Eğitim

Türkler ve Müslümanlık – İsmâil Hâmî Dânişmend Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Türkler ve Müslümanlık – İsmâil Hâmî Dânişmend Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Türkler ve Müslümanlık kimin eseri? Türkler ve Müslümanlık kitabının yazarı kimdir? Türkler ve Müslümanlık konusu ve anafikri nedir? Türkler ve Müslümanlık kitabı ne konu alıyor? Türkler ve Müslümanlık PDF indirme linki var mı? Türkler ve Müslümanlık kitabının yazarı İsmâil Hâmî Dânişmend kimdir? İşte Türkler ve Müslümanlık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: İsmâil Hâmî Dânişmend

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9786051557816

Sayfa Sayısı: 221


Türkler ve Müslümanlık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Türklerin İslâmiyet’e geçişi, Türk ve dünya tarihinde büyük önemi haiz olup en oldukça merak uyandıran konulardan biridir. Elinizdeki bu kitap, ilk olarak 1959’da neşredilip büyük ilgi görmüş ve birkaç kere basılmıştır. Kitabın yazarı İsmail Hami Danişmend, hem İslâm kaynaklarını hem de Batılı araştırmaları kullanmıştır. Eser, Danişmend’in tek cildi yayımlanmış olan İzahlı İslâm Tarihi Kronolojisi’ne giriş olarak kaleme alınmıştır. Yazar, bugün hâlâ bazılarınca dillendirilen Türklerin kılıç diretmesiyle ihtida ettikleri iddiasına karşı çıkmış ve Türklerin ihtida sebeplerini delilleriyle ortaya koymaya çalışmıştır. Kitapta ek olarak Arap ordularının Türklere yenik olması, Emevilerin ırkçılığı ve Türk düşmanlığı, eski Türk dini ile İslâmiyet’in benzerliği, Türklerle ilgili hadisler, İslâm âlemindeki parçalanma ve cismanî hâkimiyetin Türklere geçmesi benzer biçimde meseleler Danişmend’in eşi olmayan üslubu ile kaleme alınmıştır.


Türkler ve Müslümanlık Alıntıları – Sözleri

  • “Türklerde hanım şahsî asâlet timsâli sayıldığı için, onur ve haysiyyetini ihlâl edecek bir harekette bulunamaz: Türklerin asîl hanımefendileri vardır.”
    -Leon Cahun
  • Kaşgarlı Mahmud’un Dîvânü lugaat-it-Türk’ünün birinci cildinin 1333 İstanbul tab’ının 294’üncü sahifesinde de Türk ırkını Allâh’ın askeri gösteren şöyleki bir «Hadîs-i kudsî» vardır:
    -Ulu ve aziz Allâh diyor ki: “Benim Türk adını verdiğim ve meşrık’da iskân ettiğim bazı askerlerim vardır ki, herhangi bir kavme karşı gazaba gelecek olursam, o Türk askerlerimi işte o kavmin üzerine saldırırım.”
    Gene Kaşgarlı Mahmud, ayni cildinin 3’üncü sahifesinde Buhârâ ve Nîşâbûr hadîs imâmlarından işittiği öteki bir rivayeti de şöyleki kaydetmektedir:
    – Türk dilini öğreniniz, çünki Türklerin oldukça uzun vakit sürecek bir hâkimiyyetleri vardır.
    İsmail Hami Danişmend, Türkler ve Müslümanlık
    Ötüken Neşriyat, 7. Basım: İstanbul-2020, syf: 153
  • Oğuz han, dünyayı fethetmiş, yüz on altı yıl yaşamış ve hâkimiyyet timsalî olan altın yayla üç oku ölümünden evvel oğulları içinde paylaşmıştır.
  • “İslâmın müessisi öteki bir cihetten de zamanımızın meseleleriyle ilgi ve bağlantı halindedir: Çünki O, tarihin kaydettiği ilk içtimâî ve beynelminel inkılâbın âmilidir.”
    -Raymond Lerouge
  • Karmatiler, 930 tarihinde Mekke’yi yağma edip 30,000. Müslümanı kılıçtan geçirdiler ve pek oldukça ganimetler alıp götürdüler. Kabe örtüsüyle Hacer-ül-Esved de bı miyandaydı.
  • Harpte telef olmayı şan ve onur bilirler ve hastalıktan ölmeyi de yüz kızartıcı sayarlar.
    Çin kaynaklarında Türkler
  • İnkarına olanak olmayan bir hakikat vardır; İslamiyyet Oğuz-Türklüğünden ne kadar kuvvet almışsa, Türklük de İslamiyet’ten o denli kuvvet almış ve netice itibariyle İslamiyyeti Türklük ve Türklüğü de İslamiyyet yaşatmıştır.
  • -O (= kur’an) sadece âlemlere nasihattır.
    Sûret-ül kalem 52.ci ayet
  • “İslâm hayatına eğer Türk hârikası karışmasaydı acabâ bugün yeryüzünde Müslümanlıktan yapıt kalabilir miydi?”
  • L.-A. Sedillot’nun bundan evvel de bahsi geçen Histoire generale des Arabes ismindeki eserinin birinci cildinin 117’nci sahifesinde eski İslâm kadınlarının kahramanlığı şöyleki tasvir edilmektedir: «Cengâverlik gayreti hanımefendileri bile te’siri altında bırakmıştır; bu yeni Amazonlar yalnız İslâmın zaferini te’mine iştirâk etmekle kalmayacaklar, ayni zamanda harpten kaçtığını gördükleri her Müslüman erkeği oklarıyla delikdeşik etmek veyahut kılıçtan geçirmek vazifesiyle de yükümlü olacaklardır.»
    İsmail Hami Danişmend, Türkler ve Müslümanlık
    Ötüken Neşriyat, 7. Basım: İstanbul-2020, syf: 86


Türkler ve Müslümanlık İncelemesi – Kişisel Yorumlar

İsmail Hâmi Dânişmend hocanın, Türk milletinin İslamiyeti geçişi hakkında yazıya döktüğü bu görkemli eseri her Türk evladı dikkat ile okumalıdır. Kitabın içinde; Türk ırkının ihtida sebepleri, Türklükle Müslümanlık arasındaki inanç ve anlaşmazlık birliği, Arap ırkının zamanı Türk düşmanlığı, Türk ırkı lehindeki hadisler, islamın Oğuz-Türkünden ve Türkün İslamiyetten almış olduğu kuvvet benzer biçimde oldukça mühim mevzularda bileği vermektedir. (Vural haci)

Türkler ve Müslümanlık: Biz Türkler niçin müslüman oldu. Neden başka dine mensup olmadı yada niçin İslamiyeti kabul etmesiyle beraber büyük devletler oluşturmayı başardı. Arap milliyetçiliği neydi, İslamiyeti kendi tekellerinde tutmak için ne hainlikler yaptılar, haçlı seferlerinde işbirlikçisi mi oldular, bunlardan ve daha nice mevzudan bahsediyor bu kitap….
Kitabın içeriğini sıkılmadan anlayabilmek için İslam evveliyatına aşina olmak gerekiyor. Dili ağır sadece dip notlarda açıklamaları var. Kitap sanki onlarca cilt kitabın özeti gibiydi. İlgi alanım olmadığı için bana ağır geldi… Siyasal İslamcı Arap sever şakir(t)lerimizin okumasını oldukça isterim. Belki utanırlarda Türk milleti denildiginde aslına bakarsak Türk ümmetinden bahsedildiğini anlarlar… (Kaan)

Okunası zamanı-dini kitaplardan: Türklerin Müslüman okul sürecinin ve sebeplerinin bilimsel nitelikli verilerle incelenmiş olduğu bir kitap. Osmanlıca kelimeler yoğunlukta olsa da anlaşılmaz bir ifade yok, Ötüken Neşriyat baskısında bazı kelimelerin anlamlarını vermiş. Kitapta gerek Doğu gerekse batıdan bilim ve tarih topluluğunda önde gelen kişilerin eserlerinden metin içi kaynakça yapılmak suretiyle yararlanılmış, aslına bakarsanız son bölümde sağlam bir bibliyoğrafya kısmı içeriyor.
İslamiyet’in ulusal ve yerel bir Arap dini olmadığını belirtip, Türklerin Araplara yenilmediğini şu demek oluyor ki kılıç diretmesiyle boyun eğmediğini, İslamiyet’i kabul edişlerinin Türklük ve Müslümanlık arasındaki itikad birliği (Tek Tanrı inancı, alınyazısı ve ahiret inancı, hac-kurban benzer biçimde ibadetler vb), aile hukukuna ilişkin benzerlikler (kadının kıymeti, tek eşlilik tavsiyesi, esas tesettürün mahiyeti -ki oldukça önemlidir- vb.) bulunduğunu belirtiyor.
Bununla da kalınmamış, Türklerin İslamiyet’e ve İslamiyet’in Türklere yapmış olduğu katkılardan bahsedilmiş. Tuğrulbey’in Büveyhi ve Fatımilerle giriştiği savaşım sonucu adeta tutsak olan Abbasi Halifesini kurtarması ve devir teslim töreni ile İslam’ın koruyuculuğunun Türklere verilmiş olması zamanı vesikalarla anlatılmış. Yanı sıra Türklerin Batı’ya göçünde önündeki en büyük engellerden olan Sasani devletini İslam Devletinin yıkmış olması, Türklerin kimliğini kaybetmemesinin aslolan sebebinin Hanif temellere dayanan Sünni İslam bulunduğunu ve bunun da büyük bir kazanım bulunduğunun altı çizilmiş. (Ahmet Çavdar)


Türkler ve Müslümanlık PDF indirme linki var mı?


İsmâil Hâmî Dânişmend – Türkler ve Müslümanlık kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Türkler ve Müslümanlık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İsmâil Hâmî Dânişmend Kimdir?

Babası Cebel-i Garbî mutasarrıfı Emir Mehmed Kâmil Beğ’dir. Orta tahsilini Beyrut ve Şam’da tamamladı. İstanbul’da Mekteb-i Mülkiye’yi bitirmeden evvel, Fransa’da Pâris College’de Fransızca okudu. İstanbul Mâliye Mektebi, Edebiyât Fakültesi ile Mülkiye Mektebi’nde Dinler Târîhi ve Siyâsî Târîh dersleri verdi. Bağdat’ta Hukuk Mektebi Müdürlüğü yapmış oldu. Kendi gayretiyle Nisan 1919’da çıkardığı Memleket Gazetesi ile Hâkimiyet-i Milliye, İrâde-i Milliye gazetelerinde neşrettiği yazılarıyla Millî Mücâdele’yi destekleyen aydınlardandır. Sivas Kongresi’ne katılan delegeler içinde yer aldı. Cumhuriyet’ten sonrasında resmî bir vazife almadı. Kendini tamâmıyla Türk ve İslâm Târihi araştırmalarına verdi. Çalışmalarını otuzdan fazla kitapta topladı.

“Îzâhlı Osmanlı Târîhi Kronolojisi” adlı eserine târih araştırmalarında günümüzde de sıkça başvurulmaktadır. Bilhassa “Îzâhlı Osmanlı Târîhi Kronolojisi” adlı kitâbında, devşirmelerin Türk milletine yapmış olduğu ihânetlerin üstünde durdu. Eserlerinde Türk milliyetçiliğinin pek oldukça temel iddiasını dile getiren Dânişmend, 12 Nisan 1967’de İstanbul’da vefât etti.

Türk-İslâm Târîhi’ne âit birçok eseri bulunan Dânişmend’in; Türkçe-Osmanlıca-Fransızca Sözlük, Destan ve Dîvan Edebiyâtı’nda İstanbul Sevgisi, Türkçe Resimli Büyük Dil Klavuzu adlı eserleri Türkçe husûsundaki önemli çalışmalarıdır.


İsmâil Hâmî Dânişmend Kitapları – Eserleri

  • Türkler ve Müslümanlık
  • Eski Türk Seciyye ve Ahlakı
  • Batı Kaynaklarına Nazaran İslam Medeniyeti
  • Tarihi Hakikatler
  • Türkler Niçin Müslüman Oldu?
  • Türklük Meseleleri
  • İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi
  • Türkler
  • Fetih ve Fatih
  • Garp İlminin Kur’an-ı Kerim Hayranlığı
  • 31 Mart Vak’ası
  • Rabia Hatun Şiirleri
  • Garp Membalarına Nazaran Eski Türk Demokrasisi
  • Ali Suavi’nin Türkçülüğü
  • Fatih ve Fetih


İsmâil Hâmî Dânişmend Alıntıları – Sözleri

  • Ne kadar alçağım: Nâzan 1948’de öldü, ben 1949’da hâlâ yaşıyorum. (Rabia Hatun Şiirleri)
  • HENRi MATHiEU NAZARiYESi
    Birinci cildin ilk doksan sahifesi Türk ırkının menşeinden itibaren Osmanlı devletinin zuhuruna kadar geçen umumi Türk tarihiyle etnoloji bahislerine temas ediyor: Ondan sonrasında Türklük Meseleleri)
  • Karmatiler, 930 tarihinde Mekke’yi yağma edip 30,000. Müslümanı kılıçtan geçirdiler ve pek oldukça ganimetler alıp götürdüler. Kabe örtüsüyle Hacer-ül-Esved de bı miyandaydı. (Türkler ve Müslümanlık)
  • Bu meselenin çeşitli Batı kaynaklarında açıklaması vardır.Mesela meşhur tarihçi Seignobos’un “Histoire de la civilisation ancienne” adındaki eski medeniyetler tarihinin 1905 Paris baskısının 41’inci sayfasındaki(1) numaralı haşiyede eski Roma’dan söz edilirken çoğunlukla biri doğuda biri batıda iki imparator olduğu kaydedilir;imparatorlar ikidir fakat imparatorluk birdir!Bu iki hükümdarın biri Roma’da ve biri de İstanbul’da oturmuş olduğu vakit bile ikisi bir şahıs sayılmıştır!Bunların herhangi birine hitap edilirken ikisine birden hitap edilir benzer biçimde “siz”demek işte bundan dolayı âdet olmuştur.Daha eski devirlerde Doğunun ve Batının tüm imparatorları ile krallarına “sen”diye hitap edilmiş olduğu halde Romalıların “siz”tabiri gittikçe her tarafa yayılmış ve nihayet halk tabakaları içinde da mecburi bir nezaket tabiri haline gelmiştir. (Tarihi Hakikatler)
  • İnkarına olanak olmayan bir hakikat vardır; İslamiyyet Oğuz-Türklüğünden ne kadar kuvvet almışsa, Türklük de İslamiyet’ten o denli kuvvet almış ve netice itibariyle İslamiyyeti Türklük ve Türklüğü de İslamiyyet yaşatmıştır. (Türkler ve Müslümanlık)
  • Eski Türkler öldükten sonrasında bile hiç kimseye muhtaç olmamak için kefen paralarını daima üzerlerinde taşımayı ulusal bir tane haline getirmişlerdir. (Eski Türk Seciyye ve Ahlakı)
  • “Yıkılubdur bu cihân sanma ki bizde düzele
    Devleti çarh-ı denî virdi kamu mübtezele
    Şimdi ebvâb-ı sa’âdetde gezen hep hazele
    İşimiz kaldı hemân acıma-i Lem-yezel’e.”

    III. Mustafa (1756-1774) (İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi)

  • Türklüğü ve Türk tarihini yalnız Osmanlılarla müslüman Türk devletlerine hasretmeyip tıpkı (Süleyman Paşa) benzer biçimde çeşitli kollara ayrılmış büyük bir câmia şeklinde incelem eden (Ali Suâvi)nin bu husustaki fikirleri «Irk», «Dil» ve «Umumî kültür»
    sahalarına ilişik üç ana teze ayrılabilir. Bu tezleri şöyleki hulâsa edebiliriz:

    1- Türk ırkı askerî, medenî siyasî rolleri itibariyle tüm ırklardan üstün ve eski bir ırktır;
    2- Türk dili dünyanın en varlıklı ve en muhteşem dilidir: Avrupa’nın en büyük dilleri bile Türk diline nisbetle geridir;
    3- Türk ırkı dünya kültür tarihinde en büyük görevi oynamış ve bilhassa islâm kültürünü Türkler vücuda getirmişlerdir. (Ali Suavi’nin Türkçülüğü)

  • Avrupalılar içinde nezaket iç yüzü örten bir perdeden ibaret olması durumunda, Türkler içinde son aşama samimi bir teamüldür. (Eski Türk Seciyye ve Ahlakı)
  • Nâmık Kemâl’in oğlu rahmetli dostum Ali Ekrem Bey anlatmıştı: Bir gün babasından oldukça hoş bir mektup almış; hâfızâsına nakşolup kalan bu unutulmaz mektup aynen şöyleki imiş: “Ekremciğim ne yapacağımı bilmediğim için sana mektup yazıyorum. Ama ne yazacağımı da bilmediğim için sözüme son veriyorum; gözlerinden öperim!”
    [İsmâil Hâmi Dânişmend, Tarihî Hakîkatler, 1978, c. 1, s. 354] (Tarihi Hakikatler)
  • Oğuzhan’ın dehası yalnız cihangirlik sahasına münhasır değildi. Teknik saha ve teşkilatçılıkta da misli yoktu. Mesela ”ıslıklı oklar’ı işte o buluş etmiş ve ve fetihlerinde buluşundan oldukça faydalar görmüştür. (Tarihi Hakikatler)
  • “(Ali Suâvi) eskiliğini ve eski yazısını savunma etmiş olduğu Türk dilinin tüm dillerden üstün oluğunu da kanidir..(Nüsha3, s. 116.)” (Ali Suavi’nin Türkçülüğü)
  • Profesör Henri Maspero’nun “Eski Çin / La Chine antique” ismindeki eserinin 1927 Paris baskısının 107’nci sayfasında süregelen açıklamalara bakılırsa, eski Çin toplumu yalnız asil ve köylü sınıflarına ayrılan bir kütledir. Köylü hacminin büyük bahar bayramları vardır. Bu bayramlarda genç kızlarla delikanlılar on beş yaşlarından itibaren açık havada açıkca öpüşmeye başlarlar. Bu hâl yaz sonuna kadar sürüp gider. Ertesi bahar aynı çiftler aynı hayata devam edebilecekleri benzer biçimde âşıklar sevgili ve sevgililer de âşık değiştirebilir ve bu durum, adam otuz kız da yirmi yaşına gelinceye kadar o şekilde devam eder. Eğer sonbaharda kızlar hamile duracak olurlarsa sadece işte o vakit nikâhları kıyılabilir! Netice itibariyle adam on beşinden otuzuna kadar on beş hanım, kızlar da gene on beş yaşlarından yirmi yaşına kadar beş adam değişiklik yapma hakkına haizdir. Eski Çin töresi işte bu şekilde bir töredir. (Türkler Niçin Müslüman Oldu?)
  • Asırlardan beri tüm dünyada kullanılan ve tüm ilimlerin teşekkül ve tekamülünde amil olan kağıt, bir İslam icadıdır. (Batı Kaynaklarına Nazaran İslam Medeniyeti)
  • Arap müelliflerine bakılırsa Türk olan «Ye’cuc ve Me’cuc» ırkının bir kolu da «Nesnas» taifesidir! Bu taife de oldukça uzun ve oldukça kısa olarak iki kısma ayrılır ve «çengel benzer biçimde tırnaklari», «canavar benzer biçimde dişleri» olduğundan bahsedilir! Çeneleri «dev çenesi» ne benzetilir ve tüm vücutları «kıllarla kaplanmış» gösterilir ! Ne yazık ki, dindaşlarımız olan Arap alimleri, Ehl-i-Salip ordularına karşı memleketlerini savunma edip kendilerini rahat yaşatan Türklere hem din, hem ilim namına işte bu şekilde safsatalar isnadından geri kalmamışlardır. (Türklük Meseleleri)
  • “İslâmın müessisi öteki bir cihetten de zamanımızın meseleleriyle ilgi ve bağlantı halindedir: Çünki O, tarihin kaydettiği ilk içtimâî ve beynelminel inkılâbın âmilidir.”
    -Raymond Lerouge (Türkler ve Müslümanlık)
  • Meziyetlerinin temin etmiş olduğu üstünlüklere tevazu faziletini zammeden (ekleyen) bir kimse, üstündeki yemişlerin çokluğundan dolayı başını yere doğru eğen bir ağaç dalına benzer. (Eski Türk Seciyye ve Ahlakı)
  • Kopernik, İslam ilminden almış olduğu feyiz ile dünyanın hem kendi çevresinde hem güneşin çevresinde döndüğünü tespit etmiş olduğu vakit, Hristiyan karanlıkçılığına karşı büyük bir kabahat işlediğini hissettiği için kanaatini ölünceye kadar bir sır benzer biçimde saklamak mecburiyetinde kalmış ve ünlü eseri De Revolutionibus sadece 70 yaşlarında öldüğü gün neşredilip ortaya çıkabilmişti! (Batı Kaynaklarına Nazaran İslam Medeniyeti)
  • Oğuz han, dünyayı fethetmiş, yüz on altı yıl yaşamış ve hâkimiyyet timsalî olan altın yayla üç oku ölümünden evvel oğulları içinde paylaşmıştır. (Türkler ve Müslümanlık)
  • İkinci Meşrutiyet’ten itibaren yurdumuza giren bazı Mongolların yaptıkları propagandalardan dolayı bugünkü yarı aydınlarımız içinde artık bir millî kahraman sayılmaya süregelen Türk ve Islâm düşmanı Timurlenk hakkında birçok menkıbeler rivayet edilir. Bunlardan biri de işte bu kârınca menkıbesidir. Rivayete bakılırsa Timur ilk lütuhatı esnasında bigün bir bozguna uğradıktan sonrasında çadırına çekilmiş; işin içinden iyi mi çıkacağım düşünürken çadır bezinin üstünde bir karıncanın tırmana tırmana yukarı çıktığını görmüş. Hemen bir fiske atıp yere düşürmüş, gene düşüncelerine dalmış. Bir iki dakika sonrasında hayvanın yeniden yukarı çıkmaya başladığını görmüş. Bir fiske daha atmış. Ama birazcık sonrasında gene aynı manzarayla karşılaşmış. Bu hâl üç dört kere daha tekrarlanınca Timurlenk nihayet elini alnına vurup:
    İşte şimdi anladım, bunu bana bu karınca öğretti. Geleceğe başat olınanın yegâne çaresi’ sebat etmektir! Demiş ve ondan sonrasında ömrü süresince bu esastan ayrılmamış!.. (Tarihi Hakikatler)



YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş