Kitap Künyesi

Yazar: Lillian Glass

Yayın Evi: Paloma

İSBN: 9786058481244

Sayfa Sayısı: 244

Yalancının Beden Dili Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yalan Makinesi Olmak

Ne kadar akıllı, yaşlı, varlıklı ya da meşhur olursa olsun, hepimiz aldatılabilir. Eğer iş ya da hususi hayatınızda dolandırıldıysanız, bir arkadaşınızın, akrabanızın ya da eşinizin ihanetine uğradıysanız, güvenilir olun yalnız değilsiniz. Dünya en zehirli insanlarla, kısaca yalancılarla dolu.

İnsanların gövde dilini, yüz ifadelerini, konuşma kalıplarını, hatta sanal ortamlardaki yazı kalıplarını inceleyene kadar yalan söylediklerinden asla tam güvenilir olamazsınız.

Dünyaca meşhur gövde dili uzmanı Dr. Lillian Glass, jüri üyelerine ya da FBI’ya danışmanlık yaparken ve eğitim verirken “masum” minik yalanlardan insanların yaşamını değiştiren palavralara kadar aldatma sinyallerini ortaya çıkarmak için kullandığı süratli ve kolay teknikleri ve yaklaşımları bu kitapta sizlerle paylaşıyor. Aldatma sinyallerini Bill Clinton, O. J. Simpson, Jennifer Aniston, Lance Armstrong şeklinde pek oldukca ünlünün fotoğrafları üstünden açıklaması, akılda kalmalarını sağlamak açısından büyük yarar sağlıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Yalancının Beden Dili Alıntıları – Sözleri

Yalancının Beden Dili İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Magazinsel yönü ağır basmış bir popüler kültür kitabı şeklinde geldi. Bu işin ciddi bir bilim olduğu gerçeğine karşın hap kıvamında verilen bilgilerle yalancıları şıp diye anlayabilecekmişiz havasında yazılmış olması rahatsız edici.
Öte taraftan mevzuya ilgi uyandıracak bir kitap kesinlikle. Klişe ve bayağı bilgiler değil barındırdığı.
Dil olarak okunabilirliği yüksek
Bilimsel açıdan doyum arayanlar mevzuyla daha etraflıca ilgilenmek isteyenler için Paul Ekman-Yalan Söylediğimi Nasıl Anladın oldukca daha iyi bir kaynak olacaktır. (Beyza)

Okunmalı Ama Dikkat!: Başta bilimsel niteliği olan çalışmalarda (sosyoloji, psikoloji, vd.) kullanılabilecek bir emek harcama.
Ama Türkiye haricinde belirli bir topluma yönelik yazıldığı için Türk toplumu ile özdeşleştirilmemelidir.
Türkiye’ye yönelik yazılan kitaplar ile (Ahmet Şerif İzgören vd.) beraber okunursa başarıya ulaşmış benzetme-sentezler ortaya konulabilir. (Mustafa Öztürk)

Yalancının Beden Dili PDF indirme linki var mı?

Lillian Glass – Yalancının Beden Dili kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Yalancının Beden Dili PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Lillian Glass Kimdir?

Lillian Glass Kitapları – Eserleri

• Yalancının Beden Dili
• Ne Düşündüğünü Biliyorum
• Toksik Erkekler
• Harika İnsanlar -Onları Bulmanın ve Yaşamınıza Çekmenin Yolları

Lillian Glass Alıntıları – Sözleri

• Karşınızdaki şahıs alaycı ya da terbiyesizce ifadeler kullanıyorlar, sonrasında da ” Ben yalnız takılıyorum ” diyorsa, oldukca şey sızdırıyor anlamına gelir. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Sizin için dünyadaki son adam o değil; değerinizi bilecek ve hak ettiğiniz saygıyı gösterecek birçok adam var. (Toksik Erkekler)
• Karizma: Söylediğiniz, söylediğinizi iyi mi söylediğiniz ve söylerken iyi mi göründüğünüzdür. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Üzerine üstlük bu hanımefendilerin detayları, eğitim düzeyleri ve idrak etme biçimleriyle de üstün olmaları yüzünden, gözleri o şekilde oldukca korkan güvensiz toksik adam vardır ki bunlar yeri ulaştığında agresif, saldırgan ve savunmacı birine dönüşebilirler. (Toksik Erkekler)
• İçinizdeki o minik ses size bir şeylerin doğru görünmediğini, doğru göründüğünü ya da doğru şeklinde geldiğini söylüyorsa, o minik ses büyük olasılıkla haklıdır. O sese kulak verin! (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Doğru bir tespitle hayatlarındaki öteki her şeyi değiştirebileceğine inanan oldukca sayıda hanım, yanlış bir tespitle de bir toksik erkeği değiştirebileceklerine inanır. Bu bir yanılsamadır. Bundan dolayı tıpkı yırtıcı bir hayvanın organik içgüdülerini değiştiremeyeceğiniz şeklinde, başka bir insanı da asla değiştiremezsiniz. (Toksik Erkekler)
• İnternet tam bir serbestlik sağlamış olduğu için, insanlara gerçek kişiliklerini sergilemek yerine olmak istedikleri kişiliğe bürünme fırsatı da verir. Tam da bu doğası geregi, kim bilir sizin kadar samimi olmayan birçok insanı bir araya getirir. Onları göremediginiz ya da duyamadığınız için gerçegi söyleyip söylemediklerine karar verme mevzusunda yazılı sözlerin dikkatle incelenmesine bel bağlamak zorundasınızdır. (Toksik Erkekler)
• Toksik erkekler size yalnızca kendinizi fena hissettirmekle kalmaz, bununla birlikte fena görünmenize de niçin olurlar. (Toksik Erkekler)
• ESKİ SEVGİLİM HAKLIYMIŞ
  DAHA İYİLERİNE LAYIKMIŞIM… (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Dedikoducular hakkında şunu ihmal etmeyin: Size informasyon getirenler sizden de informasyon götüreceklerdir. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Size bir şeylerin doğru olmadığını söyleyen sezgilerinize, kesinlikle kulak verin. Her vakit haklısınızdır. Bedeniniz size bir şeylerin yanlış olduğu mevzusunda uyarı sinyali gönderiyordur. Çoğunlukla sezgileriniz, kaygı uyandıran bir his şeklinde kendini gösterir. Kendinizi endişeli ya da huzursuz hissedebilirsiniz; midenize kramp girebilir ya da başınız ağrımaya başlayabilir. Hatta kalbinizin daha süratli attığını hissedersiniz, fakat iyi anlamda değil. Yüzünüz gerilir, kaşlarınız çatılır. Uyumak ya da yiyecek yiyecek zor gelebilir ya da oldukca fazla kaygı hissettiğiniz için kendinizi iyi hissedeceğiniz, rahatlatıcı, fakat bolca kalorili yiyecekler yemeye, içmeye başlayabilirsiniz. Bu sinyalleri görmezden gelmeyin, şundan dolayı size bir şeylerin yanlış gittiğini işaret ediyorlar. Gözlerinizi ve kulaklarınızı dört açın diye sizi uyariyorlar, şundan dolayı sadece böylece o adamın gerçekte kim bulunduğunu görebilir, duyabilirsiniz. (Toksik Erkekler)
• Kendinizi ortaya koymaya çalıştığınızda, bir çok vakit sizi tehdit edercesine “Beni çıldırtmak istemezsin” şeklinde uyarı cümleleri sarf eder ve tüm temel özgürlüklerinizi denetim etmeye çalışır. Bu tehditleri ciddiye almalısınız, şundan dolayı söylediği şeyi kastediyordur: Ne yazık ki sözlü sertlik kolayca fizyolojik şiddete dönüşebilir, hatta ölümle sonuçlanabilir. (Toksik Erkekler)
• Çoğunlukla bilgisiyle gösteriş satarak ağır ağır, küçümser bir tarzda konuşur. Sizinle değil size konuşur. Sözlerini incelikli bir halde söyler, söylenişi ve ifadeleri dikkatlidir. Ne kadar akıllı bulunduğunu, ne kadar oldukca şey bildiğini kafanıza kakmanın bir yolu olarak, hitabı esnasında çoğu zaman araya son moda ifadeler, fiyakalı sözcükler ya da yabancı kelimeler katar, kısacası apaçık gösteriş yapar. Fazlasıyla güvensiz olduğundan en büyük korkusu, küçümseyebileceği bir dinleyicisi olmamasıdır. Aşırı derecede kendini beğenmiş ve her şeyi bildiğini sandığı için, tıpkı Bencil Ben Bizzat Kendim Narsisti bir adam şeklinde o da “Ben” ifadesini sıkça kullanır. (Toksik Erkekler)
• Karizma: Söylediğiniz, söylediğinizi iyi mi söylediğiniz ve söylerken iyi mi göründüğünüzdür. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Alaycı sözler ve ifadeler, kim olursa olsun, insanı incitir. Bunları söyleyen kişiler, bilhassa sözlerini “Ben yalnız takılıyordum,” ifadesi izliyorsa, ya sizi sevmiyordur ya da sizi kıskanıyordur. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Değiştirebileceğinizi düşünerek bir Duygusal Buzdolabı ile evlenmişseniz, yanılmışsınız anlamına gelir. Bundan dolayı o öyledir ve o şekilde kalacaktır. Siz değişmesini istiyorsunuz diye değil, sadece kendisi değişmeyi isterse değişmeye çalışabilir. Bununla beraber Duygusal Buzdolabı olmayan bir erkekle evlenmişseniz fakat sonradan o şekilde olmuşsa ve aniden size karşı asık suratlı, sessiz sedasız bir adam haline gelmişse, yanlış giden bir şeyler var anlamına gelir. Bir adam duygularını serbestçe dile getirmiyor, sevgisini esirgiyor ya da sizin duygularınıza tepki vermiyorsa zihinsel ve duygusal bir acımasızlık sergiliyor anlamına gelir ki bunun da fena işlem ve şiddetten aşağı kalır yanı yoktur. (Toksik Erkekler)
• Sosyal açıdan uyumsuz kimselerdir. Konuşkanlıkları ilk başta insana hoş gelebilir fakat sonrasında kesinlikle bu hoşlukları geçer… Genellikle karşısındaki kişilerin onlara bir şey söyleyecek zamanlarının olup olmadığına dikkat etmezler… Sessiz kalamazlar şundan dolayı sessiz kalmak onların paniğe kapılmalarına ve kendilerini huzursuz hissetmelerine niçin olur… Kendilerini rahatlatmak ya da yatıştırmak için konuşurlar. Bu onların dikkatlerini yüzleşmek zorunda kalabilecekleri negatif meselelere ya da mühim duygulara çevirmekten kurtarmış olur. Kişilkilinde bir çok kez narsistik bir unsur söz mevzusudur… Telefonu kapatma mevzusunda güçlük çekerler. Bundan o denli habersizdirler ki bir çok kez onlara sessiz olmalarını söylemek için oldukca açık, kuvvetli bir ses tonu gerekir- telefonu kapatmak bile gerekebilir… Devamlı konuşmaları terk edilme ve tek başına kalma korkularını uzaklaştırmak için kullanılan bir müdafa mekanizması olabilir… Psikoterapi, çoğunlukla çocukken devamlı tek başına bırakıldıkları olgusunu ortaya koymaktadır. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Herkesi sevecek değilsiniz, sevmek zorunda değilsiniz de. (Ne Düşündüğünü Biliyorum)
• Ne koşulda olursa olsun, yalanını yakaladığınız biriyle hiçbir vakit iş yapmayın ya da toplumsal ilişki kurmayın. Unutmayın, yalan söylemekten hastalık duymuyorsa büyük olasılıkla daha fena bir oldukca şey yapmaktan da hastalık duymuyordur. (Toksik Erkekler)