Eğitim

Korugan – Sulhi Dölek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Korugan – Sulhi Dölek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Korugan kimin eseri? Korugan kitabının yazarı kimdir? Korugan konusu ve anafikri nedir? Korugan kitabı ne konu alıyor? Korugan PDF indirme linki var mı? Korugan kitabının yazarı Sulhi Dölek kimdir? İşte Korugan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Sulhi Dölek

Yayın Evi: Cumhuriyet Kitapları

İSBN: 9786054183654

Sayfa Sayısı: 224


Korugan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sulhi Dölek, Korugan’da bir çocuğun iç dünyasının penceresinden, yaşamın gerçek yüzünü konu alıyor. Çocuğun yaşama uyum sağlayışını ve geçirdiği dönüşümü anlatırken, düş evrenini de ustalıkla sergiliyor. Yaşamın komik yanlarına dikkati çekiyor; insanoğlunun güçlükler karşısındaki koruganlarının sınırlarını irdeliyor; basit insanoğlunun acı-tatlı yaşantılarını, alabildiğine yalın bir üslupla aktarıyor. Korugan, uygar Türk edebiyatında bir başyapıt.

Usta öykücü Sulhi Dölek, Korugan’da bir çocuğun iç dünyasının penceresinden, yaşamın gerçek yüzünü konu alıyor. Çocuğun yaşama uyum sağlayışının ve geçirdiği dönüşümün yanı sıra düş evrenini de yalın bir üslupla sergiliyor.


Korugan Alıntıları – Sözleri

  • Kendimizi akılcı bir dünyanın çarklarına kaptırmış gidiyoruz. Kurallardan saptın mı, işin var demek bu. Delilik gerek bizlere birazcık, delilik!
  • İlk atımda Erkan’ın annesinin açılıp kapanan ağızı gagaya dönüştü. İkincide başının üstünde öfkeden kıpkırmızı kesilmiş bir ibik belirdi. Basma entarinin yerini tüğler, telekler aldı, söylediği sözler anlamsızlaşıp tekdüze bir ötüş oldu.
    “Gulu gulu gulu gulu!”
    Kabaramazsın Kel Fatma!
  • «Öldürecek babam beni,» diye ağlamaya başladı tahta perdedeki delikten girer girmez.
    «Ne yaptın ki?»
    Rakıyı kırdım.»
  • Kuralların güzelliği , arada bir bu tarz şeyleri bozacakların çıkması.
  • Az kaldı,» dedim. Yalan değildi ki bu… Yola ilk
    çıktığımızdakinden daha azca kalmıştı. Nice azca, görecektik.
  • «Kendimizi akılcı bir dünyanın çarklarına kaptırmış gidiyoruz. Kurallardan saptın mı, işin var demek bu. Delilik gerek bizlere birazcık, delilik!»


Korugan İncelemesi – Kişisel Yorumlar


Korugan PDF indirme linki var mı?


Sulhi Dölek – Korugan kitabı için internette en oldukca meydana getirilen aramalardan birisi de Korugan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sulhi Dölek Kimdir?

20 Eylül 1948’de İstanbul’da doğan Dölek, ilk ve ortaokulu İstanbul Rami’de okudu. Deniz Harp Okulu’ndan sonrasında Michigan Üniversitesi’ni tamamlamış oldu. 1989’a kadar, vapur inşa yüksek mühendisi olarak Deniz Kuvvetleri’nde çeşitli görevlerde bulunmuş oldu, ondan sonra senaristliğe adım attı.

İlk öykülerinden biri 1969 Varlık Yıllığı’nda yayımlandı. Aynı yıl, “Dünya Dönmüyor Artık” adlı tek perdelik bir oyunla Yusuf Ziya Ortaç Armağanı’nı kazanarak Akbaba yazarları arasına katıldı. Sonraki yıllarda öykü ve roman çalışmalarının yanı sıra, dönem dönem, Milliyet, Cumhuriyet benzer biçimde gazetelerle Çivi, Nokta, Tempo ve Diyojen benzer biçimde haftalık dergilerde, Varlık’ta ve öteki edebiyat dergilerinde mizahi bakışlı yazılar yazdı.

1979’da “Yeşil Bayır” romanıyla Kültür Bakanlığı Çocuk Romanları Yarışması’nda birinci olan Dölek’in başlıca eserleri içinde “Korugan”, “Geç Başlayan Yargılama”, “Vidalar”, “Kiracı”, “Teslim Ol Minik”, “Truva Katırı”, “Aynalar”, “Kirpi” ve “Habis’in Serüvenleri” sayılabilir.

Dölek’in ek olarak “İçimizdeki Yasakçı” adıyla kitaplaşan bir incelemesi, “Üçüncü Kattaki At”, “Yeşil Bayır”, “Arkadaşım Dede”, “Kestane Şekeri”, “Her Şeyi Bilen Çocuk’, “Minik Çalgıcılar”, “Kahkaha Tarlası” ve “Hayvanlar Alfabesi” adlı çocuk kitapları bulunuyor.

Oldukca sayıda tiyatro, radyo ve tv oyunu bulunan Dölek, Ambrose Bierce’in “Fantastic Fables” adlı kitabını “Karanlığın Kahkahası” adıyla dilimize kazandırdı. “Kiracı” adlı romanı 1987’de beyazperdeye uyarlandı.

Süper Baba, Külyutmaz, İkinci Bahar, Unutma Beni, Yabancı Damat benzer biçimde tv dizilerinin yanı sıra, “Truva Katırı” romanından televizyona uyarladığı “Koltuk Sevdası” adlı politik hiciv dizisinin de senaristliğini yazdı.

Sulhi Dölek, geçirdiği beyin kanaması sebebiyle tedavi görmüş olduğu GATA Haydarpaşa Hastanesi’nde 7 Kasım 2005 tarihinde vefat etti.


Sulhi Dölek Kitapları – Eserleri

  • Kirpi
  • Vidalar
  • Korugan
  • Minik Günahlar Sokağı
  • Kiracı
  • Yeşil Bayır
  • Gülyüzlü Tarlalar
  • Teslim Ol Minik
  • Habis’in Serüvenleri
  • Aynalar
  • Kahkaha Tarlası
  • Truva Katırı
  • Kestane Şekeri
  • Her Şeyi Bilen Çocuk
  • Geç Başlayan Yargılama
  • Minik Çalgıcılar
  • Arkadaşım Dede


Sulhi Dölek Alıntıları – Sözleri

  • Genel Sekreter sözümü keserek kampanyanın ne netice vereceğinin umrunda bile olmadığını söylemişti.Ona gore Alaattin’in cini bile ülkemizdeki trafik kazalarını azaltamazdı.Mühim olan, kampanyanın heybetli bir basın toplantısıyla başlamasıydı.Trafik kampanyasından umduğumuz tek yarar, Genel Müdürümüzün adının tüm gazetelerde çıkmasıdır, demişti Genel Sekreter.Bunu unutmayalım. (Truva Katırı)
  • Siz üstünüze almayın dedi Cevdet Bey.Henüz genel müdür benim.
    Sadece kağıt üstünde sizsiniz dedi Faruk Bey. Asıl genel müdür benim.
    Bana bunu yapamazlar diye söylendi Ali Rıza Bey.
    “Sana mı?”dedi Cevdet Bey. “Sen de kim oluyorsun?”
    Genel müdürlük hepinizden oldukca benim hakkım dedi Ali Rıza Bey. Son gülen iyi güler.
    Dairemiz gitgide garip bir yer oluyordu.Düzineyi aşkın genel müdür yardımcısının varlığından doğan kargaşalık yetmezmiş benzer biçimde,şimdi de genel müdürlerin sayısı çoğalmaya başlamıştı. (Truva Katırı)
  • «Öldürecek babam beni,» diye ağlamaya başladı tahta perdedeki delikten girer girmez.
    «Ne yaptın ki?»
    Rakıyı kırdım.» (Korugan)
  • Sözü sonsuzlaştıran kitaptır.
    Doç. Dr. Ahmet Taner Kışlalı (Yeşil Bayır)
  • Kimi insanoğlu, anlamlı bir tablo olabilecek hayatımızı bir karikatüre çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. (Kirpi)
  • Kızgınken karar vermek fırtınalı havada yelken açmaya benzer. (Kirpi)
  • Konuşamadığı için devamlı olarak düşünüyordu. Düşündükçe de, ne oldukca senedir ne oldukca kişiye ne oldukca şeyi söylemeyi beceremediğinin ayırdına vuruyordu. (Aynalar)
  • Ya siz?.. Bencillik dalgalarıyla kabaran bir yalanlar ırmağında yıkandığımızı siz yadsıyabilir misiniz?.. Kimsiniz?.. Nesiniz?.. (Aynalar)
  • Yeryüzündeki uzun seyahat süresince; gövde, kişilik, tutkular ve kızgınlıklar benzer biçimde, kişinin gereksinimleri de acımasızca inip kalkan süre çekicinin altında dövüle dövüle şekil değiştiriyordu. Belli bir durağa yaklaşırken, tüm gereksinimler keskin ağızlı tek bir isteğe, kendini anlatma isteğine dönüşüyordu. (Aynalar)
  • Marifet nedir peki? Marifet, dost olmaktır! Her marifet sözcüğünde asayı tekrardan vurup ortalığı toza boğarak sürdürdü konuşmasını.
    Marifet, sevgili olmaktır!
    Marifet, başkalarının acılarına anlayışlı ve duyarlı olmaktır! İşte bunlar gerçek niteliklerdir!
    Bunları günün birinde çıkarmak suretiyle üstümüze giymez, benliğimize temelli katarız.
    Asasını vura vura arşivin derinliklerine doğru uzaklaştı.
    Marifet, tokken açları hatırlamaktır!
    Marifet, vermeyi bilmektir!
    Marifet, yaşamın müziğini yürekte duymaktır!… (Truva Katırı)
  • Onun en büyük ayak bağları ve en büyük talihsizliği, direkt doğruya kendisiydi. (Truva Katırı)
  • Hepimizin aslolan düşmanı, düşmanlık duygusunun ta kendisi değil midir dostlarım? (Habis’in Serüvenleri)
  • Kimi insanoğlu, anlamlı bir tablo olabilecek hayatımızı bir karikatüre çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. (Kirpi)
  • ‘Hepimiz figüranlarız,’ diye deklare etti Habis. ‘Kimbilir kimlerin çiçek dürbününün içinde duran ve her an yitik yer değiştirmeyi bekleyen renkli fakat önemsiz kağıt parçacıklarıyız.’ (Habis’in Serüvenleri)
  • Bize etiket yapıştırmaya kalkan o oldukca bilmişler; içinde yaşadığımız gerçek olamayacak denli acımasız, çirkin, kirli, gürültülü dünyanın, fenalık iplerinden örülmüş yakıcı bir kazak benzer biçimde beni boğduğunu söylediğimde, hiçbir kitapta tanımlanmayan olağan dışı bir çılgınlığa tutulmuş umutsuz bir hastaymışım benzer biçimde ürkekçe ve umarsızca bakıyorlardı yüzüme. Besbelli kendilerini yalnızca olağan çılgınlıklarla basit aptallıklar karşısında güvende hissediyorlardı. (Aynalar)
  • İnsan güzel bölgelere kaçmak yerine kendi çevresini güzelleştirmeye çalışmalı. (Yeşil Bayır)
  • Bir başka aday, epeyce mürekkep yalamışa benzeyen gözlüklü bir aptaldı. “Biz aptal değiliz efendim,” deyip duruyordu. “Sadece yoğun medya bombardımanı ile aptallaştırılıyoruz. Zaten her şeyden ilkin aptallığın tanımını yapmak gerek. Nedir aptallığın gerçeğe en yakın tanımı? Ne istediğini bilmemek mi? Bindiği dalı kesmek mi?…. (Habis’in Serüvenleri)
  • Eve giderken, bürokrasinin aksayan yönlerinin aslolan sorumlusunun politikacılar bulunduğunu düşündüm.Her şeyden ilkin kadroyu şişiren onlardı. (Truva Katırı)
  • Utanılacak davranışlar, insanoğlunun sırtına yüklenen gereksiz ağırlıklar gibidir. Enerjisini bu yükü taşımaya verirsin, başkaları da bundan yararlanmaya kalkar. (Yeşil Bayır)
  • ”İyi ya,” dedi Bilgi. ”Güneye gidelim öyleyse.”
    ”Yoksa batıya mı gitsek?”
    ”Benim için tümü bir,” dedi Bilgi. ”Babamı bulalım da, hangi yön olursa olsun… Mühim olan yönler değil, babamı bulmamız.”
    ”Kafasız!” dedi Suna kardeşine. Ancak oldukca kızgın olduğu zamanlar bu şekilde fena sözler çıkardı ağzından. ”Yönlerden rastgele biri değil, yalnızca doğru olanı bizi babama götürür. Bunu bilmiyor musun?” (Gülyüzlü Tarlalar)

loading…

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler