Yeryüzü Halleri kimin eseri? Yeryüzü Halleri kitabının yazarı kimdir? Yeryüzü Halleri konusu ve anafikri nedir? Yeryüzü Halleri kitabı ne konu alıyor? Yeryüzü Halleri PDF indirme linki var mı? Yeryüzü Halleri kitabının yazarı Birhan Keskin kimdir? İşte Yeryüzü Halleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap Künyesi

Yazar: Birhan Keskin

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750803536

Sayfa Sayısı: 52

Yeryüzü Halleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“içimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki bölünmüş bir hatırayım ben dünyaya dağılan.”… Birhan Keskin Yirmi Lak Tablet’ten sonrasında Yeryüzü Halleri’ne dalıyor:..

Zümrüdüanka, denizkabuklusu, karınca, salyangoz, tırtıl, örümcek, balık, at, dağ, ova, buzul, göl, deniz, çöl, gül, morsalkım, incir zeytin ağacı, avlu, kapı, insan, yolcu.

Yeryüzü Halleri´nde âlem dile geliyor. 

Yeryüzü Halleri Alıntıları – Sözleri

• sorma bana, nedir karşılığı aşkın, bir insanda
  savaşın cinnetin kıyametin çağlarında.
• İçime işleyen acıyı size değil
  bir suya bırakmayı öğrendim
  dal olmaktan vazgeçeli oldukca oldu
  bu yüzden ne bir ağacım var
  bana gövde
  ne de çiçek açacak benden.
• Ben senin yokluğuna mıhlandım.
• Ben senin yokluğuna mıhlandım.

Yeryüzü Halleri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yeryüzü Halleri PDF indirme linki var mı?

Birhan Keskin – Yeryüzü Halleri kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Yeryüzü Halleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Birhan Keskin Kimdir?

Türk ozan, yazar. 1986 senesinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Kısmı’nü tamamlamış oldu. İlk şiirini 1984 senesinde yayımladı. 1995-98 yılları aralığında dostlarıyla beraber Göçebe dergisini çıkardı.Çeşitli gösterim kurumlarında editör olarak çalıştı. 1991 ile 2002 içinde beş şiir kitabı yayımladı.

Birhan Keskin Kitapları – Eserleri

• Y’ol
• Fakir Kene
• Kim Bağışlayacak Beni?
• Ba
• Soğuk Kazı
• Yeryüzü Halleri
• 20 Lak Tablet
• And Silk And Love And Flame

Birhan Keskin Alıntıları – Sözleri

• Unutmadım aramızdaki beceriksiz dili. (Kim Bağışlayacak Beni?)
• “İnsan olan yerlerim oldukca ağrıyor.” (Ba)
• Ben senin yokluğuna mıhlandım. (Yeryüzü Halleri)
• onu, sevebileceginin en yucesiyle sevdin.
  titreme daha çok kalbim. (Y’ol)
• İçimde bir parça; ne kopuyor ne ölüyor. (Ba)
• beraber bir masala inanmak istedim
  ben seninle, bir tek bu.
  sen beni tek
  tek
  tek
  bıraktın. (Y’ol)
• Bak tam burası. En yaralı yerim benim. (Soğuk Kazı)
• Kalbim, ölü mevsimler şeklindesin .. (Kim Bağışlayacak Beni?)
• Ölülerimizi “sık kullanılanlara” ekliyoruz.
  Ölülerimize ölülerimiz ekliyoruz.
  Talih eseri yazmıyorsa adımız bir sayaçta
  Birhan, ben bunu hep “antisayaç” olarak okudum
  Yani sayılamayan, sayılmasın asla aman
  Sahi biz kaç darbeden sonrasında ölülerimiz oluyoruz.
  Erkek ve hanım, iki değişik hayvan.
  Ve kuraldır öldürür hayvanlar âleminde kuvvetli olan.
  Mesele bu değil, sorun başka.
  Niye sevsin pembe tülleri kırmızı pancurları
  Ve niye aynı evde yaşasın bir fille örnek olarak
  Aha kırılacak bir çiçeklik birazdan.
  Bir yatırımcı değiliz, tamam
  Öncesinde büyük hesaplar, planlar, bütçeler filan
  Ama sevmek diye bir şey var, geçelim dersen o da var
  Bize çizilmiş kalınca çizgiler, gerilmiş ipler var
  Alnımızı kıllı elleriyle karalayanlar yetmedi topyekün silenler
  Umarsızlık var Birhan bak:
  Türkiye’nin güneyinden üzücü haberler geliyor
  Türkiye’nin kuzeyinden üzücü haberler geliyor
  Türkiye’nin doğusundan üzücü haberler geliyor
  Türkiye’nin batısından üzücü haberler geliyor
  Türkiye giderek üzücü bir habere dönüyor…
  Sevmek dedin ya, aklıma Oscar Wilde’ın bir dizesi geldi bak!
  “Çünkü herkes öldürür sevdiğini” diye
  Ama öldüreceksek sevdiğimizi Oscar sevmek niye?
  Ama bundan da ilkin Aslı, bundan da oldukca ilkin
  Başka bir şey var, boynumuzda asılı olan.
  Koy bayanı bir tarafa, koy bayanı bir tarafa
  Koy bayanı bir tarafa, var.
  Âdem var ve onun kaburgası filan.
  Sayaca gelirsek sayalım bir de bu taraftan:
  Türkiye’nin güneyinde bir adam yere çömeliyor.
  Türkiye’nin kuzeyinde bir adam yere çömeliyor.
  Türkiye’nin doğusunda bir adam yere çömeliyor.
  Türkiye’nin batısında bir adam yere çömeliyor.
  Türkiye giderek çömelen adamlara benziyor.
  Eşitlik istediğimizi sananlar yanılıyor
  Kim eşitlenmek ister hırsızlar ve katillerle Birhan!
  Koyuyor insana doğal. Bazılarını “İnsan” hanesinde sayarken
  Belki de şu şekilde bir şey: Bir düştü insan bir vakit
  hurafesiyle yaşıyoruz ondan arta kalan.
  Kadınların kaburgadan yapıldığına
  bayanları bile inandıran neydi Birhan?
  Asıl sorun diyorsan buraya dönelim, şimdiye
  Söyle artık başımıza bu işleri açan gene erkekler değil miydi?
  Dönelim Van’da bir hanıma, dönelim Mardin’de, dönelim İzmir’de
  Dönelim Birhan bak geç oluyor hava kararıyor evimize dönelim
  Bize bu tarz şeyleri söyleten neydi, gülerken ağız kapatmayı, ağlarken saklanmayı
  Her söze karışmamayı, yazmamayı Birhan, çizmemeyi bizlere dayatan kimlerdi
  Giydiğimiz etek boyuna, doğuracağımız çocuğa karar verenler kim
  Kadınlar ilk sevişmesinde niçin babasının yüzünü görmüş oldu
  Küçücük kızlar büyükbabası yaşındaki adamlarla niçin
  Neden genelevler var niçin hep bir karı otobanda
  Ütü reklamında bir karı çıplak
  Otomobil fuarında bir karı o şekilde otomobiller üstünde, niçin
  Doğum günlerimizde bizlere mutfak robotu armağan edenler kimlerdi
  Şakağımıza silahı dayayanlar kimler, kimlerdi Birhan?
  Televizyonu açtım güzel bir kış sabahı güneş o şekilde tepede
  Sanki her şey aklanmış basbayağı tepede
  Bir adam karısını eve kilitleyip sigara söndürmüş
  Bir hanım Birhan bak doktorlar söylemiş, bebekle yalnız bırakmayın demiş
  Haklısın niçin sevsinler pembe tülleri, iki ayrı tür niçin illa bir
  Tamamlanmamış bir evrimin projeleriyiz kim bilir
  Zıvanalı geçme tekniği nedir Aslı bilir misin?
  Bak öğren bunu.
  Bu sebeple bu şiir birbirine geçmiyor.
  Acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor.
  Bitişmiyor. Birinin acısı öbürüne geçmiyor.
  Tüm bayanlara bundan bu şekilde başka türlü “ateşli” olmayı
  “şiddetle” öneriyorum Aslı
  Çıkıp iki oda bir salondan
  Ateşli silahlar elimizde, Uma’nın kılıcı belimizde,
  Savunma ve dövüş sanatlarında ustalıklı.
  anitsayac’ta bu kadar hanım adı yeter,
  Yeter artık, yeter çıkalım zıvanadan. (Fakir Kene)
• Bir çiçek açtığında
  Bir eski avluda
  Diyor ki;
  Her şey oldukca tamamlanmamış ve neredeyse yok gibiyken
  Buldum buluşturdum kendime geldim
  Tek tamamlanmamış sensin! İncecik, çilli bir üslupla
  sen de gelsen. (Soğuk Kazı)
• Ne diyeyim allahım ben sana birazcık platoniğimdir biliyorsun.
  Ben bu şüpheyi sırtıma yük edindim, o şekilde yürüdüm, gocunmam da yükümden beni bilirsin.
  Ama bunlar oldukca iştahlı allahım ve görüyorsun iyi mi da dünyevi.
  Bunlarmış senin kulların o şekilde diyorlar, ikimiz de kürenin üveyi.
  Öyleki mi?
  Oysa allahım bilirsin ben en oldukca yeryüzünü,
  ve başımı yatırınca toprağa, gökteki yıldızları da,
  işte bu şekilde bilirsin oldukca güzel yapmıştın bu yeryüzünü.
  Bizim köydeki benzer biçimde.
  Allahım bunlar tokileri seviyor, betonları, süratli trenleri.
  Oysa ne acelemiz var, ben ki bunca agnostiğim gene de biliyorum
  ordaysan nede olsa geleceğiz yanına geri.
  Diyor ki, yasalar getirdim, gıcır gıcır, delik deşikti eskisi
  Anlıyoruz ki yasalar dümdüz ediyor ciğerimizi
  Diyor ki, yasaklar getirdim fakat senin iyiliğine canımın içi
  Diyor ki, üç beş ağacı kesmişim, indir bindir tüm yaz boyu,
  keseriz doğal bunda ne var diyor,
  İnsan ilkin bir minnet duyar.
  Oysa allahım toprağa bassın ayaklarımız kötü mı olur,
  istiyoruz ki sokağımızda bir ağaç gölgesi.
  Diyor ki, boynuzlu köprü yaptırdım gelip geçmeye
  haliçin ortasına bak nası’ seksi.
  Allahım sen bunlara akıl düşünce ver diyeceğim fakat
  vardır senin bir bildiğin illa ki.
  Allahım işte görüyorsun bu tarz şeyleri, eyübün sabrı nedir,
  rızanın fazladan şeftalisi ne? Bilmiyor.
  Bilmiyor nedendir zeynebin yakarışı.
  Ben ki sana bunca platoniğim fakat canıma yetti artık!
  Valla bak biz mi düşeceğiz hep iskelelerden?
  Başlarına yık şunların bu metropolleri. (Fakir Kene)
• İçime işleyen acıyı size değil
  Bir suya bırakmayı öğrendim (20 Lak Tablet)
• ‪”Birbirimize baka baka,seni yaptım. Birbirimize baka baka seni yıktım. Birbirimize baka baka yaptım seni. Birbirimize baka baka, Birbirimize baka baka, Birbirimize baka baka, Birbirimize baka baka, Birbirimize baka baka, Birbirimize baka baka, ‬
  ‪her şey bizim her şeye inanmamızda.‬” (20 Lak Tablet)
• “Dünya, söyle bakalım, benden gidenleri nerene sokacaksın şimdi?” (Kim Bağışlayacak Beni?)
• Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın.Ortada dursun.Olur ya biri eline alır okşar, biri alnından öper.Az unutursun… (Fakir Kene)
• Kimine dünya gerek, dünyaya kazzık gerek, çakmak gerek!
  Biz dünyada cevize sığdık nede olsa gideceğiz diye burdan… (Soğuk Kazı)
• Buraya bir ayna koydum,arada onune gec bak;sen şahane bir okursun.Mesai saatlarinde çaktirmadan siir okursun
  Ne olacak ki, birak patronlar seni kovsun
  02.04.17 (And Silk And Love And Flame)
• Buraya ümitli günler koydum.Şimdilik uzak benzer biçimde görunuyorlar.Kimbilir birazdan uzanip dokunursun… (And Silk And Love And Flame)
• Burada bir tutam sabır var.Kendimden kopardım bir parça (bende oldukca boldur) lazım oldukça ya sabır ya sabır, dokunursun… (Fakir Kene)
• ve kalbim, anlamıyor
  hakkaniyet yok, niye? (Kim Bağışlayacak Beni?)