Eğitim

Ters Adam – Barlas Özarıkça Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ters Adam – Barlas Özarıkça Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ters Adam kimin eseri? Ters Adam kitabının yazarı kimdir? Ters Adam konusu ve anafikri nedir? Ters Adam kitabı ne konu alıyor? Ters Adam PDF indirme linki var mı? Ters Adam kitabının yazarı Barlas Özarıkça kimdir? İşte Ters Adam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Barlas Özarıkça

Yayın Evi: Encore Yayınları

İSBN: 9786059949194

Sayfa Sayısı: 296


Ters Adam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ters Adam her şeye “ters” bakan öfkeli bir insanın ve “başka türlü bir dünya”ya ulaşmak için mevcut dünyaya karşı giriştiği saldırının hikâyesini sunuyor. Varoluşçu bir sorgulamayla köktencilik bir siyasal eleştiriyi bir araya getiren, ortalama otuz yıl ilkin yayımlanıp “kaybolan” bu sert romanın günümüzün sahih okurlarına anlatacak oldukça şeyi var. 

Bu romanı önemli kılan şey her şeyden ilkin bir “hiddet” metni olması. Yaşadığı dünyaya öfkeyle bakan ve şeylerin temelini sarsmaya çalışan aksi bir anti-kahraman kötülüğü sahiplenerek, dünyayı mahveden sözde “iyileri” teşhir etmeye girişir. Özarıkça bu açıdan arkadaşı ve çağdaşı Oğuz Atay’a benziyor. Ve “hiddet damarı”nı Tutunamayanlar’ı ve Tehlikeli Oyunlar’ı akla getiren bir “tür çeşitliliği” ve ironiyle edebiyata çeviri ediyor. 

“Övgü ve yergi son bulup aslolan meseleye dönüldüğünde görülecektir ki, yaşam ve akıl aynı yerde durmuyor.”

Bir “Kayıp” Romanın Hikâyesi (Önsöz)

İlk yayınlandığında (1986) kıymeti pek bilinmemiş bu “yitik” romanı keşfedişim bir bakıma Oğuz Atay yardımıyla oldu. Geçen yıl Atay’a dair bir imalathane emek vermesi hazırlarken, Yıldız Ecevit’in biyografisinin bir kısmında bir iki cümleyle Ters Adam’dan ve yazarı Barlas Özarıkça’dan bahsediliyordu. Bu “Oğuz Atayvari” romanın yazarı bununla beraber Oğuz Atay’ın yakın arkadaşlarından biriydi. Ama her ne hikmetse, günümüz okurları -Atay “fanları” dahil- bu romanın ve yazarının varlığından bihaberdi. Bir yitik gömü bulduğum hissiyle, Nadir Kitap’tan (evet “ender”) kitabı ısmarladım. Ve evet, yitik bir yazınsal hazineyle karşılaştım. Türkçe edebiyattaki yitik “demonik” anlatılardan biri sahaflarda sararmış bir baskının içinde keşfedilmeyi bekliyordu. Modern Türkçe edebiyat çizgisinde Yusuf Atılgan ve Oğuz Atay arası bir yerde duran Barlas Özarıkça’nın bir anlamda “tekrardan keşfedilmesi” farzdı. Encore’u arayıp Mehmet Öznur’a kitabından bahsettim: “Şahane bir roman buldum.” Böylece kitabın gösterim serüveni başladı. 

Bu romanı günümüz okurları ve yakın edebiyat zamanı açısından önemli kılan oldukça şey var. Her şeyden ilkin bu bir “hiddet” metni (uygar edebiyatta gitgide azalan bir özellik); yaşamış olduğu dünyaya öfkeyle bakan ve şeylerin temelini sarsmaya çalışan bir “ters” insanın, aksi bir anti-kahramanın hikâyesi. Ve tüm anti-kahramanlar benzer biçimde kötülüğü sahiplenerek, dünyayı mahveden sözde “iyileri” teşhir etmeye girişen bir sese ve bakışa haiz. Özarıkça bu açıdan arkadaşı ve çağdaşı Oğuz Atay’a benziyor. Ve “hiddet damarı”nı Tutunamayanlar’ı ve Tehllikeli Oyunlar’ı akla getiren bir “tür çeşitliliği” ve ironiyle edebiyata çeviri ediyor. Tarihi metinleri, siyasal propoganda metinlerini, duygusal şiirleri, resmi devlet dilini, tiyatro metinlerini ve hatta bilimkurgu metinlerini iç içe geçirerek bir “postmodern parodi” sunuyor. 

Romanın aksi anti-kahramanı Fahri’nin hedefinde, tıpkı Atay’ın metinlerinde olduğu benzer biçimde, yavan ve konformist orta-derslik burjuva yaşamı var. Romanda “Korkuyu Beklerken”deki tehdit mektuplarını çağrıştıran bir “tehdit yayını” bile var. “Radyolardan, çekince bigün sizin de kapınızı çalar anonsları verdirtmeliydim… Aynı ses avizelerden, prizlerden, gölgelerden, ışıktan fışkırmalıydı: Tehlike bigün sizin de kapınızı çalar…” Romanın üstlendiği bu “diğerlerini sarsma” misyonuna, anlatıcının kendini deşelediği bir “varoluşçu” ton da birlikte rol alıyor. Bu açıdan da isim benzerliği taşımış olduğu Aylak Adam’ı akla getiriyor. C.’yi birazcık daha karanlık ve daha öfkeli düşünün, Fahri’ye ulaşabilirsiniz. 

Romanı kayda kıymet kılan bir öteki şey de ülke tarihiyle, Cumhuriyet anlatısıyla ve elbet Doğu-Batı meselesiyle Tanpınar’ı akla getiren bir tonla hesaplaşmaya girişmesi: Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün gizli saklı varlığını kitabın çeşitli yerlerinde duymak mümkün. Yazıldığı devrin, şu demek oluyor ki 80 sonrasının siyasal ve tutumsal fecaatlerine dair de ustaca göndermeler var kitapta. Askeri ve yeni paracı rejimi parodileştirerek anlattıktan sonrasında, 80 öncesi kuşağın “başka türlü bir dünya” arzusunu da yepyeni ve ironik bir kanunname sunarak dile getiriyor: “Hepbana hepbize dönüşecektir. Bu başarılmazsa hepbirlikte hepyoka dönüşülecektir. Kanunnamemin birinci maddesine bu şekilde yazılsın.” 

Romanın bu yerli referanslar haricinde Marquis de Sade’ı çağrıştıran “profan” bir dile, Kafka’yı çağrıştıran gerçeküstü fakat gerçek tuhaflıklara, William Burroughs’u akla getiren fantazmagorik ve distopik kent tasvirlerine ve Salinger’i anıştıran bir çocuk öfkesine ev sahipliği yaptığını da belirtmek isterim. Bu unutulmuş roman hak etmiş olduğu ilgiye ümit ederim bu yeni baskıyla mazhar olur. 

-Ahmet Ergenç-


Ters Adam Alıntıları – Sözleri

  • Yaşamayı okumakla erteledim.
  • Ne zamandır delisin? Bildiğimden beri, demiş adam.
  • Yeryüzünün değişik kent kalabalığında dillerini anlamadığım kimbilir kaç yüzbin benzerim vardı.
  • Duygusuz ve beyinsiz kurukafaların, üzüntüyü bırak yaşamaya bak adlı bir başkasını aşağılayan felsefelerini misliyle kendilerine uygulayacağız.
  • Bir başkasının doğallıkla haiz olduğu şeyler onun için muhteşem güzelliklerdi.
  • Sadece tuhaflığımın farkına varıyorlardı. Oysa toprak her geçen gün birazcık daha ayağımın altından çekiliyordu. Arkadaşlarım birbirlerine dışdan yakın, içden ise birbirlerini görmeyen dağlar kadar uzaktılar. Her biri, kendi tepesinde bağdaş kurmuş, dünyayı biçimlendirmeye sevdalanıyorlardı.
  • Kafasına hapsedildiğim adamdan asla gocunmayacağım. Çamaşırları bulaşıkları yıkayarak, eşyaların kaleleştirdiği evimizin tozunu elektrik süpürgesiyle alarak, bebeğimiz olursa kakasını temizleyerek, pışpışlayarak, camları, kapıları silerek, elimde file günlük alışverişe çıkarak, üzüntüden boğulsam bile sevişeceğime, ailene iyi davranacağıma, hakaretleri, aşağılamaları cevaplamayacağıma, lafınızı buyruk kabul edeceğime, buyruk ve komuta zinciri içinde seni ve yakınlarını yalnız bırakmayacağıma, oldukça para, daima daha oldukça para kazanacağıma mukaddes evliliğimizi kollayıp gözeteceğime ant içerim.


Ters Adam İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Edebiyat, karmaşık gerçeklerdir. Yazarlar yapıt kaleme alırlar, yayıncılar bu eserlerin yayılmasını sağlarlar, okurlar ile eleştirmenler de bu eserleri okurlar ya da onları unutulmaya yargılı kılırlar. Barlas ÖZARIKÇA’nın yaşamış olduğu durum bu tarz şeyleri yazmama niçin oldu.
Ilk olarak okuduğum kitabın zor bir metin bulunduğunu söylemek isterim. Bunu söylemekteki hedefim ilk olarak benim benzer biçimde zor metinlere karşı ilgisi ve zayıf iradesi olanlar adına mevzuya dikkat çekmek.
Metnin zor olması hakikaten yazarın kendi iç dünyasında olan biten her şeyi hız kesmeden anlatımının yanında, oldukça fazla karakter eşliğinde “Kim kimdi?”, “Kimden bahsediyor?” diyerek oldukça fazla karakter üstünden tasvirler de bulunmadan, ifade yapmadan, mevzudan mevzuya geçerken alakasız olarak görünen durum tespitleri üstünden okuyucu olarak beni zorlamasından kaynaklandı. Kitaba ve yazarın anlatımına da alışınca okuyucu olarak yazarın kendi iç dünyasının zenginliği üstünden anlatımını oldukça beğendim.
“TERS ADAM” kitabının en baş kişisi olan Fahri TEKBEN’in devamlı, tüm çelişkilerine karşın, sorgulayan yaşanılan her şeye karşın görmezden gelmiş olarak susan herkesten nefret eden bir insanın hayatta varolma çabasını konu alıyor. Bunun yanında cemiyet düzenini oluşturan kurallara karşı tek başına vermiş olduğu yaşam mücadelesini kendinden kayıplar verirken bir halde okuruna yaşamda var olmak için yapılması ve yapılmaması gerekenlere dair samimi tavsiyelerde bulunuyor. Aynı zamanda Fahri TEKBEN’in, kırılganlığını, karmaşık yapısını, dış etkenlerin tesirinde kalmış olarak, tutkuların egemenliğinde ve özlemin devamlı acılarını çeken bir varlıktır. Aynı zamanda hem görkemli hem de acınası bir tiyatro oyunu gibidir. Her insan biriciktir ve gene her insan diğeri insanların benzeridir. Her insan, hem yalnızca bir defaya özgürdür hem de tanımadığı diğeri oldukça sayıda insan anlama gelir. Ego çoğulcu yapıdadır.
Bu kitabı okuduktan sonrasında İyi ki edebiyat, kitap ve de kelimler var söylediğim sınırı olan yazarlardan biri oldu benim için. (DESTİNA ÖYKÜ)

Oğuzatayvari dendiği için okumaya başladım kitabı fakat oldukça sıkıldım. Kim, nerde, niçin bahsediyor içiçe girmiş : Altını çizdiğim bi oldukça yer oldu fakat kitapta vaka örgüsü yok diyebilirim.İçinde alıntılanacak bir oldukça cümle barındırıyor, sonrasında.. Sonrası yok 🙂 Anladığım kadarıyla bir Fahri ve arkadaşları var ve Fahri tımarhanelik. Ne okuyorum ben diye diye kitabı yarıladım ve pes ettim 🙁
Keşfetmek isteyenlere;
Keyifli okumalar (Elfe)


Ters Adam PDF indirme linki var mı?


Barlas Özarıkça – Ters Adam kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Ters Adam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Barlas Özarıkça Kimdir?

İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Hamburg Üniversitesi Felsefe Bölü­mü’ne konuk talebe olarak gitti. Düsseldorf’ta Kızılhaç örgütünde toplumsal danış­man ve rehber olarak çalıştı. Köln, Amsterdam, Paris şehirlerinde yaşadı. 1972’de İstanbul’a döndü.

Çeşitli işlerde çalıştı; Hekimoğlu Ali Paşa Kütüphanesi’nde beş yıl yöneticilik yapmış olduğu dönemde Ters Adam (1986) adlı romanını tamamladı. Daha sonrasında Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. Yazko Edebiyat, Somut, Varlık dergileri ve Güneş gazetesinde yazıları yayımlandı. 1991 senesinde öyküleri Sera’da Aşk, 1992’de denemeleri Seks Aşkı Öper adlarıyla yayımlandı. 2. tecrübe etme kitabı Ayna Giyinen Şişko ise 2000’de kitaplaştı.


Barlas Özarıkça Kitapları – Eserleri

  • Ters Adam
  • Kaçkınlar Kahvehanesi
  • Ayna Giyinen Şişko
  • Seks Aşkı Öper
  • Rüya Galerisi
  • Gülnuş


Barlas Özarıkça Alıntıları – Sözleri

  • Ne zamandır delisin? Bildiğimden beri, demiş adam. (Ters Adam)
  • Unutulmuş olanlar… Bir yerde, bir zamanda , bir yaşantıda , sende unutulmuş olanlar günden güne birikiyor, yığınlaşıyor. Bir yanda azıcık hatırlananlar, diğer yanda artmakta olan unutulmuşlar. Denge bozuluyor, kefe unutulmuş olanlardan yana ağır basmaya başlıyor. Belki bigün hiçbir şeyi hatırlamayacaksın. Minik bir çocuk benzer biçimde hatırasız olacaksın. Kendi geçmişine bir yabancının gözüyle bakacaksın. Belki artık ilgi bile duymayacaksın. Vücudun ve sen barışık bir tüm olacak. Kime ne yaşadıklarından, okuduklarından, konuştuklarından, yazdıklarından! Galiba hayatımızda başkalarını gereğinden fazla abartıyoruz. Bir yerde, bir zamanda, bir yaşantıda . Kim olursan ol, sen de , şimdi özneyken sonrasında hatıra olacaksın. (Ayna Giyinen Şişko)
  • Yeryüzünün değişik kent kalabalığında dillerini anlamadığım kimbilir kaç yüzbin benzerim vardı. (Ters Adam)
  • Duygusuz ve beyinsiz kurukafaların, üzüntüyü bırak yaşamaya bak adlı bir başkasını aşağılayan felsefelerini misliyle kendilerine uygulayacağız. (Ters Adam)
  • İnsan kendi başına birisine varır, onunla beraber , canlılığından dolayı gene bir başkasına sürüklenir . İçsel yaşantısı yoksa varacağı kimse de yoktur. Kayalara yapışmış , dalgaların carpdığı yosun gibidir. (Ayna Giyinen Şişko)
  • Mutsuz insanoğlunun en büyük avuntusu duadır (Seks Aşkı Öper)
  • Ilkin yaşamayı garantiye alıyoruz .
    Içinde var olduğumuz dünyayı , evreni idrak etmek bir başka aşama , bir başka çaba gerektiriyor . (Ayna Giyinen Şişko)
  • Sevinçlerimizin, mutluluklarımizin , acılarımızın resmiyetinden kuşkulanmaliyiz . Gayrı resmi olmak, birazcık da anti toplumsal olmak anlama gelir . (Ayna Giyinen Şişko)
  • Yaşamayı okumakla erteledim. (Ters Adam)
  • Bir başkasının doğallıkla haiz olduğu şeyler onun için muhteşem güzelliklerdi. (Ters Adam)
  • Sadece tuhaflığımın farkına varıyorlardı. Oysa toprak her geçen gün birazcık daha ayağımın altından çekiliyordu. Arkadaşlarım birbirlerine dışdan yakın, içden ise birbirlerini görmeyen dağlar kadar uzaktılar. Her biri, kendi tepesinde bağdaş kurmuş, dünyayı biçimlendirmeye sevdalanıyorlardı. (Ters Adam)
  • Sevincin ilk koşulu, bizde ona uygun duygunun bulunmasıdır. (Ayna Giyinen Şişko)
  • Kafasına hapsedildiğim adamdan asla gocunmayacağım. Çamaşırları bulaşıkları yıkayarak, eşyaların kaleleştirdiği evimizin tozunu elektrik süpürgesiyle alarak, bebeğimiz olursa kakasını temizleyerek, pışpışlayarak, camları, kapıları silerek, elimde file günlük alışverişe çıkarak, üzüntüden boğulsam bile sevişeceğime, ailene iyi davranacağıma, hakaretleri, aşağılamaları cevaplamayacağıma, lafınızı buyruk kabul edeceğime, buyruk ve komuta zinciri içinde seni ve yakınlarını yalnız bırakmayacağıma, oldukça para, daima daha oldukça para kazanacağıma mukaddes evliliğimizi kollayıp gözeteceğime ant içerim. (Ters Adam)
  • Her akıl taşıyan sonlu varlığın isteği mutlu olmaktır. (Ayna Giyinen Şişko)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş