Eğitim

Yakup’un Kanatları – Misli Baydoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yakup’un Kanatları – Misli Baydoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yakup’un Kanatları kimin eseri? Yakup’un Kanatları kitabının yazarı kimdir? Yakup’un Kanatları konusu ve anafikri nedir? Yakup’un Kanatları kitabı ne konu alıyor? Yakup’un Kanatları PDF indirme linki var mı? Yakup’un Kanatları kitabının yazarı Misli Baydoğan kimdir? İşte Yakup’un Kanatları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Misli Baydoğan

Yayın Evi: Ötüken Neşriyat

İSBN: 9786051556192

Sayfa Sayısı: 168


Yakup’un Kanatları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hû Diyen Karga- Selçuklu Hikâyeleri adlı kitabıyla, Türkistan’dan Anadolu’ya uzanan Selçuklu neslinin o müthiş serüvenini bizlere bir karganın ağzından özetleyen Misli Baydoğan, şimdi de Yakup’un Kanatları adlı kitabı ile okuyucuyu türlü türlü kapıların önüne çekiyor. Her bir öyküde başka mekânlarla, başka hayatlarla ve başka ruhlarla tanışmamızı sağlıyor… Ve o, bunu yaparken kelimeleri gene ustaca kullanıyor. Sonra birden, sizi alıp ruh dünyanızın derinliklerine götürüyor. Belki de yorgunluklarınızı, mücadelelerinizi, derinlerinizdeki siyah ile beyazı hatırlatıyor. “İçimden, ucu ufuk çizgisine uzayıp giden kervanlar geçiyor. Üzerinde durduğum kızılımsı çorak toprağa, topuklarımdan kök salmışçasına, giderek daha da yayıla dolana sabitleniyorum. Bir kader uzanıyor ayaklarımın önünden ötelere doğru. Gün batımında üzerine düşen gölgemi tam ortadan bölüyor çizgisi. Her zerrem tanıyor bu ikiye bölünmüşlüğü… İkiye bölünmüşlüğüm neslimin, rahmime hiç düşmeyen, doğuramadığım, kucağıma alıp emziremediğim habis devamı… İkiye bölünmüşlüğüm, yüreğimin üzerinde taşıdığım pıhtıdan bir kese… Aynalarda görünmeyen tarafım… Retinaya düşmeyen yansımam… Alsınlar bu zerrelerime sinmiş tuz ağırlığını üzerimden. Kupkuruyum. Yüz yıllardır bu kubbede çınlayıp duran sahipsiz çığlıklarla çarpışmaktan yorgunum.”


Yakup’un Kanatları Alıntıları – Sözleri

  • “Hakikatte tüm bu insanoğlu hakikat denen duvarın ötesine geçmek için birer delik bulmuş, yaşıyorlardı.”
  • “Beni yerleşik olanla anlayamazsın. Beni görülen ve duyulanla değil, beş duyunla değil, kırılmamış mührünün örttüğüyle, içinde var bulunduğunu benim bildiğim, seninse haberdar olmadığınla anlayamaya çalışman gerek.”
  • “Acı çeken şuur yanılgısı, medeniyetin çağıl insana kim bilir son armağanıdır.”
  • “Medeniyet yalnızlığı benimkisi birazcık…”
  • “İnsanlar bazı acıların sırf var olduklarını bilmemek için bile sizi kolayca susturabilirler.”
  • Anası öyleki taş kesilmişti ki, oğlunun kabri başlangıcında dikseler gıkı bile çıkmazdı.
  • “Ben belleğimi farkına vararak tanımadım. Ben bunun içinde doğdum. Bu şekilde yaşadım hep. Sana, annemin meme ucunu rengi ve kokusuyla tastamam hatırladığımı söyleyebilirim örneğin. Ve sen bana inanabilirsin yada inanmış şeklinde durabilirsin. Senin zihin durumlarının hiçbiri, annemin meme ucunu rengi ve kokusuyla hatırladığım gerçeğini etkilemez. Beni hatırlamadığıma ya da hatırladığımı zannettiğime de ikna edemezsin.”
  • Gülerdi. Gülüşü içinden geçtiğimiz parkta havalanan onlarca güvercinin kanatlarında havalanan müjdelere karışırdı.
  • Sevdayı en iyi sevda yükünü gizli saklı taşıyanlar bilir.


Yakup’un Kanatları İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Misli Baydoğan’ı Hu Diyen Karga adlı eseriyle tanımış, o zamanlardan bu eserini de listeme almıştım. Anca okuma fırsatım oldu.
.
Kitap ilk baskısını 2017’de yapmış ve 18 öykü barındırıyor. “Yaralı ufaklıklara …” ithafıyla başlıyor yaratı. Aynı zamanda klinik psikolog olan Baydoğan’ın mesleğinden de esintiler taşıyor öyküler. Mesela Rüya Yapıcısı öyküsü… Bir danışanla psikoloğunun hafta hafta görüşmeleri var. Karanlık Sabahlar, Ök, ve Seyyale’nin Kaderi öyküleri de ithaf edilen yaralı ufaklıklara örnek olabilir. Tabii bu “yaralanan”lar bir tek çocuklar değil, hanımefendiler da mağdur.
.
Bunların haricinde ilk üçüme de değineyim. İlki esere adını da veren Yakup’un Kanatları öyküsü. Üç Yakup’un (dede-torun-şahin) üstünden tabiat – insan ilişkisi ve öykünün sonu dikkat çekici. İkincisi Besim Bey Dilemması. Yazar bir Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Besim Bey ve onun oğlu üstünden farklılıklara dikkat çekiyor. Üçüncüsü ise Divan. Kadına şiddetin hem hanımda hem çocukta bıraktığı maddi manevî hasar anlatılmış. (Harun Eytemiş)

Yazarın “Hu diyen karga” adlı kitabından sonrasında bu eserini de bilhassa kapağı sebebiyle zamanı roman bulunduğunu düşünerek aldım. Ancak içinden öyküler çıktı. Öykü seven biri olarak pek fazla üzüldüm diyemem.
Genellikle iyi aktarılan insan psikolojisi ile anlatılan öykülerde kendinizi kitaba verdiğinizde bilmediğiniz bir ortamda o hisleri yaşıyor olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ancak anlam veremediğim bir halde “Erkek” düşmanlığı hissettim. Fena karakterlerin neredeyse tamamı adam. Ve öyleki rezil olarak anlatılıyorlar ki, erkekliğimden iğrendim 🙂 Yazarın burada amacı nedir hakkaten merak ediyorum ha bir de yazar acaba mesleği ile ilgili hastalarından edinmiş olduğu detayları de konularında kullandı mı acaba?
Son olarak iki öykü beni benden aldı. Belki hikayelerin genelini Tunceli’de okuyor olmam buna etkin olmuş olabilir. Bu iki öykü “Besim Beyin Dilemması” diğeri ise “Muhammet Can” iki hikayede de hayallerimizi süsleyen genci konu alıyor. İnşallah bu şekilde ufaklıklara haiz oluruz diyerek okudum bu hikayeleri. Gerçekten bu iki öykü beni benden aldı. (Muhammet Çelik)

Yakup’un Kanatları, sizi iç dünyanızda ve kimi zaman de dış dünyada olan vakalara, olayların içindeki insanlara yaklaştırarak hayata daha başka bakmanıza vesile oluyor. Misli Baydoğan’ın eserindeki öyküleri ile sizi yaşamın içinden vakalara götürüyor. Sülbiye Teyze ile islim damı yapmayı öğrenirken birde bakmışsınız kükürt serpmenin püf noktalarını öğrenmişsiniz, ellerinize aldığınız kükürdü kayısılara serperken kükürt bulaşmış ellerinizi görüp irkiliyorsunuz. Yakup’un bakış açısından Yakup ile Büyükbabanın birbirlerine kalplerini açışını seyrederken Yakup’un kanatlarında gökyüzünde bulursunuz kendinizi. Rüyalarınızın hafıza koridorlarında gezintiye çıkar ve iç hesaplaşmalarınızı yaparken yalnızlıkta gölge şeklinde sizinledir hep. #KitapŞuuru (fatih oğhan #KitapŞuuru)


Yakup’un Kanatları PDF indirme linki var mı?


Misli Baydoğan – Yakup’un Kanatları kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Yakup’un Kanatları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Misli Baydoğan Kimdir?

1979 Sivas doğumluyum. Ankara’da büyüdüm ve yaşıyorum. Psikoloji eğitimi aldım, bir taraftan mesleğimi yapıyorum bir taraftan da edebiyatla olan bağım asla kopmadan okuyup yazıyorum. Hususi bir vakıf hastanesinde tam zamanlı çalışıyorum. Sosyal medya kullanıcısı ve takipçisiyim. Edebiyatın ve mesleki yayınların yanı sıra siyasal gündem, tarih ve dünyada meydana gelenleri de izlemeye çalışıyorum. Yayınlanan ve ödüle kıymet görülen öykülerim ve ek olarak gösterilen çevirilerim oldu. Bolca film izlerim. Yürüyüş yaparım. Daha oldukça kendi başıma olmayı severim.


Misli Baydoğan Kitapları – Eserleri

  • Hu Diyen Karga
  • Hatırla Beni
  • Yakup’un Kanatları
  • Ay Han’ım
  • Zaman Yolcuları
  • Hatırla Beni
  • Hu Diyen Karga


Misli Baydoğan Alıntıları – Sözleri

  • “ Bazı duygular olduğu gibi söze dökülemiyor. O yüzden kalbime sakladım onları bir hazine gibi.” (Hatırla Beni)
  • Hayatta olduğum sürece o ümidi taşıyacağım. (Hatırla Beni)
  • “Medeniyet yalnızlığı benimkisi birazcık…” (Yakup’un Kanatları)
  • “Beni yerleşik olanla anlayamazsın. Beni görülen ve duyulanla değil, beş duyunla değil, kırılmamış mührünün örttüğüyle, içinde var bulunduğunu benim bildiğim, seninse haberdar olmadığınla anlayamaya çalışman gerek.” (Yakup’un Kanatları)
  • Bir mecliste, bazı üstün vasıflarla meclisin geri kalanından ayrılıyorsanız, orada diğerlerine reva görülmeyen bir büyük sınav ile sınanmaktasınızdır. Elinize verilmiş olan anahtarı hangi kilide uydurmaya çaba edeceğiniz, tekâmül dereceleri denk olmayan âdemler içinde geçirdiğiniz ömrü güzelliğe mi yoksa hırsa mı boyayacağınıza dalalettir. (Hu Diyen Karga)
  • Şimdi gidiyorum ona… Ruhunun ruhuma değdiği yerden, soluğumu soluğuna ekleyeceğim. Belki de haklıdır. Belki bir bedende yaşarız ikimiz de… Belki diner yürek acısı. Dünya ağrısı. (Ay Han’ım)
  • Hiçbir şey için gerçek bir üzüntü ya da luk duymuyorum. (Hatırla Beni)
  • Eğer istersen hayatta başına gelecekleri olup beklemek yerine; yaşamının yönünü sen, kendin belirleyebilirsin. (Zaman Yolcuları)
  • Uykuya sığınanların mazeretleri yastık,yorganıdır bir ihtimal fakat niyetleri kaçıştır en oldukça.Özleyiştir.Dünya gailesiyle baş edemeyenlerin ,etmekten yorulanların,yorulduğunu anlatmaya yüksünenlerin,yarım ve tamamlanmamış hissedenlerin,içlerindeki o büyük boşluğa ilelebet mahkum olduklarına kâni olanların sığınağıdır UYKU. (Ay Han’ım)
  • Hiç değilse bu yil işler yoluna girse. Kavga gürültü olmasa…Artık bitse… (Hatırla Beni)
  • Dünya bir zahirse, bir bâtındır. (Ay Han’ım)
  • Hayat kimi zaman fazlasıyla, bir öğleden sonrasında varlığını hatırlatmak için şu şekilde bir görünüp, yüksek kattan oluşan binaların camlarındaki yansıyışlarından başı dönen, döne döne ve eteklerini savurarak güzelliğini dünyanın başka yerlerine saçmaya giden güneşin, ertesi gün gönülsüz bir ikindide, ayazla kesiklenerek üstüne lûtfen yağdığı Ulus Meydanı’na bakmak şeklinde. (Hatırla Beni)
  • “ Suçsuz ve günahsızken hüküm giyen, söyleyecekleri bile dinlenmeden bir hücreye kapatılan mahkûm gibiyim.” (Hatırla Beni)
  • Insanlar zamanı hem oldukça merak ederler hem de tarihle ilgili öğrendikleri ne yapacaklarını bilmezler. (Zaman Yolcuları)
  • Herkes herkesi sevecek diye bir kanun yok a! Ama işte incittiğiniz gönül kim bilir Yaradan katında makbuldür ve siz bunu bilmeden kabahatler işleyebilirsiniz. (Hu Diyen Karga)
  • İnsanın mütevazi kendine saklamış olduğu ve tam da bu yüzden ona öteki tüm hislerden apayrı bir haz veren, taşımakla gururlandığı gönül yükleri olmalı. (Hatırla Beni)
  • “İnsanlar bazı acıların sırf var olduklarını bilmemek için bile sizi kolayca susturabilirler.” (Yakup’un Kanatları)
  • “Çaresizce beklemek, bence kadercilikle falan açıklanmayacak raddede düpedüz bir körlük…” (Hatırla Beni)
  • Anası öyleki taş kesilmişti ki, oğlunun kabri başlangıcında dikseler gıkı bile çıkmazdı. (Yakup’un Kanatları)
  • Gülerdi. Gülüşü içinden geçtiğimiz parkta havalanan onlarca güvercinin kanatlarında havalanan müjdelere karışırdı. (Yakup’un Kanatları)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş