Eğitim

Çirkin Ördek Yavrusu – Kübra Nur Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çirkin Ördek Yavrusu – Kübra Nur Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çirkin Ördek Yavrusu kimin eseri? Çirkin Ördek Yavrusu kitabının yazarı kimdir? Çirkin Ördek Yavrusu konusu ve anafikri nedir? Çirkin Ördek Yavrusu kitabı ne konu alıyor? Çirkin Ördek Yavrusu PDF indirme linki var mı? Çirkin Ördek Yavrusu kitabının yazarı Kübra Nur kimdir? İşte Çirkin Ördek Yavrusu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Kübra Nur

Editör: Ayşe Gültekin

Yayın Evi: Agapi Yayınları

İSBN: 9786059817233

Sayfa Sayısı: 302


Çirkin Ördek Yavrusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu öykü, şişman olduğundan çirkin damgası yiyen bir kadının zayıflama macerasını anlatmıyor. Bu hikayede esas kızımız diş tellerini çıkarıp dünyanın en güzel hanımına dönüşmüyor ve birilerinden intikam almıyor. Hayır, bu hikâyede şişe dibi gözlükler takan bir karakter de yok. Bu hikayede yalnız ve yaralı bir bayan, bir de onun rengârenk iç dünyası var.

Ayrıca bu hikayede herhangi bir ‘bad boy’ yok. Bu hikayedeki esas oğlan aşırı kaslı bir mafya babası da değil. Bu hikayedeki esas oğlan kimsenin göremediğini gören bir kahraman.

Bu bir aşk hikayesi de değil üstelik.

Bu bir kadının kendini bulma hikayesi.

Bu, kuğuya dönüşmeyen bir ördeğin hikayesi.


Çirkin Ördek Yavrusu Alıntıları – Sözleri

  • Ama geçiyordu işte. Herşey gelip geçiyordu. Ve geriye yalnız ben kalıyordum..
  • Dışarıdan sert ve ulaşılmaz görünüyorsun ve bu şekilde göründüğünü bilmek sana kendini güvende hissettiriyor. Ama biri seni kırmak istese, bunu bir tek bakışlarıyla bile yapabilir.
  • ” Sizi öldürmeyen şey güçlendiriyordu. “
  • Ben güzelleşmedim bir ihtimal fakat olduğum şeklinde sevildim. Bu, sizi dünya güzeline çevirecek bir mucizeden daha kıymetli bir şeydi, emin olun. Dünya için güzel olmanıza gerek yoktu, bir tek doğru insan için güzel olmalıydınız. Hepsi bu.
  • Bazen oldukça bunaldığınız ya da kırıldığınız anlarda dönemin bir süreliğine durmasını istiyorsunuz. Ama durmuyor. Hatta bir çok vakit daha da hızlanıyor. Sizin kırgınlıklarınızın, kayıplarınızın dünya için ne kadar önemsiz bulunduğunu göstermeye çalışırmış şeklinde bir hal alıyor.
  • İki insanoğlunun ilişkisine karışmak hiçbir vakit iyi bir düşünce değildir .
  • ” Bir kadının sevilmeyi ya da kabul görülmeyi hak etmesi için güzel olmasına gerek yoktu. Kadınlar, hayatlarındaki iyi şeyleri güzellikleri karşılığında almak zorunda değillerdi. Güzellik, onların sevilmemelerinin karşılığında ödedikleri karşılık değildi. “
  • Hayat ,kimi zaman canımızı yakacak kadar yavaş ilerlerken kimi zaman de ne işe yaradığını anlayamayacağımız kadar hızlanıyordu .
  • Her insan , eğer doğru noktalardan saldırmayı bilirsen incinir .
  • Ben, Damla’yı güzel buluyor, bilhassa gözlerini oldukça beğeniyordum. Ama bu, gözleri mavi olmasa onu sevmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Damla’yı beğeniyordum fakat insan her beğenmiş olduğu hanıma aşık olmuyordu. Aşk için daha fazlası gerekiyordu; onun için kendinde, kişiliğinde, kalbinde bir yer açabilecek kadar önemsemen gerekiyordu. Ve bu bir tek güzellikle olmuyordu.


Çirkin Ördek Yavrusu İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Bir hanım kendini çirkin olarak kabul ederse devamlı kendini çirkin olarak görür . Yanındakilerin onun hakkında güzel şeyler söylese bile inanmaz . Herkesin kendine nazaran güzellik algısı vardır kimse bunu inkar etmesin . En fena şey ise bence güzel olup da aynanın karşısında kendimizi beğenmememiz olur .Ama ne yazık ki bunu kendimize yapıyoruz .Her ne kadar güzellik oldukça mühim değil desek bile içimize kodlanmış güzel olma duygusu .Bunun çözümü nedir bilmiyorum .Ama eğer sizin çözümünüz var ise çevrenizdekiler ile paylaşın .Eminim minimum bir kişinin yaşamını değiştirir .
İyi okumalar dilerim size:) (Ayşen Begüm Kahveci)

Konusunu merak ettiğim ve okumak için can attığım kitaptı. Gayet akıcı ve sürükleyici olması beni kendi içine çekti. Yazarın değindiği noktalar hakkaten güzeldi. Ne okuyacağınızı bilemiyorsanız bu kitap size nazaran diyebilirim lakin oldukça beklenti içine girmeyin. Damla’ nın kendini özgüvensiz hissedip bir erkekle değişeceğini düşünmesi beni oldukça rahatsız etti. Unutmayın ki siz kimse olmadan da güzelsiniz. Güzel olduğunuzu farketmeniz için hiçbir adama gerek yok. (Esra)

Gerçek sevgiyi görene kadar her hanım ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSUDUR…: Hani bazı insanoğlu vardır ya canı sıkılınca film izler ,kimisi mutfağa girer bir şeyler pişirir (öyleki olsaydım asla kötü olmazdı ya:)) kimisi fotoğraf yapar kimi daha entel şeyler yapar kimi psikopattir . Bende düzgüsel bir fert sayılmam. Ama canımın sıkkın olduğu zamanlar akıcı bir kitaba denk gelirsem benim için o sorun uzunca bir süre ertelenebilir. Belki zaman içinde da vakit aşımına uğrar:) İste bu kitap da benim çerez kitap diyeceğim tatlış kitaplardan biri. Okurken yüzünüzü güldürecek cinsten. Konusu itibari ile kendini çirkin hisseden ve bunun tartışılmaz bir gerçek bulunduğunu düşünen. Bu sebeple insanlardan kendini soyutlayan fakat bir o denli da işinde başarı göstermiş bir hanımı konu alıyor. Tesadüf bu ya hanım çekimini yapmış olduğu modellerden birine tutuluyor. Ve başka tesadüfler silsilesi ile aslen ona karsi hissettiklerin bir çeşit özgüven eksikliği sonucunda bulunduğunu fark ettiğinde gözleri açılıyor vee artık oldukça daha başka bakabiliyor hayatta. Yaz dizisine benzeyen fakat onlardan daha güzel bir kitap. mihrimm canım dostumun sayısız hediyesinden birini daha bitirmiş bulunuyorum. Sırada cokk kitap var. Yeni armağanlara kapı açmak için eskileri bertaraf etmek koşul . Teşekkürler dostum. (Gülcan ÖZTÜRK)


Çirkin Ördek Yavrusu PDF indirme linki var mı?


Kübra Nur – Çirkin Ördek Yavrusu kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Çirkin Ördek Yavrusu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Kübra Nur Kimdir?

1994 senesinde Van’da doğdum.

Babamın mesleği dolayısıyla İstanbul, Balıkesir, Kastamonu şeklinde şehirler gezdim.

Şu an Yalova Üniversitesinde Endüstri mühendisliği okumaktayım.

Hikayelerimi yazmaya ise 14 yaşlarında başladım.


Kübra Nur Kitapları – Eserleri

  • Üç Yapraklı Ahududu
  • Bir İstanbul Gecesi
  • Çirkin Ördek Yavrusu
  • Son Şansım
  • Son Çarem
  • Ben Prenses Değilim!
  • Lacivert
  • Son Aşkım


Kübra Nur Alıntıları – Sözleri

  • Yalan sizi kendisine tutsak eder. (Son Aşkım)
  • ~ Sokakları denize çıkan bir şehirde hayata devam etmenin hafifletici hissi vardı yüreğimde. / 69
    ~ Beni yoran şey yaşamın ta kendisiydi, ne yazık. / 201
    ~ Herkesin her duyguyu gizleme derdinde olduğu şu dünya…
    / 218
    ~ Elinizde hakkaten fena bir örnek varken, iyi olanın aslen ne işe yaradığını daha kolay öğreniyordunuz. / 273
    ~ Hayatın bir çok vakit karmaşık olduğu doğruydu fakat oldukça kolay noktaları da vardı. Sevgi tüm yaraları kapatmaya yetmiyordu bir ihtimal. Her şeyi kolaylaştırdığını da söyleyemezdim fakat birçok şeye iyi geldiğini biliyordum. Birine bir evi sevdirmeye yetiyordu. Bazen karanlıkları aydınlatmaya yetiyordu. Bazen tek başımıza kaldığımızda aslen tek başımıza olmadığımızı bilmemize yetiyordu. Sevgi kolay bir şeydi. Doğru anda, doğru insanoğlu içinde filizlenip büyüdüğünde dünyanın en güzel şeyine dönüşüyordu. Birbirini seven iki insan, bu dünyada asla yalnız kalmıyordu. Aralarında kilometreler olsa bile. Bu, her şey demek değildi bir ihtimal fakat birçok insan için oldukça şey demek bulunduğunu biliyordum. Benim için öyleydi. / 292
    ~ Sevgi saklanamazdı. / 316 (Bir İstanbul Gecesi)
  • “Seninle tanışmadan ilkin bir insanoğlunun bu kadar mutlu olabileceğini de bu kadar üzülebileceğini de bilmiyordum.Yaşamın değişik bir boyutunu keşfetmiş gibiyim.Şimdi de tüm bu tarz şeyleri; daha oldukça hissedebilmeyi, daha içten gülebilmeyi, kalbimin mutluluktan perendeler atışını,tüm güzel rüyalarımı ve nicesini kaybettiğim için müthiş bir azap çekiyorum.” (Son Çarem)
  • “Bakışları almam ihtiyaç duyulan bir emanetmiş şeklinde orada öylece bekliyor ve beni her hatırladığımda yine yine gülümsetiyordu.” (Bir İstanbul Gecesi)
  • “Yanlış bir zamanda mı geldim?” diye sordu Arın.
    “Hayır,” dedim derhal. “Akın’ın gömleğine bir şey dökülmüş. Ben de çıkarmaya çalışıyordum.”
    Arın’ın tek kaşı yavaşça yukarı kalktı. “Gömleği mi?”
    “Hayır,” dedim gene. “Lekeyi. Aslında gömleğini de çıkarmak istedim fakat Akın istemedi.
    Arın gür sesli bir kahkaha koyuverirken başını iki yana salladı. “Kardeşim hep birazcık salak olmuştur.” (Son Aşkım)
  • “Aşkın sabitlerden, değişkenlerden, kısıtlamalardan daha fazlası olduğunu öğrendim. En büyük değişkenin, insanın sol kaburgasının altında sakladığı yüreği olduğunu öğrendim. Kalp ve yüreğin aslında çok da aynı anlama gelmediğini öğrendim. Aşk kimileri için bir yuva, kimileri için huzurdu. Benim içinse akasyalar, ateş böcekleri, yıldızlı gökyüzü ve mavi renk olduğunu öğrendim.” (Son Aşkım)
  • Sizin derdinizi kendi derdi bilecek insanların olması kalkandır. (Bir İstanbul Gecesi)
  • Bahçeden çıkıp Akın’ın yolun karşısına park etmiş olduğu otomobilinin yanına gittik. Bir beyefendi şeklinde, benim için kapımı açıp binmemi bekledikten sonrasında kapıyı kapattı. Ardından sürücü koltuğuna yerleşti. Tam arabayı çalıştırmaya hazırlanıyordu ki, bakışları torpidonun üstündeki bir şeye takıldı. Yarım bir gülüşle uzanıp, orada duran tek dal pembe gülü alıp bana uzattı.
    ”Bir çiçekçi yolumu kesti ve ondan bir çiçek almam için oldukça ısrar etti. O şekilde ki , almazsam beni lanetleyeceğini falan düşünmeye başladım. En sonunda pes ederek bu gülü aldım ve randevumuz için güzel bir başlangıç olur diye düşündüm.”
    Gülü sapından tutarak aldım ve burnuma götürüp kokladım. ”Teşekkür ederim. Oldukça hoş,” dedikten sonrasında, pembe yapraklarından birini koparıp ağzıma attım.
    Akın’ın bana taraftan bir bakış attığını, sonrasında ufak bir hıhlama sesi çıkararak yine yola döndüğünü, peşinden yine bana dönerek kaşlarını şaşkınca çatarak yüzüme baktığını fark ettim. Hepsi iki saniye içinde oluverdi.
    ”Bir şey mi oldu ? ” diye sormuş oldum ağzımdaki yaprağı yutarken.
    ”Yanlış mı gördüm, yoksa birazcık ilkin sana verdiğim gülü mü yedin ?”
    Bir an durakladım. Bir çok insanoğlunun onlara armağan edilen gülü yemedikleri bilgisi her nede olsa beynimin arka köşelerine saklanmıştı. Ve sadece Akın’ın şaşkın bakışlarını gördüğünde saklandığı köşeden çıkma zahmeti göstermişti.
    ”Hı,hı.” Usulca mırıldanırsam bir ihtimal mevzuyu uzatmaz, öylece geçiştirmeyi tercih ederdi. (Son Aşkım)
  • ” Bir kadının sevilmeyi ya da kabul görülmeyi hak etmesi için güzel olmasına gerek yoktu. Kadınlar, hayatlarındaki iyi şeyleri güzellikleri karşılığında almak zorunda değillerdi. Güzellik, onların sevilmemelerinin karşılığında ödedikleri karşılık değildi. ” (Çirkin Ördek Yavrusu)
  • Ben, Damla’yı güzel buluyor, bilhassa gözlerini oldukça beğeniyordum. Ama bu, gözleri mavi olmasa onu sevmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Damla’yı beğeniyordum fakat insan her beğenmiş olduğu hanıma aşık olmuyordu. Aşk için daha fazlası gerekiyordu; onun için kendinde, kişiliğinde, kalbinde bir yer açabilecek kadar önemsemen gerekiyordu. Ve bu bir tek güzellikle olmuyordu. (Çirkin Ördek Yavrusu)
  • Lacivert diyorum…:
    ” Siyah kadar asil,mavi kadar güzel. ” (Lacivert)
  • ” Sizi öldürmeyen şey güçlendiriyordu. ” (Çirkin Ördek Yavrusu)
  • Eğer ilişkiyi doğru temeller üstünde başlatırsan en küçük sıkıntıda yıkılmaz (Üç Yapraklı Ahududu)
  • Terbiyesizin biri kapıma dayandı diye evimden ayrılmam haksızlık.”
    Elindekileri yine sehpanın üstüne bıraktı ve gelip yanıma oturdu. “Elbette haksızlık,” diye konuşmaya başladı, içimi titreten bir anlayışla gözlerimin içine bakarken. “Elbette olması ihtiyaç duyulan o insanın bir yere kapatılması, cezalandırılması ve senin asla bu şekilde rahatsız edilmemen. Elbette bir evde dilediğin şeklinde tek başına kalabilmelisin, sokakta günün her saatinde dilediğin şeklinde yürüyebilmelisin, yaşamının hiçbir anında hiçbir insan seni rahatsız
    etme hakkını kendinde bulmamalı. Fakat olması gerekenin olduğu bir dünyada yaşamıyoruz,
    ne yazık ki. (Son Şansım)
  • Dudaklarımdan bir homurdanma döküldü.”Kuvvetli kadınmış”diyerek pufladım.
    “Bu da yeni moda.Kuvvetli kadınız diye her şeye yakınma etmeden katlanmamız planlanıyor.Ne hikmetse ya kuvvetli ya zayıf oluyoruz ,ya hep ya asla oluyoruz.Bir türlü insan olamıyoruz sizin gözünüzde.” (Üç Yapraklı Ahududu)
  • Kış bitmişti fakat yine ulaştığında el ele tutuşup gene baharı getirecektik (Son Şansım)
  • – şimdi sen bu şekilde söyledin ya .
    Ben sanki bu şehri fethetmişim şeklinde hissettim. Ama savaşmadan,kan dökmeden. Acısız bir yengi. (Ben Prenses Değilim!)
  • “Bana uyacak biri nasıl biri, onu soruyorum.” dedi gülerek.
    Ortada gülünç bir şey vardı da ben mi göremeiyordum. Omuz silktim. ‘“Başvuranlar arasında henüz öyle bir adaya rastlamadım. O yüzden tam bilemiyorum.”
    “Sana bu konuda yardımcı olabilirim.”
    Önerisine göz devirmemem hakkaten yaptığım en zor şeylerden biriydi. Benim ne kadar başarı göstermiş ve ustalaşmış bir çöpçatan olduğumu buradan anlayabilirdiniz.
    “Öyle mi ? Bu… iyi olur.”
    Evet, lütfen sana iyi mi birini ayarlamamı istediğini anlat bana. Anlat da ağlayarak masanın altına girme aşamasına daha süratli geleyim.
    “Bence…” dedi, benim içimdeki fena hislerden habersiz,rahat, güzel bir gülümsemeyle.
    “Bana uyacak kişi sevimli biri olmalı. Orta boylu, beyaz tenli. Çilli.’”
    Bunları saydıktan sonrasında bir yanıt bekliyormuş şeklinde yüzüme baktı. Ama ne diyebilirdim ki ? Tüm çilli hanım müşterilerimle yollarımızı ayırma planları yapmakla meşguldüm.
    Akın ufak bir öksürükten sonrasında devam etti.
    “Çok zeki biri olmalı.” derken kaşları yukarı doğru kavislendi.
    “Bana gökyüzünde yıldızların yerini gösterip isimlerini söyleyebilecek kadar zeki.”
    Bir dakika. Beklediğim bu değildi… Kaşlarım şüpheyle birbirine yaklaşırken Akın saymaya devam etti.
    “Sonra, biraz tuhaf biri olmalı. Erkek köpeğine, bir dişi ismi verecek ya da ona getirilen çiçekleri yiyecek kadar tuhaf biri.”
    İşte bu tarz şeyleri söylemesinin peşinden gözlerim hayretle devasa açılmıştı. Bu şahıs sana da birazcık tanıdık geliyor muydu, sayın okur ? Yoksa beynim üzüntüden kendini kapattı da rüyalar âlemine mi geçiş yapmıştım?
    “Her güzel şeye, onu anlamak için pürdikkat bakacak biri olmalı.” diye sürdürdü Akın konuşmasını.
    “Etrafındaki insanlara ger zaman ayak uyduramasa da onları incitmeden yaşamayı başarmış biri olmalı. Kendisi incinmiş olduğu halde üstelik. Eşsiz biri olmalı. Kendi mucizevi ışığını yaymalı.”
    Beynim kendini kapatmış mıydı bilmiyordum fakat bana komut vermeyi kestiğine güvence verebilirim. (Son Aşkım)
  • ” Birine güvenmek, aşktan, sevgiden, iyilikten bağımsız bir şeydi.Birine güvenmek, insanoğlunun karşısındakinden ziyade ta kendisiyle alakalıydı. ” (Ben Prenses Değilim!)
  • Ama geçiyordu işte. Herşey gelip geçiyordu. Ve geriye yalnız ben kalıyordum.. (Çirkin Ördek Yavrusu)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Hosting Nilüfer kombi servisi toptan çakmak
likit