Eğitim

Dokuzla Dokuz Arasında – Leo Perutz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dokuzla Dokuz Arasında – Leo Perutz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dokuzla Dokuz Arasında kimin eseri? Dokuzla Dokuz Arasında kitabının yazarı kimdir? Dokuzla Dokuz Arasında konusu ve anafikri nedir? Dokuzla Dokuz Arasında kitabı ne konu alıyor? Dokuzla Dokuz Arasında PDF indirme linki var mı? Dokuzla Dokuz Arasında kitabının yazarı Leo Perutz kimdir? İşte Dokuzla Dokuz Arasında kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Leo Perutz

Çevirmen: Zehra Yılmazer

Editör: Gamze Varım

Orijinal Adı: Zwischen Neun Und Neun

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786257070461

Sayfa Sayısı: 200


Dokuzla Dokuz Arasında Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1918’de piyasaya sürülen Dokuzla Dokuz Arasında, 20. yüzyıl başlangıcında Viyana’da göçmen üniversite talebesi Stanislaus Demba’nın kimliğini bulma çabasını anlatır. Yüzyıl başı, fazlaca etnikli Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda baskın ve otoriter Habsburg kimliğine karşılık kişinin özgürlüğüne, gelişme ve ilerlemeye duyulan inancın; hümanist bir terbiye anlayışının yavaş yavaş yandaş bulmaya başladığı bir dönemdir. Hususi ders vererek geçimini elde eden Demba, kız arkadaşını başka bir erkekle İtalya’ya gitmekten caydırmak için para bulmaya çalışır. Roman, onun bu uğurda şehirde çaresizce koşturduğu bir günü anlatır. Bir taraftan da, daha ilkin üniversite kütüphanesinden yürüttüğü kıymetli bir kitabı satmak üzereyken yakayı ele vermekten kıl oranı kurtulmuş olduğu polisten kaçmaktadır. Perutz, minik burjuvaları, üst sınıfları, bilim adamları, entelektüelleri, kumarbazları ve kibar hırsızlarıyla devrin Viyana’sındaki yaşamı hicveder. Bu karmaşık toplumsal çevrede, hanım düşmanlığı, antisemitizm ve yabancı düşmanlığı şeklinde unsurların kişinin kimliği ve özgür iradesi üstündeki etkisine işaret eder.


Dokuzla Dokuz Arasında Alıntıları – Sözleri

  • “Söylediğiniz sözler ağzınızdan çıkar çıkmaz ölüyor, leş şeklinde kokuyorlar.”
  • Bir bayanı görebilmek için dört kat merdiven çıkmalı insan, kalbi deli şeklinde çarparak kapısının ziline basmalı. Ama onu evde bulamamalı, boşu boşuna gelmiş olmalı. Ve sadece hayal kırıklığı içinde merdivenlerden inerken anlamalı onu sevdiğini.
  • “Bu şekilde sürekli kitap okursanız güzel mavi gözleriniz bozulur küçükhanım.”
  • Milyonlarca insana karşı tek başımayım.
  • Sadece gözleri hareket ediyordu. Gözleri hayattaydı. Gözleri şehrin sokaklarında telaşla koştu, bahçeler ve parklarda gezindi, varoluşun uğultulu kargaşasına daldı, medivenlerden hızla yukarı koşup aşağı indi, odalarda ve batakhanelerde dolaştı, dur durak bilmeyen yaşamın keşmekeşine bir kez daha tutundu; para için aşk için kumar oynadı, yalvardı, dövüştü;
  • Tanrım, insanoğlunun sakin bir süre ve iyi bir kitap bulması öyleki zordu ki.
  • “Bilmediğiniz, düşünemediğiniz, hissedemediğiniz şeyler hakkında neden ahkam kesiyorsunuz?”
  • Lanet ihtimaller içinde hayal gücünüzün kıtlığı çıldırtır insanı.
  • “Bilimin sağlam zemininde kalmayı yeğlerim”
  • “Beni yargılayacak bir şahıs var ise o da benim.”


Dokuzla Dokuz Arasında İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Kara Mizahla Yoğrulmuş Bir Kimlik Arayışı: Dokuzla Dokuz Arasında: “Ama kelimeler teselli etme ve aldatma gücünü yitirmişti.”
1882’de Prag’da Yahudi bir ailenin evladı olarak dünyaya gelen yazar/i10973, yaşamının sonraki dönemlerinde kimliğinden dolayı çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldı. 2. Dünya Savaşı’ndan ilkin Naziler’in Avrupa’da güç kazanmaya başladığı dönemlerde ilkin Hayfa, sonrasında ise Tel Aviv’e yerleşmek zorunda kalmış olarak kendisini bir nevi emniyete alan Perutz, 1948’de İsrail devletinin kurulmasının arkasından hükümetin politikalarından rahatsız olarak Viyana’ya geri döndü.
Çocukluk ve gençlik yılları da Viyana’da geçen ve bir matematikçi olan Perutz’un edebiyata da ilgisi vardı. Fakat o, 1. Dünya Savaşı’nda Avusturya saflarında muharebeye katılmak mecburiyetinde bırakıldı. Ağır yaralı bir halde hayatına geri döndükten sonrasında 1915’te ilk romanını (Kıyamet Günü Ustası) yayımlayan Perutz, yaşamının sonraki dönemlerinde daha üretken bir hale geldi ve üst üste birçok romana imza attı.
yazar/i3232 “maceraperest bir yazar/i196 ”olarak nitelendirdiği Perutz, yazar/i1633, yazar/i7419, yazar/i95231 ve yazar/i7129 başta olmak suretiyle, birçok yazarın dikkatini çekti ve edebiyat çevrelerinde adı iyiden iyi duyulur oldu. Çeşitli ödüllerle adından söz ettiren Perutz’un Türkçede ise şimdiye dek dört romanı yayımlandı: kitap/kitap–223614, kitap/kitap–28172, kitap/kitap–142402, kitap/kitap–102057 . İş Bankası Kültür Yayınları’nın Modern Klasikler Dizisi kapsamında eserleri piyasaya sürülen yazarın Dokuzla Dokuz Arasında isminde bu serüven dolu romanının çevirmeni ise yazar/i46867 .
Perutz, gizem ve serüven dozu yükse bir öyküye imza atsa da, aslen satır aralarında ve arka planda süreci hicveden bir yaklaşım sergiler. Yarattığı alışılmadık Stanislaus Demba karakteriyle yer yer güldüren görüntüler kaleme almış olsa da, karakter arka planında ise bir kimlik arayışını ortaya koyar.
Roman, 20. yüzyıl başlangıcında Viyana’da geçer ve göçmen bir üniversite talebesi olan Stanislaus Demba’nın aksiliklerle dolu bir gününü anlatır. Hususi dersler vererek geçimini elde eden Demba aslen karakteri tam oturmayan genç bir insanı temsil eder. Zira sevgilisiyle sorunlu bir ilişkisi bulunduğunu gözlemlediğimiz Demba’nın tüm uğraşı da gene sevilmiş olduğu hanımla beraber olmaya yöneliktir.
Romanın ilk yarısı oldukça gizemli bir halde aşama kaydediyor. Demba’nın topluluk içinde davranış kurallarını bilmeyen tavırlar sergilemesi ve garip davranışları okuru gülümsetiyor. Yazarın amacı direkt güldürmek olmasa dahi bunu başarıyor ve bu gizemli tavırların ardında yatan sebepleri merak ederek okumaya devam ediyoruz.
Fakat bu gizem kısmı hemen hemen kitabın yarısına gelmeden açıklanıyor. Bu andan sonrasında romanın ikinci ve daha uzun kısmını okuyoruz. Artık sırrını bildiğimiz için Demba’nın macerasının daha çok içine giriyoruz ve amacına giden yolda ona eşlik ediyoruz fakat bu durum Demba’nın davranışlarını onayladığımız anlamına gelmiyor zira kız arkadaşıyla olan sorunlu ilişkisini ısrarla devam ettiriyor ve mesele Demba’dan kaynaklanıyor.
Sonja, başka bir erkekle İtalya’ya tatile gitmek üzeredir. Demba ile ilişkisini bitiren Sonja, özgür bir karı olarak istediği şekilde yaşama hakkında sahipken, hâlâ onu sevdiğini ve ilişkilerinin bitmediğini iddia eden Demba ise bu duruma karşı çıkmakta ve onun hayatına müdahalede bulunmaktadır.
Tüm bu olanlar Leo Perutz’un esprili diliyle anlatılıyor ve yazar, Demba ekseninde bir karakter analizine imza atıyor. Bir özgürlük mücadelesinin içinde bulunan Demba bununla birlikte kendisini bir yere ilişik duymak isteyen bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Burjuva ve üst sınıfları, bilim adamları ve entelektüel toplumu satır aralarında usul usul işleyen yazar, devrin kumarbaz ve hırsızlarını da kurgusunun içine itinayla yediriyor ve ortaya mütevazı bir üslupla kaleme alınmış, kolay okunan, akılda kalıcı bir roman çıkarıyor.
Bir cümlesinde “yapmamayı tercih ederim” diyen Stanislaus Demba ile yazar/i1062’in kitap/kitap–6922 karakterlerine bir merhaba gönderip göndermediğini net olarak bilemeyecek olsak da, yazarın minimum Bartleby kadar emsalsiz bir karakter yarattığını söylemek mümkün. Özet olarak, değişik bir roman arayışında olanların talih vermesi ihtiyaç duyulan, sonuyla şaşırtan iyi bir roman Dokuzla Dokuz Arasında.
Keyifli okumalar dilerim.
“Lanet olası hayal gücünüzün kıtlığı insanı çıldırtır.”
-Stanislaus Demba (Bahri Doğukan Şahin)

Şansınız Bol Olsun: -Spoiler içermez-
Gelin sizi Bay Demba ile tanıştırayım. Kendisi bir hırsız. Ama hırsız dedim diye kestirip atmayın derhal öyleki, çaldırmış olduğu şey bir kitap. Bir değil üç kitap. O çalmasa, tozlu raflarda senelerce el değmeden bekleyecek olan kitaplar, Bay Demba’nın eline geçince, araştırmalara mevzu olurlar. Bay Demba üniversite mezunu bir hususi ders hocasıdır. Pratik zekası yardımıyla müşkül durumlardan kolayca sıyrılabilme kabiliyetine haiz. Yalan bulmak mevzusundaki başarısı da göz ardı edilemez. Yalanlarının inandırıcılığı da oldukça çok. Hatta siz bile inanacaksınız o yalanlara. Ve kurduğu hayaller gerçek kadar gerçek. Ama varoluşsal sancıları var, cemiyet içindeki yerini ve hakettiğini düşündüğü saygıyı bulamamışlığın verdiği azaplar içinde kıvranıyor sanki. Öfkeleniyor ha bire. Hem de her insana, bir çok süre sebepsiz yere. Sonra hırs haline getiriyor bazı meseleleri. Gururuna cenk açıyor, komik hale geliyor, alay ediliyor, görmezden geliniyor. Artan öfkesinin üstüne bir de intikam duygusu ekleniyor. Boş bir inadın ardında kendine eziyet ediyor. Bay Demba bana kimi hatırlattı biliyor musunuz? Dostoyevski’nin Yeraltı Adamını. Bilhassa kendini arama çabaları…
Adından da tahmin edileceği suretiyle kitap, Stanislaus Demba’nın bigün süresince başına gelenleri konu alıyor fakat yazarın, kitabın sonunda bir de sürprizi var size. Gün boyu ordan oraya sürüklenip duruyor, kendini her seferinde yeni bir maceranın içinde buluyor, üstelik de her işi ters gidiyor. Hani bir söz var ya; “Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini.” diye. Bizimkinin de bir tek dişinin kırılmadığı kalıyor.
Yazarın yazım seçimi oldukça hoşuma gitti. Kitabı okurken Demba’nın garip davranışları üstüne tahminler yürüttüm hep. Ve hep yanıldım. Hatta onun attığı yalanlara bile inandım. Davranışlarının sebebini öğrenince de fazlaca şaşırdım. Ve bilhassa kitabın son sayfalarına bayıldım bu sebeple dolu dolu bir edebiyat vardı, cümleler şaha kalktı. 
Oldukça akıcı ve keyifli bir kitap. Çıkarılacak dersler, altı çizilesi cümleler, şükretmeyi unuttuğumuz nimetler ve özgürlüğe dair güzel söylemler için okunmaya kıymet. Keyifli okumalar dilerim efendim. (Miss Nobody)

İlk 50 sayfa ben ne okuyorum söylediğim sonradan olayların art arda gelmesiyle merakla okuduğum o kısa roman. Kitabı okurken kimi zaman felsefik sorular ile yaşamı sorguladım. Ne kadar özgürüz ? , özgürlük ne idi ? şeklinde sorulara yanıtlar aradım. Kitapla kalınca güzel insanoğlu. (betul)


Dokuzla Dokuz Arasında PDF indirme linki var mı?


Leo Perutz – Dokuzla Dokuz Arasında kitabı için internette en fazlaca meydana getirilen aramalardan birisi de Dokuzla Dokuz Arasında PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Leo Perutz Kimdir?

Leo Perutz, 1882 senesinde Prag’da hayata merhaba dedi. 1899’da ailecek Viyana’ya göçtü. İmparatorluk başkentindeki entelektüel ortama kolay uyum sağlamış oldu ve 1923’te ilk büyük yazınsal başarısını Kıyamet Günü Ustası ile elde etti. Nazilerin Almanya’da iktidara gelmesinin arkasından, Yahudi olduğundan okurlara yetişme olanağını yitiren Perutz, 1938’de Filistin’e göç etti. Ancak 1948 senesinde İsrail Devletinin kuruluşu ve arkasından izlenen milliyetçi politikalardan duyduğu büyük hastalık sonucu, Nazi iktidarı döneminde yurtlarından kaçmak zorunda kalan ilk Yahudilerden biri olarak 1952’de tekrardan Avusturya vatandaşı oldu. 1957 senesinde Bad Ischl’da (Avusturya) öldü.

Perutz’un en mühim romanları içinde Der Marques de Bolibar (Bolibar Markisi, 1920 [1962 yılında Fransa’da Prix Nocturne ödülünü kazanmıştır]), Nachts unter der steinernen Brücke (Geceleri Taş Köprünün Altında, 1953) ve Der Judas des Leonardo (1959; Da Vinci’nin Yahuda’sı, Literatür Yayıncılık, 2006) sayılabilir. Eserleri pek fazlaca dile çevrilmiştir. Nazilerin iktidara geldiği 1933 senesinde basılmış olduğu için Almanya’da dağıtımı yapılamayan St. Petri-Schnee (Aziz Petrus Karı) adlı romanı 1945 senesinde, eserlerini fazlaca beğenen Jorge Louis Borges’in girişimiyle ve El tizón de la Virgen adıyla Arjantin’de yayımlanmıştır.


Leo Perutz Kitapları – Eserleri

  • Leonardo’nun Yahuda’sı
  • Şeytan Tozu
  • Dokuzla Dokuz Arasında
  • Kıyamet Günü Ustası


Leo Perutz Alıntıları – Sözleri

  • “Bilmediğiniz, düşünemediğiniz, hissedemediğiniz şeyler hakkında neden ahkam kesiyorsunuz?” (Dokuzla Dokuz Arasında)
  • Mutluluk mu? Hayatın zehrinin altın kâsede sunulmasından başka nedir ki? (Leonardo’nun Yahuda’sı)
  • “Beni yargılayacak bir şahıs var ise o da benim.” (Dokuzla Dokuz Arasında)
  • Milyonlarca insana karşı tek başımayım. (Dokuzla Dokuz Arasında)
  • Herkesin kendine azap çektiren bir şeytanı vardır. (Leonardo’nun Yahuda’sı)
  • “Zamanını istediği gibi kullanan kişi mutludur, zengindir. Bense efendiler, yoksulun yoksuluyum.„ (Leonardo’nun Yahuda’sı)
  • “İnsanın hayalinde sahip olduğu zenginliği bir dünya dolusu düşman gelse elinden alamaz.” (Şeytan Tozu)
  • …kendi kendime diyorum ki: Bu boş hayatı yaşıyorsun demek, kendi kabahatin, hatta böyle olmasını sen istedin. (Şeytan Tozu)
  • Lanet olası hayal gücünüzün kıtlığı çıldırtır insanı. (Dokuzla Dokuz Arasında)
  • “Dünya acı ve ihanetle dolu değil mi?„ (Leonardo’nun Yahuda’sı)
  • Yıllar boyunca sırrım olmuş bir şeyi, yabancı insanların meraklı bakışlarına sunmasını izlemek zorunda mıydım? (Kıyamet Günü Ustası)
  • “Söylediğiniz laflar ağzınızdan çıkar çıkmaz ölüyor, leş gibi kokuyorlar.” (Dokuzla Dokuz Arasında)
  • Basit olayları doğaüstü güçlerle açıklamaya meyilli değilimdir, sıradan şeylerin bu yolla hiç hak etmedikleri bir ağırlık kazanmasına kesinlikle karşıyım. Ben gerçeklere, olgulara bakarım. (Şeytan Tozu)
  • Ancak önce bir öğüt vereyim sana. Zira çıktığın deniz fırtınalıdır, belki de limanda kalsan daha iyi edersin. (Kıyamet Günü Ustası)
  • “Böyle devamlı kitap okursanız güzel mavi gözleriniz bozulur küçükhanım.” (Dokuzla Dokuz Arasında)
  • “Savaşı ortadan kaldırmak istiyorlar! Bu ne kazandırır ki? İnsanın alçaklığı kalır ve bu tüm öldürücü silahlardan daha öldürücüdür.” (Kıyamet Günü Ustası)
  • Ama şu devrin iyi mi bulunduğunu siz de bildiğiniz gibi; cenk kargaşası, pahalılık ek olarak insanların kıskançlığı, fenalığı, bir sürü sahtekarlık.. (Leonardo’nun Yahuda’sı)
  • Yitirilen her şey telafi ediliyor, fakat yitik süre geri gelmiyor. (Şeytan Tozu)
  • Herkesin kendine azap çektiren bir şeytanı vardı,(…) (Leonardo’nun Yahuda’sı)
  • Tanrım, insanoğlunun sakin bir süre ve iyi bir kitap bulması öyleki zordu ki. (Dokuzla Dokuz Arasında)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş