Kitap Künyesi

Yazar: Alican Ökmen

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

İSBN: 9789755396958

Sayfa Sayısı: 272

Kirli, Paslı, Bozuk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

En son tabanca seslerini askerdeki atış talimleri esnasında bu kadar yakından duymuştum. Bu kulak çınlatan gürültülü patlamaları tekrardan işitebileceğim asla aklıma gelmezdi. İnsanlara ilişkin olmadığı sürece kan ve iç organları görmeye, kanın kesif kokusunu solumaya işim gereği alışkın biri olsam da bugüne dek hep yaralı ya da ölmek suretiyle olan hayvanların tedavilerinin yapıldığı minik ameliyathane odasında üç insan öldü. İkisi burada, odanın içinde, diğeri de derhal kapının haricinde akvaryumların önünde yatıyor. Sağ duvardaki rafın bitimindeki demir taburenin üstünde oluşturulan kafasından beyni duvardaki fayanslara sıçramış halde oturan ölü gövde, bir zamanlar uzaktan tanıdığım biri. Bir hanım. Yerde yatan öteki ikisi ise, asla tanımak, bulaşmak istemeyeceğim türden kirli adamlar. Buradan sağ salim çıkmayı başarırsam, hiçbirinin ruhu için yas tutmayacağım.

Hapçılar, torbacılar, uyuşturucu satıcıları, eroin bağımlıları, yolunu şaşırmış üniversite öğrencileri, uyuşturucu alacak parayı bulmak için vücudunu satan hanımefendiler, polisler, sertlik, katliam ve intikam… Duyguların en safı, en karanlığı ve en acıma bilmezi olan intikam, mağdurun zalim, zalimin mağdurla yer değiştirmesine niçin oluyor. Her şeyin kirlendiği, insanların çürüdüğü, adilik ve bayağılığın egemen olduğu bu dünyada insan hayatlarının hiçbir kıymeti yok. Herkesin silahla ve kötülükle donandığı Kirli, Paslı, Bozuk’da tüm karakterler kendilerini bekleyen yırtıcı sona doğru frene basmadan yol alıyor…

Alican Ökmen, ilk romanı Kirli, Paslı, Bozuk’da yeraltının dibe vurmuş insanlarının suça batmış hayatlarını, polisiye kurgusunun gerilimini sinemasal anlatımın araçlarını da kullanarak tırmandıran süratli, tempolu ve sert bir üslupla aktarıyor okura. 

Hikayenin karakterlerinin kaderlerinden kurtulmak hiç olmazsa malum sonu geciktirmek için çırpınışlarında ise trajik bir arka planda aşina olduğumuz insani duygulara dokunuyor. 

Türk romanında yeterince işlenmemiş yeraltı yaşamına keskin bir bakış atan roman okurun yüzünde adeta bir tokat şeklinde patlıyor.

Kirli, Paslı, Bozuk Alıntıları – Sözleri

• “Güvenebilecekleri ve sığınabilecekleri bir yer arıyorlar.”
  “Herkes gibi” diyor Orhan.
  “Her gemi gibi” diyorum.
• Bir sigara yakıyorum, kim bilir acımı bir nebze azaltması, aldığım nefesle dünyanın ölümlü bulunduğunu tekrardan anımsatması için.
• Dünyanın hakkaten çivisi çıktı artık! Çıkmayı bırak, çivi yere düştü, kayboldu, yok oldu koduğumun çivisi!
• “Güvenebilecekleri ve sığınabilecekleri bir yer arıyorlar.”
  “Herkes gibi” diyor Orhan.
  “Her gemi gibi” diyorum.
• Bana sorarsanız, medeniyetin kalbinde bir yerlerde olmakla Meksika’da tenha bir köyde tüm gün bir köşede takılıp rom içmek ……. içinde bir fark yok.
• Hiçbirimiz daha çok kendimizden vermek istemiyoruz. Çuvallayacağız!
• Sonrada ömrümüzün geri kalanının büyük bir kısmını uyuşturucu satıcılığı ve cinayetten kodese tıkılmış olarak geçireceğiz. Çıktığımızda ise yaşamımız kaymış olacak ve tekrardan değişen dünyaya uyum sağlamayı denerken geçirdiğimiz birkaç senenin sonrasında aç ve sefil bir durumda herhangi bir sokak köşesinde geberip gideceğiz.
• Tüm duyularım işlevsiz kalmış durumda, acımasız ve kırıcı iç sesler kulağımda, daima yaptıkları şeklinde cehennemden konuşurcasına fena, kırıcı, yıkıcı ve üzücü şeyler fısıldayıp duruyorlar bana.
• Sorun her yerde seni boğarak karşına çıkıyor, ondan kaçmak için hangi zihin oyununa elini atsan netice değişmiyor, sorun karşısında tüm kelimeler ıskarta.

Kirli, Paslı, Bozuk İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kitabın girişinde tasvir edilen ortamla birlikte, kitabın son sayfasına kadar merak duygusuyla hareket edeceğiniz içeriğe haiz bir kitap olduğu hissine kapılıyor insan. Ancak genel olarak, yeraltı edebiyatı dizisinde yer edinen kitaplara gore yeterince derinlikli bir kitap olarak görmedim.
Umarım yazarım sonraki kitaplarında devamlı içiçe geçmiş vakaları anlatmak yerine, kitabın belli bölümlerinde mola verip , kahramanların hayatla ilgili düşüncelerini daha derinlemesine işleyen bir kitabıyla karşılaşırız.
10 üstünden 6 puanla kitaplığımda yer ediniyor kitabımız. Ali Örkmene saygılar sevgiler. (Ömer şen)

Hayata madalyonun iki tarafınca da bakmak kadar bunaltıcı bir şey yoktur. Bu sebeple içinde olduğumuz bu döngü iki yüzden oluşacak kadar sempatik değil. İçinde acı, aşk, ölüm, intikam, aile, dostluk şeklinde daha bir oldukca ifadeyi taşıyan sonsuz yüze haiz. Ve yaşam saf altın misali parlayan bir madalyon da değil esasen. Kirli, Paslı, Bozuk da adı yaşamak olan bu ifadeler toplamının en gerçekçi anlatımlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor.
Kitap yazarın ilk eseri. Yeraltı edebiyatının yerli örneklerinden biri. Konu ve ifade haliyle sert, çarpıcı; dil mütevazi, sokak ağzını içinde bol miktarda barındıran türden. Kurgu ise “bu kadar da olmaz” dediğimiz tesadüflerin hiçbirini barındırmadığı için örneksiz ve heyecanı daima dorukta tutmayı başarıyor. Kurguda değinmek istediğim ve oldukca sevdiğim bir öteki noktalar, okurken birbirinden bağımsız bulunduğunu düşündüğünüz hikayelerin aslen tek bir vaka merkezinde toplanması ve her anlatıcının yaşananları birinci ağızdan konu alıyor olamaları durumu oldu. Karakterler iyiliğin ve kötülüğün kanlı cenginde mahsur kalmış, hayatlarını bir uçurumun tepesine elleriyle iten ve aşağıya bırakmaya da bir fazlaca niyetli, adeta çamura altına kadar batmış durumdalar.
Babalık duygusunun ve o duyguyu tesiri altına alıp paramparça edene kadar boğazına yapışan intikam hırsının müthiş bir harmanı ve karakterlere yansıtılması durumu da kitapta karşınıza çıkacak. Konu bütünlüğü sebebiyle içerikten bahsedip okuma isteğinize ket vurmak şeklinde bir tatsızlık yapmak istemediğimden yüzeysel ifadeler kullanarak elimden geldiğince kitabından bana yansıyanları aktarmaya çalıştım.
Her ne kadar okuduğum süre süresince, mevzu ve anlatımın sarsıcı tesiri yüzünden başıma ağrılar girse de, bu kitabı, eğer yeraltı edebiyatının darbelerine dayanacak cesareti kendinizde buluyorsanız, muhakkak okumanızı öneriyorum. Örneklerine, edebiyatımız perspektifinde, sıkça rastlayamayacağımız yeraltı edebiyatının bir parçası olan Kirli, Paslı, Bozuk sağlam bir okuyucu kitlesini hak ediyor diye düşnüyorum. İyi okumalar
Sevgiler. (Sinem Karaçuha)

Sanırım yazarın ilk kitabı. İlk kitabı olduğundan kaynaklı olsa gerek kolay bir dili var, garip, olağan dışı cümleler daha doğrusu alt metinler yok denecek kadar azca kitapta ve doğal olarak bu da kitabın fena yazılmış olduğu anlamına gelmez. Kitapta sokak diline ehemmiyet verilmiş bunun da sebebi doğal olarak yazarın sokağı, sokak hayatındaki dokuyu, sokaklarla bütünleşen ve dibi gören, sokak yaşamını iliklerine kadar yaşayan insanları anlattığından olsa gerek. Yazarın ele almış olduğu karakterlere baktığımızda bağımlıları, sefilleri, kokuşmuş kişilikleri ele almış. Kitabın vaka örgüsü bölümlere ayrılırken sayfaların kronolojik sırlamasına gore verilmemiş şeklinde geldi. Olaylar birbirinden bağımsız anlatılmış şeklinde gelse de hepsinin bağlantılı ve bütünlük içinde bulunduğunu görürüz. Yazarın kitabın her bir bölümünde başka bir karakteri birinci ağızdan anlattığını görürüz bu da kitabı okunması mümkün hale getiriyor bence. Kitap baştaki sayfalarda azıcık sıksa da azca birazcık okuduktan sonrasında sayfalarda olayların içine içine doğru gitmesi okuyucuda merak uyandırıyor. Kitapta dünyadan kazık yiyen insanların kendi hayatlarını düzene sokmak için bir çıkış yolu araması ve bunun sonucunda yanlış işlere bulaşması, babalık içgüdüsü, intikam arzusu ele alınmış. Ve doğal olarak bunlarla beraber boşlukta olan ve hayatlarına yön vermeye çalışan kişilerin de bu vakalar zincirinde yanlış tercihlerinin kurbanı bulunduğunu görüyoruz. Kitapta iyi ve fena iç içe girmiş iki mecburi kardeş şeklinde geldi karakterlerin ruhsal durumlarına bakarken. Ve son olarak şunu söyleyeyim, kitapta karakterlerin yaptıkları hataların bedelini ağır bir halde ödediğini görüyoruz. Vicdan, korku, kin şeklinde duygular da bunun cabası.Kitabın sonunda ise ana karakterlerden bir tek birinin hayalini gerçekleştirdiğini, seviye kurduğunu görüyoruz ve seneler sonrasında arkadaşı ile bir araya geliyor. (Mazoyan)

Kirli, Paslı, Bozuk PDF indirme linki var mı?

Alican Ökmen – Kirli, Paslı, Bozuk kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Kirli, Paslı, Bozuk PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Alican Ökmen Kimdir?

1987’de Çapa’da hayata merhaba dedi, İstanbul’da büyüdü. Meslek Lisesi’nde Yapı Ressamlığı Kısmı’nü bitirdikten sonrasında Yıldız Teknik Üniversitesi, Restorasyon Kısmı’nü kazanmıştır. İkinci sınıfta üniversite eğitimine ara verip Plato Film Okulu, Temel Sinema Eğitimi Kısmı’ne geçiş yapmış oldu; buradaki eğitimini tamamlayınca beyaz perde sektöründe uzun metraj beyaz perde filmleri, kısa filmler, reklamlar, video klipler ve dizilerde yönetmenlik, reji ve prodüksiyon asistanlığı yapmış oldu. Sine-Sen Dizi Yazarlığı Atölyesi’nde yazarlık eğitimi aldı. Roman, hikâye ve senaryo yazmaya, beyaz perde sektöründe freelance olarak reji, prodüksiyon ve metin yazarlığı hayata geçirmeye devam etmektedir. 2006 yılından beri Türkiye’nin Yeraltı Edebiyatı formatındaki mühim topluluklarından kabul edilen İzmir çıkışlı www.sokakedebiyati.net sitesinde editörlük yapmayı sürdürüyor.

Alican Ökmen Kitapları – Eserleri

• Kirli, Paslı, Bozuk

Alican Ökmen Alıntıları – Sözleri

• Bir sigara yakıyorum, kim bilir acımı bir nebze azaltması, aldığım nefesle dünyanın ölümlü bulunduğunu tekrardan anımsatması için. (Kirli, Paslı, Bozuk)
• Sonrada ömrümüzün geri kalanının büyük bir kısmını uyuşturucu satıcılığı ve cinayetten kodese tıkılmış olarak geçireceğiz. Çıktığımızda ise yaşamımız kaymış olacak ve tekrardan değişen dünyaya uyum sağlamayı denerken geçirdiğimiz birkaç senenin sonrasında aç ve sefil bir durumda herhangi bir sokak köşesinde geberip gideceğiz. (Kirli, Paslı, Bozuk)
• Hiçbirimiz daha çok kendimizden vermek istemiyoruz. Çuvallayacağız! (Kirli, Paslı, Bozuk)
• “Güvenebilecekleri ve sığınabilecekleri bir yer arıyorlar.”
  “Herkes gibi” diyor Orhan.
  “Her gemi gibi” diyorum. (Kirli, Paslı, Bozuk)
• Dünyanın hakkaten çivisi çıktı artık! Çıkmayı bırak, çivi yere düştü, kayboldu, yok oldu koduğumun çivisi! (Kirli, Paslı, Bozuk)
• Sorun her yerde seni boğarak karşına çıkıyor, ondan kaçmak için hangi zihin oyununa elini atsan netice değişmiyor, sorun karşısında tüm kelimeler ıskarta. (Kirli, Paslı, Bozuk)
• “Güvenebilecekleri ve sığınabilecekleri bir yer arıyorlar.”
  “Herkes gibi” diyor Orhan.
  “Her gemi gibi” diyorum. (Kirli, Paslı, Bozuk)
• Bana sorarsanız, medeniyetin kalbinde bir yerlerde olmakla Meksika’da tenha bir köyde tüm gün bir köşede takılıp rom içmek ……. içinde bir fark yok. (Kirli, Paslı, Bozuk)
• Tüm duyularım işlevsiz kalmış durumda, acımasız ve kırıcı iç sesler kulağımda, daima yaptıkları şeklinde cehennemden konuşurcasına fena, kırıcı, yıkıcı ve üzücü şeyler fısıldayıp duruyorlar bana. (Kirli, Paslı, Bozuk)