Kitap Künyesi

Yazar: Çağrı Dörter

Editör: Hasret Küskü

Tasarımcı: Devrim Yalkut

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786254412226

Sayfa Sayısı: 296

Sezginin Sonsuzluğu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ve…

Ezeli-ebedi gizemi çözenlerin dilinde sonsuza dek yankılanacak o iki kelime:

“Çok garip…”

Binlerce yıl süresince insan Hakikat’i aramıştır. Kutsal yolların izini sürmüş ve büyük cevabın peşine düşmüştür. Peki, bugünün çağıl dünyasında bu yollar yitik mıdır? Değilse iyi mi bulunabilir?

“Hakikat Öğretisi” nedir?

Hz. İsa’nın yitik 15 yılının sırrı nedir?

Kutsal Meryem aslına bakarsak kimdir?

Hıristiyanlık sonrasında kimler tarafınca, iyi mi tekrardan dizayn edilmiştir?

Hz. Muhammed’in yaşamı neyin sembolüdür?

İslam dini hurafelere ne şekilde gömülmüştür?

İslam’ın aslı iyi mi bulunabilir?

Mesih’in gerçek anlamı nedir, ne süre ve iyi mi gelir?

İnsanın ve varoluşun sırrı nedir?

25 yılı aşkın bir içsel yolculuğun açığa çıkardığı Sezginin Sonsuzluğu, İslam Tasavvuf Geleneği’nden Hıristiyan ve Musevi Mistisizmi’ne uzanan ruhsal bir serüveni konu alıyor. İsa, Muhammed ve Mesih Makamları’nın anlamlarını açan kitap, okuru bambaşka bir âleme çekerken, onu sonsuzluğun içinde aramış olduğu cevapla buluşmaya çağrı ediyor.

Sezginin Sonsuzluğu Alıntıları – Sözleri

• Eğer sağ çıkarsan, bu gece yaşanacakların sırrı doğrusu sonsuza dek aramızda duracak. Diğer kısmı aslına bakarsanız istemesen de sızar küpünden.Yaşamını, aklını ve ruhunu teslim edeceğin o noktaya vardığında, eğer o alevden gömleği giyebilecek kadar aşktan gözün dönmüşse, o andan öleceksin. Senden geriye hiçbir şey kalmayacak. Hiçbir şey! Sadece bedeninin kalbi atacak, fakat sen onunla beraber dahi olmayacaksın. O kalp durabilir de, bunu asla bilmeyeceksin. Bunu yapabilirsen, doğrusu kendi ölümüne atlayabilirsen, sırların sırrıyla bir olacaksın. Açılacaklar açılacak. Ve geri dönsen dahi, bundan sonrasında dağların, taşların kaldıramayacağı ve bir tek insana teklif edilen o sırrın yüküyle yaşayacaksın. Anlıyor musun?
• Artık yere inme zaman…
  Artık topraklanma vakti…
  Artık giysisine bürünme ve döndüğün aleme katılma vakti…
• “O duvarı niçin koyduk oraya, şimdi bildim… Tatlı suyla tuzlu suyu niçin ayırdık, şimdi bildim… Neden var tüm dolambaçlı görünen yollar, şimdi bildim…”
  “Hayırlı olsun, aşikar kılınanlar…”
• Kuran sayfalarındaki Hakikat’ in sende, anlayışında, insanda dirildiğini unuttun. Hakiki mabedin sadece insanda kurulabileceğini, Allah’ ın da o temiz ve saf ruha, doğrusu sadece o gerçek mabede teşrif edeceğini unuttun. Kendine ihanet ettin.
• “İçinde hakkaniyet,vicdan,sevgi ve şefkat uyanmamışsa,neye yarıyor ibadetin?”
• Her şey tek bir Varlık’ın mertebeleri ve o mertebeler arasındaki ilişkilerden oluşuyorsa ve insanoğlunun gönlü bu alemde O’nu alabilecek biricik mekansa, o süre vahiy nereden gelir, nereye gider?
• Aradan günler geçti…
  O günler süresince ellerine,bedenine, ağaçlara baktı, yeni doğan bir bebeğin hayretiyle…
  Nefes alıp vermek iyi mi bir mucizeydi!
• Bir andan, sonsuzluk içinde bir kıpırdanma oldu. Belirli bir noktaya doğru ağır ağır bir çekilme. Her yer kararmış oldu. Bir mekan hissi gelmişti üzerine. Mekan neydi ki? Mekan…
  Ağır ağır açtı gözkapaklarını.
  “Sen” dedi. “Evet, ben… Hoş geldin…”
• ‘İnsan, insan ‘ derler idi, insan nedir, şimdi bildin. ‘Bir yük koyduk’ derler idi. O yük nedir, şimdi gördün.
  Bir yük ki…
  Ancak ona delice aşık olanların taşıyabileceği…
  Bir rüya ki…
  Baştan sona mukaddes…
  Bir Hakikat ki…
  Ne dile gelir ne de tanım edilebilir…
• Kudret sınırsızlığa ulaştığında, ‘gerçeklik zemini’de, ‘referans noktası’da hayal olur.
  Bin seneler geçti…
  Bundan çıkış var mı?
  Yüz bin seneler geçti…
  Zaman sonsuzluğa ulaştığında, sonsuz paradoksla uzlaşma yolunu da bulur.
  Nasıl?
  Milyon seneler geçti…
  Zannediş…
  Ve her şey, sonsuz dansına devam etti.
  Zannediş…

Sezginin Sonsuzluğu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Asi Peygamberler ve Sezginin Sonsuzluğu birbirinin devamı iki kitap.Dinleri tasavvuf yaklaşımıyla ele alıyor. Peygamberlerin hayatları ve dinler sorgulanıyor.Bazı sarsıcı bilgilerle karşılaşıyorsunuz. Farklı bir perspektif isteyen her insana tavsiye ederim (Selda Özçırpıcı)

Esas sorun bilincinde olmak ve sorgulamak.
Aksi takdirde derin bir uyku ve bir başka akıl tarafınca yönetilmek, sömürülmek, güdülmek vb. durumlar bizim kaderimiz olur.
“Biz insanların kaderlerini onların çabalarına bağlı kıldık.” ayeti bizlere bu mevzuda ışık tutuyor.
Gelelim bakireliğin tanımına; sizce bakirelik nedir?
“Bakirelik kavramı başta saflık, masumiyet ve arınmışlığı ifade ediyor bana göre…”
Nefis, hiddet, kösnü, yalan, kibir, dünya ahiret hırsı benzer biçimde duygulardan arındığımız sürece bakirelik ile vasıflandırılan safiyete yaklaşmış oluruz. “Biz Kuran’da hiçbir şeyi tamamlanmamış bırakmadık” ayetinden de anlaşıldığı benzer biçimde esas kaynak Kur’an-ı Kerim’dir. Ayetler üstünden dini sömürmek zor olsa gerek. Hadis adı altında yapılacak kul uydurmaları için ise, hedef gökyüzüdür! Bu durumda kazananlar bellidir:
“Firavun ruhlu yöneticiler, din tüccarları ve ruhban sınıfının bugünkü temsilcileri…” (Begüm Hasret Yaman)

” Söylediklerimi meydana getiren mı daha yakındır bana, yoksa yolumda yürüyen mi?” Peygamberden gelen bu ani ve beklenmedik sual, izdeşlerini şaşırmıştı. İçlerinden biri, beklenen suali sordu: ” Söylediklerin yürüdüğün yol değil mi?” Peygamber cevapladı. ” Hayır…”  ile araladığınız her kapı, yazarın kendine özgü üslubuyla okuru şaşkınlıklar içinde bırakan, derin tefekkürlere açılıyor. (Sinan B)

Sezginin Sonsuzluğu PDF indirme linki var mı?

Çağrı Dörter – Sezginin Sonsuzluğu kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Sezginin Sonsuzluğu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Çağrı Dörter Kimdir?

Çağrı Dörter Kitapları – Eserleri

• Asi Peygamberler
• Bugünün Tasavvufu
• Anka’nın Kanatları
• Aşk ve Ejder
• Sezginin Sonsuzluğu

Çağrı Dörter Alıntıları – Sözleri

• “İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür… ” (Platon) (Asi Peygamberler)
• Sorular tüketilmek içindir… Ki, hakiki cevabın doğacağı sükünete ve boşluğa yer açılsın… Ancak ne gariptir ki sual sormadan da bu istasyona varılamaz…
  İşte bu, organik ve gerçek durallık halidir…
  En yüksek meditasyon, budur…
  Gerçek anlamıyla “yakarma”;
  insanı bu safiyete getirecek emeklerinin toplamıdır…
  Gerçek anlamıyla”yakarış”;
  her an senden açığa çıkan samimi eylemlerin kendisidir…
  Safiyet adına, kendini sana sunulanlardan yoksun bırakmandır; “oruç”…
  Sağlayabildiğin saflıkta ve temizlikte durabilmektir; “abdest”…
  Ve, an gelir de kabul edilirsen İçeri;
  Sahibi’ne vereceğin emanettir; “kurban”…
  Bu nihai ziyarettir;
  “Hac”…
  Tüm bunlardan sonrasında, O’nda yok olmakdır;
  “Miraç”… (Anka’nın Kanatları)
• İş başkalarını yada başka görüşleri eleştirmeye ulaşınca bülbül kesilirler. Ama mevzu kendi zanları, inançları, anlayışları olduğunda; tek bir adım dahi atacak cesareti bulamazlar. (Asi Peygamberler)
• … her kültürde geçerli olan tek ahlaksızlık vardır ki, o da kendi aklakını ötekine dayatma ahlaksızlığıdır… (Asi Peygamberler)
• Bir informasyon, okuyanda bir arayışa yol açıyorsa, onun varoluşunu dönüştürebilecek bir tesir yaratmış ve köprü olma vazifesini gerçekleştirmiş anlama gelir. (Bugünün Tasavvufu)
• Artık yere inme zaman…
  Artık topraklanma vakti…
  Artık giysisine bürünme ve döndüğün aleme katılma vakti… (Sezginin Sonsuzluğu)
• Üstelik hemen hemen kendi derdine derman bulamamışken, kime, hangi mevzuda yardım edebileceğini düşünüyorsun? Bu çoğu zaman, öğrenmeye ve dönüşmeye karşı direnç gösteren zihnin bir oyunudur… Bir an evvel öğretmeye adım atmak ki; öğrenme çabasından kaçabilsin… (Anka’nın Kanatları)
• Ejder, yeni bir savaşım için bıçaklarını bilerken,
  ‘Hepsini yoldan çıkaracağım..’ diyordu Aşk’a..
  ‘Yüreklerinden tutup yıldızlara fırlatacaklarımı değil..’ diye cevaplıyordu Aşk.. (Aşk ve Ejder)
• Gri ki, kül rengi;
  yananlara mahsustur…
  Gri ki, bahşeder
  zamanı vardığında,
  varolan tüm renkleri,
  içinden yine doğabilene…. (Aşk ve Ejder)
• Ejder
  kızmak ne demek sana; tersine duacınım
  tüccar kafan durdukça; sende ölmem yaşarım
  daha büyük arzula; hedef aden-i ala
  bereketim açılır; ben en büyük tüccarım
  göstersin kitapların, kurtuluşun yönünü
  sis çekerim gözüne, göremezsin önünü
  bir yanını yaparken, bir yanını bozarım
  ölü diri istemem, ara yerde tutarım
  keserim şu kafamı; bir huyun değişirse
  hükümdarlığım feda; böylesi erişirse
  arzuları, hırsları; umut yapar satarım
  anlaşmayı imzalar; sen ölürken bozarım (Aşk ve Ejder)
• Fikir kalabalığı, oyalanacak aktiviteler ve gürültü onun güvenlik sübabları olduğundan, yaşamış olduğu dünyayı şekillendirirken her an bu üçünün var olabileceği ortamlar yaratma zorunluluğu hisseder… Gürültülü şehirlerden gürültü dolu dinlence bölgelerine gitmesi, koşuşturma dolu bir emek harcama sürecinden sonrasında aktivite dolu tatillere çıkması, onun boş zamanlarında “sessiz kalma korkusu”na karşı almış olduğu önlemlerdir… Bundan dolayı tanımadığı ve bilmediği bir yabancıyla yalnız kalmaktan korkar insanoğlu… Bilhassa de; “Kendi’siyle…
  Bu nedenle gürültü onun en derin bağımlılığı, en yoğun zikri, en büyük afyonudur… Bulamadığı anlamı ve doldu ramadığı boşluğu unutma yoludur… Ve her şeyi; fakat her şeyi bu kaçış için kullanabilir… En kıymetli Hakikat sözlerini dahi… (Anka’nın Kanatları)
• Hak dini bulmanın ilk şartı, insana din adı altında öğretilen sadece dinin aslı ile bağlantısı olmayan ve bundan dolayı de insanı sorun için de yaşamaya mahkûm eden kalıplardan, ezberlerden, tabulardan, yalan korkulardan ve zanlardan kurtulmaktır. Gerçek anlamda “putların kırılması” budur. (Bugünün Tasavvufu)
• varamazsın O’na, aldığın sınırlarla
  almaz seni yanına, üstündeki kılıfla
  adı, cismi, resmi, yok; sahibidir hepsinin
  rengi olmadığı için; anası, tüm renklerin…
  kavuşmak mı istersin? dökülsün boyaların
  gün ki renksiz kalırsın; içeri alınırdı… (Aşk ve Ejder)
• “Söyle; hangisi, tek başına hükümdar olduğu ‘gövde toprakları’nda kendi savaşını bitirebilmiştir?” (Anka’nın Kanatları)
• Hayır gelmez insana
  ‘içinden’ gelecek olanı
  haricinde aramaktan… (Aşk ve Ejder)
• Günlük anlayışta dilediğini yapabilmek özgürlük benzer biçimde algılanırken hakiki özgürlüğün içindeki sıkıntıyı unutmak için koşturmaktan azade özgür olduğu ıskılanır . (Bugünün Tasavvufu)
• “Bilgilenmiş ego, adam olamamış bir kral olma potansiyelini içinde taşır. Elinde her türlü zenginlik vardır fakat tek yatırım yapmadığı şey o bilgiyi ve zenginliği kaldırabilecek, sindirebilecek ve hayata geçirebilecek anlayışla irfaniyettir.” (Anka’nın Kanatları)
• Sorgulamayanlar, yalanları din edinmeye mahkumken; sorgulayanların ilk kurtulacağı şey ‘yalanlar’ olur. (Asi Peygamberler)
• Aradan günler geçti…
  O günler süresince ellerine,bedenine, ağaçlara baktı, yeni doğan bir bebeğin hayretiyle…
  Nefes alıp vermek iyi mi bir mucizeydi! (Sezginin Sonsuzluğu)
• “İçinde hakkaniyet,vicdan,sevgi ve şefkat uyanmamışsa,neye yarıyor ibadetin?” (Sezginin Sonsuzluğu)