Eğitim

Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi – Peter Toohey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi – Peter Toohey Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi kimin eseri? Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi kitabının yazarı kimdir? Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi konusu ve anafikri nedir? Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi kitabı ne konu alıyor? Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi PDF indirme linki var mı? Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi kitabının yazarı Peter Toohey kimdir? İşte Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi…

Kitap

Kitap Künyesi

Yazar: Peter Toohey

Çevirmen: Zeynep Koçak Yılmaz

Orijinal Adı: Boredom: A Lively History

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050923469

Sayfa Sayısı: 168


Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Peter Toohey edebiyattan sanata, çağıl tıbbi araştırmalara kadar geniş bir yelpazede ustalıkla dolaşıp asla mi asla sıkmayan bir zamanı mevzu ediyor.

Her şeyin bir zamanı var. Düşüncelerin, alışkanlıkların, doğaüstü varlıkların, gizlice sevdiğimiz, korktuğumuz şeylerin aşina olunan fakat bilinmeyen zamanı. Başrolünde savaşların, devletlerin, büyük adamların olmadığı bir tarih. Karşınızda yepyeni bir takım: Renkli Tarih!

Can sıkıntısının zamanı olur mu? Peter Toohey’e gore bal şeklinde olur… Çocukça görülen can sıkıntısı tarih süresince değişik kültürlerde, değişik adlarla var oldu. Modern kişinin can yoldaşı, melankolinin, kimi zaman depresyonun akrabası can sıkıntısı, entelektüellerin peşini bırakmadı. Jean-Paul Sartre’ın Bulantı’sı, Gonçarov’un sıkkın Oblomov’u, Orhan Pamuk’un İstanbul’a sinen hüznü… Peter Toohey edebiyattan sanata, çağıl tıbbi araştırmalara kadar geniş bir yelpazede ustalıkla dolaşıp asla mi asla sıkmayan bir zamanı mevzu ediyor.

Bu kitap açık bir zihni canlı tutacak güzel bilgilerle dolu.

-Alain de Botton, The Times-

Oldukça azca yazar konusunu Peter Toohey kadar eğlenerek, heyecanla ve hatta garip bir sevinçle ele alabilir. Toohey can sıkan tek bir sayfa yazmaktan âciz görünüyor.

-Daily Telegraph-

(Tanıtım Bülteninden)


Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi Alıntıları – Sözleri

  • “Can sıkıntısı… tiksintinin daha hafiflemiş haline verdiğimiz addır. Can sıkıntısının tiksintiyle, sinirin öfkeyle olduğuna benzer bir ilişkisi vardır.”
  • Bir şeyi can sıkan hale getiren nedir? Öngörülebilirlik, monotonluk ve kısıtlanmışlık, bunların hepsi temel unsurlardır. Oldukça uzun süre değişmeden kalan her durum can sıkan olabilir.
  • “Gerçek dünyadan uzaklaşıyorsun.”
    “Hangi gerçek dünya? Gerçek dünya diye bir şey var mı ki?”
    Sabırla söyledi: “Var, basit insanların ve uğraşmaları ihtiyaç duyulan bir sürü saçmalığın dünyası — işsizlik, fena konutlar, can sıkıntısı. Yakında esas şeyler hakkında hiçbir şey anlamaz olacaksın.”
  • “Eğer sigara içmeyi, içkiyi ve aşkı bırakacak kadar azmederseniz daha uzun yaşamazsınız, sadece yaşadığınız zaman daha uzunmuş gibi gelir.”
  • Bunaltıcı bir insanoğlunun da davranışları çoğunlukla öngörülebilirdir ve bilhassa konuşurken aynı şeyleri söyler durur.
  • Robert Plutchik, bu deneyden ilkin, can sıkıntısı şeklinde bir duygunun sadece tiksinti duygusunun ilkel bir türevi yada uyarlaması olabileceğini yazmıştı. Ona gore can sıkıntısı tiksintiye gore daha ılımlı ve daha içe dönük bir tepki olmasına karşın aynı amaca hizmet ediyordu. Eğer tiksinti insanları hastalıklara karşı koruyorsa, can sıkıntısı da “hastalıklı “sosyal durumlardan,yani hapsedilmişlik, öngörülebilirlik ve kişinin akıl sağlığı açısından fazlaca aynılık taşıyan durumlardan koruyabilir. Bunların hepsi doğruysa, can sıkıntısını, tıpkı tiksinti gibi insan için faydalı olduğu sonucuna varılabilirdi, daha doğrusu insanın sağlığı için faydalı demek istiyorum. Her iki duygu da,“hastalıktan veya zarardan“ koruyan evrimsel reflekslerdir.
  • Sıkılmış bir insan için, zaman durmuş gibidir.
  • Bazı Romalı serseriler, acıyla şunları oymuştur: “Duvar! Üzerine yazan herkesin can sıkıntısına dayanırken, nasıl olup da çökmediğini anlayamıyorum.”
  • Merhum Clement Freud’un meşhur esprilerinden biri şudur: “Eğer sigara içmeyi, içkiyi ve aşkı bırakacak kadar azmederseniz daha uzun yaşamazsınız, sadece yaşadığınız zaman daha uzunmuş gibi gelir.”
  • Can sıkıntısı bilhassa insanı hapseden boğucu evlerde ürer. Okuduğum tüm yazarlar içinde can sıkıntısından en oldukça bahseden, 19. yüzyıl Rusyası’nın büyük oyun ve kısa hikâye yazarı Anton Çehov’dur. (bir ihtimal, bir doktor olarak insan vücudunda neler olduğuyla ötekilerden daha çok ilgileniyordu) ve oyunları boğucu kır evleriyle doludur. Vanda Dayı (1900) Çehov’un birçok oyunu ve hikâyesi şeklinde can sıkıntısı teması üstüne inşa edilmiştir.
    Genç, güzel ve beceriksiz Yelena duygularını duyuru eder: “Sıkıntıdan ölüyorum… Ne yapacağımı bilmiyorum.”
    Yelena oyundaki birçok karakterin hislerine tercüman olmuştur. 19. yüzyıl Rusyası’nın taşrada geçen uzun kışlarında, hep aynı yüzlerle, yuvarlak masada yenen akşam yiyecekleri ayrıcalıklı sınıfa ağır geliyor olmalıydı. Sıkışmışlık ve tekdüzelik bu tür can sıkıntısının nedenleridir. Böylesi durumlar önemsizdir ve çoğunlukla uzun sürmez; sonucunda kaçıp gitmek çaredir. Yelena ve yaşlanmış kocası Profesör Serebryakov da köyden kaçıp kasabaya giderler.


Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi: Hep kişilerin, şehirlerin, binaların zamanı yazılacak değil ya! Burada anlatılan tarihler ise ikincil yolların dillenmesi şeklinde düşünülebilir. Farklı bir şey okumak, duymak isteyenlere; yeni bir tat almak şeklinde bir şey diyebiliriz. Kitaplar garip başlıklara haiz. Kıskançlığın, öpüşmenin, kem gözlerin, şişmanlığın şeklinde. Kişi, mekan, şehirlerden sıkıldıysanız ya da bu tarz şeyleri da merak ediyorsanız birileri biz için derin ve detaylı şekilde bu tarz şeyleri araştırmış. Bu seriyi okudukça, kitapların içinden yeni ufuklara yelken açacak bilgilere de ulaşabilirsiniz. Doğan Kitap Yayınları, ‘Renkli Tarih’ adına haiz bu seri ile ‘renkli’ ve garip şeyler konu alıyor. Bu seriye ben de bir ilave kitap ekledim (Bu seriye ilişik değil fakat kapak tasarımı bunlara benzediği için). Farklı, garip ve keyifli kapak tasarımlarına haiz. Bu seri aşağıdaki kitaplardan oluşmaktadır ve bu yazı serideki kitaplarda üst data olarak yer alacak.
>> İfritler’den Dracula’ya Modern Vampir Mitinin Doğuşu: kitap/ifritlerden-draculaya-çağıl-vampir-mitinin-dogusu–71188
>> Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi: kitap/can-sikintisinin-eglenceli-tarihi–26747
>> Kara Kediler Kem Gözler Modası Geçmiş Batıl İnançlar Kitabı: kitap/kara-kediler-kem-gozler-modasi-gecmis-batil-inanclar-kitabi–79723
>> Öpüşmenin Tarihi – Popüler Kültürün Doğuşu: kitap/opusmenin-zamanı-populer-kulturun-dogusu–33828
>> Ortaçağ’dan 20. Yüzyıla Şişmanlığın Tarihi: kitap/ortacagdan-20-yuzyila-sismanligin-tarihi–111760
>> Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık: kitap/edebiyatta-sanatta-ve-populer-kulturde-kiskanclik–58548
++++
>> Avrupa’da Cinsellik: kitap/avrupada-cinsellik–22107
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Kitap içinde, can sıkıntısı için meydana getirilen çeşitli toplumsal deneyler ile genel olarak sıkılmışlığın tarifi olarak kullanılan ‘hayal kırıklığı, bıkkınlık, depresyon, tiksinti, kayıtsızlık, hissizlik, kapana kısılmışlık yada kuşatılmışlık duygularının hepsini içeren’ (s.13) bir durum tespiti yapılır.
Yabancı gelmeyen bir kavram olan can sıkıntısını, hayatımızın kim bilir mühim bir kısmında yaşarız. Bazen sebebi bilinirken kimi zaman de sebebini bilemediğimiz durumlar da olabiliyor. Kişinin yaşamış olduğu vakalara gore ruh halinin de ona gore değişmesi şeklinde. Mesela, ‘keyfim yok’ dediğimizde, insanoğlunun iç dünyasında yaşanmış olan çeşitli durumların o anki dışarı vurumunu biz keyifsizlik ifade ederiz. Her ne kadar ruhsal bir durum olsa da fizik dünya ile de iç içe geçmiş bir durumla karşı karşıya kalınabiliyor.
Yazar Peter Toohey kitapta kendince örnekler vermiş olsa da biz de ona benzer durumlarla karşılaşabiliyoruz. Mesela, uzun bir toplantı bir süre sonrasında çekilmez, katlanılmaz ve sıkılma durumu ile kendini gösterebiliyor. Bu durum, o insanoğlunun mevzuya odaklanma durumu ve ruh halinin bir yansıması olarak da belirebiliyor.
Mesela sevilmiş olduğu bir işi meydana getiren şahıs onunla kendini bütünleştirebilirken, sevmediği bir işi meydana getiren şahıs ise bir ıstırap içinde o işin bir an ilkin bitmesini bekler. Bu durumun aynısı sevdiğimiz yada sevmediğimiz durumlara gore yaşamın tüm evresinde görülebiliyor.
Sıkıldığımızda ise çoğu zaman tekrarlanan anlatımlar, değişik örneklerden yol çıkarak aynı şeyin anlatımı, sindirilemeyen bir davranış, uzun devam eden muhabbet şeklinde çeşitli durumlardan, insan belli bir süre sonrasında ilk almış olduğu tadı almamaya başladığı anda, ruhsal ve fizyolojik tepkilerle o durumdan çıkma peşine düşer.
Can sıkıntısının çeşitli hallerinden bahsedilir. Mesela, kalabalıkta yalnızlık şeklinde. Tek başına olan bir yalnızlık, can sıkıntısı katsayısını arttırabildiği şeklinde fakat buna karşılık doğada tek başına yaşam devam eden insanların olduğu da unutulmasın. Bu ikisi de ap ayrı hikayeleri içinde barındıran ve içine girdikçe anlaşılabilecektir.
Bazı kısımlar ağır olsa da genel olarak bakıldığında, bilhassa roman ve fotoğraf incelemelerini yapmış olduğu kısımlar, o kişilerin ve o resimlerin daha iyi tanınması için güzel ipuçları içeriyor.
Kitap detaylı kaynakçaya da haiz. Laf ola poşet dola şeklinde yazılmış bir kitap değil. Tavsiye ederim.
Bu kitabı 7 Temmuz 2019 tarihinde okudum ve araştırma yazısı ise 5 Ekim 2019 tarihinde 1000Kitap sitesine eklenmiştir. (S. Ali)

Sizce sıkıntısı ne süre ortaya çıkmış olabilir? Günümüz teknoloji ve kontakt ağlarının gelişimiyle beraber mi? Ya da bu gelişmeler yaşanmadan ilkin de bu duygudan anlatmak mümkün müydü?
Kitapta bahsi geçen M.S. 1. yüzyılda Pompei’ deki bir duvar yazısı: “Duvar! Üzerine yazan herkesin can sıkıntısına dayanırken, nasıl olup da çökmediğini anlayamıyorum.” cümlesi o dönemlerde de insanların can sıkıntısından muzdarip bulunduğunu ortaya koyuyor.
Toohey, kitabında, can sıkıntısını sınıflandırarak; tarihsel olarak ortaya çıkışından; çeşitli dönemlerde ve çeşitli toplumlarda iyi mi tezahür ettiğine; adına can sıkıntısı denilmediği dönemlerde bile bir halde varlık bulduğundan; din,sanat ve edebiyattaki yansımalarına değinmiş. Kitapta can sıkıntısıyla ilgili hem insanoğlu ve hem de hayvanlar üstünde meydana getirilen araştırmalara ve sonuçlarına da yer vererek mevzuyla ilgili genel olarak tatminkar bir içerik sunmayı başardığını söyleyebilirim.
Doğan Kitap’ ın keyifli tarih serisinden Kara Kediler Kem Gözler Modası Geçmiş Batıl İnançlar kitabını beğenerek okumuştum. Üzerine bu kitabı okumak seriye olan dikkatimi cezbetti açıkçası. Şimdi Ortaçağ’dan 20. Yüzyıla Şişmanlığın Tarihi kitabıyla devam edeceğim. (Thetis’in Penceresi)

Peter Toohey’in, Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık isminde kitabını beğenmiştim. Aynı tadı bu kitapta da bulacağımı sanıyordum fakat öyleki olmadı. Can sıkıntısının zamanı gene can sıkarak anlatılmış. Kendi adıma sevindirici olan şey, iyi ki bu kitabı diğerinden ilkin okumamışım. Bu kitaptaki nispeten negatif tecrübemden dolayı öteki kitabı elime almazdım sanıyorum. Kitapta ilgi çekici bilgiler var fakat bunlar da kitabı okuma heyecanını diri tutamıyor. Eser, can sıkıntısını bilhassa edebiyat ve fotoğraf dünyasından örneklerle konu alıyor. Can sıkıntısını iki gruba ayırıyor: kolay can sıkıntısı ve varoluşsal can sıkıntısı. Basit can sıkıntısı her insanın her an yaşayabileceği türden bir sorun. Varoluşsal sorun ise daha oldukça, bilişsel gelişmişlik gerektiriyor. Diğer her şey bir yana, kitapta yer edinen, bilim insanının can sıkıntısına örnek sayılabilecek, Dürer’in Melencolia I isminde gravürü ile Lucas Cranach’ın bu gravüre tepki olarak yapmış olduğu Melancholia tablosunu öğrenmek, kitabın bana kattıkları oldu. Sırada, Renkli Tarih serisinin öteki kitapları var. (Ferdi Bişkin)


Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi PDF indirme linki var mı?


Peter Toohey – Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Peter Toohey Kimdir?

Peter Toohey yaşamının büyük bir bölümünü Avustralya’nın geniş düzlüklerinde geçirdikten sonrasında, on yıl kadar ilkin yarımküresini değiştirdi. Şimdi Calgary’deki geniş çayırların ucunda, Kayalık Dağlar’a yakın bir yerlerde yaşıyor; bununla birlikte Calgary Üniversitesi’nin Yunan ve Roma Emek harcamaları Kısmı’nde profesör.

Peter Toohey ( 20 Nisan 1954 doğumlu , Blayney , Yeni Cenup Galler ) 15 Testler ve 1977 yılından 1979th 5 Odis oynanan bir eski Avustralya kriket bulunduğunu

Toohey Ne Avustralya’nın en cricketers toplu Kerry Packer World Series Kriket sığınma süre ön plana çıktı cricketers ile tanınır. Avustralya Testi ekibi onun asal oyun yıllarında bazı medya yorumcuları , ” Avustralya’nın ana topa vuran oyuncu ” olarak Toohey için havale defecting World Series oyuncuların yokluğu esnasında Avustralya Testi ekibi ne Toohey en mühim rol incelendi .

World Series Kriket oyuncuları 1979-80 ana kriket Testi döndüğünde, bir tek Toohey 1979-80 yazında Hem kariyerinde iki kontrol daha Oynandı . O kriket emekli ve şimdi Brisbane Finansal sektörde iş yapmaktadır.


Peter Toohey Kitapları – Eserleri

  • Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi
  • Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık


Peter Toohey Alıntıları – Sözleri

  • John Steinbeck, Cennetin Doğusunda. (1952) Kabil ve Habil hikâyesini tekrardan yazmış. Amerikan İç Savaşı’na uyarlamıştır. Bu mükemmel roman. Kutsal Kitap’tan karakterleri çağrıştıran iki aileye odaklanır. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • Robert Plutchik, bu deneyden ilkin, can sıkıntısı şeklinde bir duygunun sadece tiksinti duygusunun ilkel bir türevi yada uyarlaması olabileceğini yazmıştı. Ona gore can sıkıntısı tiksintiye gore daha ılımlı ve daha içe dönük bir tepki olmasına karşın aynı amaca hizmet ediyordu. Eğer tiksinti insanları hastalıklara karşı koruyorsa, can sıkıntısı da “hastalıklı “sosyal durumlardan,yani hapsedilmişlik, öngörülebilirlik ve kişinin akıl sağlığı açısından fazlaca aynılık taşıyan durumlardan koruyabilir. Bunların hepsi doğruysa, can sıkıntısını, tıpkı tiksinti gibi insan için faydalı olduğu sonucuna varılabilirdi, daha doğrusu insanın sağlığı için faydalı demek istiyorum. Her iki duygu da,“hastalıktan veya zarardan“ koruyan evrimsel reflekslerdir. (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Sıkıcı bir insanın da davranışları çoğunlukla öngörülebilirdir ve özellikle konuşurken aynı şeyleri söyler durur. (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Psikolog Havelock Ellis, The Psychology of Yellow [Sarının Psi-kolojisi,1906] adlı kitabında şöyle der: “Sarı kıskançlığın, haset duygusunun, hainliğin rengi haline geldi. Yahuda sarı giysiler içinde resmedilir ve bazı ülkelerde Yahudiler de bu rengi giymeye zorlanmıştır.” Modern devrin başlarında, hainlerin, suçluların ve kâfirlerin evleri bu renge boyanmıştı. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • Kıskançlığın en yaygın görülme biçimi, acıyla karışık bir endişedir. Endişe de kolayca daha kurnaz bir şeylere dönüşebilir. Graham Greene’in Zor Tercih romanı, bir aşk üçgenindeki kıskançlığın niçin olduğu entrikaları anlatır. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • Bir şeyi can sıkan hale getiren nedir? Öngörülebilirlik, monotonluk ve kısıtlanmışlık, bunların hepsi temel unsurlardır. Oldukça uzun süre değişmeden kalan her durum can sıkan olabilir. (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Merhum Clement Freud’un meşhur esprilerinden biri şudur: “Eğer sigara içmeyi, içkiyi ve aşkı bırakacak kadar azmederseniz daha uzun yaşamazsınız, sadece yaşadığınız zaman daha uzunmuş gibi gelir.” (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Kıskançlık bir uyarı mekanizmasıdır. Uyarıyı alınca ne yapacağınız, bambaşka bir mevzudur. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • “Kıskançlık aşktan beslenen düzmece bir parazittir.” (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • Can sıkıntısı bilhassa insanı hapseden boğucu evlerde ürer. Okuduğum tüm yazarlar içinde can sıkıntısından en oldukça bahseden, 19. yüzyıl Rusyası’nın büyük oyun ve kısa hikâye yazarı Anton Çehov’dur. (bir ihtimal, bir doktor olarak insan vücudunda neler olduğuyla ötekilerden daha çok ilgileniyordu) ve oyunları boğucu kır evleriyle doludur. Vanda Dayı (1900) Çehov’un birçok oyunu ve hikâyesi şeklinde can sıkıntısı teması üstüne inşa edilmiştir.
    Genç, güzel ve beceriksiz Yelena duygularını duyuru eder: “Sıkıntıdan ölüyorum… Ne yapacağımı bilmiyorum.”
    Yelena oyundaki birçok karakterin hislerine tercüman olmuştur. 19. yüzyıl Rusyası’nın taşrada geçen uzun kışlarında, hep aynı yüzlerle, yuvarlak masada yenen akşam yiyecekleri ayrıcalıklı sınıfa ağır geliyor olmalıydı. Sıkışmışlık ve tekdüzelik bu tür can sıkıntısının nedenleridir. Böylesi durumlar önemsizdir ve çoğunlukla uzun sürmez; sonucunda kaçıp gitmek çaredir. Yelena ve yaşlanmış kocası Profesör Serebryakov da köyden kaçıp kasabaya giderler. (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Seksen yıl ilkin piyasaya sürülen Rebecca, kıskançlık hakkında yazılmış en popüler İngiliz romanıdır. Baskısı asla tükenmeyen roman pek oldukça kez tiyatro ve beyaz perdeye da uyarlandı. Bu, bizlere kıskançlık duygusunun, ek olarak popüler ruhsal gerilim kitapları ve gotik aşk hikâyelerinin eskimeyen büyüsü hakkında düşünce veriyor. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • Bazı Romalı serseriler, acıyla şunları oymuştur: “Duvar! Üzerine yazan herkesin can sıkıntısına dayanırken, nasıl olup da çökmediğini anlayamıyorum.” (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Yunan tanrısı Kronos (Roma mitolojisinde Satürn) altı çocuğunun beş tanesini doğar doğmaz yemişti; iki adam ve üç kızı. Evlatlarından birinin evrenin hükümdarlığını elinden alacağını öğrenen Kronos bu kehanetin doğru çıkmasını engellemek için çocuklarını yemişti. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • “Gerçek dünyadan uzaklaşıyorsun.”
    “Hangi gerçek dünya? Gerçek dünya diye bir şey var mı ki?”
    Sabırla söyledi: “Var, basit insanların ve uğraşmaları ihtiyaç duyulan bir sürü saçmalığın dünyası — işsizlik, fena konutlar, can sıkıntısı. Yakında esas şeyler hakkında hiçbir şey anlamaz olacaksın.” (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Gönül sızısı, zihinde daha kuvvetli bir tutkuya yer açarak tedavi edilir. Bunun için hırsla sarılabilinecek bir tutku tercih edilmelidir. Hırs, aşkı geride bırakabilir fakat aşk, hırsı asla tedavi edemez. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • Yüzleşemediğiniz, savaşamadığınız bir rakiple iyi mi savaşım edersiniz? (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)
  • “Can sıkıntısı… tiksintinin daha hafiflemiş haline verdiğimiz addır. Can sıkıntısının tiksintiyle, sinirin öfkeyle olduğuna benzer bir ilişkisi vardır.” (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • “Eğer sigara içmeyi, içkiyi ve aşkı bırakacak kadar azmederseniz daha uzun yaşamazsınız, sadece yaşadığınız zaman daha uzunmuş gibi gelir.” (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Sıkılmış bir insan için, süre durmuş gibidir. (Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi)
  • Alain Robbe-Grillet’nin 1957’de piyasaya sürülen romanı Kıskançlık {La jalousie) tam da bunu yapıyor bana kalırsa…..
    Bu garip romanın anlatıcısı isimsiz, tekinsiz, gayrişahsi bir üçüncü tekil kişidir. Varlığı yalnızca yiyecek masasındaki yada verandadaki sandalyelerin sayısından anlaşılır. (Edebiyatta Sanatta ve Popüler Kültürde Kıskançlık)

YORUMLAR

YORUM YAZ!

Yorum Ekle



[

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Oto Aksesuar toptan çakmak
Pusulabet Betoffice Giriş ataşehir escort pendik escort sitene canlı tv ekle bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler madridbet meritking kingroyal madridbet yeni giriş kingroyal giriş