Eğitim

Telefon Kulübesi – Andrey Voznesenski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Telefon Kulübesi – Andrey Voznesenski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Telefon Kulübesi kimin eseri? Telefon Kulübesi kitabının yazarı kimdir? Telefon Kulübesi konusu ve anafikri nedir? Telefon Kulübesi kitabı ne konu alıyor? Telefon Kulübesi PDF indirme linki var mı? Telefon Kulübesi kitabının yazarı Andrey Voznesenski kimdir? İşte Telefon Kulübesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Andrey Voznesenski

Yayın Evi: Broy Yayınevi

İSBN: 12350112

Sayfa Sayısı: 144


Telefon Kulübesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Modern Rus şiirinin emsalsiz adlarından Voznesenski, Pasternac’ı izleyen şairlerdendir. ‘Ben, şiirlerimi ayaklarımla yazarım. Adımlarımla dizeleri oluşturuyorum ya da daha doğrusu onlar beni’ diyerek ritme verdiği önemi vurguluyor. Ondaki ritm duygusu, geleneksel Rus çizgisinden modern yaşamın çeşitliliğine yayılan bir şiirin güç deposudur. Şiirinin temalarını ise şu şekilde belirtiyor: ‘Benim şiirlerim günce gibidir. Bir günceye insan hissettiği, görmüş olduğu her şeyi yazar. Sevgiyi, aşkı… Bu günlük yaşam içinde siyaset da size dokunur ve onu da yazarsınız.’


Telefon Kulübesi Alıntıları – Sözleri

  • Senin şairin ve sevgilin benim sonsuza dek.
    Ve –hepsi bundan ibaret.
  • Şiirler yazılmaz –öyle oluşuverir
    duygular benzer biçimde ya da günün batışı benzer biçimde.

  • Ama temizdir onun yüksek ışığı,
    gözü pek ve tanrısal’ dır
    Dinler –yok
    imler –yok.
    Aslolan
    k a d ı n ‘dır .
  • Kitap tanrılarına duacıyız enikonu..
  • Bu tercih senin
    çıplak fakat bir tanrıça olarak yaşamak.
  • Ne oldukça yıldız!
    Tıpkı mikroplar benzer biçimde
    havada …
    1963
  • sadece öldüğümüz süre anıyorlar,
    canlı iken bizi unutarak.
  • Benim şiirlerim bir günce gibidir. Bir günceye in san hissettiği, görmüş olduğu her şeyi yazar. Sevgiyi, aşkı, günlük hayatında etkilendiği vakaları … Tabii bu günlük yaşam için de siyaset da size dokunur ve onları da yazarsınız. ( … )Stili mi değiştirdim ve kulağa hitap eden şiirden oldukça, görsel şiir yazmaya başladım. Büyük kalabalıklardan sonrasında dinleyici halkasını küçültmek istiyordum. Artık çevremde primitif in san istemiyordum, seçkin insan istiyordum. Şiir konuşan, tartı şan, anlayan insanoğlu yanımda olsun istedim. Böylece daha güç, daha detaylı, anlaşılması daha zor şiirler yazmaya başladım
  • Keşke yarı yarıya azaltılsa sayısı budalaların
    hem senin ülkende, hem benim ülkemde.
  • düşsel olsa bile
    şiir, bana ihanet etmedi,
    inkar etmedi beni.


Telefon Kulübesi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Merhaba dostlar.
İnceleme yazmayacaktım normalde sadece kitabı aynı anda okumaya başladığım dostum ısrar edince bir şeyler karalamaya karar verdim. Amaç kesinlikle okumaya teşvikle alakalıdır. Beğenilmek, paylaşılmak hoş şeyler sadece bu şekilde azca malum kitaplar için tek ve yek isteğim okunması. Sitemizde azca biliniyor pardon asla bilinmiyor olsa da Rusya’da baya meşhur bir ozan. Bu güzelim kitabı bu kadar seveceğimi bilseydim muhakkak yanıma not defterimi alıp notlar tutardım. Ancak bulduğum her alıntıyı buraya dökerek serinlettim içimi. Biliyorum pek sevmiyorsunuz durmadan alıntı yapanları – ben de kimi zaman bunalıyorum – sadece meydana getirecek bir şey yok. Müfredata uyun! 🙂
İkinci dünya savaşının o yıkıcı tesiri ozan Voznesenski’yi de negatif etkilemiş, yaşamış olduğu yeri terk edip oldukça değişik bir coğrafyaya göç etmiş. Zaten şiirlerinde de savaşın tesirini görüyoruz. Gogol, Çehov, Dostoyevski, Boris Pasternak benzer biçimde Rus – Sovyet yazarları da o güzel anlatımına bezemeyi dikkatsizlik etmiyor. Şiirlerin eğer olmazsa olmaz şehri Paris’te gene bizimle. Boris Pasternak şairin öğretmeni konumunda. Nasıl Ahmet Hamdi Tanpınar Yahya Kemal’in bir portresi gibiyse Voznesenski de Pasternak’ın bir yansıması.
Savaşın içinde aşk, aşkın içinde harp, belirsizliğin içinde suretler, suretler içinde köprüler, köprülerin arkasından gelen iç çekişler, hayaller, cenazeler. Kazanansızdır ve daima kaybedenleri barındırır ya harp, aşkta birazcık öyledir. Zaten iki yüreğin çarpışmasıyla adım atar duygu fırtınası, duyguların ve hislerin o karmaşasındaki düzensizlikten gelen muhteşemlik sarıp sarmalar insanı. Bir de ölüm vardır, kesindir. Bir belirsizliğin içindeki kesinlik. Muhakkak surette gelecek olanın kesinliği, ne süre geleceğini bilmeyişin getirmiş olduğu belirsizlik. Hepimiz kendimizi birer Atlas addederiz. Taşırız dünyayı sırtımızda sadece Prometheus’u da kıskanmıyor değiliz. Sevdiğine getirmiş olduğu ateşin sonradan yüreğini dağlaması, cehennemlere sahne oluşu. Haa bir de milyon değişik etnik yapıyla Sovyetler. Lenin, Stalin, Gorbaçov benzer biçimde canilerin ülkesinden olmak. Milyonlarca insanoğlunun tek nefeste gözlerini tekrar açmamak suretiyle kapatması. Sadece iki dudak arasına sıkışmış yaşamlar. Bunlardan sıyrılıp göç etmek bilmediğin bölgelere. Voznesenski birazcık yaşam birazcık ölümün içinde sıkışmış kalmış. Küsüratları tamam, tüm tamamları ise tamamlanmamış bir ozan. Yalın ayak bir ateşi hemen hemen sönmüş bir közün üstünde yürümenin getirmiş olduğu ıslak gözyaşları.
Kendinizi aramanın verdiği o ruhi rahatlık. Biraz kendinizi, birazcık sevdiğinizi, birazcık da 1945-1960 insanını bulacaksınızdır elbet. Şimdi 1 – 2 gününüzü bu adama ayırın. Neler diyor göz verin. İyi okumalar… (Homeless)

Otoritelere karşı duracağım, kolla beni!: Güzel kitap ve dolu bir adammış vesselam. Bu tanışma için sana teşekkür ediyorum.
Sözümü tuttum, ektedir.
Gerçekçi ve net ifadelerin adamı Voznesenski.
Üslubu iğneleyici, sert, emsalsiz ve duru.
Biçimde de oldukça fazla sözcük oyunu barındırmıyor, mütevazı.
Ele almış olduğu mevzular, toplumcu ve toplumsal bakış açısıyla Nazım Hikmet ve  Ataol Behramoğlu’nu, aşkın bir oldukça halini anlatışıyla Cemal Süreya’yı anımsattı bana. Hayat benzer biçimde bir kitap bu, hepsinden var içinde. Ben en o kadar da bu satırları sevdim:
“kanlar üstünde yürüyordu bir zalim sessiz çizmeleriyle.”
“Benim sevgili halkım, Dönerek bak ileriye!”
“Bir bayanı dövüyorlar. Bu şekilde dövülür köle kısmı.”
“hangi dertlere düştün sen orada, canım, sağ mısın, sapasağlam mısın?”
“dayanılır şey değil aşktan yoksun kalmak”
“Toprağa veriyoruz şiirleri. Şiir yasaklananlara özgür.”
“Keşke yarı yarıya azaltılsa sayısı budalaların hem senin ülkende, hem benim ülkemde.”
“Gelecek için utanç duymaktayım ben:  kim bilir, başka bir inanç  bizi yine yoksun kılar mukaddes olan her şeyden.”
“mezara gireceğiz — eşit olacağız”
“Uzaklardaki ahizeye üflüyorsun
ve benim ufacık yakam, bak
senin soluğunla ufak bir bayrak benzer biçimde
çırpınmaya başlamış olacak.”
“Sana kefil olurum
Yaşamın ve kötülüğün güçleri önünde ben.”
Farklı bakış açıları görmek niyetindeyseniz tavsiyemdir.
Keyifli ve şiirli okumalar.
Sevgiyle. (Dilek)


Telefon Kulübesi PDF indirme linki var mı?


Andrey Voznesenski – Telefon Kulübesi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Telefon Kulübesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Andrey Voznesenski Kimdir?

Andrey Andreyeviç Voznesenski (d. 12 Mayıs 1933, Moskova – ö. 1 Haziran 2010, Moskova) Rus ozan.

OZA adlı uzun şiiriyle Türkiye’de de oldukça iyi malum bir şairdir.

Vosnessenki, Pesternak ve Mayakovski sonrası kuşağın en belirgin ve emsalsiz Rus şairidir. Sovyet yöneticileri tarafınca sık sık kabiliyetini kötüye kullanmakla suçlanmış, ve 1960’larda stadyumları dolduran kalabalıklar önünde kovboy çizmeleriyle yapmış olduğu şiir gösterileri yasaklanmış olan Sovyet komunist rejiminin muhalif seslerindendir.

Şiiri biçim olarak Amerikan Beat kuşağı şiirleriyle benzerlikler gösterir. Bu nedenle de o devrin Amerika şairleriyle ve şiirseverleriyle de iyi diyaloglar kurabilmiştir.

30 Haziran 2004’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, zamanında komünist otorite ile çatışan, Sovyet sürecinin popüler ozanı Andray Vosnessenki’ye törenle Devlet Madalyası taktı.


Andrey Voznesenski Kitapları – Eserleri

  • Oza
  • Telefon Kulübesi
  • Göğü Okuyorum


Andrey Voznesenski Alıntıları – Sözleri

  • her şey – bölük porçük, bir sayıklama benzer biçimde.
    insanları sökmüşler sanki… (Göğü Okuyorum)
  • “İlenç size, ilenç tümünüze
    Programlanmış hayvan sürüleri” (Oza)
  • düşsel olsa bile
    şiir, bana ihanet etmedi,
    inkar etmedi beni. (Telefon Kulübesi)
  • Keşke yarı yarıya azaltılsa sayısı budalaların
    hem senin ülkende, hem benim ülkemde. (Telefon Kulübesi)
  • Ne oldukça yıldız!
    Tıpkı mikroplar benzer biçimde
    havada …
    1963 (Telefon Kulübesi)
  • Beklemekten yoruldum. Yoruluyorum inanmaktan. (Göğü Okuyorum)
  • sadece öldüğümüz süre anıyorlar,
    canlı iken bizi unutarak. (Telefon Kulübesi)
  • Ne acı birbirimize bunca geç rastlamamız
    Ya ayrı olmamız daha da acı (Oza)
  • Bugün bir şey söylemezsen, yarın hiçbir şeyi düzeltemezsin. (Göğü Okuyorum)

  • Ama temizdir onun yüksek ışığı,
    gözü pek ve tanrısal’ dır
    Dinler –yok
    imler –yok.
    Aslolan
    k a d ı n ‘dır . (Telefon Kulübesi)
  • Hiç kimse hiçbir şeyin bilincinde değildi! (Oza)
  • “Tüm geçmişimizden, geçmiş yıllardan
    Bir zamanlar biz olan o insan gölgeleri
    Hüzünle el sallamaktadır bizlere şimdi. ” (Oza)
  • Tanrım, yardım et de kalkayım,
    Diz çökmek için senin önünde. (Göğü Okuyorum)
  • Göğü okuyorum, tüm ruhumla dikkat kesilerek,
    “Ben+sen” yazısıyla dolu her yer. (Göğü Okuyorum)
  • Şiirler yazılmaz –öyle oluşuverir
    duygular benzer biçimde ya da günün batışı benzer biçimde.
    … (Telefon Kulübesi)
  • Tüm umutlar yiter… (Oza)
  • Benim şiirlerim bir günce gibidir. Bir günceye in san hissettiği, görmüş olduğu her şeyi yazar. Sevgiyi, aşkı, günlük hayatında etkilendiği vakaları … Tabii bu günlük yaşam için de siyaset da size dokunur ve onları da yazarsınız. ( … )Stili mi değiştirdim ve kulağa hitap eden şiirden oldukça, görsel şiir yazmaya başladım. Büyük kalabalıklardan sonrasında dinleyici halkasını küçültmek istiyordum. Artık çevremde primitif in san istemiyordum, seçkin insan istiyordum. Şiir konuşan, tartı şan, anlayan insanoğlu yanımda olsun istedim. Böylece daha güç, daha detaylı, anlaşılması daha zor şiirler yazmaya başladım (Telefon Kulübesi)
  • Bu tercih senin
    çıplak fakat bir tanrıça olarak yaşamak. (Telefon Kulübesi)
  • Sen ve ben gelecekte olmayacağız. (Göğü Okuyorum)
  • Oldukca şey öldürdük içimizde. (Göğü Okuyorum)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş