Siyaset Teorisine Giriş kimin eseri? Siyaset Teorisine Giriş kitabının yazarı kimdir? Siyaset Teorisine Giriş konusu ve anafikri nedir? Siyaset Teorisine Giriş kitabı ne konu alıyor? Siyaset Teorisine Giriş PDF indirme linki var mı? Siyaset Teorisine Giriş kitabının yazarı Andrew Heywood kimdir? İşte Siyaset Teorisine Giriş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Andrew Heywood

Çevirmen: Hızır Murat Köse

Yayın Evi: Küre Yayınevi

İSBN: 9786055383022

Sayfa Sayısı: 504

Siyaset Teorisine Giriş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Siyaset Teorisine Giriş, siyasal düşünceleri ve bunların siyasal uygulamalar ile olan ilişkilerini çözümleme ederek politika teorisine dair genel bir çerçeve sunmayı ve siyasal analizlerde karşılaştığımız temel kavramlara kılavuzluk etmeyi hedefliyor. Ele almış olduğu mevzuyu değişik düşünür ve fikir akımlarının bakış açılarını dikkate alarak inceleyen ve hem klasik teorileri, hem de güncel tartışmaları kapsayan kitapta; Aristo’dan Rousseau’ya, Marx ve Mill’den günümüze önde gelen birçok düşünür ve politika düşüncesinin rakip ekolleri yerlerini alıyorlar. Modern toplumlarda gittikçe artan kültürel ve etik çoğulculuğa paralel gelişen kimlik ve farklılık şeklinde mevzulara ve yönetişim ve küreselleşme şeklinde politika teorisinin yeni meselelerine ilaveten kişi, cemiyet, egemenlik, güç, otorite, demokrasi ve daha birçok mevzu etraflıca tartışılıyor.

Eser; politika düşüncesinin mühim isimlerini ve politika teorisi alanındaki ekolleri kapsayan “Kişiler” ve “Kavramlar” kutuları, özet ve ileri okumalar listeleri ile hem uzmanlara, hem de alana yeni giriş yapanlara hitap ediyor.

Siyaset Teorisine Giriş Alıntıları – Sözleri

• “Dünyaya anlam verebilmek için ona anlamlar yüklememiz gerekir; bunu da kavram inşa ederek yaparız.”
• “Tartışma, kavga ve cenk her halükarda olacaktır.”
• “Fakat kimi zaman siyasetçilerin hiçbir şey söylemeden sözü yuvarlayarak konuşmaları hem cehaletlerinin ortaya çıkmamasını hem de yanlış anlaşılmaktan kaçınmalarını sağlamaktadır.”
• Burke’ün iddia etmiş olduğu suretiyle dünya, insan aklının kuşatabileceğinden oldukca daha karmaşık ve geniştir. Eğer bu doğru ise liberal ve toplumcu kuramcılar tarafınca ortaya konulmuş olan ‘fikir sistemleri’ açıklamayı amaçladıkları realiteyi kaçınılmaz bir halde basitleş­tirmekte yada çarpıtmaktadırlar.
• Günlük dilde çoğunlukla başkalarını ‘kendi kendine bırakma’ yada onlara ‘karışmama’ isteği şeklinde anlaşılan hoşgörü fikrinin arkasında yatan etkenler üstünde fazla düşünülmemiştir. Gerçekten bu bakış açısına nazaran, hoşgörü eylemsizliği, müdahalede bulunmayı reddetmeyi yada bazı şeylere ‘tahammül’ü ifade eder. Ancak hoşgörü, etik akıl yürütmeye ve belirli şartlara dayalı bir eylemsizlik biçimine karşılık gelir. Hoşgörünün bilhassa aşırı serbestiyet, hoşgörme ve kör duyarsızlıktan ayırt edilmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle hoşgörü ahlaken bitaraf değildir. Bu anlamda hoşgörü bir tahammül biçimidir. Bir şahıs, kendi görüşlerini öteki bir kişinin üstüne dayatma gücüne haiz olması durumunda bilgili bir halde bunu yapmaktan kaçındığında gerçekleşir. Değiş­tirilemeyen bir şeye tahammül hoşgörü değildir.
• Burke’ün kelimeleriyle cemiyet ‘yaşayan, ölmüş ve doğacaklar arasındaki’ işbirliğidir. Gelenek, ‘zaman içinde kontrol olunmuş’ ve işe yaradıkları ispatlanmış inanç, uygulama ve tarih içinde birikmiş hikmettir.
• James Buchanan (1919- ) Amerikalı ekonomist Buchanan özgür pazan korumak için çaba sarfetmek ve minik devlet lehine iddialarda bulunmak amacıyla kamu tercih teorisini kullanır. Farklı anayasal düzenlemelerin bir ulusun toplumsal ve ekonomik gelişimini iyi mi etkilediğini ortaya koyabilmek için anayasal iktisat düşüncesini geliştiren Buchanan demokrasinin kusurlarını ve ekonomik çarpıklığını çözümleme ederken çıkar gruplannın kendileri için yararlı olan şeyleri temin etme hususundaki becerilerinin toplumun aleyhine olacak şekilde işlediğine vurgu yapar.
• Gandhi’nin, zahidane yaşam tarzıyla desteklenen sertlik içermeyen direniş ahlakı, doğrusu satyagraha, Hindistan’ın bağımsızlık hareketi için mühim bir etik zemin elde etmiş, sonrasında ortaya çıkan sivil haklar hareketlerine de model olmuştur.
• Mesela ‘Rationalism in Politics’ ([1962] 1991) isminde denemesinde Michael Oakeshott (bkz.s170) tutucu olmayı, ‘aşina olunanı bilinmeyene, deneyim edilmişi denenmemişe, vakıayı muammaya, mevcudu muhtemele, sınırı olan olanı sınırsıza, yakını uzağa, kafi olanı mebzule, uygun olanı mükemmele, mevcut luğu ütopik mutluluğa tercih etme’ olarak tanımlar.
• Joseph de Maistre (1753-1821) Fransız aristokrat ve politika düşünürü Maistre Fransız Devrimi’nin şiddetli bir münekkidi ve yönetimin babadan oğula geçmiş olduğu ırsi monarşinin savunucusu idi. Onun politika felsefesi ‘efendi’ye gönüllü ve tam itaate dayanır. Maistre organik yapıya haiz olan toplumun ‘taht ve sunak’la resmedilen ikiz ilkeler ile bağlanmadığı takdirde par­çalanıp çökeceğine inanır. Ona nazaran dünyevi hükümdarlar nihai olarak Papa’nın üstün tanrısal iktidarına tabidir. Maistre’nin temel siyasal eserleri Considerations sur la France (1796) ve Du
  Pape’dir (1817).

Siyaset Teorisine Giriş İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Fazlaca yoğun olduğum bir dönemde okuduğum için bu kadar uzun sürdü sadece kitap muhteşem!
Geçtiğimiz dönem politika dersi almıştım ve döneme başlarken üst dönemlerdeki hepimiz dersin hocası adına beni korkuttuğu için destekleyeci bir kitap arayışına girip sonrasında bu kitapla tanıştım. Kitap beni inanılmaz doyum etti. Siyaset kısmı öğrencileri ne düşünür bilemiyorum sadece ben kitabı hakikaten oldukca detaylı buldum. Hemen her mevzuya değiniliyor ve her mevzu titizlikle açıklanmış. Yazarın dili, bölümlerde gösterilen itina vs kesinlikle oldukca güzel bir kitap olmuş. Bölümlerin içinde detaylar verilmiş ve hatta “ileri okumalar” adı altında tavsiyeler bile bulunuyor. Biroldukca yeni şey öğrendim, birçok bilmediğim mühim insanların adlarını öğrendim ve birçok yeni kaynak not ettim. Herkesin anlayabileceği bir halde yazılmış bir kitap.
Yine keşke bir imkanım olsaydı da her insana bu kitabı okutabilseydim 🙂
Eğer ilginiz var ise ya da öğrenmek istiyorsanız bence kesinlikle okumalısınız!
Keyifli okumalar! (Aysu de)

Siyaset Teorisine Giriş-Andrew Heywood: Siyaset Teorisine Giriş-Andrew Heywood
Geçen yıl hazırlık sınıfında olmam hasebiyle alan kitaplarını esnek tutmuştum fakat bu yaz, yaz kampından sonrasında alan kitaplarına yüklendim. Klasik ’ten çıkma olan İbnut Tiktaka’nın Siyaset Adabı kitabı, Maverdi’nin siyasetnamesi ve değişik bir perspektif olması hasebiyle hem de yaz kampımızın ilk kitabı olan Aldous Huxley’İn Cesur Yeni Dünyasını bu yaz okudum ha şunu da eklemek isterim Cesur Yeni Dünya’yı tekrardan okuyacağım zira kitap hakkında aklımda hala bazı sual işaretleri var. Okulumun ilk dönem müfredatına baktıktan sonrasında Siyaset Bilimine Giriş (Introduction to Political Science) mahiyetinde Andrew Heywood’un Siyaset Teorisine Giriş kitabına bismillah dedim. Aslında kitap politika teorisine giriş mahiyetinde bulunduğunu söylese de –kim bilir benim için böyle- bazı şeyler havada kaldı bir ihtimal bu bölüme daha giriş yapmadığımdan böyleydi. Heywood, karmaşık mevzu zincirini belli bir organizasyon ile hakikaten güzel toplamış açık ve yoğun olmayan bir anlatımı vardı. Yazar, kitabın ilk başlangıcında kitapta bahsetmiş olduğu kişileri ve kavramları sayfa numarasını gözeterek sıralamaktadır ek olarak her ne kadar ideolojiler kitabı olmasa da temel olarak her ideolojiyi kitabın o bahsetmiş olduğu sayfalarda ara ayraç olarak konu alıyor. İlk olarak politika terimini tanıtan Heywood, bu terimi teorilerle açıklıyor bireyden, insandan, doğadan, toplumsal sınıftan ve bireyci toplumlardan bahsetmektedir. Ayrıca Heywood, bazı sorulara da cevaplar veriyor mesela bir yönetime niçin gereksinim duyulduğunu, gücün, yönetimin ve siyasal ideolojilerin ne olduğu şeklinde sorulara burada cevaplar vermektedir. Kitabın sevdiğim bir öteki kısmı her kavramlardan sonrasında -genellikle kavramları da üçe ayırmış- sonunda özet şeklinde sunmuş ek olarak bu özet tüm mevzuyu dağıtmadan kısaltmış. Filhakika, politika bilimi hususi olarak yönetim bilimi, Romalılarda sanat, İslam toplumunda beceri ve şuanda da bilim olmuştur. Bu kadim bilim için Avrupai bir bakış açısıyla bakmak isteyenler için bu kitap başucu mahiyetindedir. Aristo’dan Rousseau’ya, Marx ve Mill’den günümüze önde gelen birçok düşünür ve politika düşüncesinin ekolleri bu kitapta yerlerini alıyor. Allah ilmimizi artırsın diyelim.  (Emirhan Altun)

Siyaset Teorisine Giriş – Andrew Heywood: Yazar, siyasal düşünceleri ve bunların siyasal uygulamaları ile olan ilişkilerini çözümleme ederek politika teorisine dair genel bir çerçeve sunmayı ve siyasal analizlerde karşılaştığımız temel kavramlara kılavuzluk etmeyi hedefliyor. Ele almış olduğu mevzuyu değişik düşünür ve fikir akımlarının bakış açılarını dikkate alarak inceleyen ve hem klasik teorileri, hem de güncel tartışmaları kapsayan kitapta; Aristo’dan Rousseau’ya, Marx ve Mill’den günümüze önde gelen birçok düşünür ve politika düşüncesinin rakip ekolleri yerlerini alıyorlar. Modern toplumlarda gittikçe artan kültürel ve etik çoğulculuğa paralel gelişen kimlik ve farklılık şeklinde mevzulara ve yönetişim ve küreselleşme şeklinde politika teorisinin yeni meselelerine ilaveten kişi, cemiyet, egemenlik, güç, otorite, demokrasi ve daha birçok mevzu etraflıca tartışılıyor. Şahsen, beğendim. Siyaset teorisi geliştirmek için kafi bilgiyi araştırmacılara veren bir kitaptır. Siyaset bilimciler başta olmak suretiyle, toplumsal ve siyasal bilimlere merak eden her insanın okumasını tavsiye ederim. (Cemil Meriç)

Siyaset Teorisine Giriş PDF indirme linki var mı?

Andrew Heywood – Siyaset Teorisine Giriş kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Siyaset Teorisine Giriş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Andrew Heywood Kimdir?

Andrew Heywood, önde gelen bir politika bilimi ders kitabı yazarıdır. Britanyalı olan Heywood, Croydon Col­lege’ın destek müdürlüğü ve Orpington College’da yöneticilik görevlerinde bulunmuştur. 20 yılı aşkın bir süre çeşitli üniversitelerin Siyaset Bilimi bölümlerinde dersler verip bölüm yöneticiliği görevlerinde bulun­muştur. Şu anda yayınevlerine danışmanlık yapmaktadır.

Andrew Heywood Kitapları – Eserleri

• Siyaset
• Siyasi İdeolojiler
• Küresel Siyaset
• Siyasetin Temel Kavramları
• Siyaset Teorisine Giriş
• Global Politics

Andrew Heywood Alıntıları – Sözleri

• Anarşistlere nazaran devlet, kuvvetli olanın, mülk sahiplerinin ve ayrıcalıklı olanın çıkarları doğrultusunda işleyen yasallık kazandırılmış bir baskıdan başka bir şey değildir. (Siyasetin Temel Kavramları)
• Gaiptan sesler duyan iktidardaki deli insanoğlu,aşırılıklarını ,bazı bilimsel niteliği olan yazarlarını birkaç yıl ilkin yazdıklarından damıtıyorlar. (Küresel Siyaset)
• Eğer oy kullanma herhangi bir şeyi değiştirseydi onu ortadan kaldırırlardı.
  Ken Livingston (Siyaset)
• “Hiç bir insan başlı başına bir ada değildir, her insan kıtanın bir parçasıdır, bütünün bir parçası.” (Siyasetin Temel Kavramları)
• Mesela ‘Rationalism in Politics’ ([1962] 1991) isminde denemesinde Michael Oakeshott (bkz.s170) tutucu olmayı, ‘aşina olunanı bilinmeyene, deneyim edilmişi denenmemişe, vakıayı muammaya, mevcudu muhtemele, sınırı olan olanı sınırsıza, yakını uzağa, kafi olanı mebzule, uygun olanı mükemmele, mevcut luğu ütopik mutluluğa tercih etme’ olarak tanımlar. (Siyaset Teorisine Giriş)
• “Amerika 11 Eylül’de değişmedi. Sadece daha çok kendisi oldu.”
  Robert Kagan (Küresel Siyaset)
• “Toplumsal varoluş, bilinci belirler.” (Siyasetin Temel Kavramları)
• Özgür­lük sınırsız olduğunda, bir “ruhsat”a, diğerlerini rahatsız etme etme hakkına dönüşebilir. John Stuart Mill, (On Liberty (Özgürlük Üzerine, [1859] 1972, s. 73) adlı eserinde, “medenî topluluğun herhangi bir üyesinin iradesine rağmen üzerinde kullanılabilecek meşru gücün yegâne amacı, “di­ğerlerine zarar vermesini engellemek”, bulunduğunu öne sürer. Mill, bireylerin mutlak özgürlük kulla­nacakları “kendileriyle ilgili” eylemler ile diğerlerinin özgürlüklerini kısıtlayabilecek ya da onlara zarar verebilecek “diğerleriyle ilgili” eylemler içinde net bir fark yapar. Mill, kişi üstünde, ki­şinin kendisine fizyolojik yada ahlâkî olarak zarar vermesini engellemek suretiyle tasarlanmış olsalar bile hiçbir kısıtlamayı kabul etmez. Bu türden bir görüşe nazaran mesela, otomobil sürücülerinin güvenlik kemeri takmalarını yada motosiklet kullanıcılarının kask takmalarını mecburi kılan yasalar yada bir ferdin ne okuyacağını ya da dinleyeceğini sınırlayan her tür sıkıdüzen kabul edilemez niteliktedir. (Siyasi İdeolojiler)
• “Tartışma, kavga ve cenk her halükarda olacaktır.” (Siyaset Teorisine Giriş)
• “Fakat kimi zaman siyasetçilerin hiçbir şey söylemeden sözü yuvarlayarak konuşmaları hem cehaletlerinin ortaya çıkmamasını hem de yanlış anlaşılmaktan kaçınmalarını sağlamaktadır.” (Siyaset Teorisine Giriş)
• Anarşizm devlet sistemini çözümleme ederek, baskı ve zorlamanın iyi mi ortadan kaldırılabileceğini çözümlemektense içgüdüsel olarak özgürlüğe ve özerkliğe yönelen, kalben etik varlıklar olan insanların bu özelliklerini harekete geçirmek için enerjisini harcar. (Siyasi İdeolojiler)
• İnsan doğası gereği siyasal hayvandır.
  Aristoteles, Siyaset (Siyaset)
• Savaş ve ahlâk arasındaki ilişki mevzusunda üç genel tutum benimsenebilir. Reelpolitik, savaşın siyasî bir davranış olarak ahlâkî haklılığa gereksinim duymadığını ileri sürer. Haklı cenk teorisi, yalnızca haklı gerekçelerle başvurma ve hakkaniyete uygun şekilde yürütme mevzularındaki ahlâkî ilkelere uygun olduğu durumlarda savaşı haklı görür. Pasifizm, savaşın gereksiz bir fenalık bulunduğunu ve hiçbir süre haklı gösterilemeyeceğini ileri sürer. (Küresel Siyaset)
• Hakikatten ‘tarihin sonu’ teorisyenleri 20. yüzyılın sonlarında komünizmin çöküşünü liberal demokrasinin evrensel ve nihai zaferi olarak yorumlamışlardır. (Siyasetin Temel Kavramları)
• “‘Bugüne kadar mevcud toplumların zamanı derslik mücadelesinin tarihidir.” (Siyasi İdeolojiler)
• İlke şu varyasıma dayalıdır: İnsanlar doğaları gereği egoist olduklarından , tüm yönetim sistemleri tiranlaşma ve baskıcı olma eğilimindedir. (Siyasetin Temel Kavramları)
• Sosyal demokrat devlet, yalnız tertipli var oluşun koşullarını ortaya koymaktan oldukca, bilhassa, bir piyasa ekonomisinin dengesizliklerini ve adaletsizliklerini düzeltmeye destek olan etken bir katılımcıdır. (Siyaset)
• Her dönemde yönetici sınıfın fikirleri, başat fikirlerdir. Yani, toplumun maddî gücüne hükme­ den derslik, bununla birlikte başat entelektüel güçtür.( Marx/Engels) (Siyasi İdeolojiler)
• Sosyalizmin ahlâki enerjisini insanların neye benzediklerine değil ne olma kapasitesine haiz olduklarına duyduğu ilgiden gelir. (Siyasetin Temel Kavramları)
• Gaipten sesler duyan iktidardaki deli insanoğlu, aşırılıklarını bazı bilimsel niteliği olan yazarların birkaç yıl ilkin yazdıklarından damıtıyorlar. (Küresel Siyaset)