyada da Hayy olmak, diri olmak. (Delilik Ülkesinden Notlar)
  • Bir dönem evvel samimi bir dini yaşam yaşayan kimselerin torunları, Allah isminden habersiz yetişiyor. (Bir Ruh Macerası)
  • Anton yıldızlara bakarken büyüleniyor, heyecana kapılıyorumuş. Her geçen gün göğü ve ondaki vakaları daha anlamlı, daha harikulade buluyormuş. Bir gün Anton, izlediği bir TV programında Kâbe’nin ve onu tavaf edenlerin görüntüsüyle karşılaşmış, şaşkınlıklar içinde haykırmış: “işte yıldızların hareketi, semadaki anlam… İşte çokluktaki birlik.” (Delilik Ülkesinden Notlar)
  • Kıyamet günü, Yaratıcı’ya anlamlı ve onurlu bir hikâye anlatabilmeliyim. (Şebek Romanı)
  • Cehennemdeyken bile aden rüyası görebi­ liriz. Bu da Allah’ın rahman ve rahim adının bir delili. (Yeşilçam Günlüğü)
  • – “Ortalama Türk filmini şekillendiren iki unsur vardır.
    Bir tarafta hep potansiyel, örtük bir yerellik, bir yanda hep pişmemiş ve sözde bir modernlik. Bu iki karşıt eğimin, zıt kutuplardan oluşan baskısı, Türk sinemasının veriminde karmaşık bir rol oynar…” (Yeşilçam Günlüğü)
  • Düşünüyorum… Çocuklarına, âlemin neye dair bulunduğunu, nereden gelip nereye gittiğini bildirmekten aciz bir dünyada esenliğin, mutluluğun, bilginin, anlamın bir katresinden söz edilebilir mi?
    Yüce, aşkın değerlerin varlığına, hakikate sırt çevirmiş hümanist kültür, çağıl insanoğlunun kulağına, kendisinin âlemin merkezi bulunduğunu fısıldamış, ona ilahlığını beyan etmiş; zuhur eden büyüklük hezeyanının ağırlığına dayanamayan insanoğlu, tüm dengesini yitirerek, bu kez iki adımda bir küçüklük hezeyanlarının, mikromaninin girdabına yakalanmaya yüz tutmuştur. Modern yalanının bedelidir bu. (Delilik Ülkesinden Notlar)
  • Ben sırtımı inancıma dayamış biriyim.
    Bu inanç beni çoğaltıyor, çoğaltıyor, çoğaltıyor. Düşünmeyen, düşünemeyen Seküler adına da düşünmek sorumluluğu, bu ağır yük, geçirdiğin bunca şeye karşın beni ürkütmüyor…
    İnanca bağlandığımdan beri vakit ve mekan terimi değişti… Her ikisi de sonsuza uzanıyor. Bir de yakarma insanı arıtıyor, güçlendiriyor, devamlı ek enerji sağlıyor… (Hayret Perdesini Temaşa)
  • Şer benzer biçimde görünen şeylerde, bilemeyeceğimiz birçok hayırlar var. (Delilik Ülkesinden Notlar)
  • İçerde hakkaten bir aden var, insanoğlunun kalbinde… (Bir Ruh Macerası)
  • Hal erenler halidir
    Yol erenler yoludur
    Gafil olman sofiler
    Degen üstad koludur (Yeşilçam Günlüğü)
  • ‘anlam yitirilmesine uğramış, sertlik dolu ultra-çağıl bir ortamda, anane, kendine özgü rahatlık ve dinginliğe hangi şekilde yol bulur?
    insanlığa, en karanlık, en çetin şartlarda yaşama gücü veren, ne türden bir derinliktir? (Şebek Romanı)
  • Şer benzer biçimde görünen şeylerde, bilemeyeceğimiz birçok hayırlar var. (Delilik Ülkesinden Notlar)
  • Batı yalanla yaşar, Doğu doğruların üstünde uyur (S.Hüseyin Nasr) (Yeşilçam Günlüğü)
  • ‘zamandan “kadim” sökülüyor, “mucize ruhu” iğnelerle çıkarılıyor, “vahiy diriliği” çekiliyor; insan, eşyada ruhsuz bir kımıldama olmaya mahkum oluyor. (Şebek Romanı)
  • Kıyamet günü, Yaratıcı’ya anlamlı ve onurlu bir hikâye anlatabilmeliyim. Anlam ve onur. Tüm savaşım bu ikisini, cinnet anlarımda bile korumak için çaba sarfetmek. (Delilik Ülkesinden Notlar)
  • ‘gönül ehlinin elinde yontulmayacak taş var mı? (Şebek Romanı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş