Eğitim

Yaban Balı Özgürlük Kokar – Anna Ahmatova Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yaban Balı Özgürlük Kokar – Anna Ahmatova Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yaban Balı Özgürlük Kokar kimin eseri? Yaban Balı Özgürlük Kokar kitabının yazarı kimdir? Yaban Balı Özgürlük Kokar konusu ve anafikri nedir? Yaban Balı Özgürlük Kokar kitabı ne konu alıyor? Yaban Balı Özgürlük Kokar PDF indirme linki var mı? Yaban Balı Özgürlük Kokar kitabının yazarı Anna Ahmatova kimdir? İşte Yaban Balı Özgürlük Kokar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Anna Ahmatova

Çevirmen: Güneş Acar

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750709197

Sayfa Sayısı: 96


Yaban Balı Özgürlük Kokar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

O şekilde yazarlar, şairler vardır ki, onların yazdıklarını yaşamlarından; yazgılarını ülkelerinin somut gerçeklerinden soyutlayamazsınız. Dahası, içinde yaşadıkları koşulları, tarihsel periyodu, hususi yaşamlarını bilmeden, yapıtlarını gerçek boyutları içinde algılayamazsınız. Anna Ahmatova bu tür şairlerdendir.1960’larda, şiirlerini ilk okuduğum günden bu yana, ne süre onun şiiriyle karşılaştıysam, aynı hüznü, aynı onanmaz acıyı, aynı burukluğu duydum yüreğimde…’ 

– Ferit Edgü 

Stalin döneminde Sibirya’ya değil, fakat ülkesinin kültür ve sanat yaşamının dışına sürülen Anna Ahmatova (1889-1966) , acısını içine gömen, sonrasında da sözcüklere döken bir ozan. Rus edebiyatının bu benzersiz hanım şairinin sekiz kitabından seçilmiş kırk altı şiiriyle Requiem adlı kitabının eksiksiz çevirisini, Yaban Balı Özgürlük Kokar adı altında sunuyoruz.

 


Yaban Balı Özgürlük Kokar Alıntıları – Sözleri

  • Durgun Don sessiz akıyor.
    Sapsarı ay evden içeri dalıyor.
    Dalıyor, başlığı kulaklarında
    Sarı ay bir gölge görüyor.
    Bu hanım hasta,
    Bu hanım yalnız,
    Oğlu zindanda, eşi mezarda,
    Yakarın benim için.
  • Sizin sesinizim ben, soluğunuzun sıcaklığı,
    Yüzünüzün yansımasıyım,
    Umarsız kanatların umarsız çırpınışı,
    Ne önemi var, sizinleyim sonuna dek.
  • Bir çağ gömülürken ,
    Ölülerin ilahisi duyulmaz.
    Isırganla, dikenle
    Güzelleştirmek gerek onu.
    Ve yalnız mezarcılar çalışıyor
    Soluk soluğa! İş beklemez!
    Tanrım! bu ne sessizlik bu şekilde,
    Zamanın adımları duyuluyor.
  • Yeryüzü güneşi batarken de göz kamaştırıyor
    Ve kentin damları ışınları altında parıldıyor,
    Burda ak ölüm evleri işaretledi
    Kargaları çağırıyor… ve kargalar sökün ediyor.
  • Uykusuzluk nedir bilirim, oldukça iyi bilirim
    Kır yollarının tümünü, uçurumların da tümünü,
    Ama bu gece, dört nala bir koşunun gecesi
    Ocaktaki yabanıl çığlıklarla.
    Kimsesiz evlere giriyorum,
    Bir dönemin sıcak yuvaları.
    Ses yok.Yalnızca beyaz gölgeler
    Yabancı aynalarda parlayan.
  • Şu yeryüzündeki zamanımız hızla geçiyor
    Yazgının çemberiyse dar mı dar
    Ama sadık, fakat sayısız
    Yüzlerini görmediği dostları var ozanın.
  • Nasıl aklaşır göz açıp kapayıncaya kadar,
    Gülümseme iyi mi solar uysal dudaklarda,
    Ve minik kuru bir gülüşle, iyi mi titrer korku.
    Yakarıyorum Tanrı’ya, fakat yalnız kendim için değil,
    Benimle aynı yazgıyı paylaşan hepimiz için,
    Dayanılmaz soğukta, kızgın Temmuzda.
    Kızıl duvarın, körelmiş duvarın önünde.
  • Burda, yangının karadumanında
    Gençlikten ne kalmışsa yıkarak ,
    Her şeyi püskürttük
    Hiçbir darbe erişemez bizlere artık .
  • Hayır, ben değil, bir başkası çekiyor acıyı.
    Böylesine dayanamazdım ben.
    Ve kara çarşaflar örtüyor
    Örtüyor başa gelenleri.
    Ve gece fenerlerini de götürüyorlar…
    Gece. Zifiri gece.
  • Hiç duymadım sızlandığını,
    Bir gün olsun bir dilim ekmek istemedin benden.
    Hadi getir bana bir ak ağaç dalı
    Ya da yalnızca bir tutam yeşil ot,
    Bildir baharda getirdiğin şeklinde.


Yaban Balı Özgürlük Kokar İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Rusya, proleter egemenliğe geçtikten sonrasında ne kadar oldukça ümit taşıdılar insanca hayata devam etmenin geldiği günleri göreceklerine dair. Koca ülkeyi, bir kıtanın yarısını kaplayacak kadar büyük bir ülkeyi yönetecek kişiler, birbirleri ardınca geldikçe işler {hiç de} istendiği şeklinde bir hal almamaya adım atar. Buna en iyi örnek de Stalin periyodu verilir.
Stalin, baskıcı bir yönetim altında yönetim eder ülkeyi. Adına da proleterya egemenliği denir. Ama onun yönetimi altında Anna Ahmatova, Rusya’da sürgün edilenlerin Sibirya’da kürek mahkumu bulunduğunu okuduğumuz roman sanatındaki şeklinde değilse de bile kültür ve sanatın dışına sürgün edilir. Devrin sanat alanındaki ün salmıl kişilerince eleştirilir.
Onun için bireyci bir ozan, kilise mihrabıyla yatak odası aradında gidip gelen bir kadının şiirleri yorumları yapılır. Bir yarısı rahibe, diğer yarısı fahişe. Daha doğrusu hem rahibe hem fahişe olan birinin, fuhuşla duanın karışımı olan şiirlere haiz olduğu söylenir.
Onun devrimci inançlara haiz eserler yazmamasıdır kim bilir bu yapılanlar fakat Ahmatova aslına bakarsan devrimci şiirler değil, yaşanmış bir zamanı, günlük yaşamı, an’ı, mektuplaşmaları şiirlerinde mevzu edinir. Ülkesini sevme biçimi, sürecinin anlayışıyla bağdaşmaz. Bu da onun şiddetle eleştirilmesine niçin olur. (Sîdar Ronahî)


Yaban Balı Özgürlük Kokar PDF indirme linki var mı?


Anna Ahmatova – Yaban Balı Özgürlük Kokar kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yaban Balı Özgürlük Kokar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anna Ahmatova Kimdir?

Gerçek adı Anna Andreevna Gorenko olan yarım yüzyıl süresince duygusal ve duygusal St. Petersburg geleneğinin en mühim temsilcisi Rus ozan.

Ahmatova’nın emek harcama alanı, kısa lirik şiirleri evrenselleştirmekti. 1935-1940 içinde Stalinist terör olarak malum dönemde Requem adlı ağlatısal şaheseriyle öne çıktı. Eserlerinde Stalinizm gölgesinde yaşayan yaratıcı hanımefendilerin kaderini, süre ve anı olarak türlü temalarla anlatır.Odessa’da Bolşoy Fontan’da dünyaya geldi. Anne ve babası 1905’te ayrılmış olduğu için mutlu bir çocukluk geçirmedi. Kiev, Tsarskoe Selo ve St. Petersburg’da Smolny Enstitüsünde eğitim aldı. 11 yaşlarında şiir yazmaya başladı ve sevilmiş olduğu şairler Racine, Puşkin ve Baratinski’den esinlendi. Babası şairliğin isimlerinin saygıdeğerliğine gölge düşüreceğine inanılmış olduğu için, Ahmatova tatar olan büyük annesinin soyismini kullandı[1]. O zamanki Rus adam şairlerin bir çok Akhmatova’ya olan aşklarını duyuru etmişlerdir,o ise Osip Mandelstam’ın ilgisine karşılık vermiştir.Osip Mandelstam’ın karısı Nadezha Mandelstam sonrasında Hope Against Hope adlı otobiyografisinde Akhmatova’yı affetmiştir. 1910 senesinde genç ozan Nikolay Gumilov ile evliliğe ilk adımını atmıştır. Kocası Ahmatova’nın şiirlerini ciddiye almadı veAlexander Blok’un kocasının şiirlerini tercih ettiğini öğrendiğinde sarsıldı. Oğulları Lev Gumilyov 1912 senesinde dünyaya geldi ve Neo Avrasyacı meşhur bir tarihçi oldu.912’de ilk derlemesi Evening’i yayınladı.

1914’te ikinci derlemesi Rosary yayınlana kadar “Akhmatova’dan sonrasında” binlerce kadının şiirini oluşturdu. Erken şiirleri çoğu zaman, bir adamı ve bir bayanı resmeder. Onların ilişkisinin en acı, muğlak anlarını kapsamaktadır. Bu şekilde parçalar oldukça örnek alındı, sonrasında Nabokovve ötekiler tarafınca yansılamak edildi. Akhmatova, şu şekilde söyler: “Ben, bizim hanımlarımıza iyi mi konuşulması icap ettiğini öğrettim, fakat onları sessizleştirmenin iyi mi olacağını bilmiyorum”.

Kocasıyla beraber Akmeist şairler adlı bir gruba katılan Ahmatova bu çevrede büyük bir şöhrete kavuştu. Rus şiir tarihinde bilindik; dönemin başlıkları olan “Neva’nın Kraliçesi” ve “Gümüş dönemin ruhu”, O’nunla aristokratik şekil ve sanat içerikli bir bütünlük kazanmıştır. Fazlaca seneler sonrasında yaşamının uzun bir bölümünü kapsayan ve en uzun eseri olan “Kahraman olmadan şiir”i Puşkin’in Eugeni Onegin’inden esinlendiğini belirtecekti.Eşi Nikolay Gumilyov Sovyetler’e karşı anti faliyetlerde bulunmuş olduğu nedeni öne sürülerek 1921’de kurşuna dizilerek öldürüldü. Bu evliliğinden 1912 senesinde Lev Nikolayeviç Gumilev olmuştur. Ilkin meşhur bir Asurolojist olan Vladimir Shilejko ve sonrasında Stalinist Gulag kamplarında ölen sanat bilgini Nikolay Puninile evliliğe ilk adımını attı. Evli edebiyatçı Boris Pasternak’in tekliflerini geri çevirdi.

1922’den sonrasında, Akhmatova, paracı bir unsur olarak mahkûm edildi ve 1925’ten 1940’a kadar şiirlerinin yayınlanması yasaklandı. Dönem dönem Puşkin’den bazı parlak denemelerde dahil olmak suretiyle, Leopardi denemelerini çevirerek geçimini sağlamış oldu. Onun arkadaşlarının hepsi, ya göç etti ya da yok edildi.

1946 senesinde Stalin’in ortağı ve kültür bakanı Andrei Zhdanov, Ahmatova’nın Isaiah Berlin’i ziyaret ettiğini öğrendi ve açıkca “yarısı fahişe, yarısı rahibe” olarak etiketleyip, şiirlerinin yayımlanmasını yasakladı. Daha sonrasında açlıktan ölmeye mahkûm etmek ile eşdeğer olan Yazarlar Birliğinden çıkarma girişiminde bulunulmuş oldu. Oğlu “Stalinist Gulag”ta gençliğini harcadı ve hatta tahliyesini emniyete almak için Stalin’i öven birkaç şiir yayımladı. İlişkileri hep gerilmiş olarak devam etti. Resmen yokolmasına karşın; eserleri sözlü olarak ve hatta samizdatla el altından bilinmeye devam etti.


Anna Ahmatova Kitapları – Eserleri

  • Seçilmiş Şiirler
  • Yaban Balı Özgürlük Kokar
  • Biliyorsun İnliyorum Tutsaklığımda
  • Tespih
  • Anna Ahmatova
  • Anna Ahmatova: Fazlaca Sesli Sessizlik
  • Ardından
  • The Complete Poems of Anna Akhmatova
  • Son Buluşmanın Şarkısı


Anna Ahmatova Alıntıları – Sözleri

  • Yıkılmış yuvama kaldırıyorum kadehimi
    Kin, hiddet dolu hayatıma
    Yalnızlığına ikimizin
    Ve sana kaldırıyorum
    Yalanına bana ihanet eden dudaklarımın
    Gözlerindeki ölü soğukluğuna
    Hayatın bu kadar acımasız, kaba oluşuna ve kurtarmamasına bizi tanrının. (Son Buluşmanın Şarkısı)
  • Yeryüzü güneşi batarken de göz kamaştırıyor
    Ve kentin damları ışınları altında parıldıyor,
    Burda ak ölüm evleri işaretledi
    Kargaları çağırıyor… ve kargalar sökün ediyor. (Yaban Balı Özgürlük Kokar)
  • Sizin sesinizim ben, soluğunuzun sıcaklığı,
    Yüzünüzün yansımasıyım,
    Umarsız kanatların umarsız çırpınışı,
    Ne önemi var, sizinleyim sonuna dek. (Yaban Balı Özgürlük Kokar)
  • .
    Sırların sırrı gene içimde…
    … (Ardından)
  • “Sen ve ben acıdan bir dağız,
    sen ve ben bu dünyada tekrar asla karşılaşmayacağız.” (Seçilmiş Şiirler)
  • Nasıl aklaşır göz açıp kapayıncaya kadar,
    Gülümseme iyi mi solar uysal dudaklarda,
    Ve minik kuru bir gülüşle, iyi mi titrer korku.
    Yakarıyorum Tanrı’ya, fakat yalnız kendim için değil,
    Benimle aynı yazgıyı paylaşan hepimiz için,
    Dayanılmaz soğukta, kızgın Temmuzda.
    Kızıl duvarın, körelmiş duvarın önünde. (Yaban Balı Özgürlük Kokar)
  • bir zamanlar yüzü olan yerlerden bir gülümsemenin gölgesini çağrıştırır bir şey kaydı, geçti. (Ardından)
  • Susuyorum. Susuyor ve hazırlanıyorum
    Yeniden sana dönüşmeye, Toprak. (Biliyorsun İnliyorum Tutsaklığımda)
  • Her günüm yeni bir dertle kaygılı. (Biliyorsun İnliyorum Tutsaklığımda)
  • gövdesinden ayrılmak isteyen bir gölge şeklinde
    ruhundan ayrılmak isteyen bir gövde şeklinde
    unutulmak isterim ben de, tıpkı onlar şeklinde. (Seçilmiş Şiirler)
  • Her tehlikeyi göze alarak yüzü gece izlemiştik, kuşkusuz gözlerimiz açıktı fakat yüreğimiz hemen hemen kapalıydı. (Anna Ahmatova: Fazlaca Sesli Sessizlik)
  • Duyuyorum: Kiriş titreyip duruyor,
    Ölüm öncesi acıyla vuruyor ha vuruyor,
    Korkuyorum, kalbim parçalanacak mı ne,
    Bu şefkatli dizeler yarım kalır, diye… (Son Buluşmanın Şarkısı)
  • Ve dünya ansızın yeni bir şekil aldı,
    Ve garip bir tat geldi şaraba.. (Seçilmiş Şiirler)
  • Kalbimi gizledim senden,
    Sanki Neva’ya attım… (Son Buluşmanın Şarkısı)
  • Şarap içmeyeceğim seninle,
    Yaramaz bir çocuk olduğun için.
    Biliyorum, seninle başladı
    Ayın altında öpüşmeler, ilkin.
    Ve dürüstlüğün ve sessizliğin
    Tanrı’dan bir armağan.
    Ve alın yazısı değil,
    Senin aydınlık gözlerin. (Tespih)
  • biri ölünce,
    imgeleri değişmiş olur artık. (Ardından)
  • .
    “Ne istiyorsun?” Diye sormuş oldum.
    “Cehennemde seninle olmak” dedi.
    … (Ardından)
  • “Sen ve ben acıdan bir dağız, sen ve ben bu dünyada tekrar asla karşılaşmayacağız.” (Anna Ahmatova)
  • Sen güneşi soluyorsun bense ayı. (Tespih)
  • Korkunç sessizlikte buluşsun dudaklar
    Ve yürek aşk ile parçalansın da gör. (Son Buluşmanın Şarkısı)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş