Eğitim

Sığınak – K. A. Tucker Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sığınak – K. A. Tucker Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sığınak kimin eseri? Sığınak kitabının yazarı kimdir? Sığınak konusu ve anafikri nedir? Sığınak kitabı ne konu alıyor? Sığınak PDF indirme linki var mı? Sığınak kitabının yazarı K. A. Tucker kimdir? İşte Sığınak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: K. A. Tucker

Çevirmen: İnci Nazlı

Orijinal Adı: Asylum

Yayın Evi: Yabancı Yayınları

İSBN: 97866055016753

Sayfa Sayısı: 288


Sığınak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Dozunda macera ve aşkın iç içe geçtiği, koltuğunuzun ucunda okuyacağınız sürükleyici bir roman.” – Shelly Crane, New York Times ve USA Today çoksatan romanı Wide Awake’ın yazarı

“Bu seriye tek kelimeyle bayılıyorum!” – Ramblings of a Book Junkie

Sofie’nin kışlık sığınağında daha ne kadar kalacağı belli olmayan Evangeline kendi durumuyla barışmaya çalışıyordu: laneti hâlâ sürüyordu. Şimdi ise iki bin yaşındaki bir vampir peşine düşmüştü ve aşka düştüğü çocuk onu öldürmeye çalışıyordu. Ayrıca her insanın ölüsünü dirisine tercih etmiş olduğu Max ve Forerolarla kilitli kalmıştı. İşler pek de iyiye gitmiyordu…

Bu esnada Manhattan’da işler daha da karışıktı; New York şehri vampir sığınağı duvarları haricinde, gözcüler ve cadılar yavaş yavaş bir muharebeye doğru sürüklenirken, Sofie kana susamış ve mahsur kalmış kırk kadar Ratheus vampirini sakinleştirmeye ve umutsuz haldeki Viggo’nun Evangeline’in arkadaşını öldürmesine engel olmaya çalışıyordu.

Tüm bu karmaşa içinde Evangelin ve Caden için ümit var mıydı? Sofie düşman güçleri denetim altında dokunabilecek miydi? Dünyanın kaderi öncesinden belirlenmiş miydi?


Sığınak Alıntıları – Sözleri


    Sığınak İncelemesi – Kişisel Yorumlar

    Ve serimin 2. Kitabı “Sığınak” bitti sadece yeni yorumlayabiliyorum.
    İlk kitabı “Lanetli” efsane bir yerde bitmişti. Evangeline paralel dünyalar arası yolculuğu esnasında oradaki 4 vampir dostunu (biri deli benzer biçimde aşka düştüğü Caden) kendi yaşamına getirmek isterken, büyü gene ters tepmiş ve 700 senedir insan kanı görmemiş 100 civarı gözü dönmüş vampirle beraber evin bahçesinde bulmuştu kendini.
    Sevdiği Caden de kana karşı koyamayıp ona saldırmaya kalkınca, Cadı Sofi Evangeline’yi korumak için onu fazlaca uzak da karların içinde bir dağ kulübesine ışınlar.
    Ve ikinci kitabımız da buradan devam eder 🙂
    Evangeline sevilmiş olduğu ve onu ölümüne sakınan devasa vampirköpeği Max, eski evlerinde uşak olarak bilmiş olduğu Leo, Anne Babası katledilen Julian ve onun kız kardeşi ile o dağ kulübesinde yaşamaya adım atar zira nalet hala devam ediyordur.
    Evangeline’nın yaşamı tehlikede. 2000 bin yaşlarında iki vampir ardında, kuvvetli başka bir cadı ardında… Saklanmak zorunda…
    Manhattan da ise işler iyice karıştı. Vampir ve Cadılardan nefret eden Gözcüler her yerde ve hücum için hazırlık yapıyorlar. Diğer yanda Cadı Sofi evinin bahçesinde mahsur kalmış kana susamış Vampirleri sakinleştirmek zorunda. Kızkardeşi hala lahitin içinde mahsur, onu kurtarmak için doğru büyüyü bulması gerek.
    Bu kitap da ilave değişik türlerde dahil oldu 🙂
    Yazarın hayal gücü süper, kitaplar fazlaca akıcı.
    Hafta sonu bir gece de bitirdim kitabı, elimden bırakamadım.
    Bu tür sevenler kitabı kesinlikle fazlaca beğenecekler 🙂
    3. Kitabına başladım ve oda bitmek suretiyle…
    Fantastik severler kesinlikle tavsiye ediyorum… (Sevgi Sertel)

    Bu seriye hevesle başlamış, ilk kitabı da fazlaca sevmiştim fakat 2. kitap keyif vermedi. Yani vampirler var fakat vampir tehlikesini yeterince hissettirmiyor. Kitap yalnız Sofie karakterinden anlatılsa sanki daha iyi olurdu benzer biçimde geliyor bana. Sevemedim bu basamağı. Seriye devam eder miyim, kararsızım hemen hemen. (angelsbooks)

    İki karakterin bakış açısından okuduğum bu kitap ilki kadar sarmadı. Sona gelene kadar adrenalin fazlaca düşüktü. Devamını merakla beklemesem de zorunlu okuyacağım için derhal başlıyorum. (Sage Taylors)


    Sığınak PDF indirme linki var mı?


    K. A. Tucker – Sığınak kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Sığınak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

    Kitabın Yazarı K. A. Tucker Kimdir?

    K.A. Tucker ilk kitabını, okumuş olduğu ilkokuldaki kütüphaneci ile bir kutu pastel boyanın yardımıyla yayınladı. Kitaplara doyamayan ve fantezilerden genç kız kitaplarına kadar her şeyi ayırt etmeden okumuş olduğu için de tek bir tarza kesinlikle bağlı kalmayan bir okuyucu. Kocası, iki dünyalar güzeli kızı ve birçok dört ayaklı yaratıkla beraber Toronto’nun dışındaki hoş ve küçük bir kasabada yaşıyor.


    K. A. Tucker Kitapları – Eserleri

    • On Minik Nefes
    • Lanetli
    • Bir Minik Yalan
    • Dört Kısacık Saniye
    • Sığınak
    • Sadakat
    • Anomali


    K. A. Tucker Alıntıları – Sözleri

    • Bir kadının Cain’le beraber düşeceği derinliklerin dipsiz olduğuna inanmaya başladım. Sonsuz derinlikte, karanlık bir kuyu; çıkmak için bir merdiveni yok, dibe vurduğunda koruyacak bir minder yok. Bir güvenlik ağı yok. Kaçış yok (Dört Kısacık Saniye)
    • “Uyuşukluk halini niçin hissizlik olarak tanım ettiklerini hiçbir vakit anlamamışımdır. Bana gore, uyuşuklukta kesinlikle bir his vardı fakat tanım edilebilecek türden değildi. Denilebilecek tek şey yanlışlık var benzer biçimde hissedildiğiydi.” (Lanetli)
    • “Take ten tiny breaths. Seize them. Feel them. Love them.” (On Minik Nefes)
    • Hayatın onlara sunmuş olduğu her şeyi kaçırabilirler; zira acımasız ve zalim bazı ne­denler yüzünden, çocukken ölmemek diye bir şey yok. (Bir Minik Yalan)
    • Minik evlatların kalbimi saran o koruyucu buz tabakasını geçici olarak eritme gücü vardı. (On Minik Nefes)
    • Ve o yüzden Cain’in gözümdeki kıymeti azalmış değil. Aslinda, bundan dolayı onu eskisinden daha fazlaca sevebilirdim; doğal onu şu anda sevdiğimden daha fazlaca sevmek mümkünse. Şimdi yalnız, eşit derecede iğrenç birer geçmişi olan fakat iyi bir gelecekten ümitli, iki iyi insanız. Ve sanırım, bu geleceği birbirimizde bulduk. (Dört Kısacık Saniye)
    • Eğer ben, ben olmasaydım bu meseleyi fazlaca kafama tak-mayabilirdim. Ama ben, benim. Ve Charlie, kendisi hakkında hâlâ bana tek kelime söylemiş değil. Hatta tüm tarihçemi onun önüne sermiş olmama karşın. (Dört Kısacık Saniye)
    • “Gün gelecek her şey daha iyi olacak. Seni esir eden bu nefretten kurtulacaksın.
      Özgür kalacaksın. Affetmeyi öğreneceksin.” (On Minik Nefes)
    • Ve farkına bile varmadan âşık olduğum bir insanın… hasretini çekiyorum. (Dört Kısacık Saniye)
    • Alıp başımı gidiyorum.
      Uzaklaşıyorum seslerden, bağırışlardan, hüsranlardan.
      Uzaklaşıyorum hilelerimden, hatalarımdan, pişmanlıklarımdan.
      Olmam ihtiyaç duyulan her şeyden ve olamayacağım her şeyden uzaklaşıyorum.
      Bu sebeple bunların hepsi bir yalan. (Bir Minik Yalan)
    • “Acının sınırı yoktur.” (On Minik Nefes)
    • İşte şimdi burada yaşıyorum. Onun olmadığı bir yaşamı yaşamak istemediğim kadının, içinde benim olmadığım bir yaşamı yaşamasını sessiz bir şekilde seyrediyorum. (Dört Kısacık Saniye)
    • Mahvolmuş ruhumu tedavi etmek için hiçbir şey yapamadım. (On Minik Nefes)
    • Neden Sam? Neden bana bu tarz şeyleri yapıyorsun? Senelerce Sam’e karşı minnettarlık ve sadakat besledim. Ama şimdi… buruk bir acıdan başka bir şey hissetmiyorum. Başka seçeneğim yok. (Dört Kısacık Saniye)
    • “Normal, sıkıcıdır.” (Bir Minik Yalan)
    • “Hayatta kimi zaman bir karar verirsin ve sonrasında kendini, o sonucu sorgularken bulursun. Sık sık olur. Tam olarak pişman değilsindir. Muhtemelen doğru seçimi yaptığını biliyorsundur ve muhtemelen de iyi yapmışsındır. Ama ne halt ederek ve ne düşünerek öyleki yaptığını merak eder durursun.” (Bir Minik Yalan)
    • Fakat ben Nate’i, komşunun yetersiz beslenen kurtlu oğlu olduğu günlerden beri tanıyorum. Onun yaşlarında bir çocuğun sokakta olmaması ihtiyaç duyulan saatlerde, South Central2 caddelerinde gece gece tek başına dolaşırdı. Uyuşturucu müptelası annesinin taleplerini vaktinde yerine getirmediğinde yanaklarında şekillenen koyu morlukları gördüm. Bir hafta süresince küflü bir somun ekmekten başka bir şey yemediğinde kaburgalarının iyi mi bulunduğunu gördüm. Onun, gidip ufak bir paket kokain bulup gelirse onu fazlaca seveceğini söyleyen annesinin niçin onu gene de sevmediğini düşünerek aklı karışmış vaziyette arka verandada otururken döktüğü gözyaşlarını gördüm. On üç yıldan beri Nate, benim hayatımın durağan(durgun) bir elemanı. (Dört Kısacık Saniye)
    • Kader fikrinden nefret ederim; zira ona inanırsam varacağım yerin doğduğum saniyede belli olduğuna inanmam gerekir ve onu denetim edebileceğimi düşünmek salaklık olur. Aniden geri çekiliyor. Başını yana eğip yatağın kıyısına oturuyor (Dört Kısacık Saniye)
    • “Beni ufaklıklara çeken şeyde müthiş bir sadelik var. Belki bulaşıcı kıkırdamaları ve çekingen kucaklamaları. Belki zalimce dürüst olmaları. ” (Bir Minik Yalan)
    • “Keder ve kaybın kendisini yine ve yine sonsuza dek yineleyeceğini bilerek biriyle yakınlaşmak fazlaca acı verici bir hal alıyor.” (Lanetli)

    YORUMLAR

    YORUM YAZ!

    Yorum Ekle



    [

    İlgili Makaleler

    Başa dön tuşu
    Oto Aksesuar toptan çakmak
    Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş