Eğitim

Kanguru Defteri – Kobo Abe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kanguru Defteri – Kobo Abe Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kanguru Defteri kimin eseri? Kanguru Defteri kitabının yazarı kimdir? Kanguru Defteri konusu ve anafikri nedir? Kanguru Defteri kitabı ne konu alıyor? Kanguru Defteri PDF indirme linki var mı? Kanguru Defteri kitabının yazarı Kobo Abe kimdir? İşte Kanguru Defteri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Kobo Abe

Çevirmen: Aydın Özbek

Orijinal Adı: Kangarū Nōto

Yayın Evi: MonoKL

İSBN: 9786055159658

Sayfa Sayısı: 198


Kanguru Defteri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kangurunun cebinden çıkan bir defter, ayaklarından Turp filizi çıkan bir adam, kendi kendine şehirde gezinen bir yatak ve turp filizi hastalığına derman olması beklenen bir kükürt kaplıcası. Cehennem vadisine yerleşmiş kükürt kaplıcasına doğru yatağıyla gezi eden hastayı bekleyen cüce cinler ve daha niceleri… ve eğri Gözlü kız: asla aklınızdan çıkmayacak eğri gözlü kız!..

Kobo Abe ile gerçeküstü, enfes bir serüven…

“Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı.”

-David Mitchell-

“Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz.”

-The New Yorker-

“Bazıları onda Kafka’nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett’in esintilerini bulacak.”

-Saturday Review-

“Dizimin altından üstüne doğru bir karıncalanma hissi başlamıştı. Pijamamın paçasını sıyırıp kaşıdım. Nasıl desem? Soyulmaya yüz tutan ince bir deri tabakasının parçaları gibi mi desem, yoksa kese kiri gibi mi desem? Işığa doğru çevirip baktım. Hayır, kese kiri değildi, derim de soyulmamıştı. Sanki lime lime ezilmiş kuru lif parçaları gibilerdi. Dizimdeki kıllar mı desem? Onları da çakmakla tütsüleyip elinizle toplasanız ancak böyle gözükürdü herhâlde. Fakat yanmış kıllar daha bir tuhaf kokmaz mıydı? Bu sefer her iki paçamı da sıyırıp sandalyenin üzerinde dizlerimi havaya kaldırıp kendime doğru çektim. Tek bir tüy parçasından eser kalmamıştı…

Ertesi sabah şafağına yakın bir saatte henüz hava karanlıkken dizlerimin dayanılmaz iç gıcıklayıcı kaşıntısıyla gözlerimi açtım. Dizimin her yerine alerji kremini bolca sürerken fark ettim ki, bu başıma gelen basit bir şişkinlikten ibaret değilmiş. Deri gözeneklerinin içinden, dün geceye nispeten daha iri, sanki bitki saplarına benzeyen şeyler şişip çıkmaya başlamıştı. Küçücük soya filizlerini andırıyorlardı. Bir bitkiye benzeyen bu görüntü ve verdiği hissiyat o kadar rahatsız ediciydi ki denemek amacıyla bir tane koparıp ne olacağına bakmaya karar verdim. Koparılmasına kopuyordu yerinden kolayca ama hemen ardından da dip kısmından bir irin akıyordu…”


Kanguru Defteri Alıntıları – Sözleri

  • “Dünyanın altına mi düşmüştüm yoksa burası cehennem miydi?
  • Yine de içime ifade etmesi zor bir hüzün çökmüştü. Öyleki ya, bir başkasının hatıralarında yer alıp yaşamak ne kadar da güçmüş meğer.
  • Belki de bir vapur bizi almaya gelecekti.
  • İnsanların kendisinden ziyade, üstündeki giysilerine ve eşyalarına gösterilen ilgi, yalnızlığın en büyük göstergesidir.
  • Üzerimdeki fazlalıklardan kurtlmalıydım. Böylece her türlü düşman saldırısına hazırlıklı olabilirdim.
  • İnsanların kendisinden ziyade, üstündeki giysilerine ve eşyalarına gösterilen ilgi, yalnızlığın en büyük göstergesidir.
  • – ‘İnsanlar ne için yaşar?’
    – ‘Yaşadığı için yaşar, amaç falan olmadan.’
    – ‘Öyle şey olmaz, bir anlamı olmalı.’
    – ‘Anlamı olmasa da herkes yaşam sigortası yaptırıyor. Ölmek istemediğimiz için yaşıyoruz o kadar.’
  • Dünyanın altına mi düşmüştüm yoksa burası cehennem miydi?
  • Öyleki ya, bir başkasının hatıralarında yer alıp yaşamak ne kadar da güçmüş meğer.
  • Her şeyi geçtim, artık bu kabustan ne vakit uyanacaktım?
  • “Ne kadar da acınası değil mi? Öldükten sonrasında bile yalnızlığın aynı şekilde devam ediyor.”
  • “Belli ki ölümden başka çarem yok…”
  • Öyleki ya, bir başkasının hatıralarında yer alıp yaşamak ne kadar da güçmüş meğer.
  • Aslına bakılırsa intihar, temel insan haklarından biri olarak kabul edilmeliydi.
  • Hayaletlerin yüzde doksanı karanlıktaki sedir ağaçlarıdır demezler mi aslına bakarsanız?


Kanguru Defteri İncelemesi – Kişisel Yorumlar

her şey bir yana, kobo abe bir yana: Bu insanın zihni düzgüsel bir zihin değil. Sen benzer biçimde ben benzer biçimde değil. Bir deha. Sonsuz bir zekanın, yazınsal bir tat ile buluşması. Her sayfasında “kafayı yemişsin Kobo” diyerek sayıkladım. Sorguladım, okudum, anlamadım, döndüm yeniden okudum, anlıyor benzer biçimde oldum fakat anladığım şeye sinirimden güldüm. Afedersiniz Amerikalılar iyi mi derler; “wtf”.
2021 ocak ayında Kumların Kadını kitabını aldım elime. Niyetim fazlaca uzak kaldığım japon edebiyatına ısınmaya çalışmaktı. Halk kütüphanesinde japonların kısmına geldim, alt raflardadır birazcık, eğildim yere incelemeye başladım, isminden heralde ilgimi çekti, daha ilkin yazarı asla duymamıştım. İşte 1 yıl kadar ilkin okuduğum o kitabın ağzımda bıraktığı tadı asla unutmadım, kum tadı. Neredeyse somutlaşan bir anlatımdı. Ardından doğal olarak sadık ve saplantılı bir okur olarak derhal öteki kitaplarını ve yazarı araştırmaya başladım. Başkalarının Yüzü kitabını okudum, delirecektim, o denli gerçekdışı ve o denli gerçekti ki. Ardından Virane Harita’yı okudum, zekası önünde saygıyla eğildim bir kez daha.
Şimdi geldik Kanguru Defterine. 2021 senesinde okuduğum dördüncü Kobo Abe. Bildiğim kadarıyla 5 eseri bulunuyor aslına bakarsanız :’) Kanguru Defteri, bir insanın dizden altıyla ayağı aralığında turp filizlerinin büyümesi ile başlıyor. Evet insanın bacağında/vücudunda turp filizleri büyümeye başlıyor. Tabi her insanoğlunun yapacağı benzer biçimde hastaneye gidip “noluyor?” diye doktorlara soruyor. Bundan sonrasında her şey oldukça sürreal şekilde aşama kaydediyor. Doktor ve hemşirelerin tavırları, bağlandığı yatak, hızla büyüyen turp filizleri ve insanın hastaneden çıktıktan sonrasında açlıktan ölmemek için kendi vücudunda büyüyen bu turp filizlerini yemesi… Bu kurguyu iyi mi yaptın Kobo? Ama okudukça o absürtlüğün içinde saçma bir gülümseme ile dikilmeye devam ediyorsunuz. Sürükleyici, merak ettiren, iğrenç detaylar barındıran, fazlaca zekice eleştirileri araya sıkıştıran tam bir Japon edebiyatı başyapıtı.
Kitabın içindeki göndermeler, Hiroşima evlatları, Kafka izleri fazlaca güzeldi. Yer yer kan donduran absürtlüğü yer yer de kahkaha attıran absürtlüğü gördük tek kitapta.
Lütfen Kobo Abe okuyun, lütfen…
Not: Bu kitap ile başlamayın. Kumların Adı ya da Başkasının Yüzü ile başlayın. (Tuğba)

2022 yılının ilk kitabını, Japon edebiyatının en sevilen ve bana gore en alışılmadık fikirlerine haiz yazarından şu demek oluyor ki Kobo Abe’den okudum.
Bir sabahleyin uyandığınızda, bacağınızdaki kılların yerini turp filizlerinin aldığını görseydiniz ne yapardınız? Eminim siz de kahramanımız benzer biçimde daha doktorun muayenehanesi açılmadan kapısına dikilirdiniz. Peki ya sonrası?
Sonrası Atlas şirketinin ürettiği en iyi hasta yatağında uçsuz bucaksız bir serüven.
Japonya’nın Kafka’sı olarak malum Kobo Abe’den okuduğum ikinci kitap oldu Kanguru Defteri. İlki en ünlü kitabı bulunduğunu düşündüğüm Kumların Kadını’ydı. Abe’nin eserlerinde gerçeküstü öğelere fazlaca fazla rastlıyoruz. Hatta ara sıra gerçek ile hayalî ayırt etmekte dahi zorlanabiliyoruz.
Kitabın tüm absürt anlatımına karşın Abe’nin, devrin toplumsal vakaları ve ötenazi hakkında ki fikirlerini de çoğunlukla dile getirmiş olduğu bir yaratı olarakta ön plana çıkıyor.
Oldukça mütevazı bir üslupla yazılmış fakat metafor bakımından ise fazlasıyla varlıklı bir kitap Kanguru Defteri. Bu kitapla ilgili duyacağınız en büyük eleştiri şüphesiz final kısmı olacaktır. Kobo Abe, o denli mükemmel bir fikri görkemli betimlemeleri ile besleyince finalin okuru doyum etmesi fazlaca fakat fazlaca zor bir hale otomatikman geliyor aslına bakarsanız. Bu kitaba iyi mi bir son yazarsa yazsın okuru doyum etmeyecekti hissi var ben de. Alternatif finalleri düşünürsek eğer bir tek “bu final diğerine gore daha iyi oldu”dan öteye geçemeyiz.
Benim sizlere tavsiyem eğer ilk kere Kobo Abe okuyacaksanız ne olursa olsun Kumların Kadını kitabını okuyun. Kanguru Defteri birazcık daha yazarı sevdikten sonrasında külliyatı tamamlama adına okunacak tarzda.
Keyifli okumalar.️ (AYKUT K.)

“Kanguru Defteri”: Kitabın konusu aşırı yaratıcı. Yani kırk yıl düşünsem bu şekilde bir mevzu aklıma asla gelmezdi. Her şey bir insanın bacaklarında turp filizi çıkması ile başlıyor. Ve böylece serüven başlamış oluyor. Gayet güzel ve akıcı, çerezlik bir kitaptı.
yazar/kobo-abe (Elif)


Kanguru Defteri PDF indirme linki var mı?


Kobo Abe – Kanguru Defteri kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Kanguru Defteri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kobo Abe Kimdir?

İlk şiirlerini 1947,ilk romanını ise 1948 senesinde yayımlattı.Türkçeye çevrilen iki kitabından birisi olan Kumların Kadını adlı romanı ile internasyonal ün kazanmıştır.Bu romanı Japonya’nın saygı duyulan edebiyat ödüllerinden Yomiuru Ödülü’nü,romanın uyarlandığı beyazperde filmi Cannes Film Festivali’nde Jüri Hususi Ödülü’nü aldı.Ayrıca üç romanı daha beyazperdeye uyarlandı.On dört romanı,sekiz öykü denemesi,on yedi oyunu ve bir şiir derlemesi vardır.Modern toplumdaki ferdin bunalımını mevzu edinen yazarın eserleri Beckett,Kafka ve Sartre ile kıyaslanmıştır.


Kobo Abe Kitapları – Eserleri

  • Kumların Kadını
  • Kanguru Defteri
  • Başkasının Yüzü
  • Kutu Adam
  • Virane Harita
  • Woman in the Dunes


Kobo Abe Alıntıları – Sözleri

  • Herhalde kendi yalnızlığımı fazlaca fazla büyütmüşüm… Tüm insanlığın toplam yalnızlığından daha büyük sanmışım. (Başkasının Yüzü)
  • Yenilgi, ‘yenildim’ diye düşündüğün andan itibaren başlardı. (Kumların Kadını)
  • Peki o vakit, makyaj kendini göstermek için mi yapılır, kendini saklamak için mi ? (Başkasının Yüzü)
  • İnsanlar yola çıktıkları yere geri dönerler. Geri dönmek için yola çıkarlar…
    Fakat kimi zaman, yola çıkıp geri dönmeyenler de olur. (Virane Harita)
  • Yalnızlık, hayal ardında koşup da doyurulmamış susuzluktur. (Kumların Kadını)
  • Eğer bu gazete dış dünyaya oluşturulan penceresiyse,kesinlikle buzlu camdan yapılmıştı. (Kumların Kadını)
  • Gerçekten de emek verme eyleminde, sonucu belirsiz bile olsa, geçip giden zamanı katlanılır kılacak, insana dayanak noktası olacak bir şeyler vardı. (Kumların Kadını)
  • “Arabayı sürerken, keşke bu şekilde sonsuza kadar devam edebilsem; ne güzel olurdu diye düşündüm. İnanır mısınız bir an için devam edebilecekmiş benzer biçimde de oldum. Fakat şimdi o anki ruh hâlimi hatırladıkça tüylerim ürperiyor. Öyleki değil mi? Bu dileğin gerçekleştiğini ve ne kadar sürerseniz sürün, nereye kadar giderseniz gidin, sonsuza kadar varış noktasındaki gişeye ulaşamadığınızı bir bir düşünün.” (Virane Harita)
  • Şehrin kalbinin ilk çarpışıyla birlikte, yüzlerce dosya dolabı kilidinin en fazla beş dakikalık bir vakit diliminde, birbirlerine benzemeyen fakat birbirlerinden ayırt da edilemeyen çalışanlar ordusunun, kapakları oluşturulan bir barajdan boşalan su duvarı benzer biçimde aniden yolları doldurmuş olduğu o yaşam saatleri… (Virane Harita)
  • Vücudu giysilerle örtmek medeniyetin ilerlemesiyse, gelecekte maskelerin de yaşamın parçası olmayacağının bir garantisi yok. (Başkasının Yüzü)
  • – ‘İnsanlar ne için yaşar?’
    – ‘Yaşadığı için yaşar, amaç falan olmadan.’
    – ‘Öyle şey olmaz, bir anlamı olmalı.’
    – ‘Anlamı olmasa da herkes yaşam sigortası yaptırıyor. Ölmek istemediğimiz için yaşıyoruz o kadar.’ (Kanguru Defteri)
  • “Ne kadar da acınası değil mi? Öldükten sonrasında bile yalnızlığın aynı şekilde devam ediyor.” (Kanguru Defteri)
  • Şimdi oldukça kendimden güvenli bir halde söyleyebilirim: Zerre kadar pişman değilim! İpuçları ne kadar çoksa, o ipuçlarının sayısı kadar gerçek de varolabilir.
    Yaklaşan bir ambulansın sirenini işitiyorum (Kutu Adam)
  • Öyleki ya, bir başkasının hatıralarında yer alıp yaşamak ne kadar da güçmüş meğer. (Kanguru Defteri)
  • Hayaletlerin yüzde doksanı karanlıktaki sedir ağaçlarıdır demezler mi aslına bakarsanız? (Kanguru Defteri)
  • ,, rica ediyorum beni fazla sinirlendirmesinler… (Virane Harita)
  • İnsanların kendisinden ziyade, üstündeki giysilerine ve eşyalarına gösterilen ilgi, yalnızlığın en büyük göstergesidir. (Kanguru Defteri)
  • “Dünyanın altına mi düşmüştüm yoksa burası cehennem miydi? (Kanguru Defteri)
  • İnsan başkasına ihanet edince, başkası tarafınca ihanete uğramaktan korkması oldukça düzgüsel. (Virane Harita)
  • Avuçlarımdan taşan bu özgürlükle ne yapsam acaba? (Başkasının Yüzü)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş