Sonsuz Unutuş – Kadir Aydemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sonsuz Unutuş – Kadir Aydemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sonsuz Unutuş kimin eseri? Sonsuz Unutuş kitabının yazarı kimdir? Sonsuz Unutuş konusu ve anafikri nedir? Sonsuz Unutuş kitabı ne konu alıyor? Sonsuz Unutuş PDF indirme linki var mı? Sonsuz Unutuş kitabının yazarı Kadir Aydemir kimdir? İşte Sonsuz Unutuş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…
Kitap Künyesi
Yazar: Kadir Aydemir
Tasarımcı: Savaş Çekiç
Yayın Evi: Yitik Ülke Yayınları
İSBN: 9789944362375
Sayfa Sayısı: 80
Sonsuz Unutuş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Sonsuz Unutuş”, kurulduğu 2000 yılından beri binlerce okura sesini duyuran Yitik Ülke’nin yaratıcısı Kadir Aydemir’in “Aşksız Gölgeler” adlı kitabından sonrasında piyasaya çıkan ikinci öykü kitabı… Rüyayla gerçeğin, uykuyla uyanışın, yalnızlıkla aşkın birbirine karıştığı esrarengiz, fantastik kısa öyküler… Şiirin gücüyle kaleme alınmış düşsel yolculuklar, kaçış ve karşılaşmalar… Edebiyatı özleyenler için bir bilet, yalnız gidiş…
Bir çiçek şeklinde hissediyorum kendimi. Kopmuş yeşil bir çiçek. Düştüğüm yerde kök salabilirim bir ihtimal fakat tekrar asla açmayacağım. Bunu biliyorum. Birazdan bavulumu sükunet içinde toplayıp parmak uçlarımda yürüyerek odanın ağır kapısını çekeceğim. Ya da burada, bu sıcak yorgan altında onun zehriyle birazcık daha kıvranabilirim. Her öpüşünde birazcık daha akıttı o zehri içime. Her sözcüğüyle ben adeta o heykelle yer değiştirdim. O, kendisine sunulan özgürlüğü doyasıya yaşıyor her bedende, her gülüşte. Ben… niçin toparlayamıyorum bilmiyorum…
Çelişkiler…
Korkular…
Bir adam ne kadar çaresiz duruma düşebiliyormuş meğer. Aşk bunu yapıyor.
Sonsuz Unutuş Alıntıları – Sözleri
- “Bir çiçek şeklinde hissediyorum kendimi. Kopmuş yeşil bir çiçek. Düştüğüm yerde kök salabilirim bir ihtimal fakat tekrar asla açmayacağım. Bunu biliyorum.”
- “Ayrılık mı, kavuşmak mı seni mutlu eden? Yalnızken bir insana rastlamak mı, rastlantıdan sonrasında ayrılmak mı? Her kavuşmanın ayrılık suyunu içinde taşıdığını, doğrusu sonsuz bir ölümle yüklü bulunduğunu bilmen ne acı.Kavuşmak ölümdür…”
- Bir bilinmezlik sürüklüyor zavallı bedenimi. “Git” diyor bana, devamlı “git”… fakat nereye? Yön yok. İz yok. Işık yok.
- Kavuşmak, işte kısa ömrünün en güzel sözcüğü.
- Ama her şeye karşın doğan güneş, aydınlatıyor yüreğimi…
- Hep bu şekilde sakin değildi ruhu,yaşlılığın getirmiş olduğu biçimsiz bir gölgeyle barışarak gezinip durmuştu yollarda,duvar diplerinde.
- ne gün yetti
düşüme
ne gece… - Kavuşmak, işte kısa ömrünün en güzel sözcüğü. (Kavuşmak)
- İnsanın acısını hissederdi kendisi şeklinde olmayan her şey. Bir tek insan anlamazdı bunu. (Ay, Zaman, Ölüm)
Sonsuz Unutuş İncelemesi – Kişisel Yorumlar
Kitap Yorumu//Sonsuz Unutuş-Kadir Aydemir
.
“Sonsuz Unutuş”, kurulduğu 2000 yılından beri binlerce okura sesini duyuran Yitik Ülke’nin yaratıcısı Kadir Aydemir’in “Aşksız Gölgeler” adlı kitabından sonrasında piyasaya çıkan ikinci öykü kitabı… Rüyayla gerçeğin, uykuyla uyanışın, yalnızlıkla aşkın birbirine karıştığı esrarengiz, fantastik kısa öyküler… Şiirin gücüyle kaleme alınmış düşsel yolculuklar, kaçış ve karşılaşmalar… Edebiyatı özleyenler için bir bilet, yalnız gidiş…
.
Öyküler hem gerçeklikten kopuk şeklinde hem gerçek. İnsanı öylesine içine çekiyor. Bir de slow parça dinlerken okuyorsanız vay halinize. Resmen yaşatıyor o duyguları öyküler. kadiraydemir77 diline, alın terine sıhhat. Kelimeleri öyleki ustalıkla kullanmış, öyleki güzel kalbimize tesir edecek şekilde bir araya getirmişsin ki.. Geç tanıştık, fakat bundan sonrası için sevdiğim ender Türk yazarlardan biri oldun kesinlikle. ️ (Ece Ceren Gültepe)
Sonsuz Unutuş PDF indirme linki var mı?
Kadir Aydemir – Sonsuz Unutuş kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Sonsuz Unutuş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kadir Aydemir Kimdir?
İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Üniversitede bir süre İşletme, sonrasında Halkla İlişkiler eğitimi aldı. Şiirleri Varlık, Kitap-lık, Şiir Oku, No, Dize, Özgür Edebiyat, Akatalpa, Mor Taka, Ada şeklinde dergilerde ve çeşitli şiir yıllıklarında yayımlandı. Cumhuriyet Kitap, Virgül ve Radikal Kitap dergileri başta olmak suretiyle pek oldukça dergide röportaj ve kitap eleştiri yazılarına rastlandı. 1997 senesinde Başka şiir dergisini çıkarttı. 2000 senesinde Yitik Ülke şiir-edebiyat dergisini kurdu. 2006 senesinde Yitik Ülke Yayınları’nın kurucusu ve editörü oldu. Şiirleri ve öyküleri Almanca, Rusça, İngilizce, Fransızca, Ermenice, Azerice, Bulgarca, Japonca şeklinde dünya dillerine çevrildi. Yazarın “Aşksız Gölgeler” adlı kısa öykü kitabı 2013’te Almanya’da Binooki Yayınları tarafınca “Lieblose Schatten” adıyla Almancaya çevrilerek yayımlandı. Şiirin yanında öyküler, düz yazılar da yazmaktadır. Yazar, bununla birlikte İstanbul’da gazetecilik ve editörlük yapmaktadır.
Kadir Aydemir Kitapları – Eserleri
- 80’lerde Çocuk Olmak
- 90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?
- Sonsuz Unutuş
- Ay Yağmurları
- Aşksız Gölgeler
- Bozcaada Öyküleri
- Kedi Öyküleri
- Soğuk Yazgı
- Sessizliğin Bekçisi
- Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı
- Dikenler Sarayı
- Rüzgarla Saklı
- Yitik Öykü
- Mutsuz Aşk Vardır
- Olimpos Öyküleri
- Cunda Öyküleri
- Köpek Öyküleri
- Ekşi Öyküler
Kadir Aydemir Alıntıları – Sözleri
- “Uyumsuz olmalısın…” demiştim sana, “Başka türlü yazılamaz bir ihtimal o şiirler.” (Aşksız Gölgeler)
- Beni seviyor musun, dedi hanım
Seni öyleki seviyorum ki, dedi adam
Her an kar yağabilir (Soğuk Yazgı) - Sahi beni ne kadar seviyordun? (90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- “Ve işte şimdi buradayım
Bu som ölü kentte
Dikenler ülkesinde.” (Olimpos Öyküleri) - Hevesi kursağında kalmıştı. Kendine ilişkin bir düş kurmasına bile izin yoktu. (Aşksız Gölgeler)
- Ağzım suya kavuşuyor; işte o an kurumuş dallarıma narçiçekleri açıyor; ben beyazım derken nara çalıyorum. Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı süre. (Olimpos Öyküleri)
- “Uzun süredir bekledim ne sessiz tanıktı zaman.” (Olimpos Öyküleri)
- “Her insanoğlunun kendine özgü tuhaflıkları var sanırım fakat etrafa düzgüsel görünmek için üstesinden gelirler ve kendilerine haslıklarını yitirirler… ben korudum benimkini ve inanıyorum ki varoluşuma cömertçe katkısı oldu… ” diyen Bukowski ‘ye merhaba vermeden ilkin kendisine içtiği şarabın tarihini soralım.
(Ardagül Yıldız) (Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı) - Kim demişse demiş, “Kedi evine, köpek sahibine bağlıdır,” diye. Sevgiyi çoğaltmak için vardılar onlar. Yazın gölgesine, kışın kuytu sıcaklığına yakışan varlıklarıyla… Bir küskün, bir barışık, çoluk çocuk oynaşırdık hep beraber. (Kedi Öyküleri)
- İşte bu çocukluğumun en tatlı, en sorunlu, en Kozmopolitik, en sıradışı, olduğu yıllarda, “kırmızı nokta” isminde bir sloganla tanışmıştık. Tutti Frutti isminde bir İtalyan erişkin programı gece saatlerinde gösterilmeden ilkin televizyonumuz bir kırmızı hale geliyor, utanıyor, birazcık utangaç anlatıyordu sonraki olacakları bizlere. Bizler daha buluğ çağına gelememiş delikanlı adayları olarak, yorgan altından veya da parmak arasından izlemeye çalışırdık olan bitenleri. (80’lerde Çocuk Olmak)
- Zaman kimi zaman iyi mi da ezerek geçiyor üzerimizden ve altında duygularımız kalıyor. Hatta dümdüz olup pestilleri çıkıyor. Ya da bir tüfek maharetiyle dağılıyor her şey…Bu şekilde tasvir etmek istemesem de, böylesi sert tanımlamalar ihanet şeklinde görünse bile, gerçeğin hep tahmin ettiğimden sert olması beni yoluma döndürüyor. Bir tüfeğin ucuna… Geriyeyse şarkılar ve kim bilir kâğıtlara sükunet içinde karalanan, yaşama karşı yakılmış ağıtlar misali notlar kalıyor… (90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?)
- Ölümün için öyleki saatleri diyorlar. Oysa oldukça “zamansızdı” bilmiyorlar… (Yitik Öykü)
- Sadece bir yol
Şu tarla kuşları
İnce gecede. (Sessizliğin Bekçisi) - “Ne yapıyorsun?” dedi.
“Yaşlanıyorum,” dedim. (Ay Yağmurları) - Bir martı öldüğünde,
Neden kaskatıdır deniz? (Rüzgarla Saklı) - “Kavuşmalı
Ve orada incecik belini
sararken tatlı yapraklar
senelerce bekledim
Aramızda kıyı
kaybolana dek
Vapur uzaklaştıkça
suya değiyordu kırlangıç kanatları
Göğsünde denizanaları
binlerce şey biriktiren kalbim
yosun, kılıçbalığı, sünger
karnında patlayan mavi gök
ve senin elmas ayakların
aklımdan asla çıkmayan
o elmas ayakların…
Sevgilim, hangi mısra anlatabilir
susayarak uyumayı senle
Beyaz gül kokan elini?
Dudağındaki çiçek batsın etime
Ve sevişelim ağlayarak!” (Soğuk Yazgı) - İnsanın acısını hissederdi kendisi şeklinde olmayan her şey. Bir tek insan anlamazdı bunu. (Ay, Zaman, Ölüm) (Sonsuz Unutuş)
- “Yarınlarından koparıp
Almalıdır mutluluğu insan.
Şu yaşamda en kolay iştir ölmek
Asıl güç olan
Yepyeni bir yaşama adım atmak…
Ve…
En güzel günlerimiz:
Henüz yaşamadıklarımız
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
Henüz söylememiş olduğum sözdür.” (90’lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?) - Gittikçe bir kitaba dönüşüyorum… (Ay Yağmurları)
- ”Eskiler alırım,” diye bağırdı. Tablasının üzerine yukardan yaşlı bir karı düştü. Yükte ağır, pahada hafifti. İnsanlık ölmüştü!
(TimeStain) (Yitik Öykü)
Yorum Ekle
[
YORUMLAR
YORUM YAZ!